Başkurtistan’da neler oluyor?
Geçtiğimiz günlerde Batı medyası, Rusya’nın Başkurtistan Cumhuriyeti’ndeki hadiselerle alakalı bir sürü yayın yaptı. BBC ve The New York Times gibi Batının ana akım medya kurumlarında makaleler yayınlandı. Bunun ardından Ardan Zentürk gibi bazı Türk gazeteciler de bu konuya köşelerinde değindiler. Yazılan ve yayınlanan tüm haberlerde, protestoların elebaşı Fail Alsınov, Başkurt halkının özgürlüğü için bir savaşçı olarak anılıyor.
Bu durumda olaylara objektif bir açıdan bakmak gerekir. İster Kandil Dağlarındaki PKK teröristleri ister Ural Dağlarındaki radikal unsurlar olsun kendi çıkarları için başka ülkelerdeki her türlü ayrılıkçıyı destekleyen ABD propagandasına kurban olmadan, gerçekçi bir şekilde olaylara yaklaşmamız lazım.
Başkurtistan, 400 yıldan fazla bir süre boyunca Rusya’nın parçası olarak hayatına devam ediyor ve 100 yıldan daha uzun süredir özerk bir yapıda yönetiliyor.
Rusya’da nüfus sayımları, federal bir ülke olmasından mütevellit etnisitelerde belirlenerek yapılıyor. Son yapılan nüfus sayımına göre Başkurtistan’da yaşayan etnik unsurlar olan Başkurtlar, Tatarlar ve Rusların nüfus oranı yaklaşık aynı görünüyor.
Öte yandan 200 yılı aşkın süredir bu bölgede etnik temelde bir ayrışma ve çatışma yaşanmadığını da hatırlatmak isterim.
Rusya’da etnik gruplar arası ilişkiler konusunu sürekli gündemde tutan birçok radikal unsur var. Bu unsurların elebaşları bazen Türkiye’de karşımıza çıkıyor.
Örneğin, bu belirttiğim Fail Alsınov’un en yakın ortaklarından biri olan ve radikal terör örgütü “Başkort”un lideri Ruslan Gabbasov, 2021 yılında Türkiye’de yaşamaya başladı.
Gabbasov, FETÖ terör örgütüyle olan ilişkilerinin ortaya çıkması üzerine apar topar Litvanya’ya kaçtı.
Fail Alsınov ise hiçbir ülkede hoş görülmeyecek açıklamalarıyla tanınan bir isim. “Ruslar, Başkurtistan’dan Ryazan şehrine; Tatarlar da Kazan şehrine gitmeli!” bu söz Alsınov’a ait.
Alsınov açıkça diğer etnik halklarla bir arada yaşamaktan nefret eden biri. Bazı konuşmalarında Özbekistan’dan Başkurtistan’a çalışmaya gelenlere “Kara Halk” şeklinde sesleniyor.
Geçtiğimiz günlerde Ermenistan’ın başkenti Erivan’da eylem düzenleyen, benzer ırkçı sloganlar atan ve Nazi bayrakları sallayan Ermeni milliyetçilerinin konuşmalarıyla da bir paralellik görülüyor.
Fail Alsınov’a Batılıların dediği gibi “özgürlük savaşçısı” demek pek mümkün değil.
Eylemlerinin ABD tarafından fonlandığı ve Washington’un Moskova’ya karşı yürüttüğü üçüncü kol faaliyetlerinin bir parçası olduğu açıkça ortadadır.
Bu tip ayrılıkçı faaliyetlerde ABD’nin ne kadar etkili olduğunu ülkemizde PKK’ya verilen desteklerde uzun yıllardır tecrübe ediyoruz.
Alsınov’un insanları etnik temelde aşağılayarak, kendi kirli düşünceleriyle dolu fikirlerine dayanarak; bazı halkların evlerinden tahliye edilmesini talep eden basın açıklamaları, kesinlikle kabul edilemez.
Bu tarz fikirler, ifade özgürlüğü kapsamında olmamakla birlikte, Türkiye de dahil birçok ülkede yargılanma sebebidir. Alsınov, eylemleriyle insanlara hoşgörüsüzlüğü teşvik ederek yalnızca Başkurt halkını değil tüm Türk halklarını itibarsızlaştırıyor.
Alsınov aynı zamanda kendisini “meşru bir Müslüman ve örnek bir aile babası” olarak ifade ediyor. Ancak tutuklandığı sırada cep telefonunda, metresleriyle çekilmiş açık-saçık fotoğrafları bulundu. Eylemleri için destekçilerinden topladığı paraları da evlilik dışı ilişkilere harcadığı belirtiliyor.
Ne yazık ki Türk gazeteciler ve aktivistler, Alsınov’a kamusal bir destek sağlıyorlar. Bu durum Türkiye’nin milli çıkarlarıyla örtüşmüyor ve bölgede uzun zamandır başarıyla yürüttüğümüz diplomasi çabalarını da itibarsızlaştırıyor.
.
Ünver Sel, dikGAZETE.com
-Kırım Tatar Kültür Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı, Kırım Kalkınma Vakfı Başkanı, Uluslararası Kırım Dostları Derneği Başkanı, Uluslararası Rusofili Hareketi Koordinasyon Kurulu Üyesi-