MOSKOVA
Yıllar önceydi…
Moskova'da dönemin Türkiye Cumhuriyeti'nin Moskova Büyükelçisi Halil Akıncı’nın, Türk işadamları ve diaspora temsilcileriyle bir görüşmesine basın mensupları olarak davetliydik.
Etkinliğe biraz geç kalmıştık. İçeriye sakin şekilde girdiğimde, birisinin 1992 yılında Ermeni teröristlerin, Azerbaycan halkına karşı yaptığı “Hocalı Soykırımı”nı anlattığını farkettim.
Bir Azerbaycanlı olarak çok merak ettim ve boş bir yer bularak onu dinlemeye başladım.
O güne kadar tanımadığım bir Türk işadamıydı; kıyafetinden anladım işadamı olduğunu…
Türk işadamı, Hocali'de yaşanan vahşeti anlatırken, soykırımın organizatörlerinden katil Zori Balayan'ın yıllar sonra yazdığı bir kitabında Azerbaycanlı çocuk, kadın ve yaşlıları kendi elleriyle nasıl öldürdüğünü anlattığını da aktarıyordu.
Toplantıda bulunanlar şok içerisindeydi..
Hocali soykırımı konusunda Türkiye kamuoyunun bilgisi var fakat, Hocali'de neler yaşandığını daha iyi bilen birisinin canlı olarak anlatması çok farklı bir duygu ve izlenim..
O tanımadığım işadamının anlatımı da orada bulunanları çok etkilemişti…
Herkes onu dikkatle dinliyordu..
Toplantı biter bitmez, teşekkür etmek duygusuyla kendisine yaklaştım ve tanıştık…
Azerbaycan Türkiye İşadamları Birliği (ATİB) Başkanı Cemal Yangın…
Cemal beye teşekkür etmek isterken, nazik şekilde karşı çıktı: “Bu benim görevim. Ben kendimi hem de Azerbaycanlı olarak görüyorum.”
Cemal bey çok haklı..
Hocali faciasını tüm dünyaya tekrar tekrar anlatmamız lazım ki, uluslararası kamuoyu, Azerbaycan'ın kadim yurdu Karabağ'ın Hocalı kentinde, Ermeni teröristler tarafından yapılan insanlık tarihinin en vahşi ve en acımasız soykırımını duyup bilsin.
Cemal abinin anlatımı, bu açıdan çok önemliydi..
Onun bu adımı, beni de çok etkilemişti.
Cemal abi, bunu kendisine bir görev olarak hissediyor.
Azerbaycan davası, Cemal abinin vazgeçilmez bir davası.
Aradan yıllar geçti, Cemal abi her zaman Karabağ konusunda kamuoyuna önemli açıklamalar yapmaya devam etti.
Ve bugün de bu davası çerçevesinde Azerbaycan'ın kalkınması için görevinin başında.
Cemal bey, gittiği her yerde, bulunduğu her ortamda Azerbaycan davasını anlatıyor; bu ortak davamız...
Klasik bir sözdür; insan, söyledikleriyle değil, yaptıklarıyla biliniyor.
Neden hatırladım bu olayı!..
25 Şubat gecesi, Hocalı Soykırımı'nın 29'uncu yılı.
Ermeni çetelerinin, çocuk, yaşlı, kadın, bebek demeden herkesi vahşîce katlettiği bir olay.
Ermeni çeteleri, 1992 yılının 25 Şubat’ı 26 Şubat’a bağlayan gecede 83 çocuk, 106 kadın ve 70’ten fazla yaşlı olmak üzere 613 insan öldürülmüş, 487 kişi ağır yaralanmış, 1275 kişi de esir alınmıştır.
Esir alınan 68’i kadın, 26’sı çocuk 150 kişiden bugüne kadar hiç haber alınamadı.
Hocali şehitlerini rahmetle anıyoruz...
.
Fuad Safarov, dikGAZETE.com