?>

Bocalayıp duran hayatlar...

ArşiV-lik- YaZı-Lar...

8 yıl önce

"Müzebzebine beyne zâlike hayatlar” diye bir tek Kur’an-ı Azim’üş-Şan ayetinin sadece başlangıcını yazısına başlık yapan Ali Yıldız, (Ayet-i Kerime mealen şöyle: Onlar küfür ile iman arasında bocalayıp dururlar. Ne bunlara -mü’minlere- ne de şunlara -kafirlere- bağlanırlar. Allah, kimi saptırırsa ona asla bir çıkar yol bulamazsın. -Nisa Suresi 143- Diyanet Meali.) günümüze dair o tereddüt etme ve bocalamalarla ilgili soru gibi görünen bazı sıralamalarla sürdürdüğü yazısının başında da sonunda da aynı soruyu sordu ve o “iki soru" arasındaki “soru işaretleri” ile de bakın neler dedi. İşte yazısı

:

İnsan ne için yaşamalı; dünya mı, ahiret mi?

Hangisi daha önemli; nicelik mi, nitelik mi?

Kemiyettin sayısal karşılığı mı, keyfiyetin değeri mi?

Hangi sahada devam etsem; özelde mi, devlette mi?

Nasıl bir evlilik tercihinde bulunsam; seküler mi, mütedeyyin mi?

Çocuğu nereye versek; Anadolu mu, Fen mi, İmam-Hatip mi?

Tasarruf edip devlete mi, paraya kıyıp koleje mi?

Tercihi hangi alanda yapsak; Sayısal mı, eşit ağırlık mı, sözel mi?

Tedaviye nasıl devam etsek; alternatif mi, doktor reçetesi mi?

Birikimimizi nerede değerlendirsek; arsa mı, borsa mı, döviz mi?

Hangi arabayı alsak; sıfır kilometre mi, ikinci elden mi?

İkinci eli kimden bulsak; galeriden mi, sahibinden mi?

Taksitlere mi bölüp alsak, peşin mi?

Katılım bankasından finansman , faizli kredi mi?

Evi kime yakın tutsak; kayınvalideye mi, anneye mi?

Nasıl bir ev alsak; apartman dairesi mi, müstakil mi?

Pantolonu hangi renk giysek; siyah mı, kahverengi mi?

Saçları nasıl kessek; modern mi, klasik mi?

Kıyafeti nasıl seçsek; spor mu, resmi mi?

Salaş mı takılsak, tertipli düzenli mi?

Nerede takılsak; Fatih mi, Harbiye mi?

Kimlere takılsak; eski dostlara mı, yeni muhittekilere mi? 

Çalışanlara nasıl görünsek; ciddi mi, samimi mi?

Patronla nasıl konuşsak; yakın mı, mesafeli mi?

Karşıya nasıl geçsek; köprü mü, vapur mu, tünel mi?

Hangi yabancı dili seçsek; Arapça mı, Çince mi, İngilizce mi?

Fotoğrafı nerde yayınlasak; Instagram mı, Twitter mı, Face mi?

Gününü gün mü etmeli, ahiret var deyip kendini mi frenlemeli?

Beynelmilel hesaplarda Batı ile mi devam etmeli, Doğuya mı dönmeli?

Namazı kılmalı mı, kazaya bırakıp tövbe mi etmeli?

Kılacaksak evde mi kılmalı, camiye mi gitmeli?

Bizim çocuk Müslüman mı, deist mi, ateist mi?

Kim haklı; Şiiler mi, Sünniler mi?

Hangisi doğru; Tasavvuf mu, Selefilik mi?

Kimi dinlemeli; Kur’ancıları mı, hadisçileri mi?

Bombayı kim patlattı; bölücüler mi, istihbarat örgütleri mi, IŞİD mi?

Hangisini tercih etsek; İOS mu, Android mi?

Kablolu kanala mı geçsek, çanak anten mi?

Akşam ne izlesek; maç mı, sinema mı, dizi mi?

Dört büyükler mi şampiyon olsun, Başakşehir mi?

Yarıyıl tatilini nerde geçirmeli; denizde mi, kayak merkezlerinde mi?

Sokaktaki Suriyelilere mi üzülsek, kedilere mi?

Darbeye kim yeltendi; üst akıl mı, hainler mi?

Anayasamızı nasıl yapsak; bürokratik mi, askeri mi, sivil mi?

Yeni kapıyı kim kapattı; iktidar mı, muhalefet mi?

Halkoylamasında hayır mı desek, evet mi?

İnsan ne için yaşamalı; dünya mı, ahiret mi?

Ali Yıldız, Diriliş Postası -19 Ocak 2017, Perşembe-

:

Bu bölümde daha öncekilerde olduğu gibi herhangi bir paragraf açma ve ara başlık kabul etmeyen bu yazıda, -başta ve sondaki o soru cümlesi hariç- bütün “rastgele” siyahlaştırmalar ve iki küçük tashih bize aittir.

dikGAZETE.com

YAZARIN DİĞER YAZILARI