Bundan yaklaşık 3 ay önce, CHP'nin bugünlerden itibaren yaşamaya başladığı iç krizin ayak seslerini, "CHP'de Yaklaşan Fırtına” (*) başlıklı makalemizde yazmıştık.
"Sarayda gizli görüşme" söylentileri ile açığa çıkan bu kriz, bir süre sonra CHP'nin kurumsal kimliğinin tartışılmaya başlanacağı bir sürece evrilecek.
CHP'nin İnönü döneminden beri, hasıraltı edilen bir misyonu vardır.
Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk'ün, Türkiye'nin İstikbali'ne ilişkin bırakmış olduğu yol haritası, bir süre CHP'nin uhdesinde gizlenip, daha sonra Devlet'e ait kasalarda unutulmaya yüz tutmuş, son olarak "Kozmik Oda" aramalarında tekrar gündeme gelmiştir.
1988 yılında, üzerindeki 50 yıllık gizlilik mührü kaldırılarak, dönemin Cumhurbaşkanı Kenan Evren ile Başbakan Turgut Özal tarafından açılan “Vasiyet", anlaşılmadığı için üzerine tekrar gizlilik mührü vurulmuştur.
CHP'nin varlık nedeni ve kurumsal kimliğini de yakından ilgilendiren bu yol haritası niteliğindeki “Vasiyet"in, önümüzdeki süreçte Cumhurbaşkanlığı tarafından açıklanacağını öngörmekteyiz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da yeni yönetim sistemine referans olarak Atatürk dönemi CHP'sini ve güçlü Cumhurbaşkanlığı sistemini örnek göstermiş olması, sürece ilişkin bazı işaretlerdendir.
Dolayısıyla bu yol haritasının açıklanmasından sonra, bugünkü CHP'nin ya kurucu ayarlarına dönmesi ya da siyasi faaliyetlerini başka bir isimle devam ettirmesi gerecektir.
Umarız ki Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk’ün, Milletine bıraktığı bu yol haritası, siyasi çıkar hesaplarına kurban edilmez.
Cumhurbaşkanlığı, bu vasiyeti açıklamadan önce, Devletin kurumsal yapısının gerekli şekilde dizayn edildiğinden emin olmak zorundadır.
Ve en önemlisi başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere, Devlet’in tüm kurmay kadrosu, "Kadim Türk Devlet Aklı"nın eksenine girmek mecburiyetindedirler.
.
Cengiz Han Güven, dikGAZETE.com
https://www.dikgazete.com/chp-de-yaklasan-firtina-makale,1634.html