DİYANET’İN HIYANETİ (1)
“Yatacak yerin yok” sözünü bilirsiniz. Bu dünyada kötülük içinde yüzenlerin, ahirette huzur bulmayacağına işaret eder ve adeta bizim Diyanet yöneticileri için söylenmiştir.
Ahirette kimin nerede yatacağını elbette Yaradan bilir ama bu arkadaşların dünyadayken yatacakları yeri hazırlama işi bizim boynumuza vazifedir.
2024’te 92 milyar liralık bütçesiyle, Milli Eğitim, İçişleri, Dışişleri, Enerji ve Tabii Kaynaklar, Sanayi ve Teknoloji gibi 7 önemli bakanlığın bütçesini geride bırakan Diyanet İşleri Başkanlığı’nın ülkeye, bu Bakanlıkların tırnağının ucu kadar faydası var mıdır sorusu gereksiz bir sorudur.
Neden yatacak yerleri olmadığına gelirsek; Diyanet’in bu şebeke yönetimi, tüm kurum personelini, vakfın yayınladığı aylık dergiye zorla abone yapar ve bedelini maaşlardan keser. Yetmezmiş gibi cami imamlarına, cemaatlerini de abone yapmaları için mobing uygular.
Müftü atamalarında terfi kriteri, mesleki yeterlilik değil abone arttırma performansıdır. Bu yüzden de cami imamları, kapı kapı dolaşıp, yeni abone bulmaya çalışır.
Üniversite öğrencilerine yönelik barınma ve konaklama hizmeti vermek adına, 81 ilde açılan öğrenci evlerinin,
her türlü giderleri için cemaat nezdinde dilenmek, yine cami imamlarının görevidir.
Tıpkı abone sayısında olduğu gibi, açılan öğrenci evi sayısı, tayin-terfilerde öncelikli kriterdir.
Her Ramazan öncesi, tüm imamlara, kadın-erkek Kur’an Kursu öğreticilerine, cemaat ve esnafa dağıtılmak üzere, imza karşılığı yardım zarfları verilir.
FETÖ’nün Himmet Toplama taktiğinin benzeri olan bu uygulamada, yeterli bağış bulamayan imamlar, çoğu zaman zarfları kendi cebinden doldurur.
Kurban Bayramı öncesinde her imam, en az 10 kurban makbuzu ile camisine gönderilir. İmamlardan 10’da kalan da olur 100’e çıkan da.
Diyanetin yurtdışı bağış bedeli olarak belirlediği 4 bin 750 liranın 50 dolarlık kısmı yani 1.500 lirası, Sudan’da kurban kesimi için yeter de artar bile.
Keza Somali’nin bir köyünde açılan 12 çeşmeli su kuyusunun maliyeti, kayıtlarda 21 bin 500 Dolar olarak gösterilse de gerçek maliyet 4000 Dolar civarındadır.
Aradaki farkın Ali Cengiz oyununa kurban edildiği kimsenin aklına bile gelmez.
2024’te Diyanet’e vekâlet yoluyla bağışlanan kurban sayısının 1 milyona yakın olduğu göz önüne alınırsa, meblağın büyüklüğünü ve bu parayla ne yapılmış olabileceğini sizin hayal gücünüze bırakıyoruz.
Say say bitmez…
Milleti camiden ve Cuma Namazından soğutan Cuma yardımları kapsamında, ayda en az iki, Ramazan Ayı’nda ise her Cuma sonrası, yardım toplanması için emir yayınlanır.
Toplanan paralar, iki şahidin imzasıyla tutanak altına alınır ve
anlaşmalı banka ATM’sine yatırılır.
Dekont, müftülüğe teslim edildikten sonra, hiç kimse bilmez toplanan parayla neler yapıldığını.
Olur da İmam Efendi, dalgınlık ya da unutkanlıkla yardım toplamayı atlarsa, yazılı savunması alınır, Müftülükte sorguya çekilir.
İşte bu diyanet şebekesi, Öğrenci-Yetim bursları, fakirlere erzak-giysi dağıtımı gibi ulvi görünen işlerde, adeta bir suç örgütü gibi faaliyet gösterirken,
Görevi milli ve manevi değerleri aşılamak, namaz kıldırmak, genç nesillere dini ve Kur’an’ı öğretmek olan imamlar, esnaf-esnaf, kapı-kapı dolaştırılarak vatandaş nezdindeki itibarları sıfırlanır, haysiyetleri ayaklar altına alınır ve Diyanet mensubu olmaktan utanç duymaları sağlanır.
İşte bu kurumsal günahlar bile Ali ERBAŞ ve ekibinin yatacak yer bulamaması için yeterlidir.
Ama asıl bomba videomuz iki gün sonra, mübarek Cuma namazını müteakiben yayınlanacak olup, izlenmesi şiddetle tavsiye olunur.
YAŞASIN TÜRKİYE CUMHURİYETİ,
VAR OLSUN TÜRK MİLLETİ.
.
Yener Bozkurt, dikGAZETE.com
-Bağımsızlık Partisi Genel Başkanı, Emekli MİT mensubu-
.