Ha bir de Umreye gidenlere, dönüşlerinde 14 Gün Karantina uygulaması var. Göze alan gitsin. Öyle ya “hakiki iman sahibi” olmanın bedeli lafla ödenmez.
Mesela, Osmanlı Devleti’nin “Kızılbaş İnancı”na mensup insanlardan 1526'lı yıllarda diğer vergilere ek olarak bir KIZILBAŞ VERGİSİ aldığını çoğumuz bilmeyiz.
Karantina Kanunu şakaya gelmez!
Unutmamız gereken bir başka hususta Türk Ceza Kanunu’nun “Topluma Karşı Suçlar” başlıklı üçüncü kısmının üçüncü bölümünün, ‘Kamunun sağlığına karşı suçlar’dan oluşması.
Bulaşıcı Hastalıklara İlişkin Tedbirlere Aykırı Davranma başlıklı 195’inci madde hükmü, corona virüsü ile ilgili gerekli tedbirlere uymayan kişilere uygulanabilir.
Madde hükmüne göre; bulaşıcı hastalıklardan birine yakalanmış veya bu hastalıklardan ölmüş kimsenin bulunduğu yerin karantina altına alınmasına dair yetkili makamlarca alınan tedbirlere uymayan kişi, iki aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Türk Ceza Kanunu’nun “Kamu Barışına Karşı Suçlar” bölümünde yer alan “Halk Arasında Korku ve Panik Oluşturmak Amacıyla Tehdit” başlıklı 213’üncü maddesi de önemli.
Bu hüküm dikkate alındığında ise halk arasında endişe, korku ve panik oluşturmak amacıyla; hayat, sağlık, vücut veya cinsel dokunulmazlık ya da mal varlığı bakımından alenen tehditte bulunan kişi, iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. *
Şartlar, dini uygulamaları değiştirir mi?
İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Kişinin lehine ve aleyhine olan hükümleri, yasak ve serbestlikleri bilmesi anlamına da gelir.
Zaruret bazı hallerde haramı, geçici bir süre için mübah kılabilir.
Örneğin domuz eti haramdır. Ölüm tehlikesiyle yüz yüze gelecek derecede aç kalmadıkça Kur’ân’ın bu yasağına uymak gerekir.
Ölümcül derecede açlıkla beraber, başka yiyecek hiçbir şey bulunmaması halinde ise, ancak “ölmeyecek kadar” yenmesi câizdir.
Su yoksa şarap içerek hayatı sürdürmek de böyledir. Ölçü, hayatın kutsallığı ve devamının sağlanmasıdır. İnsanların yaşamadığı bir dünyada dinin ne anlamı olabilir?
Dini kuralların fiziki şartlara göre değişkenliği fıkıhın ilgi alanında. Dolayısıyla akli usullerle yapılan içtihat gibi yöntemlerden söz edilir.
O halde içtihat; kesin ve açık delillerle sabit olmayan öznel yargıları, şer'î delillere uygun olarak ortaya çıkarma konusunda bütün güç ve takatini sarf ederek çalışmaktır.
Yani, Kur'an, hadis ve icma ile sabit olan şer'î delillerden akıl kullanılarak hüküm çıkarmaktır. Aklı olmayanın dini olmaz diye boşuna dememişler.
Dinler dükkan kapattı, kepengi indirdi…
Dünya son 30 yılda SARS ve MERS'in ardından üçüncü kez koronavirüs salgınıyla karşı karşıya geldi ve küresel bir tehdit oluşturmaya başladı.
“Kovid-19" olarak adlandırılan dünya çapında ölümlere neden olan koronavirüs, her dinden her ırktan her milletten her cinsten ama özellikle yaşlı kesimden milyonlarca insanı tedirgin ediyor.
Yahudiler, Hıristiyanlar, Müslümanlar, Budistler inanç sormayan bu virüs karşısında hem acizlik hissediyor hem de günahkar kitleler yüzünden bu ilahi cezayı hak ettiklerini düşünüyor.
