?>

Bürokraside yaprak dökümü ve Kasım Süleymani suikastinde Suriye İstihbaratının parmağı!

Ömür Çelikdönmez

5 yıl önce

Şubat öncesinde yaşanan gelişmeler hem bölgede hem de ülkemizde mevcut iktidarların aktör değişimine gideceğini göstermesi açısından önemli. 

Asimetrik rekabette kullanışlı aparatlar eskileri ile yer değiştiriyor. 

Mesih” inancı Yahudilik, Hristiyanlık ve İslam kültüründe mevcut.  Tıpkı Samuel Beckett’in ünlü oyunu “Godot’yu Beklerken”de olduğu gibi. Oysa “Godot” hiç gelmeyecektir. 

Şia ve Ehli Sünnet’teki Mehdilik anlayışı, ne yazık ki Evangelistlerin Mesih inancı ile birebir örtüştüğünden, Mehdi ve Mesih’e inananların Mehdi veya Kayıp İmam da denen “12'nci İmam Muhammed el-Mehdî el-Muntazar”ın dönüşü için dünyanın sonunu hızlandırmak bile bunların gündeminde.

İran’daki İsnâ-aşeriyye akımı, Amerika’daki Evanjeliklerle bir noktada buluşuyor. “Mehdici dünya görüşü”nü savunanlar, 12’nci İmam’ın dönüşünü hızlandırmak için gerekirse dünyayı ateşe vermekten çekinmeyecek bir inanca sahipler. 

Evanjelikler de İsa Mesih’in yeryüzüne inişini gerektirecek olayları hazırlamak konusunda “Mehdici dünya görüşü”nü savunanlardan geri kalmaz.

Evanjelizm, Amerika’daki Hristiyan toplumunun tutucu kanadını ifade etmekte. Yahudilere ve Siyonizm’e olan ilginç bağlılıkları ise evanjelikleri Hristiyan dini içinde oldukça farklı bir yere oturtuyor. 

Evanjelikler, “Eski Ahit'in; Yahudiler’in ‘Tanrı’nın seçilmiş halkı’ olduğu… Kutsal toprakların Yahudilerin malı olduğu… Yahudilerin, Mesih'in gelişi ile birlikte bir dünya egemenliğine ulaşacakları…” gibi kehanetlerini tamamen kabul ederler. 

Bu konuda kendilerine düşen en büyük misyonun, Yahudilerin egemenliğini desteklemek olduğunu düşünürler.

Ahir zaman Mehdisi’nin adamları aramızdan birer birer ayrılıyor. Kasım Süleymani; el-Mehdî el-Muntazar’ın adına vekalet eden İran Dini Lideri Ali Hameney’in “Devrimin yaşayan şehidi” övgüsüyle andığı en güvendiği isimdi, o şimdi mevta.

Bürokraside yaprak dökümü…

Uluslararası Savunma Danışmanlığı'nın (SADAT) kurucularından ve Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın askeri danışmanı Adnan Tanrıverdi'yi tanıyorsunuz.

Adnan Paşa’nın, Kasım Süleymani öldürülmeden önce, geçtiğimiz hafta yaptığı konuşmasından adeta cımbızla çekilerek servis edilen "Mehdi gelecek. Ortamı buna göre hazırlamalıyız" şeklindeki açıklamaları tartışmalara neden olmuştu. 

Tanrıverdi, gelen tepkiler sonrası Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanlığı ile Güvenlik ve Dış Politika Kurul Üyeliği görevlerinden istifa et[-ti-ril-]di

Amaçları, üzümü yemek değil bağcıyı dövmek olan kesim, kurmay eğitimi almış, General rütbesine yükselmiş Adnan Tanrıverdi’nin, 'Mehdi' içerikli  söyleminin öncesini sonrasını anlamadan dinlemeden onu yargıladılar. 

İşin garip tarafı Adnan Paşa’yı eleştirenlerin sözcülüğünü eski İslamcı eski AK Parti Milletvekili Mehmet Metiner'in üstlenmesiydi.

Bugünlerde Resmi Gazete, görevden alma ve atama kararlarıyla dopdolu. Bürokrasideki yaprak dökümünün en önemli faslı daha yaşanmadı desek. ..

Önümüzdeki günlerde 04/2014’den beri ABD nezdinde Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçisi görevinde bulunan Serdar Kılıç’ın bir başka göreve atanmak üzere geri çekilmesi söz konusu.

Asıl sürpriz Serdar Kılıç’ın yerine Türk kamuoyunun yakından tanıdığı güvenlik bürokrasisinin tepe isimlerinden, oldukça önemli bir bürokratın Washington Büyükelçisi olarak atanması. 

