Nezle, gribe de dönmüş olabilir!
Bunu çok abartmamak lazım…
Neticede bu geçici bir şey… Halk arasında nezleye yakalanan birine “şifayı kaptın!” derler. Demek ki, bunun faydalı bir yönü de var.
Son günlerde…
Dolar üzerinden yapılan saldırıları buna benzetiyorum.
Evet, bu saldırılar bizi üşütüp nezle yapıyor!
Yakında sağlığımıza kavuşup ayağa kalktığımızda eskisinden çok daha güçlü olacağız.
Ama Avrupa öyle mi?
Avrupa kronik hasta; şifası çok zor.
Neden?
AVRUPA’DA AHLAK ÇÖKMÜŞ, AİLELER DAĞILMIŞ, İÇKİ SU GİBİ… İNANÇSIZLIK DİP YAPMIŞ VAZİYETTE…
Güçsüz ülkelere çöküp…
Alıp getirdikleri zenginlikler Avrupa’yı abad etmeye yetmedi.
Şimdi…
Derin bir inançsızlığın savrulmasıyla bir sürü hastalıkla boğuşuyor Avrupa…
Yaptıkları bu kadar zulümden sonra…
Zaten mutlu olmalarını beklemek eşyanın tabiatına aykırı…
AVRUPA VE DİĞER EMPERYALİSTLER SADECE BİÇARE AFRİKA VE ASYA’YA ÇÖKMEDİ…
Bu arada Avrupa’daki savunmasız zayıf ülkelerin mallarına da çöktüler.
Üç büyükler!.. (Almanya, Fransa, İngiltere… İngiltere, bu sömürüden daha az pay aldığı için ayrıldı) “AB’ye alıyoruz!” diye küçük ülkelerin sanayi tesisleri, otomobil fabrikaları, banka ve liman işletmelerine el koydular.
Şimdi…
O zayıf ülke vatandaşları, “avare kasnak gibi” Avrupa’da ülke ülke dolaşıp, iş bulmaya çalışıyorlar.
Yani…
“Ekonomik yönden rahatlarız” diye AB’ye girme hayaliyle yanıp tutuşan, kalkınmasını tamamlamamış ülkeler de umduğunu bulamadığı gibi, başta bağımsızlık ve haysiyetlerini olmak üzere birçok şeylerini kaybettiler.
Şimdi de…
Avrupa’nın maruz kaldığı kronik hastalıklarla uğraşıyorlar.
BİZANS, EKONOMİDEN ÇÖKMEDİ…
Şu anda…
Her şeyi dolara bağlayıp “yandık bittik!” diyenler (ki, kısmen doğrudur) Bizans’ın ekonomiden değil ahlaksızlık ve zulümden battığını unutmasın (Ayrıca aralarında mezhep çekememezliği de vardı).
Öyle ki;
Halk ve ileri gelenler “İstanbul’da –Kostantinapolis’te- Latin külahı görmektense, Osmanlı sarığını görmeyi” tercih ettiklerini açıkça ifade eder hale gelmişlerdi.
AVRUPA VE ABD ZAYIFLIYOR, TÜRKİYE GÜÇLENİYOR…
Aynen Bizans’ta olduğu gibi…
Şu anda da Avrupa’da fısıltı şeklinde olsa bile,
“Avrupa ile işbirliği(!) yerine, Türkiye ile ittifaklar kurmayı” seslendirenler var.
Bunun işaretleri…
Macaristan’ın Türk Devletleri Teşkilatı’na gözlemci olarak katılması, Balkanlardaki etkinliğimizin artması, İspanya ile ortak uçak gemisi yapma ve Bosna’daki askeri varlığımızı gösterebiliriz.
Nitekim Yunanistan, bizim İspanya ile böyle bir anlaşma yapmamıza itiraz etmiş!..
Ve…
“AB üyesi olan biz miyiz yoksa Türkiye mi?” diyerek kızgınlığını ifade etmiştir.
TÜRKİYE NASIL GÜÇLÜ OLACAK?
Son bir hafta içinde üç önemli hareket oldu.
Para baronlarının dolar üzerinden bize saldırdıkları bir zamanda…
BAE 10 milyar dolarlık bir yatırım yapmak üzere ülkemize geldi (Bunu 100 milyar dolar olarak okuyabilirsiniz)…
Bu 10 milyar doların hiçbir önemi yok.
Burada asıl önemli olan, yakın bir zamana kadar her yerde karşımıza çıkan, bize düşmanca davranan bu küçücük ülkenin, bize dolar saldırısının yapıldığı bir anda çıkıp gelmesidir.
Demek ki,
BAE keyfinden gelmedi. Bir şeyler gördü ve geldi. Ayrıca iş birliği içinde olduğu devletler de buna müsaade etmek zorunda kaldı.
Böylece…
Karşımızda oluşturulmak istenen Arap Bloğu çökme işaretleri vermiş oldu.
Arkasından…
Mısır, Bahreyn, Suudi Arabistan’ın da bizimle iyi ilişkilere gireceğini düşünüyorum.
TÜRKMENİSTAN…
İkincisi Türkmenistan ile yapılan anlaşma ve başlayan yakınlığımızdır.
Unutmayalım ki,
Türkmenistan ve Tacikistan bize diğer Türk devletleri gibi davranmayan; bize mesafeli duran iki devletten biriydi. Şimdi ise bizimle birçok anlaşma yapıyor.
Türkmenistan’ın zengin yeraltı kaynakları (büyük doğalgaz rezervlerine sahip. Dünyada dördüncü) Rusya üzerinden değil de, bizim üzerimizden Avrupa’ya ulaşması hem onlara hem bize büyük maddi ve stratejik üstünlük sağlayacaktır.
TÜRK DEVLETLERİ TEŞKİLATI…
Bu teşkilatın ne kadar önemli olduğunu ileriki yıllarda göreceğiz.
Yazı uzadığı için detaya girmiyorum.
DİĞER FAKTÖRLER…
- Karadeniz ve Akdeniz’de bulunan doğalgaz ve petrolün ulaşmasıyla kapanacak olan cari açık… Doğalgaz ithal eden devlet değil ihraç eden devlet olacağız.
- Cari açığı tetikleyen diğer ürünlerin ülkemizde üretime geçmesi... İskenderun’da yassı demir tesisleri (yılda 4 milyar dolar ithalatın yerine ikame edilecek. Ayrıca kurulan limandan yılda 2 milyar dolar ihracat yapılacak)
Ceyhan’da Poliporipilen üretim tesisi (yılda 500 milyon dolar lık bir cari açığı kapatacak) vs.
- Savunma sanayi, silah, İHA-SİHA, gemi, motor ve motor yedek parçaları gibi stratejik ürünlerin satışından ülkemize gelecek olan kaynağın katlanarak büyümesi ve sayamadığım birçok faktörden dolayı güçlü ve büyük bir Türkiye’nin adımlarını tüm dünya görüyor.
Dolar üzerinden telaşlı bir şekilde saldırmaları bundandır.
Evet…
Sıkıntı çekeceğiz
Ama…
Allah’ın izniyle bundan da başarıyla çıkacağız.
Vallahu hayrul müstean…
.
Emin Batur, dikGAZETE.com