Devleti salt bir kurumsal yapı olarak algılamak ve sadece bu algı üzerinden yüceltmek, Millet olma bilincine ulaşmak isteyen bir toplum için hatalı bir algıdır.
Devleti yücelten olgu, kurumsal yapısı ve binaları değildir; toplumun ilerleyişini sağlayan ve medeni vasıflarını yücelten olgu, "Devlet'in Aklı'dır" binalar ve şahıslar değildir.
Devlet Aklı, kurumsallaşmanın ötesinde, Devletin var olma sebebini ve koruma refleksini oluşturur,
Devletin öncelikli var oluş sebebi Milletinin huzuru ve refahıdır, Devlet Aklını devre dışı bırakıp sadece "kurumsal hiyerarşi" ile yönetim esasını benimsemek, ciddi güvenlik tehditlerine ve zaafiyetlere sebep olur.
Devlet Aklı, kurumsal yapının aksine, tepede değil toplumsal tabanda işlerlik kazanır, her vatandaş bu Akıl ile hareket kabiliyeti kazandığı oranda "Devlet" sağlam bir toplumsal zemin üzerine inşa edilmiş olacaktır…
Tarihsel süreçte Türk Milletinin onlarca yıkılan Devletlere rağmen yeni bir Devlet kurabilme kabiliyeti, işte bu "Devlet Aklı" sayesinde olmuştur.
Bir ülkeyi işgal edip, bütün kurumsal yapılarını yıksanız da "Devlet Aklı" tahrip edilmediği sürece, o ülkenin toplumu, yeni bir Devlet ile vücut bulacaktır.
İşte Devlet Beka’sı denilen kavram da tam bu noktada ortaya çıkmaktadır, Devlet Aklı var olduğu sürece, Devletin Beka’sı yani devamlılığı esas olmuştur.
.
Ferhat Aydoğan, dikGAZETE.com