?>

Bugün 1 Mayıs… Ukrayna ve Rus emekçilerini birbirine kırdıran küresel emperyalizm kahrolsun!

Ömür Çelikdönmez

8 ay önce

Bugün 1 Mayıs… Ukrayna ve Rus emekçilerini birbirine kırdıran küresel emperyalizm kahrolsun!

NATO'nun Ukrayna'ya verdiği desteğin bir anlamı olabilir mi?

Sözde verilen destek, Ukrayna-Rusya savaşında, Kiev lehine neyi değiştirmiştir?

Ukrayna halkına ne kazandırmıştır?

Ukrayna ordusu, Rus ordusundan hangi bölgeleri geri alabilmiştir?

Bu saatten sonra da Ukrayna ordusu NATO’ya girse ne olur girmese ne olur?

Türkiye, NATO'ya nasıl bulaştı?

2. Dünya Savaşı sonrasında Avrupa ve Ortadoğu'da    zamanın ruhuna en uygun hareket eden Türkiye oldu. Türk kurmaylar, ülkelerini savaşın yıkıcı, yok edici kasırgasından korumayı başardılar. Türkler, hububat depolamadan kaynaklanan kıtlıkla mücadele ederken Avrupalılar birbirlerini yediler.

Hatta o yıllarda ‘Milli Şef’ İsmet İnönü’nün kendisini; 2. Dünya Savaşı yıllarında "Bizi ekmeksiz bıraktın” diye eleştirenlere cevaben "Evet, ekmeksiz bıraktım ama babasız bırakmadım!” dediğini duymuşsunuzdur.

II. Dünya Savaşı sonrasında Türk Hariciyesi, Almanlara karşı cephe açılmasına yanaşılmadığı için İngilizlerin Ankara’ya diş bilediğinin farkında olarak Sovyetlerin yayılma tehdidini bahane ederek ABD ile yakınlaşmayı planladılar.

Bu kapsamda 23 Şubat 1945'te Türkiye, Nazi Almanyası ve Japon İmparatorluğu'na savaş ilan etti. Savaş ilanı, Başbakan Şükrü Saracoğlu'nun özel bir oturumda yaptığı konuşmada önerildi. Meclis'te oybirliğiyle kabul edilen karar, ertesi gün Resmî Gazete'de yayımlandı. Türkiye aynı zamanda Birleşmiş Milletler Bildirisi'ne taraf oldu.

Bu siyasi çözüm, kısmen işe yaradı. Türkiye belki o an için fiili şekilde savaşın galipleri tarafından işgal edilmedi ama BM ve NATO üyelikleri sonrası adım başı pıtrak biter gibi Batı'nın askeri üsleri, ülkenin dört bir tarafında görülmeye başlandı.

Rus Ordusu Ukrayna'da ne yapmaya çalışıyor?

Ukrayna ordusu, cepheden çekiliyor ama Rus ordusu da dökülüyor! Her iki taraf da savaşı sonlandıracak, göklerden gelecek kararı sabırsızlıkla dört gözle bekliyor. Yerleşik küresel sömürü sistemi, istediğini alıncaya kadar bu savaşı sürdürür.

Lakin Ukrayna-Rusya savaşında sona yaklaşıldığı izlenimi veren bazı açıklamalar var. Mesela Ukrayna Genelkurmay Başkanı Oleksandr Syrskyi, Rusya'nın son dönemdeki saldırılarının ardından cephedeki durumun kötüleştiğini, Donetsk bölgesinin doğusundaki bazı mevzilerden çekildiğini söylemesi gibi.

Benzer şekilde Amerikalı iş adamı Elon Musk, Rusya'nın Odessa'yı ele geçirmesi meselesini Ukrayna ihtilafında kalan son mesele olarak nitelendirmesi gibi. Demek istiyor ki; Ukrayna yöneticileri, bu tiyatroyu fazla uzatmadan liman şehri Odessa'yı, Rus ordusuna teslim etsin. Liviv merkezli yeni Ukrayna nelerine yetmez?

