?>

Buraya kadar...

Yener Bozkurt

10 saat önce

BURAYA KADAR...

Kitabın ortasından konuşacak olursak, Bağımsızlık Partisi Genel Başkanlığı görevine seçildiğimizde, önümüze koyduğumuz bir hedef ve bu hedefe ulaşmak için de kendimize tanıdığımız bir süre vardı.

İki yılı aşkın bir sürenin ardından hedefe ulaşamadığımızı görüyor ve hiç kıvırmadan görevi bırakıyoruz.

Tabii ki güzel işler de yaptık ama yetmedi, yetmez.

Zira hiçbir siyasi parti laf olsun diye kurulmaz. Seçimlere girip iktidar olmak için kurulur. Hedefleri unutup, koltuğa yapışırsan onun adı başka bir şey olur.

Biz de “Buraya kadar” diyor, mazerete sığınmadan bayrağı devrediyoruz.

Ama bu açıklamanın tam da Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit ÖZDAĞ’ın tutuklandığı döneme denk gelmesi manidar oldu tabii.

Korktu, kaçtı” diyen zevzekler illa ki olacaktır. Onlar dert değil de iyi niyetli olup, yine de içine kurt düşenlere,

09 Ocak 2025 tarihli, Genel Başkan seçimli kongre başvuru belgemize (resmi sayfamızda mevcuttur) yetmezse de, karakterimize ilişkin ip uçları içeren eski videolarımıza göz atmalarını öneriyoruz.

Neyse konumuz bu değil zaten.

Konumuz, bu ülkede siyasi ve demokratik süreçlerle hiçbir yere varılamayacağının artık kesinleşmiş olması.

Öncelikle bu yapılanın büyük bir hukuksuzluk olduğunu ve kabulünün mümkün olmadığını belirtelim.

Belirtelim belirtmesine de madalyonun arka yüzüne bakmayı da ihmal etmeyelim. Linç yeme pahasına da olsa gerçekleri söyleyelim.

Şimdi soruyoruz.

Okunan şiir, Pınarhisar Cezaevi, 120 gün hapis cezası” deyince aklınıza ne geliyor?

Biz, “1999’un mahkumu bugünün neyi?” diyelim yorumu size bırakalım.

Ülkede ses getiren her eylemin ardından, ekranların vazgeçilmez klasiği olan söylemi eklemeyi de unutmayalım.

Bu iş en çok kime yaradı?” diye soralım yanıtı yine size bırakalım.

Sorular peş peşe gelmeye devam ediyor.

Türklüğe ve Atatürkçülüğe karşı kurulmadık tezgâh bırakmayanlar, bu huylarından vaz geçer mi?

Bu işe soyunanlar, toplum tepkisini hesaba katmayacak kadar aptal mı?

Özellikle Apo açılımının ardından miadı dolan BAHÇELİ’nin yerine, Türk milliyetçilerini kontrol altında tutacak yeni bir lider ihtiyacı söz konusu olabilir mi?

Devam edelim.

Geçmişin düşmanı bugünün kuzu sarması ERDOĞAN-BAHÇELİ” masalı başka bir adla yeniden yazılabilir mi?

2023 seçimlerinde tek bir bakanlık karşılığı Cumhur İttifakı’nı desteklemeye hazır olan ÖZDAĞ, daha büyük bir teklif için yine rotadan sapmış olabilir mi?

Siyasete girerken yanında kefenini de taşıması gerektiğini bilen Ümit Bey,

Geceyi 2 metreye 30 santim bir bankta geçirdim”, “Tek endişem KOZİNOĞLU gibi bir suikasta uğramak” gibi ajitasyonlarla, değirmene su taşıyor olabilir mi?

Yapı itibarıyla her zaman mazlumun yanında olan Türk halkına, yeni bir “Doktor Babuna” ya da “Hepimiz Hırant’ız. Hepimiz Ermeniyiz” operasyonu çekiliyor olabilir mi?

Tek amacı Türklük, Atatürkçülük ve TC’yi yok etmek olan ve bu doğrultuda onca kazanımı olanlar, sıradan bir seçimle, sessiz sedasız bırakıp gider mi?

Yukarıdaki sorulardan en az üçüne ‘evet’ dediyseniz, konuyu yeniden değerlendirmenizi tavsiye ederiz.

Son sözümüze gelince.

Damarlarımızda Türk kanı aktığı müddetçe, bizim için mevki makam fark etmez. Karargâhtan çıkıp, mevzideki yerimizi alır, bundan da haz duyarız.

Ama Türke yapılanın hesabını yarına bırakır, kimsenin yanına bırakmayız.

YAŞASIN TÜRKİYE CUMHURİYETİ,

VAR OLSUN TÜRK MİLLETİ.

.

Yener Bozkurt, dikGAZETE.com

-Bağımsızlık Partisi Genel Başkanı, Emekli MİT mensubu-

YAZARIN DİĞER YAZILARI