?>

Bilâl Sürgeç’e ait mühim bir yazı

Ramazan Topraklı

3 yıl önce

BİLÂL SÜRGEÇ’E AİT MÜHİM BİR YAZI 

Bu defa, önemine binaen Bilâl Sürgeç Hocamın alttaki yazısını arz ediyorum. Bilâl Bey, tarih okumadığımızı, dolayısıyla da tarihten ders almadığımızı misalleriyle açıklamış. Beğeneceğinizi umuyorum.

GÖREVİ BAŞINDAKİ KOMUTANI ORTADAN KALDIRMANIN DOĞURDUĞU FELÂKETLER!

Tarihte dönüm noktası teşkil eden felâketler vardır. II. Viyana kuşatması ve yenilgisinin devamı olan 1699 Karlofça Antlaşması, felaketlerin, gerilemenin ve yenilgilerin başlangıcı olduğu için bir dönüm noktasıdır.

1877 yılındaki “93 harbi” çok büyük bir felâkettir.

1912 Balkan savaşları çok büyük bir felâkettir.

Bizde okutulan tarihlerde küçük ayrıntılar üzerinde pek durmazlar. Hüseyin Avni Paşa şehit edilmeseydi, 93 harbinde yaşanan felaketler olmayabilirdi. Görevi başında bir komutanı öldürmek, hareket halinde ve içi yolcu dolu bir otobüsün şoförünü öldürmek gibidir.

1. II. Viyana kuşatması bozgunla sonuçlanınca orduyu toparlayacak tek komutan Merzifonlu Kara Mustafa Paşa'ydı.

Merzifonlu Karar Mustafa Paşa, Osmanlı sarayında onu rakip görenlerin sözlerine inanan padişahın emriyle idam edildi. O’nun 1683’de ortadan kaldırılmasıyla yeri doldurulamadı.

2. Tepedenli Ali Paşa, Mora'daki Rum isyanını bastırdığı için onu düşman gören Fener Patriğinin dost ve onlardan rüşvet alan Halet Efendinin ayak oyunları neticesinde 1822’de ortadan kaldırıldı. Şayet Tepedelenli Ali Paşa ortadan kaldırılmasaydı, Yunan devletinin 1830'daki kuruluşu engellenebilirdi.  

3. Hüseyin Avni Paşa, Balkanlarda Bulgar, Sırp ve Girit'te Rum isyanlarını bastırmıştı. Bu isyanları aktif bir şekilde destekleyen Rusya'nın İstanbul'daki sefiri İgniyatef'in parmağıyla sık sık görevden alındı, sürgün edildi. Yerine gelen Mahmud Nadim Paşa, Rus elçisinin sözü ile Avrupa vatandaşlarının Osmanlı Demiryolundan aldıkları faizi ödeyemeyeceklerini ilan etti. Avrupa kamuoyu Osmanlıların aleyhine döndü.

Makedonya'da güya yumuşamayı sağlamak için isyan bölgelerinde Osmanlı askerlerini geri çekti. Bu, Rusya’nın Osmanlıya karşı açacağı bir savaşın ön hazırlığıydı.

Diğer ön hazırlık ise Hüseyin Avni Paşa'yı ortadan kaldırmaktı. General Halil İbrahim Sedes, 93 Harbini anlatan kitabında Hüseyin Avni Paşa'nın Rus istihbaratı tarafından öldürüldüğünü yazıyor.

Hüseyin Avni Paşa'ya karşı suikast tertipliydi.

Mithat Paşa, Gazi Osman Paşa ve Gazi Ahmet Muhtar Paşa, “eğer Hüseyin Avni Paşa şehit olmamış olsaydı 93 harbi kaybedilmezdi” derler.

Doğu ve Tuna cephelerinde Osmanlı'nın yüzünü ağartan iki önemli direniş olmuştu.

Bunlardan Doğu cephesinde Ahmet Muhtar Paşa'nın direnişi Tuna cephesinde ise Gazi Osman Paşa'nın direnişi.

Bu iki paşa da harp okulunda Hüseyin Avni Paşa'nın öğrencileriydi. Bunların savaş sonundaki değerlendirmeleri şudur: Hüseyin Avni Paşa öldürülmeseydi bu savaş kaybedilmezdi. Savaş kaybedilince Ruslar, İstanbul'a kadar geldiler ve felâketler birbirini kovaladı. 

4. 1908’de Şemsi Paşa'nın şehit edilmesi ve Balkan felâketi. İngiltere ile Rusya, Osmanlı’yı kağıt üzerinde bölüşmüşlerdi. Bu bölüşümü gerçekleştirmek için İttihat ve Terakki içine sızmışlardı.

Şemsi Paşa'nın şehit edilmesi Osmanlı ordusunun çökmüş olduğunu ortaya çıkardı.

Makedonya'da Bulgar komitacıları büyük bir isyan başlatmışlardı.

Bu isyanlar güç de olsa kontrol altına alınmıştı.

İsyanı bastıran subaylar ise Meşrutiyet için kendi devletlerine karşı isyana giriştiler.

Bu isyanı bastırmak için Sultan Abdülhamid'in Selanik'e e gönderdiği Şemsi Paşa şehit edildi.

İttihatçılar tarafından Şemsi Paşa'nın şehit edilmesi, Hüseyin Avni Paşa'nın şehit edilmesinin bir benzeridir.

Hüseyin Avni Paşa’nın şehit edilmesiyle Ruslar, İstanbul’a geldiği gibi Şemsi Paşa’nın şehit edilmesiyle de Balkan felâketi yaşandı.

Kendi subaylarının kendi devletine karşı isyan etmesi, Şemsi Paşa'nın şehit edilmesi, Osmanlı'dan çekinen komitacıları kontrol altına alarak gücünü gösteren Osmanlı'nın aslında korkulacak bir güç olmadığını ortaya koydu.

Avusturya Bosna Hersek'i, Yunanistan Girit'i iltihak etti.

Bulgaristan bağımsızlığını ilan etti.

Bulgarlara karşı Osmanlı ile ittifak etmek isteyen Yunanistan, Osmanlı'nın zayıflığını görerek Bulgaristan'da işbirliğine girişti.

Osmanlı ordusunda particilik ordunun disiplinini yerle bir etti. Ardından gelen Balkan savaşlarıyla büyük felaketler yaşandı.

. 

Ramazan Topraklı, dikGAZETE.com

YAZARIN DİĞER YAZILARI