?>

Cübbeli: Her şey ona mubahtır!..

Hülya Ayhan

2 gün önce

CÜBBELİ: HER ŞEY ONA MÜBAHTIR

Dâru’l-Harb’de Faiz Yiyebilirsin!

Halk arasında Cübbeli Ahmet Hoca olarak tanınan Ahmet Mahmut Ünlü, tartışmalı görüşlerine bir yenisini daha ekledi: Ona göre Dâru’l-Harb’de faiz caizmiş! (*)

Cübbeli, “Faiz caizdir” görüşünü, Dâru’l-Harb’de Müslümana menfaat, kâfire zarar gerekçesiyle meşrûlaştırır. Ona göre Müslümana menfaat, kâfire zarar için Dâru’l-Harb’de faiz alınır, verilmez. Müslüman, faiz alarak kâfiri güçsüzleştirir. Cübbeli’nin iddiasına göre, Hanefî mezhebinin iki imamı İmam-ı Âzam ile İmam Muhammed, Dâru’l-Harb’de değil Müslüman ile kâfir, Müslüman ile Müslüman arasında faize bile cevaz vermişlerdir. Çünkü “sistemlerin çarkı bozuk”muş!

Bir kişinin başkalarına verdiği fetvayla kendisinin de amel etmesi normaldi. Rivayete göre yakınlarda bir kişi, evinde sohbet esnasında Cübbeli Ahmet’e dinimize göre ‘bitcoin’in caiz olup olmadığını sormuş. Cübbeli cevap vermeden oğlu Muhammed atılmış: “Abi, ne bitcoini? Babam, parasını faize yatıran biridir.” Meğer Cübbeli, daha çok faiz verdiği için parasını Garanti Bankası’na yatırıyormuş. Cübbeli, bunun üzerine, “Ulan oğlum, ne her şeyi pat diye söylüyor, sırrımızı ele veriyorsun?” diye oğluna çıkışmış.

Bu dünyada çocuktan al haberi... Ahirette meleklerden al haberi Cübbeli!..

Hâlbuki Hüsamettin Vanlıoğlu ile Fatih Kalender’in de açıkladıkları gibi, İmam-ı Âzam ile İmam Muhammed, asla Dâru’l-Harb’deMüslümanın faiz alması caizdir” dememişlerdir.

1- İmam-ı Âzam’ın Dâru’l-Harb tarifine göre değil Türkiye, Almanya bile Dâru’l-Harb sayılmaz.

2- İmam-ı Âzam ile İmam Muhammed, “Harbînin malını itlaf etmek caizdir” demişlerdir. Hâlbuki günümüzde faiz, harbîden, şahıstan değil, banka denen kurumdan alınmaktadır. Dolayısıyla harbîye zarar değil, bankaya yarar söz konusudur.

3- İmam-ı Âzam ile İmam Muhammed, “Harbînin malını itlaf etmek caizdir” demişlerdir. Hâlbuki banka ile işlemde harbînin malını itlaf ve Müslümanların hayrına sarf niyeti değil, şahsına menfaat niyeti vardır. Cübbeli misalinde görüldüğü gibi, daha çok faiz verdiği için parasını Garanti Bankası’na yatırmakta, kirli geliri tasadduk niyeti yerine daha çok kazanma hırsı ve harbînin malını itlaf yerine faiz sistemini besleme sonucu yok mudur?

Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Faiz, yetmiş üç kısımdır. En hafifi, kişinin annesiyle nikâhlanması gibidir. Muhakkak ki faizin en ağırı, Müslüman kişinin ırzıdır (kardeşinin namusuna dil uzatması).”

Hüsamettin Vanlıoğlu, takva timsali Mahmud Efendi Hazretlerinin ikazıyla bu konudaki fetvasından döndüğünü itiraf eder. Mahmud Efendi, “Faizin adının geçtiği yerde biz olmazı hemen söyleyelim.” diye ikaz etmişti. (**) Buna rağmen Cübbeli, “Ben İmam-ı Âzam’dan daha takva değilim, İmam Muhammed’den daha büyük âlim değilim. Müslüman'ın menfaati esastır” gibi kelime oyunlarıyla açıkça insanları kandırmakta, Müslümanları harama sürüklemektedir.

"Benim Menfaatim Müslümanın Menfaati Demektir!"

Aslında o, “Müslüman'ın menfaati esastır” diye “Benim menfaatim esastır” demek istemektedir. Böylece o, iki imamın fetvasını çarpıtarak, dahası “Müslümanlar arasında da bu muamele olur” diye İmam Muhammed’in ağzından söz uydurarak milyonlarca Müslümanın, anasıyla nikâh kadar ağır bir günaha düşmesine, haram yemesine vesile olmaktadır. Bunun gibi kişilere dâl-mudil (sapan-saptıran) denir. Bu kadarına yerden yere vurduğu Hayrettin Karaman ile Fetullah Gülen bile cüret etmemişti.

