Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Biz Bize Yeteriz Türkiyem” sloganıyla “Milli Dayanışma Kampanyası” başlatarak; “Sıkıntılı günleri geride bıraktığımızda, hatırlayacağımız en güzel şeylerden biri de, işte bu birlik, beraberlik, kardeşlik, dayanışma fotoğrafımız olacaktır” dedi.
Dedi demesine de; koronavirüs salgını sonrası hükümetin açıkladığı ekonomik paketi eleştirip, ve IMF’ye başvurulması (!) gerektiğini söyleyen ana muhalefet partisi başkanı başta olmak üzere milletvekilleri ve diğer partilerle yeni kurulan parti de bu eleştiri ve hakaret bombardımanına katıldı!
“Bu kampanya, ‘vatandaş koronavirüs tehdidi geçene kadar hem evine hem devlete bakacak!’ şeklinde özetlenebilir” diyerek, kendi partisine mensup iki belediye başkanının bu işi yürütmesi gerektiğini ifade edip, devletini geri çekilmesini isteyene mi;
Kampanya için “Sosyal devletin iflasının ilanıdır" diyene mi;
“Milletin parasını çarçur edenler, Türkiye’nin kefen parasını da harcadıktan sonra şimdi dönüp milletin cebine göz diktiler” diyeni mi;
“Dolar artınca ‘Halk dolar satsın’, deprem olunca ‘Halk yardım yapsın’ salgın olunca ‘Halk para toplasın!.. O zaman size ne gerek var?” diye sorana mı;
“Saray maalesef, yine halkı koruyacak tedbirler alamıyor. Onlar halka akıl veriyor; biz ise destek” diyene mi;
“IMF’ye borç verecek durumdayız dediler, IBAN ile vatandaştan para istediler. Nereden nereye geldi Türkiye” diye haykırana mı ki; bunlar birkaç örnek…
Daha ağır ve hakaret içeren cümleler de kurdular…
Konuşanların, başlatılan kampanyaya zorla para toplanıyor ya da kendi ceplerinden ödüyorlar gibi sözler sarf etmeleri anlaşılır gibi değil!
Veren ya da vermek isteyen gönlüne göre isterse verir istemezse vermez…
Kaldı ki; halkımız bu ve benzeri konulara duyarlı olduğu için kampanyanın ilk günlerinde yoğun bir katılım olduğu basına yansıdı.
Devletin, halkı için başlattığı kampanyaya halkın duyarlı oluşu ve takdirine rağmen, muhalefet edenlerin, tepki gösterenlerin, hakaret edenlerin, halk için bir araya gelememeleri ve halkı yok saymalarına karşılık, bir seçimde halkın da onları yok saymaları kaçınılmaz olacaktır!..
Eşeğin içtiği gibi!..
Gazeteci (!), spiker eskisi biri, “IBAN suresi ayet 1, Ey IBAN edenler... Biz size ayrı bankalardan IBAN numaraları verdik ki IBAN edesiniz diye. Hiç şüphesiz ki ahiret gününde IBAN edenle IBAN etmeyenler ayrılacaktır" şeklinde bir paylaşım yaparak, kendince Allah’ın ayetleriyle dalga geçtiğini zannediyor!..
Hesapların görüleceği gün Allah, elbette onun yazdıklarının da hesabını görecektir.
Allah’a teslim olanlardan biri olarak benim de, bu “belhum adal”a söyleyeceklerim var ki; okuduğum ve duyduğum sözlere karşı ‘dilsiz şeytan’ olmayayım!..
Ey ağzıyla mı *ötüyle mi ne içtiği belli olmayan yaratık!..
Eşşekler gibi kovadan mı içiyorsun bilmiyorum ama anladığım kadarıyla sulu içmek sana gelmiyor ki organların yer değiştiriyor sanki ve makatından konuşuyorsun!..
İyisi mi suluyu bırak, çarşafa sar, ağızdan kuru içi!..
Fakat şunu unutma: Hiç kimsenin başka bir topluluğun inançlarıyla alay etme ya da provokasyon yapma gibi bir hakkı yok!..
.
Ali Mevlüt Kaya, dikGAZETE.com
Twitterda bizi takip edin: @alimevlutkaya @dikgazete
“KORONA yaz, 8119’a mesaj gönder, 10 TL bağışta bulun!”