Rus ordusunda ölen, yaralanan asker sayısı, Ukrayna ordusu içindeki NATO askerlerince imha edilen kara ve hava araçlarına bakılırsa savaşır gibi yaptıkları kesin. Zaten en ön safta çarpışan Rus kulaklar, mujikler. Rus kentsoyluları çoktan ya ülke dışında soluğunu aldı ya da arazi olmanın bir yolunu buldular.

Rus Genelkurmay Başkanlığı Planlama Dairesi bu işi bilmiyor!...

Rusya, Ukrayna’nın büyük beklenti içinde olduğu 61 milyar dolarlık ABD askeri yardım paketi gelmeden önce bölgede üstünlük sağlamaya çalışıyor. Ancak bunu yaparken karadan obüslerle ve havadan uçak, helikopter veya İran üretimi İHA’lar ile hatta Karadeniz donanmasından fırlatılan orta mesafeli füzelerle ağır bombardımanda bulunuyor.

Benim asıl dikkatimi çeken Rus ordusunun savaş planlayıcıları, asker kaynaklarını hoyratça tüketiyor. Herhalde leblebi kavurup tırnaklarının yanmadığını veya ölen askerlerin tohumlarına para saymadıklarını düşünüyor olmalılar.

Bu açıdan bakınca sanki Rus idarecilerin adeta kendi asker vatandaşlarına acımadıkları ortaya çıkıyor. Oysa devam eden savaşın süresi, Rus ordusunun hava, kara ve deniz silahlarındaki teknolojik üstünlüğü, asker sayısı, başta Afganistan, Çeçenistan, Gürcistan ve Suriye'deki savaş deneyimlerine rağmen çok da başarılı sayılmazlar. Bu hususta Ukrayna ordusunun da Rus ordusundan birbirinden pek farkı yok.

Nitekim Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, Rusya'nın iki yıl önce başlayan işgalinde şimdiye kadar 31 bin asker kaybettiklerini söylüyor. Bu işte metot şudur; kendi kaybını küçük göster rakibinin kaybını ise abartabildiğin kadar köpürt. Ne de olsa bu Neo Nazilerin ustası Hitler'in propaganda bakanı Joseph Goebbels.

NATO çocuğu Zelenskiy, 180.000 Rus askerinin öldüğünü ve on binlercesinin de yaralandığını iddia ediyor. ABD istihbarat raporunda ise Ukrayna savaşında 315 bin Rus askerinin öldüğü veya yaralandığı ifade edilmişti. Batılı haber ajansları, Rusların kayıplarını abartılı yazmayı seviyor.

Ama düşük veya abartılı sayılarla gizlenemeyen bir gerçek var o da hem Rusya’nın hem de Ukrayna’nın bu savaşta insan kaynaklarını büyük ölçüde tüketmiş olması. Sanki her iki taraf da “kalan sağlar bizimdir” mantığı ile hareket ediyor. Günah mı desek yazık mı desek bilemiyorum.

Tatarlar, Nogaylar Türk değil mi?

Bazı sosyal medya gruplarında Tatarların, Nogayların Türk olmadıklarına dair tartışmalara tanıklık ediyorum. Bu iddiayı dillendirenler Tatarların Türk olduğu fikrinin Mason İttihat ve Terakki Cemiyetinin bir projesi olduğunu söylüyor.

Bu konuda Rusofil olmakla itham edilen Kırım Tatar Dernekleri Federasyon Başkanı Ünver Sel ile Nogay Kalkınma ve Eğitim Vakfı Başkanı Sami Nogay’ın açıklamalarını önemsiyorum. Bakalım bir açıklama yapabilecekler mi?

Ukrayna toprakları eski Hazar ve Altın Orda Devletlerinin bakiyesi halkların yaşam alanları üzerinde bulunuyor. Kozak, Tatar, Nogay toplumlarının eski vatan sınırlarını kapsıyor. Eğer eski Sovyet coğrafyasında meskun Tatar ve Nogaylar Türklükle alâkalarını keserse, Türkiye'nin eli de büyük ölçüde rahatlar.

Dugin gibi Çarist Rus milliyetçileri başta olmakla hiçbir Rus yetkili, Türkiye'yi Turancı politikalar ihraç etmekle suçlayamaz. Ayrıca başta Almanya, ABD ve İngiltere olmak üzere NATO üyesi ülkeler bu konuda Ankara’yı baskılayamaz. Tatar ve Nogaylar da kendi rotalarını kendileri çizer.

