Artık çivi çakabilirsiniz!..
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yerel seçim mitinglerinde Kütahya’da yaptığı konuşmanın bir bölümünde şöyle demişti:
“En düşüğü 10 bin lira olan emekli maaşı, ömrünü kendisinin ve ailesinin geçimi için harcamış vatandaşlarımız için yeterli mi? Elbette değil. Şimdi birileri çıkıyor, emekli maaşlarına 7 bin lira, 10 bin lira seyyanen ekleyelim diyerek, kendi akıllarınca emeklilerimizi tahrik ediyor.
Bakınız bizim ülkemizde hali hazırda 16 milyon emeklimiz var. Emekli maaşlarına 7 bin lira eklemek demek bütçeden yaklaşık 1.4 trilyon liralık, 10 bin lira eklemek demek; 1.9 trilyon liralık bir kaynağı buraya aktarmak demektir.
Mevcut maaşların tutarından söz etmiyorum. Sadece 7 bin lira veya 10 bin lira olarak ifade edilen ek artışın maliyetini anlatıyorum. Yani 2024 yılı boyunca ülkemizde tek çivi çakmasak, tüm yatırım bütçesini buraya aktarsak bile bu gideri karşılamaya yetmiyor.”
Metni kimin yazdığını bilmediğimiz konuşmayı, sosyal medyada paylaşarak;
“Sayın Erdoğan, kimsenin tahrik etmesine gerek yok!.. Emeklilerin durumu ortada… 25 yıl SGK veya BAĞ-KUR’lu olup, en az 15 yıl primi ödenen-ödeyen insanlara 10 bin lira maaş veriyorsunuz! Küçük ilçelerde bile 5 ile 7.500 lira ev kirası istendiği bir dönemde; bu para ile geçinmenin mümkün olamayacağı gün gibi aşikârdır!..
Kamuda olanlara seyyanen zam verildiği için SGK ve BAĞ-KUR emeklileri de, haklı olarak maaşlarının düzenlenmesini istiyor!.. Gezen, gören ve takip eden biri olarak şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki; size oy vermiş emeklilerde dahil, hem sıkıntı hem de büyük bir kırgınlık içerisindeler!.. Bunun 31 Mart’ta sandığa yansımaması mümkün değildir!.. Bilginize…” demiştik.
Üstüne Bursa’da yaptığı; “Temmuzda yılın ilk 6 ayındaki enflasyona göre emekli maaşlarını masaya yatıracağız" demesi, konunun tuzu-biberi oldu!..
Erdoğan’ın açıkladığı gibi, 16 milyon emeklinin yarısı oy vermese, bu 8 milyona tekabül ediyor fakat 31 Mart 2024 yerel seçim sonuçlarını sadece emeklilere bağlamak mümkün değildir!
Bana göre birinci nedeni ekonomi, ikincisi başta Suriyeliler olmak üzere ardından gelen Afgan ve Pakistanlı mülteciler; üçüncü nedeni ise, özellikle belediyelerde ‘bizden’ denilen insanlara iltimas geçilmesidir!
Genel olarak düşündüğümüzde ise mülakat sisteminin devam ettirilmesi ve yazılıda başarılı olanların, mülakatta elenerek, kendi düşüncesinde olanlara torpil geçilmesidir!..
Her ne kadar inkar ediyorlarsa da, bu durum gerçektir!..
Seçimin kaybedilme nedenleri bunlarla da sınırlı değildir!..
Yine bir paylaşımımızda; “Cumhurbaşkanı Erdoğan’a… Milletvekilleriniz, il-ilçe başkanlarınız, danışmanlarınız ve size dosya sunanlar ne diyor, ne yazıyor bilemiyoruz! Fakat hayatın, o dosyalar gibi tozpembe olmadığını biliyoruz” diyerek, milletvekilleri veya il başkanlarının kendi illeriyle ilgili yazılı-sözlü kötümser ifadeler kullanamayacağından, objektif değerlendirmeler yapacak kişilerin görevlendirilmesi gerektiğini belirtmiştik.
Son olarak; İstanbul, Adana, Mersin gibi, bazı illerde CHP’nin DEM Parti ile “Kent Uzlaşısı” yapması etkili oldu fakat Anadolu’da DEM Parti’nin oy alamayacağı yerlerde kaybedilmesinin nedeni de bazı adayların sıkıntılı olmasıydı!
Birçok örnek verebiliriz ama Sakarya ve Balıkesir ile yetinelim!..
Bütün bunlar, CHP’nin bu seçimlerde kimsenin beklemediği şekilde patlama yaparak, başarı sağlamasını gölgelemez. Çünkü AK Parti’nin önceki seçimlerde yüzde 60-70 oranlarda oy alan belediye başkanlarının bazıları kaybetmiş, bazıları da kıl payı kazanmıştır!
Deprem bölgelerinde yapılan yatırımlar bile artı yerine eksi olarak dönmüştür ki, bunu ekonomiye bağlayabiliriz!
Sonuç…
Önceki haftaki yayımlanan yazımızın sonunda şöyle yazmıştık: “Seçim sonuçları nasıl olur?!
Anket şirketleri oy tahminlerini rakamla açıklıyorlar. Ben de rakamsız tahminimi açıklayayım!..
DEVA ve Gelecek için bitiş olacak… Ali Babacan, ailesinin ticarethanesinin başına geçebilir!..
“Yüzde 49 oyu ben aldım… Anadolu’ya selam çakarım… Biz olamasak onlar hiçti” diyen ve kendi memleketinde aday çıkaramayan Ahmet Davutoğlu, yüksekten düşmenin etkisiyle yeni kibir savaşlarına girecek bir meslek bulabilir!
Saadet Partisi için de durum aynı fakat onlar partiyi kapatmaz… Çünkü Erbakan’dan itibaren parti, televizyon ve gazete kurmak açısından hem öncü hem de ekmek kapısı olduğu için yine aynı niyetle devam ettirirler!..
MHP; oylarında fazla oynama olmaz. En fazla bir puan artar ya da düşer!
İyi Parti; oylarını iki veya üç puan artırma durumu olabilir!
CHP ve AK Parti; 3-6 puan arası düşüş yaşarlar!
YRP; beklenmedik oy oranıyla seçimin en kârlı partisi olur.
Not: Suat Kılıç olmasaydı; alacağı oy oranının 1 veya 2 puan üzerine çıkabilirdi!..”
Yazıda belirttiğimiz gibi, ölü doğum olan Gelecek ve Deva partileri, siyasi hayattan silinmiştir.
Genel başkanlar ne yaparsa yapsın, il ve ilçe teşkilatları başkanlarıyla birlikte bırakıp gidecek, yerlerine kimseyi de bulamayacaklardır!
Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan’ın sonu da Abdüllatif Şener’den farklı olmayacaktır!
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, “başarılı olmazsam, giderim” demişti! Gitmemesi için hiçbir sebep kalmadı!
“CHP kaybederse, Kemal Kılıçdaroğlu gelir” beklentisi içinde olanlar için artık bu beklenti bitmiş; bundan sonrası için Özgür Özel’in emanetçi olduğu CHP Genel Başkanlığı için tek isim olan Ekrem İmamoğlu’na Mansur Yavaş gibi bir rakip ortaya çıkmıştır!
Bu seçim, CHP ve YRP’nin kazanan partiler olarak kayıtlara geçeceği de bir seçim olmuştur!..
.
Ali Mevlüt Kaya, dikGAZETE.com