?>

Buyrun ben Hayret!

Ulvi Alacakaptan

9 ay önce

-Marmaris Turban Tatil Köyünde ‘Dj’im; yıl 1971… 45 yıl sonra yapısı değişmiş aynı otele baskın yapıp, CB’mizi öldürmeye çalışacaklar.

Buyrun ben HAYRET!

İlk sigortalı işim, ilk patronum Hayret bey!

Miniminnacık zıp zıp bir adam normal insan boyutlarında; benim gibi.

Hatta inanmayacaksınız ama oluyor; benden bile kısa.

Pendik Güzelyalı’da yeni açılmış Marmara Beach Hotel’in müdürü Acar (Baltaş) ve Celal resepsiyonda, ben de mal sahibinin hemen yakınındaki köşkün mahzenindeki Köşk Disco’da ‘DJ’im;discJockey” tanımına yarım yüzyıl var.

Resepsiyonda eğleşiyoruz…

Açılış yeni yapılmış, kapıdan bir uzun boylu, yapılı bir genç girdi.

Buyur edildi.

Ben bu otelin müdürüyüm” dedi.

Haydaa!..

Birbirimize baktık, bizi işe aldıran Acar;Bizim bir müdürümüz var ya sizi tanıştıralım” dedi.

Hemen girişin karşısındaki müdüriyete aldık.

Genç;

- Babam oteli işleten şirketin yönetim kurulundan, “Git oraya müdür ol” dedi…

Ben müdürüm” deyince de Hayret bey;Tamam ben de o zaman Genel Müdür olurum”u yapıştırdı.

Gülüştük…

Sohbet sırasında, gencin su kayağı bildiğini öğrenince; “Güzel; seni Plaj Müdürü yaptım. Misafirlerimize kayak dersi de verirsin” dedi.

Ancak iki-üç gün olmuştu ki Torpilli Plaj müdürümüz, sürat motorunun kamarasının üstünden ayaklarını sallarken, bir ayağı camdan içeri girsin, bir ayağı yarılsın kaval kemiğine kadar.

Gazi Plaj Müdürü bütün yaz mevsimi, misafirler kumları temizlesinler ayaklarından diye kabinlere plastik leğenle su taşıdı, tabii topallayarak.

Adını nereden anımsayacağım İsviçreli bir TV programcısı geldi otelimize, Almanca sohbet sırasında kökenimin Barbaros’un kaptanlarından Alacakaptanzade’ye dayandığını öğrenmiş ve ülkesine döndüğünde Türkiye yazısına “Korsanlıktan ‘DiscJockey’liğe” başlığını atmıştı.

Unutamadığım sahne; Marmara Beach otelin malsahibi Canlı Hayvan İthalat İhracat işleriyle Karun emsal zengin 80’lik zatın “Artık para kazanmak istiyorum!..!..!..” diye tepinmesiydi Hayret’in önünde.

Birkaç yıl sonra Hayret beyle bu sefer Marmaris Suikast Köyü’nde çalıştık.

Bu ismi 50 yıl sonra ben takacağım.

Ben, bir sezonda 5-6 kez denize girerdim; Kıyısındaydık ya ondan.

Kızılderili çadırı biçiminde ilginç bir yapıydı… Resepsiyon binası, bugün eskiden kalan tek yapı o.

Oturmuş gazete elimde pinekliyorum, Hayret bey telefonla konuşuyor:

- Buyrun efendim ben Hayret!

- Kardeşim niye Hayret ediyorsun Ben Genelkurmaydan Tuğgeneral… … …

- Evet buyrun Hayret

- Kardeşim Hayret edecek bişey yok. Rezervasyon yaptıracaktım.

İnsan, oğluna nasıl Hayret ismini koyar; Vallahi Hayret ediyorum.

.

Ulvi Alacakaptan, dikGAZETE.com

BİRLİK SANAT

TEL: 0212 2515255

PBX: 0212 2937564

YAZARIN DİĞER YAZILARI