Daha da büyük sürpriz; güvenlik bürokrasisine atanacak asker kökenli bürokrat. 

Her iki ismi de az çok tahmin edebiliyorum. Sürecin sağlıklı işlemesi açısından böyle zamanlarda söz gümüşse sükut altın.

Yani biliyordum unut[turul]dum.

Suriye İstihbaratı / El- Cumhuriyyetü’l- Arabiyyetü’s -Suriyya/  Suriye Arap Cumhuriyeti Umumi İstihbarat Direktörlüğü- (İdare el-Muhaberat al-Ama)

Suriye İstihbaratı” deyip geçmeyin!

Ortadoğu’da ABD, İngiltere ve İsrail’e kök söktüren bir casusluk örgütünden söz ediyoruz. 

Hikâye bu ya; "Suriye cumhurbaşkanı Hafız El Esad bir gün İsrail başbakanı Simon Peres ile karşılaşmış.

Peres, Esad’a; "-Muhaberatınla çok övünüyorsun ama Lazkiye kıyılarına denizaltı gönderdik haberiniz bile yok demiş.

Esad da; “-Sen adamlarını gönder de o denizaltının altına baksınlar” cevabını vermiş. 

Peres adamlarını göndermiş ve bir de ne görsünler? Denizaltının altında Suriye Muhaberatının damgası var!" 

Şimdi bu hikayeyi neden anlattım?

Suriye istihbaratı veya daha mahalli söyleyiş şekliyle “Muhaberat", Ortadoğu'da MOSSAD ayarında bir haberalma servisi. 

Beşar Esad'ın en yakınındaki isimlerden Hava Kuvvetleri İstihbarat Direktörü General Cemil Hasan; bölgenin en etkin istihbarat teşkilat başkanlarından biriydi. 

Yıllarca Lübnan, Ürdün ve Filistin’i avucunun içinde tuttu. Filistin’de liderlik mücadelesi, Lübnan’da hükümet kurma çabaları Muhaberat dahli olmadan yürümedi hiçbir zaman. 

1983’te Beyrut’ta, 241 Amerikalı deniz piyadesinin öldürüldüğü bombalı saldırıdan, 2005’te yine Beyrut’ta, Başbakan Refik Hariri’nin hayatına mal olan suikasta kadar birçok eylemde Muhaberat’ın imzası var. 

Muhaberat tarihinde, Lübnan’ın ayrı bir yeri var… Teşkilat, Suriye ordusunun gölgesinde 2005’e kadar at koşturdu; Hizbullah’ı Hizbullah yapan da Muhaberat’tı. (*)

Mesela Refik Hariri, istifa ettiği 2004 yılına kadari Lübnan’da başbakanlık yapmış, 2005’te bombalı araç saldırısında hayatını kaybetmişti.

2005 yılında eski Başbakan Refik Hariri’nin öldürülmesi sonrasında, Canbolat ve 14 Mart Hareketi, Suriye’yi, Hariri’nin ölümünde rolü olduğu gerekçesiyle suçlamıştı.

Suriye, bu iddiaları hiçbir zaman kabul etmedi. Fakat uluslararası baskılar yüzünden 2005 yılında, bölgedeki 30 yıllık askeri varlığını çekmek zorunda kaldı. 

İlerici Sosyalist Partisi Genel Başkanı Dürzi lider Velid Canbolat birçok kez Suriye'deki silahlı ayaklanmayı destekleyen açıklamalar yaptı.

Esad ailesini oldum olası sevmedi. Babasının Hafız Esat'ın talimatıyla Suriye Muhaberatı tarafından öldürüldüğünü bilmesi, onu Suriye konusunda karşıt bir mevziye sürükledi. (**)

Kısacası, Suriye Muhaberatı kendi sınırları dışında küresel güçlerin egemenlik iddia ettiği kriz bölgelerinde her türlü, özellikle bombalı saldırı düzenlenmesi hususunda deneyimli. 

Süleymani suikasti ile ilgili Şam'da gözaltı iddiası…

ABD’de bulunan ve isimlerinin açıklamasını istemeyen iki Arap diplomat, Kasım Süleymani suikasti ile ilgili bazı kişilerin, Suriye’de gözaltına alındıkları iddiasını gündeme taşıyor.

Diplomatlar, 3 Ocak Cuma günü İran Devrim Muhafızları’na bağlı Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani’nin öldürülmesi olayına karıştığı şüphesiyle Suriye merkezli “Cham Wing” hava yolu şirketinde çalışan bazı kişilerin gözaltına alındığını söylüyor. 

İddiaya göre, Kasım Süleymani, geçtiğimiz Perşembe günü Beyrut’tan Şam’a geldi ve daha sonra Irak’ın başkenti Bağdat’a geçti. 

