ARABIN ŞEKER YÜZÜ…
Asil Türk Milleti!
Önünde yine, yeniden, bıkmadan, usanmadan saygıyla eğiliyorum.
Neden mi?
Unuttuğun, unutturulduğun asaletini, Yaradan’ın sana verdiği Kut’u hatırlatmak öncelikli görevim.
Konu başlığımız “Arabın Şeker Yüzü”. Filistin devlet başkanı Mahmut Abbas Efendi, 13 Haziran’daki Çin ziyareti esnasında, Uygur Türklerini “terörist” diye zikretmiş.
“Uygur Meselesi’nin insan hakları meselesi olmadığını, bunun, Çin’in terörizm meselesi olduğunu” ifade eden Mahmut Efendi, bu söylemiyle, yakın tarihte onlarca kez şahit olduğumuz Arap ihanetine yeni bir sayfa eklemiş, çok da iyi etmiş. Böylelikle o çoktan unuttuğumuz Arap ihanetlerini hatırlamamıza bir katkısı olur belki.
Abbas efendi! Sen Uygur kimdir, kime denir bilir misin? Senin bugün eteğini öptüğün Çin hanedanı, vakti zamanında iç isyanları bastırmak için Uygur Hakanından yardım alır, karşılığında da kızını verirdi.
Senin atalarının deve tüyünden, keçi kılından çadırlarda pineklediği dönemlerde, Uygur Türkü, ihtişamlı saraylarda kitaplar yazıyor, matbaanın temellerini atıyordu.
Bilmezsin tabi. Hem bilmez hem de görmezsin. Çünkü on yıllardır sürdürdüğün bağımsızlık mücadelende sırtını dayadığın, İsrail ile yaşadığın bütün sıkıntılarda tam destek aldığın, sana getirdiği insani yardımın bedelini canla ödeyenin, Çin değil Türk Devleti olduğunu da görmezsin.
İsrail’in Mescidi Aksa’ya düzenleyip, her seferinde kanını akıttığı operasyonlara dur diyenin Çin Yönetimi, uluslararası arenada her ama her konuda sana destek verenin Çin Rejimi olduğunu sanırsın.
Peki senin için, Filistinliler için, vatandaşlarının insanca yaşaması için, onca protesto, gösteri, yürüyüş düzenleyen biz Türkler şaşırdık mı buna?
Tabii ki hayır! Niye mi?
Bizler, yani Mustafa Kemal önderliğinde dünyanın tüm mazlum halkalarına bağımsız ve özgür bir yaşam için önder olmuş Türkler, dünyaya ve tüm insanlığa adaleti getirmek için kut almış vazifeliler, sen ve senin gibi tüm Arap soyunun ihanetini defalarca yaşamış olsak da, sırtımızda Arap hançerinin değmediği yer kalmamış da, din uğruna, senin gibi hain dindaşlar uğruna, yine ayağa kalkar zalime yine dur deriz.
Sayın Devlet Bahçeli.
Yiğidi öldürüp hakkını verenlerdeniz. Bu nankörün ihanetine karşı gösterdiğiniz haklı tepki için size minnettarız. Sizden başka da sesini çıkaran olmadı zaten.
Gönlümüz, sergilediğiniz bu dik duruşun, yıllardır omuz verdiğiniz Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AKP kadrolarınca da desteklenmesinden yana olsa da dileğimiz gerçekleşmeyecek bunu biliyoruz.
Nasıl gerçekleşsin ki?
Filistin halkını, Filistin davasını, Filistinli kardeşlerini bir kez olsun ağzından düşürmeyen, ümmet de ümmet deyip Arabı baş tacı eden, din adına, din uğruna, Türklüğü, Atatürkçülüğü görmezden gelen bir zihniyet, böyle bir ihaneti sineye çekmesin de ne yapsın?
Kalkıp da yine, yeniden, bir kez daha, “Kandırıldım halkım. Helallik istiyorum” mu desin?
Türk’ün evladı! Sana sesleniyorum.
“Arap Seviciliği” sonu ölümle biten sinsi, amansız bir hastalıktır ve derhal tedavi edilmelidir. Bu musibetle mücadelede erken teşhis hayat kurtarır.
Gittik, gördük. Arabın şekerini de hamurunu da çamurunu da defalarca yerinde yaşadık. Türk’e Türk’ten başka dost olmayacağını sırtımıza kazıttık.
Ölürüz de yolumuzdan dönmeyiz. Türklüğü ve Atatürkçülüğü yaşatmaya biz yeteriz.
Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti,
Var olsun Türk Milleti.
.
Yener Bozkurt, dikGAZETE.com
.