Savaş neden hemen bitmeli?

Çok insan öldü. Yüzbinlerce insan yaşadığı toprakları terk etti. Organ mafyasına, insan kaçakçılarına fırsat doğdu. Kadın ve çocuklar fuhşa zorlanıyor. Göç önlenmeli.

Savaşın aynı zamanda bölgesel ve küresel gıda arzı üzerinde de potansiyel olarak ciddi etkileri var. Maalesef savaşın ortaya çıkardığı bu durum; muazzam fiyat artışlarına, gıda kıtlığına, açlığın artmasına yol açtığı gibi ithalat bağımlılığı yüksek olan ülkelerde sosyal istikrarsızlaşma riski oluşturmaktadır.

Kremlin başından beri Ukrayna'da Amerika ile bir vekalet savaşı yürüttüğünün farkında ve yeri geldikçe bu durumu hemen her uluslararası platformda dillendiriyor.

Haksız mı?

Hayır!

Bununla birlikte Kremlin’in bu stratejik söyleminin doğruluk payı içeren nedenleri anlaşılmalı. Savaşın açgözlü köstebeği çevrelerin, silah tüccarı, baron ve ologarkların savaşı sürdürülebilir gelir kaynakları arasında gören anlayışlarına prim verilmemeli. Çünkü dostlar, Kremlin'in para ve insan stokları her geçen gün eriyor.

Savaşın Rusya'ya günlük maliyeti yaklaşık 300 milyon dolardır ve her altı ayda 50.000 asker öldürülmekte veya yaralanmakta ya da orduya katılmaktadır. Bu işten en kârlı çıkan, toplam gayri safi yurtiçi hasılası Rusya'nın neredeyse 40 katı olan, vahşi Kapitalizmin güncel ikonu Amerika Birleşik Devletleri.

Bugün 1 Mayıs. Emeğin ve emekçinin bayramı. Tüm çalışanlar, insanca bir yaşam için üretiyor. Emek sömürüsüne hayır.

Ey dünyanın emekçi mazlum halkları; vahşi kapitalizme meydan okuyun, sermaye odaklarının dolduruşuna gelip, birbirinizi katletmeyin! Üretimden gelen güçlerimizi, küresel emperyalizme karşı birleştirelim. İnanın kölelik zincirlerimizden başka kaybedecek hiçbir şeyimiz yok!

İnsanca yaşamak için zulme ve yoksulluğa paydos!

Neden mi?

YAŞAMAK BİR AĞAÇ GİBİ TEK VE HÜR VE BİR ORMAN GİBİ KARDEŞÇESİNE…

.

Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com

омюр челикдёнмез, Дикгазете

Seçilmiş Kaynakça

https://www.atlanticcouncil.org/

https://www.bbc.com/turkce/articles/c0dex3g0dmgo

https://www.nato.int/cps/en/natohq/news_225160.htm

https://www.dikgazete.com/yazi/turkiye-nin-kimyasini-bozacak-ikircikli-dis-politikalar-5201.html

https://www.aei.org/op-eds/why-putins-going-big-with-nuke-threats-and-why-we-need-to-be-ready/

https://www.theatlantic.com/ideas/archive/2024/04/patrushev-putin-paranoia-propaganda/678220/

https://tr.euronews.com/2024/02/25/ukrayna-savas-baslangicindan-beri-ilk-kez-askeri-kayip-sayisini-acikladi

https://www.atlanticcouncil.org/blogs/new-atlanticist/our-europe-is-mortal-it-can-die-decoding-macrons-sorbonne-speech/

https://www.swp-berlin.org/publikation/putins-wiederwahl-wie-der-kriegsverlauf-die-innenpolitische-stabilitaet-in-russland-bestimmt

https://www.swp-berlin.org/themen/dossiers/russlands-krieg-gegen-die-ukraine/globale-auswirkungen-des-krieges-inklusive-migration-enernaehrungssicherheit

YAZARIN DİĞER YAZILARI