Türkiye'de özellikle son yıllarda herkes siyasi birer uzman, hatta siyasi deha haline geldi..
Okul bitirmemiş ve çantadan yetişmiş tonla sosyologlarımız oldu.. Siyaset arenasından geçmemiş ve son derece tecrübesiz olan milyonlarca siyasi dehamız oluştu.
O halde, biz de bundan biraz kurtulalım ve biraz sevgi penceresinden bakalım..
Aşk nedir?..
Aşktan ne anlamalıyız?..
Evet gerçek aşk sahiden nedir?..
İnsanların bir kısmı, ömrünün bir anında aşık olduğunu düşünse bile aslında gerçek aşkın ne olduğunu bilenin sayısı çok daha azdır..
Aşkı bilmek için ilk başta kişinin kendini tanıması ve kendini sevmesi gerekir.. Kendi sınırlarını bilmeyen, kendini tanımayan insanların gerçek aşka ulaşması imkansızdır..
Bu tip kişiler, sadece aşık olduklarını sanırlar ama gerçekte yaşadıkları bu durum aşk değildir.. Her şeyden önce aşkın bir bağımlılık olduğunu düşünenler hata yaparlar..
Aşk insanları özgür kılar..
Dikkat ederseniz aşık olan insanlar duygu yüklü insanlardır.. Karşınızdaki insanı devamlı sahiplenmek zannıyla onu rahatsız edici bir hale sokmak, aşka vurulacak en büyük darbedir..
Eğer sevdiğiniz insanı kendi malınız gibi görüyorsanız ve bunu sevgi adına yaptığınızı zannediyorsanız bunun adı aşk değildir. Olsa olsa bunun adı tek kişilik esir kampı olur..
Eğer bir insanı seviyorsanız onun kanatlarını kırmayacaksınız ve onun özgürce uçmasına yardımcı olacaksınız.. İşte gerçek sevginin fotoğrafı böyle olmalıdır.
Devam edelim..
Aşk biyolojik bir ihtiyaç değildir, değerli dostlarım.. Aşk ruhsal bir ihtiyaçtır.. Bir başka ifadeyle, kökü çok daha derinlerde gizli olan ve dünyada çok az insanın gerçek anlamda tecrübe ettiği kutsal bir duygu halidir..
Aşk, karşılık beklemeden şartsız bir şekilde karşıdaki insanı sevmektir.. Eğer şartlara ve kurallara bağlanırsa, artık orada aşk değil çıkar ve ego vardır.. Egonun olduğu yerde gerçek aşk barınamaz.. Egonun şişkin olmaması durumunda ancak gerçek bir aşk vücut bulabilir.. Aksi halde orada gerçek bir aşktan söz etmek imkansızdır..
Bir de tutku hali var.. Aşkın tutku ile karıştırılmaması lazım.. İnsanlar genelde tutkuyu aşk sanırlar, oysa tutku farklı bir duygudur..
Gerçek aşkta hayal kırıklıkları olamaz, çünkü gerçek bir aşkın içinde beklenti yoktur.. Beklentinin olmadığı yerde hayal kırıklığı da oluşmaz..
İnsanların pek çoğu aşk yaşadığını zannederken hep bir beklenti içinde olurlar, işte düşülen yanlış durum budur.. Beklenti aşkı kirletir, çünkü.
Netice-i kelam,
Buraya kadar anlattıklarımız ismine aşk dediğimiz dünyevi sevgiyle sevdayla ilgili.. Ancak bizim bir de uhrevi noktada bir aşkımız var ki o da yalnız ve yalnız, Alemlerin Rabbi olan Hazreti Allah'tır..
O'nun sevgisi hiç bir aşka, hiçbir sevdaya benzemez..
Allah aşkı olan insan, güzel insandır, kemale ermiş insandır..
Allah aşkıyla dolan ve O'nu her an hatırlayan gönüllere selam olsun..
.
Sami Özey, dikGAZETE.com
Twitter'da bizi takip edin: @samiozey , @dikgazete