?>

Çamlıca’nın ihtişamı ve simit…

Ali Mevlüt Kaya

5 yıl önce

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu; Çamlıca’ya yapılan camii için; “Hangi akıllının başına Çamlıca Tepesi'ne 60 bin kişilik cami yapmak gelir ya? Bir kere doldursunlar ellerini öperim. İçeriye giren dışarıya nasıl çıkacak? Günün en az 7-8 saatini vermesi lazım ki, orası dolsun. Bunu bile idrak etmeden, dışarıdan bakıldığı zaman 'Şu ihtişama bak ya, nereden nereye geldik Türkiye olarak' derseniz, işte hapı yuttuğumuzun resmidir bu. Bu Türkiye'nin ne kadar perişan halde olduğunu gösterir, ne kadar geliştiğini kalkındığını göstermez. Bakış açısı bu” diye diyerek, bir konuşma yapınca, AK Parti yönetimiyle aralarında söz düellosu oldu.

Karamollaoğlu daha sonra; “Mesele camii meselesi değil, gösteriş merakıyla israfın İslama hizmet diye takdim edilmesidir. Hal böyleyken bir de camii karşıtıymışız gibi bir algı oluşturma çabası var” şeklinde sosyal medya hesabından paylaşımda bulundu…

“Hangi akıllının başına Çamlıca Tepesi'ne 60 bin kişilik cami yapmak gelir ya?” demesine ben de dahil sosyal medyadan; “Süleymaniye gibi ihtişamlı bir eseri Mimar Sinan’a yaptırma aklını Kanuni’ye veren, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a da, Çamlıca’da ihtişamlı bir eser yaptırma aklını vermiştir” şeklinde cevaplamıştık.

Allah, yoktan var eden ve insana akıl verendir ki; bazen aklını doğruya değil de, yanlışa kullananlara; “Siz hiç akletmez misiniz” diye de sormaktadır!..

“…bir de camii karşıtıymışız gibi bir algı oluşturma çabası var” diyen Karamollaoğlu’nun, ‘60 bin kişilik cami’ ve ‘nasıl doldurulacak’ hesabının yanında, “bir kere doldursunlar ellerini öperim” demesini, Türkiye’de Saadet Partililer hariç herkes yanlış mı anlıyor ya da partinin tabanından yapılan paylaşımlarda kendileri hariç herkese ‘anlamıyor öküzler’ diyen, Saadetçiler dışındakileri ‘öküz’ görerek, ‘Bilge Başkan(!)’ ve parti yönetimini tatmin mi ediyorlar?!.

Deseler ki; ‘biz camisi olan bir mahalle veya sokağa ikinci camii yapılmasını istemiyoruz.’ Mesela ben; ‘Eyvallah’ derim… Hem mesafeler yakın hem de camii derneği kurucuları aşırı derecede talan ve vurgun yapıyorlar!..

Bu konuda müftülükleri de talanın içine alan bir camii imamının internette, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a seslendiği video var!.. Mesleğinden atılmayı da göze alarak, haramilerin vurgununu, talanını ortaya dökmüş!..

Sonrasında hakkında soruşturma açıldığını duyduğum, büyük ihtimaldir ki “açığa alındı…” haberini okuduğum… İlişiği kesildi mi bilmiyorum…

Bu kirpiklerinden öpmeyi düşündüğüm arkadaş gibi, bir tepkiniz olsaydı, size büyük çoğunluk destek olurdu.

Herkes bilir ki; geçmişte hüküm sürmüş devletler hatta beyliklerin bile tarihe damga vurmuş eserleri günümüzde de ayakta ve ihtişamıyla gözleri kamaştırmaktadır…

Selçuklu ve Osmanlı eserleri bunlara en güzel örneklerdir.

Bugün Ankara’yı ele alsanız; Hacı Bayram Camii ve Cumhuriyet döneminin büyük eseri Kocatepe’den başka kaç ibadethane gösterebilirsiniz? Üstelik Selçuklu ve Osmanlı’nın bir mimarisi varken, Cumhuriyet döneminin kendine has bir mimarisi olmamasına rağmen Ankara’da camiiler denince ilk akla gelenlerden biridir Kocatepe

Kocatepe gibi Çamlıca da, Cumhuriyet döneminin kendi dalında İstanbul’a vurulmuş bir mührüdür!..  

Özellikle tabandan AK Partili olsun Saadet Partili olsun hakaret içeren söz ve paylaşımlarının kendilerine bir şey kazandırmayacağını belirtmeliyim…

Fakat hakareti aşan ‘münafık’ ithamlı söz ve paylaşım yapanların da haddi aştığını söylemeliyim…

Örnek; ‘Saadet Partisi Gençlik Kolları Başkanı Abdülkadir Karaduman, Karamollaoğlu'nun ne anlatmak istediğini (Kendisi ne anlatmak istediğini anlatamıyor mu?!) ayetlerden örnekler vererek sosyal medyadan açıkladı’ diye bir haber… 

Devamı şöyle: “Karaduman şunları yazdı: “Fe veylun lil musallin.” (Yazıklar olsun o namaz kılanlara) ayetini Saadet Partililer söylese, gazetelere; “Saadet Partililer namaza savaş açtı.” diye manşet atacak yüzlerce paralı kalemşör ve trolün, propaganda camilerini kutsaması profesyonalist bir din ayinidir.

