Bu Ülkede Demokrasi Demek Ölüm Demektir
MOSKOVA
Adını Rusya İmparatorluğu sırasında o bölgede doğmuş Yunan kökenli ressam Arkhip Kuindzhi’nden alan Mariupol Devlet Üniversitesi, çatışmalar sonrası restorasyon aşamasından geçti ve şu anda hızla gelişip yeni öğrencilerine kucak açmakta.
Üniversite, Rusya’da yapılan “Medya Etkinliği Derecelendirmesi” açısından Rusya'nın en iyi 100 üniversitesi arasında. Pek çok kez gittiğim bu bölgede bulunan üniversite, bölgesel ve federal düzeyde en büyük bilimsel, yaratıcı ve spor etkinliklerinin düzenli olarak düzenlendiği devasa bir mekandır aslında.
Arkhip Kuindzhi’nin adını taşıyan Mariupol Devlet Üniversitesinin duvarları içinde, etnik gruplar ve dinler arası işbirliği forumunda “Rusya Güçlü Bir Milletler Ailesidir” adlı bir konuşma gerçekleştirildi.
Forumun ana amacı, etnik gruplar arası ve dinler arası ilişkilerin uyumlaştırılması ve devletin ulusal politikasının uygulanması konularında sivil toplum kurumları, ulusal-kültürel topluluklar ve hükümet organları arasında etkileşim için etkili çalışma platformları oluşturmaktı.
Forumun katılımcıları arasında hükümet organlarının temsilcileri olan Rusya Federasyonu Kamu Odası, Rossotrudnichestvo, Rusya Federasyonu FADN Güney-Batı Departmanı, Lugansk ve Donetsk Halk Cumhuriyetleri ile Sevastopol şehri ve Leningrad bölgesi, Rusya Halkları Meclisi'nin Zaporozhye ve Herson bölgesi ve öğrenciler de yer aldı.
Toplantının önceliği, kamu diplomasisi ve etnisiteler arası işbirliği kaynak merkezinin oluşturulması idi.
Kurulması planlanan bu merkezin etnik ve dinler arası ilişkilerin geliştirilmesi ve işbirliğinde önemli bir halka görevi göreceği gibi, Rusya’nın kültürel ve manevi mirasının oluşmasına da katkıda bulunması da planlanıyor.
-Rektör Larisa Sivolap
Forum'da konuşan Arkhip Kuindzhi Mariupol Devlet Üniversitesini Rektörü Larisa Sivolap, şunları söyledi:
"Bugün ki Forum, akademik topluluk, kamu kuruluşları, dini ve kültürel derneklerin temsilcileri için ulusal güvenliğin güncel konularını tartışmak için eşsiz bir fırsatı.
Amacımız sadece zorlukları ve sorunları belirlemek değil, aynı zamanda yapıcı yollar bulmak olmalı, sorunları karşılıklı anlayış, saygı ve iş birliğine dayalı olarak çözmeliyiz. Bu tür etkinlikler, ulusal güvenliğin güçlendirilmesine ve Rusya'da sürdürülebilir barışın kurulmasına yardımcı oluyor”.
Aslında her daim sizlere anlatmaya çalıştığım, Rusya’nın kucaklayıcı, kapsayıcı yönetimsel anlayışı sadece politikacılar arasında hamasi söylemler olarak kalmıyor, ilim, irfan dağıtılan yerlerde de geleceği olan gençlere de bu düşünceyi zerk ederek Rusya’yı Rusya yapan en önemli unsuru korumak için yöneticiler adeta toprağa kök salıyorlar.
Bu insanlar, ayrışmanın yıkım getirdiğini biz Türklerden çok önce anlamışlar, bu insanlar farklı milletler ile birlik olmanın ne derece önemli olduğunu, farklı milletlerden olan azınlıkların ise düşman tarafından nasıl manipüle edilebileceğini de çok iyi bildiği için öyle tüm yuları azınlıkların eline vermemekte.
İşte bu yumuşak karnı bilen Batı ülkeleri, Rusya’nın yumuşak karnı olan diğer milletlere tekme atmaktan, onları karıştırmaktan hiç geri durmuyor.
Örneğin sadece Türk milletlerinin içerisine atılan ve cahilleri kandırıp, bilginleri varlık içerisinde yüzdüren “Turancılık” kavramı da bunlardan biridir. Gerçek milliyetçi her birey bilir ki; Rusya, Kazakistan, Özbekistan, Tacikistan, Azerbaycan, Türkmenistan gibi ülkelerde yaşayan milyonlarca Türk’ün “Turan” gibi safsatalara ihtiyacı yoktur, insanların öncelikle maddi olarak bağımsızlığa ihtiyaçları vardır.
Günümüzde bu bölgenin insanları, maddi durumu iyi olduktan sonra kavramlar ile uğraşan entelektüel görünüp, insanlara “Turancılık, Demokrasi,İleri Demokrasi, Bağımsızlık” gibi kavramları empoze etmeye çalışan kravatlı zevatın sözlerini satın almıyor.
Bu bölgenin halkı, Sovyetler dağıldıktan sonra “kamu düzeni”nin ne demek olduğunu biz Türkiye ve Avrupa’dan çok daha iyi bilmektedir! Birileri, bu kamu düzenini yukarıda saydığım içi boş kavramlar uğruna bu bölgede bozarsa sonuç Ukrayna olur.
Ukrayna’da her şey bu istekler ile başlamadı mı?
Kendi akraba toplumu olan bir ülkeye yüz çevriltilmedi mi? Sayısını ve ismini bile hatırlamadığımız insanlar, hiçbir zaman keyfini süremeyeceği o “Demokrasi, İleri Demokrasi, Bağımsızlık” için hayatlarını kaybetmedi mi?
İşte bu yüzden Rusya’da insanlar, Batı tipi insan öldüren demokrasi yerine, torunları ile vakit geçirebileceği, sadece bir saldırı yapıldığı zaman uğruna öleceği “Rusya Milletler Ailesi”ni seçmekte.
Her zaman dediğim gibi, Rusya’yı tanımak istiyorsanız, bir asır önceki Rus klasiklerini okumayı bırakın ve Rusya’ya gelip, anlattıklarımı yerinde görün.
.
Cem Kıran, dikGAZETE.com