Cübbeli’nin ailece yaşadığı lüks hayatın kaynağı da böylece anlaşılır: Faiz geliri. Basına yansıyan haberlere göre Cübbeli, Lincoln, kızı ise, Porsche Cayenne marka jipe biniyor. Hatta Cübbeli, rivayete göre lüks jipler kesmeyince yakınlarda kızının üstüne 70 milyonluk bir yat almış. Cübbeli’nin İsmailağa’yı çökertmek için kurduğu sözde Şûrâ-i Müceddidiyye’nin nasıl finans edildiğine dair sıkça sorulan, “Bu değirmenin suyu nereden geliyor?” sorusunun cevabı da aynı kaynakta yatıyor: Faiz geliri.

Rivayete göre Şûrâ-i Müceddidiyye’ninbüyük” diye lanse edilen hocalarına sırf Cübbeli’nin yanında boy göstermeleri karşılığında ayda yüksek bir maaş (150 bin TL) ödeniyormuş. Kirli para ile temiz iş yapılmaz, kirli malzemeden temiz ürün çıkmaz. Faizden gelen kirli para ile ancak İsmailağa’yı çökertme gibi kirli işler finanse edilir.

"Cübbeli’nin Kitabında Helal-Haram Ayırımı Yoktur!"

Hakikaten Cübbeli için “günah” diye bir kavram yoktu. O, 2 Ekim 2011 tarihinde Karagümrük çetesi operasyonu kapsamında gözaltına alındıktan sonra çıkarıldığı mahkemede tutuklanmış ve “örgüt kurmak ve örgüte üye olmak, cinsel saldırı, insan ticareti, fuhşa teşvik ve aracılık etme, resmî belgede sahtecilik” suçlamalarıyla 25,5 yıldan 45.5 yıla kadar hapis talebiyle yargılanmıştı.

Ünlü, tutuklulukta geçen süre ve tutuklamanın koruma tedbiri olması sebebiyle 7 Aralık 2012 tarihinde tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edilmiş, 3 Mart 2016 tarihli duruşmada da beraat etmişti. Cübbeli, mahkemede adamlarının Özbekistan, Sudan ve Fas’tan getirdikleri hayat kadınları ile para karşılığında geçici nikâh kıyarak cinsel ilişki kurduğunu, yani kılıfına uydurarak fuhuş yaptığını kabul etmişti. (***)

Cübbeli’nin, şahitsiz, işi bittikten sonra boşama niyetiyle geçici nikâh kıyarak parayla yurt dışından getirilen hayat kadınları ile birlikte olması, nikâh süsü verilmiş zina değil miydi? Rivayete göre Cübbeli, seks kasetlerini görünce şok olan İsmailağa hocalarına, “Konuşturmayın beni, sahabeden zina eden yok muydu” demişti! Peygamber Efendimizinhidayet yıldızları” dediği Sahabe-i Kiramın cihadını, takvasını değil de fıskını, zinasını örnek alan birine “Allah seni ıslah eylesin” denirdi.

Cübbeli, Hanefî imamların ağzından söz uydurarak her türlü günaha kılıf bulan, işleyebilen biriydi. Mahmud Efendi'nin oğlu Ahmet Ustaosmanoğlu, rivayete göre zamanında talebesi olan Cübbeli Ahmet için şöyle demişti:

Cübbeli’nin kitabında helal-haram ayırımı yoktur. Her şey ona mübahtır"

Demek ki onun Mahmud Efendi’nin ağzından uydurduğu, “Ahmed’im şeriatsız iş yapmaz” sözünün aslı, “Ahmed’im şeriatlı iş yapmaz, neredeyse her işi gayri meşrûdur” idi. Cübbeli, bir ara hastalandığında düzelip düzelemeyeceğini Mahmud Efendi’ye sorduğunda, “Senden daha çok çekeceğimiz var” cevabını almış ve bunu da “Hakikaten çektirdik” itirafıyla aktarmıştı. (****)

Hasan Efendi de ona, "Yanıma gelmesin, o ilahî tokadı yedi, düzelmez" demişti.

.

Hülya Ayhan, dikGAZETE.com 

(*) https://www.habervaktim.com/yazar/70006/darul-harpte-muslumanin-menfaati-esastir.html

(**)

(***) https://www.ilkehaber.com/haber/cubbeli-adim-adim-takip-edildi-19867.htm, https://tr.wikipedia.org/wiki/Ahmet_Mahmut_%C3%9Cnl%C3%BC

(****) https://www.ismailaga.org.tr/ihvanimiza-ve-tum-kamuoyuna-onemle-duyurulur

.

YAZARIN DİĞER YAZILARI