Ancak hepsinin ortak noktası; Virüsün kolay ve hızla yayılmasına neden olan toplu ibadetlerden kaçınılması. Bu kapsamda Sinagog, Kilise, Cami ve tapınaklar, toplu ibadetlere kapatıldı. Aklın yolu birdir diye boşuna söylememişler.
Alkol içeren maddelerin temizlikte kullanılması caiz midir?
İslam dininin alkollü içeçeklerle ilgili hükmü ortada. Sarhoşluk veren, aklı devreden çıkaran içeceklerden uzak durmak, sarhoş iken namaza yaklaşmamak vs.
Ortalama müminler alkol konusunu takva açısından sakıncalı gördüğünden alkolün her türevini haram kabul eder.
Sağlık sorunları ortaya çıkınca çoğu mümin, fetvayı takvaya tercih etti. Kimse bir an önce Allaha kavuşmak istemiyor.
Dünyayı misafirhane ve insanları bu dünyada az bir misafir görenlerin ipliği pazara çıktı. Bu takva timsali yaşayan melekler bir anda dünyaya kazık çakma derdine düşüverdiler.
Ey samimiyet neredesin?
Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesindeki Din İşleri Yüksek Kuruluna sormuşlar; Alkol içeren maddelerin temizlikte kullanılması caiz midir?
Kurul üyeleri kara kaplı kitaplara bakmışlar, ortaya karışık herkesin hoşuna gidecek bir fetva vermişler, demişler ki;
İspirto, kolonya vb. sıvılarla, temizlik amacıyla üretilen alkollü maddelerin içilmesi haram olmakla birlikte (Buhârî, Edep, 80; Müslim, Eşribe, 73), temizlikte kullanılmaları caizdir. Namaz kılmadan önce bu ürünlerin sürüldüğü yerlerin yıkanması da gerekmez (Kâsânî, Bedâî’, V, 115; Elmalılı, Hak Dini, II, 763-764). **
Bekri Mustafa bu günleri görseydi; Alkol deyip geçmeyin, herkesin ihtiyacı var!
Dünya Sağlık Örgütünün koronavirüsü küresel salgın ilan etmesinden bu yana, uluslararası pazarlarda etil alkol bulana aşk olsun. Etil alkol üretiminin ham maddesi “melas” da yok.
Etil alkole uluslararası pazarlarda 2 bin 500 dolar verenler olmasına rağmen etil alkol satan yok. Çünkü her ülkenin buna ihtiyacı var.
Şeker sanayisi olmayan dolayısıyla pancar veya kamıştan melas üretimi yapılmayan ya da tahıllardan etanol üretecek altyapıyı kurmayan ülkeler bugün hijyen, dezenfektan konusunda en şanssız ve sıkıntılı ülkelerdir. ***
Yıllık 84 milyon litre etanol yani etil alkol üretiyoruz. Atatürk'ün direktifleriyle 1933 yılında kurulan Eskişehir Şeker Fabrikası'nda 180 günde 6 milyon litre etilalkol üretimi yapılıyor.
Koronavirüs salgınıyla dezenfektan ve kolonya üretiminde kullanılan etanolün litresi adeta çıldırdı, 75 sentten 2,5 Dolar'a çıktı. O da bulunursa.
Sıkı durun, dezenfektan ve kolonya üretiminde kullanılan Etanolün hammaddesi, şeker pancarından elde edilen melas.
Demek ki neymiş? Şeker pancarı herhangi bir tarım ürünü değilmiş. Demek ki neymiş? Şeker fabrikaları stratejikmiş.
Anlayan için bir musibet bin nasihatten evladır!
.
Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com
Twitter'da bizi takip edin: @oc32oc39 , @dikgazete
* https://www.google.com/amp/s/www.sozcu.com.tr/2020/gundem/karantina-kararina-uymayanlara-hapis-cezasi-5682147/amp/
** https://kurul.diyanet.gov.tr/Cevap-Ara/67/alkol-iceren-maddelerin-temizlikte-kullanilmasi-caiz-midir-