Kaynaklar, Suriye’ye ait özel havayolu şirketi olan Cham Wings’e ait uçağın, Süleymani’nin Şam’a ulaştığı sırada, birkaç dakika beklediğini ve akşam saat 20.30’da Şam Havaalanı’ndan kalktığını belirtiyor. 

Süleymani’nin uçakta olup olmadığı bilgisinin ABD tarafına sızdırılma ihtimaline karşı, Bağdat ve Şam’da soruşturma açılmış. 

Soruşturmaların Kasım Süleymani’nin Şam’dan kalkan uçakta olduğunu bilen Cham Wing şirketi çalışanlarını kapsaması dikkat çekici. (***)

2007’de kurulan “Cham Wings Airlines”ın gizli ortağı Muhaberat…

İlk Suriye özel havayolu şirketi olan Cham Wings Airlines, 2007'nin sonunda ulusal bir sermaye ile ticari Shammout grup şirketlerinden biri olarak kuruldu. Muhaberat’ın şirketteki hisseleri gizli tutuldu.

23 Eylül 2007'de şirket, Suriye Sivil Havacılık Otoritesi'nden bir hava operatörü sertifikası aldı ve bu da stratejisini uygulamaya başlamasını ve Suriye'deki hava taşımacılığı alanına değer katan ilk hedefine ulaşmasını sağladı.

Cham Wings Airlines'ın merkezi Şam'dadır. İlk uçuşunda, 20 Kasım'da Şam uluslararası havaalanından Bağdat havaalanına gitti.

Daha sonra şirket, birçok Arap ve uluslararası istasyonu kapsayabilmek için kademeli olarak genişlemeye başladı ve ardından Suriye'yi dünyanın geri kalanına bağlayan ikinci ulusal havayolu oldu.

Kısa bir süre içinde, Cham Wings Havayolları, filosunu geliştirmeyi ve hizmetlerini tanıtmayı başardı. 

Cham Wings Havayolları, özellikle Beyrut, İstanbul, Kuveyt, Dubai, Doha ve diğer Arap ve uluslararası ülkeler gibi Suriyeli toplulukların arttığı yerler olmak üzere müşterilerinin ihtiyaçlarını karşılayan birçok destinasyona düzenli uçuşlar düzenliyor. (****)

Cham Wings Airlines'ın en büyük iştirakçisi olan Shammout şirketler topluluğu Suriyeli işadamı Nour Eddin Shammout tarafından 1950 yılında kurulmuş. 

Shammout Group otomotiv, çelik, havacılık, nakliye, inşaat ve gayrimenkul alanlarında faaliyet gösteriyor.  

Shammout/Şamud”, Arapçabağlanmamış ip, kırçıl, dağınık saç ve mantar” gibi anlamlar içeriyor.

Ama Ermenice kökenli bir kelime olma ihtimali yüksek çünkü “Shamut / Շամուտ”, Ermenistan'ın Lori eyaletinde bir köydür. Tumanyan belediyesine aittir. 

Soru şu; küresel terörist unsurların işgaline karşı Suriye’yi destekleyen İranlı Komutana, Muhaberat neden suikast girişiminde bulunsun?

Çünkü o İranlı Komutan ve gönüllü askerleri Şam’ı, Tahran’ın arka bahçesi yapmışlardı. Suriye ordusundaki generaller bile emirleri, Beşar Esat'tan değil, “Devrimin yaşayan şehidi Kasım Süleymani”den alıyordu. 

Hatta zaman zaman İran'ın Suriye’de Rusya’dan rol çalmasına, Putin ses çıkarmasa da homurdanmaktan geri kalmıyordu. O homurtular, Kasım Süleymani’yi vuran füzelerin gürültüsüne karışmış olmalı. 

Sonuçta Suriye Muhaberatı, Kasım Süleymani’yi ve İran’ı ülkeden tasfiye etti.

Ayrıntı devreleri yakar”, tadında bırakmak en iyisi.

.

Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com

Twitter'da bizi takip edin: @oc32oc39 , @dikgazete

(*) https://www.dikgazete.com/lubnan-hizbullahi-suriye-hava-kuvvetleri-istihbarat-baskani-general-cemil-hasani-kacirdi-makale,1214.html

(**) https://www.dikgazete.com/buharali-turkun-kurdugu-durziligin-lubnan-lideri-velid-canbolat-araplara-osmanli-yi-hatirlatti-makale,1527.html

(***) https://aawsat.com/turkish/home/article/2070891/s%C3%BCleymani-suikast%C4%B1-ile-ilgili-%C5%9Famda-g%C3%B6zalt%C4%B1-iddias%C4%B1

(****) https://chamwings.com/about-us/

YAZARIN DİĞER YAZILARI