-Profesör Hidenori Watanave
DEPREM TAHMİNİNİN ÖNEMİ
Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan merkezlerinde gerçekleşen 7.7 ve 7.6 büyüklüklerindeki depremlerin ardından Hatay’ın Defne ilçesinde 6.4 ve Samandağ ilçesinde 5.8 büyüklüklerinde depremler meydana geldi.
Türkiye’nin güneydoğusunu etkileyen depremlerin sonrasında artçılar devam ederken dünyanın gözü kulağı da Türkiye’ye çevrildi.
ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumu (USGS), Türkiye ve Suriye'de ağır yıkım ve can kaybına sebep olan depremlerin ardından “depremler önceden tahmin edilebilir mi” sayfası hazırladı (1).
Ne "biz" ne de “diğer bilim insanları” bir depremi tahmin edemedi.
Bunun bir yolu yok. Öngörülebilir gelecekte "depremlerin önceden tahmin edilmesini" de beklemiyoruz (2).
Bilim insanları, yalnızca belirli bir alanda belirli bir yıl içinde önemli bir deprem meydana gelme ihtimalini tahmin edebilir, dedi.
USGS: Önemli bir depremden önceki olağandışı hayvan davranışlarına dair elimizdeki en eski referans, MÖ 373'teki Yunanistan'dandır. Sıçanlar, gelincikler, yılanlar ve kırkayaklar, yıkıcı bir depremden birkaç gün önce evlerini terk edip güvenli yerlere doğru yola kaçtıkları görüldü. Hayvanların deprem öncesi, garip davranışlar sergilediğine dair çok sayıda söylenti niteliğinde delil vardır.
USGS’ye sorulan sorulardan biri de budur; Deprem havası var mıdır? Meteorolojik olaylar deprem habercisi olabilir mi?
Hayır. Böyle bir ilişkiyi kurduracak bilimsel gözlem yapılmamış, herhangi bir delile ulaşılmamıştır.
Depremin tarifi nasıl yapılmıştır: Yerin derinliklerinden gelen enerjinin, yeryüzüne boşalırken yaptığı sarsıntılara deprem denir. Yani yerin altından atmosfere doğru, ısı, gaz ve toprak salınımı vardır. Mademki ısı ve gaz çıkışı vardır. Bunlar ölçülebilir nesnelerdir?
USGS, neden böyle bir delil yoktur, diyebiliyor ki?
Var olan bir şey, ölçülebilir bir şey neden yok sayılıyor?!
Japonya Tokyo Üniversitesi'nden Profesör Hidenori Watanave'nin[3] (3) paylaştığı, fay hattının uydu görüntüleri, dikkat çekmişti.
Profesör Watanave, bu görüntülerle ilgili analizlerini aktardı. “Bu görüntülerle gelecek depremler tahmin edilebilir', inceledikçe farkına vardım”
Profesör Watanave Japonya’da tsunamiye yol açan depremin, karada büyük yıkıma sebep olacağını tahmin ederek uydu görüntüleri toplamaya başladığını, Japonya depremlerinin genellikle deniz merkezli olduğunu, Japonya'daki büyük depremlerden bazılarının Türkiye'deki gibi yer kabuğu levhalarının birleştiği yerde meydana geldiğini fakat Türkiye'deki depremin karada meydana gelmesi nedeniyle çok daha yıkıcı olduğunu belirtti.
Prof. Watanave, “Türkiye depremi şimdiye kadar gördüklerimizin çok ötesinde. Buna, 'Kendi ölçeğinde benzeri görülmemiş bir afet' denilebilir. Biz böyle bir durumu hiç yaşamadık. Birçok şehirde çok sayıda bina çöktü. Bu, yüzyılın felaketi”, dedi.
Yani bu deprem, kapsadığı alan, şiddet, satha yakınlık, bitmez tükenmez deprem fırtınası nedeniyle çok şiddetli olmuştur.
Prof. Watanave, birleştirilen uydu görüntüleri analiz edilerek, fay hattı veya kırılmanın ne yöne seyredeceğini kestirmenin mümkün olduğunu söyledi.
Topladığı verileri, felaket önleme teknolojisi biriminden, deprem bilimci Masasi Omata ile analiz ettiklerini söyleyen Watanave, “Bölgede fayın uzadığı hattının, yanal yönde faal bir fay (diri fay) olan bir dizinin meydana geldiğini doğruladık. Sentetik açıklıklı radar (SAR) verilerini kullanarak zemindeki dalgalanmalardaki değişiklikleri tespit edebilme ve gelecekte fayların hareket edebileceği alanları keşfedebilme ihtimalimiz var. SAR verileri uydu görüntüleriyle birleştirilerek zemindeki ince değişiklikler tespit edilebilir. Depremden önce ve sonraki detaylı uydu görüntüleri ve SAR verileri elde edildi. Bu veriler, gelecekte fay hareketini ve büyük depremleri tahmin etmede faydalı olacaktır” şeklinde konuştu.
ABD’ye göre deprem bilinmez, ne zaman olacağı tahmin edilmez ama uzayda 600 milyon Km uzaktaki Jüpiter’in uydusu Titan’da kaç şiddetinde deprem olduğu bilinebilir!?
Büyük depremler olacağını tahmin edemeyerek (tahmin ederek) Türkiye’yi işgal etmek için uçak gemilerine hareket etme emri vermek yardım maksatlıdır, tahmin ile alakalı değildir?!
Bilim ve teknoloji, bekanın en önemli vasıtası haline gelmiştir. Türkiye, batı bilimine tabi olmak zorunda değildir. Kendi milli bilim ve yolunu inşa etmeli, batı karşısındaki edilgen tutumundan vaz geçmelidir.
Teknoloji zaten bir tarzdır, bilimden yararlanma ustalığıdır. Onları takip etmeyi değil, onları aşmayı hedeflemeliyiz.
Dolayısıyla Meteoroloji Genel Müdürlüğü bünyesinde deprem tahmin merkezleri ve istasyonları kurulmalıdır.
Deprem tahminlerinde uzayda uydu, yerde istasyon, laboratuvar, böcek- cücük ne varsa istifade edilmeli, depremler önceden tahmin edilmelidir.
Deprem tahmini, hangi yöntemle yapılırsa yapılsın temeli varsa itibar edilmeli, batının sahte (çoğu yalan) bilimsel ölçüsü esas alınmamalıdır.
Bir tahmin, doğru olduktan sonra (fal veya astroloji gibi kuruntulu tahminler hariç) hangi yöntemle yapılırsa yapılsın binlerce insanın hayatını kurtarıyorsa neresi kötüdür?
.
Suat Gün, dikGAZETE.com
(1) 22.02.2023
(2) Aslında depremlerin zımnen tahmin edilebilir olduğunu söylüyorlar, kabul ediyorlar.
(3)
https://www.yenisafak.com/hayat/japon-profesor-watanave-uydu-goruntuleri-analiziyle-sonraki-depremleri-kestirmek-mumkun-4510296
https://www.yenicaggazetesi.com.tr/japon-bilim-insani-hidenori-watanabe-fay-hattinin-uydu-goruntulerini-paylasti-630808h.htm