?>

Beslediğimiz akrepler TSK’ya hain diyor! Önce Esad ve Suriye bayrağını yaktılar, şimdi Erdoğan ve Türk bayrağını yakıyorlar!

Prof. Dr. Mehmet Yuva

5 yıl önce

CilvegözüHatay’ın Suriye’ye açılan en büyük ve en aktif hudut kapısıdır.

Bereket, kardeşlik, dostluk, ticaret kapısıydı.

2012’den sonra terör örgütlerin denetiminde Cehennem Kapısı oldu.

Bu kapıdan giren cehennem ateşi, Suriye’yi yaktı.

Türkiye’nin ABD, BOP ve geleneksel bağımlılık rayından çıkmasını “ihanet” olarak görenlerin idlib bölgesindeki iblisleri bu kapıdan başta Hatay Türkiye’yi yakacak cehennem ateşini ihraç etmeye çalışıyor.

İdlib’i babalarının çiftliği gibi kullanan yerli ve yabancı onlarca terör örgütü, sınırı uyuşturucu, petrol, silah, envaı çeşit ürün ve insan kaçakçılığı için istihdam ediyor. 

Türkiye’nin her koşul ve şartta kendilerini koruyacağını, tüm illegal faaliyetlerine müsamahakâr davranacağına kani olmuşlar.

Türkiye’nin kendilerinden razı olduğunu ve Türkiye’ye hizmet ettiklerini anlatıyorlar.

Türkiye’nin desteği, teşviki, yardımları ve "go ehead" yeşil ışığıyla hareket ettiklerini söylüyorlar.

Zira kendilerini “zalim Esed’i” devirmeye sittin cehennemden gelen silahşorlar veya Allah’ın askerleri olarak görüyorlar.

"Her yol ve üslup mubahtır" diyorlar.

Türkiye’nin kendilerini, ailelerini, dostlarını, destek verenlere yurt olacağını, ev, arsa, para, iş, eğitim ve ihtiyaçları olan her şeyi sağlayacağının sözünü verdiğini propaganda ediyorlar.

Bu sayede Türkiye’nin de yardımıyla Şam’ı çok kısa bir sürede halledeceklerini düşünüyorlar. 

Bu zihniyete karşı gelenleri şeytanlaştırıyorlar.

"Mazlumları katleden zalimin yandaşları" olarak servis ediyorlar.

"Burası Türkiye, burada hukuk var, kanun var, mevzuat var, sınırları dingonun ahırı gibi kullanamazsınız buna izin vermeyiz" diyen sınır güvenlik güçlerimize "hain" diyorlar. "Kâfir" diyorlar katlediyorlar.

Keyfiyetlerine uymayan karakol komutanlarını Ankara’ya şikâyet ediyorlar.

"Mücahit medya" bu ipini koparmış dini-dar, mezhebi-dar, yeşil ve kuruyu tüketen çekirge sürülerini "melekler" olarak takdim ediyor.

"Devrim yapan fedailer" olarak sunuyor. Bunları eleştiren, illegal faaliyetlerini teşhir eden, vahşi eylemlerini deşifre edenleri çarmıha geriyorlar. 

Davutoğlu, “Anlatırsam birileri insan yüzüne çıkamaz” demiş.

Davutoğlu’nun zerre vicdanı, ahlakı ve onuru olsaydı herkesten önce kendisi insan yüzüne çıkmamalı.

Birkaç gündür İdlib’te Davutoğlu’nun eseri olan, “öfkeli Sünniler” diye adlandırdığı IŞİD’in siyam ikizleri örgütlerin teşvikiyle yüzlerce militan Suriye tarafına bakan ilk hudut kapımıza saldırdılar.

Tomalara, askeri araçlara, güvenliği sağlayan askere ve polise taş attılar, sopalarla vurdular.

Önce Esad ve Suriye bayrağını yaktılar.

Şimdi Erdoğan ve Türk bayrağını yakıyorlar.

"Bunlar milletsiz, vatansız, dinsiz imansız, bunlar akrep; cebimizde taşırsak, beslersek, korur ve kollarsak sana biat ve itaat eder ancak çıkarı esastır ve o çıkara her şart ve koşulda hizmet etmezsek sahibine saldırır, yeni efendilerinin çakalları olur, sana karşı vahşi kesilir" dedik anlamak istemediler.

Dini-dar ve mezhebi-dar pencereden baktılar. 

.

Prof. Dr. Mehmet Yuva, dikGAZETE.com

YAZARIN DİĞER YAZILARI