Hz. Peygamber döneminde inşa edilen bazı camiler için Kuran-ı Kerim’de: “Bir de şunlar;

...Allah ve Resulü'ne savaş açmış kişi lehine fırsat kollamak üzere bir mescid yapmışlardır. "Amacımız sadece iyilikti" diye de yemin edecekler, Allah şahit, onlar kesinkes yalancıdırlar.”

“Orada asla namaza durma! Daha ilk günden takva temeli üzerine kurulan mescid, namaz kılman için elbette daha uygundur; burada gerçekten arınmak isteyen adamlar vardır. Allah da temizlenenleri sever.”

“Binasını Allah'a saygı ve O'nun hoşnutluğunu kazanma temeli üzerine kuran mı daha iyidir yoksa binasını kaymak üzere olan bir uçurumun kenarına kurarak onunla birlikte cehennem ateşine yuvarlanan mı? Allah kötülükte ısrar eden kimseleri doğru yola iletmez.”

“Onların kurduğu bina, yürekleri paramparça olmadığı sürece içlerinde bir huzursuzluk kaynağı olmaya devam edecektir. Allah bilen ve hikmetle yönetendir."

Saadet Partisi Gençlik Kolları Başkanı şahıs; Tevbe Suresi 107-108-109 ve 110. ayetleri paylaşmış… Kur’an mealleri ve tefsirlerden bu ayetlere ulaşıp, farklı yorumlara bakabilirsiniz…

Şahsın isim vermeden bahsettiği “Dırar Mescidi”dir… 

Bu mescid, Hazreti Peygamber’e savaş açan ve daha sonra Suriye’ye kaçan, Hıristiyan rahip olarak bilinen Ebu Amir'in teşvikiyle münafıklar tarafından yapılmıştır ki; münafıkların lideri de Abdullah bin Übey Bin el-Haris Bin Ubeyd… (Aynı zamanda Ebu Amir halasının oğludur) Babaannesi, Selûl adında bir kadın olduğu için, İbn-i Selûl diye de bilinir. Hazrec Kabilesi’nin ileri gelenlerinden olup, Benî Kaynuka ve Benî Nadir Yahudileriyle işbirliği yapmıştır. 

Dolayısıyla bunu paylaşan kişi (eğer insanlar onları yine yanlış anlamıyorsa), ayete Cumhurbaşkanı ve çevresindekileri muhatap tutuyor!..

Haliyle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı, hem Ebu Amir hem de Abdullah bin Übey Bin el-Haris Bin Ubeyd durumunda görüyor ki; onun tabiriyle Erdoğan hem Kafir(!) hem de münafık(!) oluyor!..

Bu hakaret filan değil, ‘Müslüman’ım’ diyen birine düpedüz; ‘hayır sen Müslüman değilsin’ demekten başka bir şey olmadığı gibi, Erdoğan’a destek verenlere de söylenmektedir.    

***

Simit…

AK Parti Grup Başkanvekili ve Çankırı Milletvekili Muhammed Emin Akbaşoğlu, 5 kişilik bir ailenin asgari ücretle her gün çay içip simit yemesi halinde cebinde ayda 1.120 lira kalacağını söylemiş!..

Milletvekili maaşlarına ya da Meclis lokantasında üç kuruşa kebap tıkıştırdığına filan değinmeyeceğim… 

Fakat şöyle sormak gerekir kendisine: Asgari ücretli herhangi bir eve kira vermeden mi oturacak, okula giden çocukları olmayacak mı?! Faturalarını kim ödeyecek?! Her öğün simit yiyen aile fertlerinin sağlık durumları ne olacak?! 

Büyük şehirlerde aile fertlerinin neredeyse tamamı çalışırken bile zor geçinildiği bir durumda, tek aylıkla 5 kişinin para artıracağını söyleyip, videosu sosyal medyaya düştükten sonra “Ben onu seçim zamanı söyledim” demek, asgari ücretliye aleni hakarettir!..

Bunu söyleyenin AK Parti Grup Başkanvekili, hukukçu ve milletvekili olmasının önemi yok!.. Çünkü ufku, Çankırı kadar bile olmayan adamı milletvekili yapar, konuşturursanız daha çok oy kaybı yaşarsınız!.. 

*

Taziye

Bursa Gürsu İlçesi Kazıklı Mahallesi (Köyü)’nden Hamza Turhan Ağabeyimizin küçük oğlu Mürsel Turhan’ın, Umre için gittiği kutsal topraklarda vefat ettiğini ve oraya defnedildiğini öğrendim.

Merhuma Allah’tan rahmet, babası, kardeşleri, eşi ve çocuklarına sabırlar diliyorum.

.

Ali Mevlüt Kaya, dikGAZETE.com

Twitter'da bizi takip edin: @alimevlutkaya , @dikgazete

YAZARIN DİĞER YAZILARI