Ankara kazanı kaynıyor; lakin vatandaşın karnını doyurmuyor.
Siyasetin puslu havasında gündem sürekli değişirken, vatandaş ekmek derdiyle zihin karmaşası yaşıyor.
Ekmek, asgari ücretli için aslanın midesini çoktan geçmiş durumda!
“Külliye’ye giden CHP’li kim?” Var mı böyle biri; vatandaşı zerre ilgilendirmiyor.
“Sinan Aygün mü haklı, yoksa Mansur Yavaş mı?”
Rüşvet, şantaj, kara para aklama, ihaleye fesat karıştırma meseleleri siyasetçiler arasındaki günah para trafiği olduğundan yine vatandaşın cebine girecek bir kuruştan bahsedemeyiz.
CHP, altı delinmiş testi gibi her adımda su damlatırken siyasete gün, gündem doğuyor.
İstanbul ve Ankara gibi kentleri kazanmış bir partinin sürekli iç karışıklıklarla gündeme gelmesi insanı korkutmuyor değil!
Mübarekler, Cumhurbaşkanlığı koltuğuna otursalar ne yapacaklar acaba!..
Vatandaşın gündemi ile siyasetin gündemi arasında eksen kayması dikkate değer bir durumdur.
Vatandaş evlenmekte zorlanıyor, boşanma sonrası nafakayla uğraşıyor.
Ev kiraları alıp başını giderken garibanın cebindeki delik büyüyor.
Kredi kartı borcunu ödemek için takla atmaktan belini bir türlü doğrultamayanların derdi ile acaba kaç siyasetçi ilgileniyor?
Devletimiz ekonomik anlamda güçlenirken dar gelirlinin hayat alanı daralıyor, onları yok mu sayacağız? Bir ucube olarak mı göreceğiz?
Seçim dönemlerinde sosyal yardımlara muhtaç bırakılan seçmenlerin, daha sonra kaderlerine terk edilmesine diyecek söz bulmak cidden zor!
Son yıllarda seçmenin dilini, siyaset yorumlayamadığından yeni partiler piyasaya çıkmaya başladı, yakın zaman içinde ülkemiz siyasi parti çöplüğü haline gelirse şaşırmayalım.
Devletin, Aile Bakanlığı’nın bir an evvel dar gelirli vatandaşlar için radikal çözümler sunması gerekiyor.
“Cinnet getiren babaların yok ettiği aile” haberlerini okumaya kimsenin ne günlü ne de midesi razıdır!
Ekonomik sıkıntıyla boğuşurken eşiyle tartışan, evinden atılan, çocuğunu göremeyen bir erkeğin psikolojik durumunu tahlil etmeden bulacağımız çözümler kadınlarımızı ölüme götürüyor.
Buna bir de eşini aldatan kadınların, eşlerine nafaka ödetmesini eklersek gittiğimiz yolu daha iyi anlarız!
Yozlaşmanın, travmanın, çözümsüzlüğün bağrındaki milletimizin tutunacağı dal, her şeye rağmen yine siyasettir.
Sorunlara çözüm bulması gerekenler siyasetçilerdir.
Siyaset iyi icra edilirse, toplumun huzur ve refahı da kendiliğinden gelecektir.
Birileri ölçüsüz, alabildiğince refahı yaşarken diğerlerinin açlıkla imtihan edilmesi tarihin her devrinde büyük karışıklıklara kapı aralamıştır.
Devletimiz, dış politikalarda şampiyonlar ligini oynarken şayet iç politikalarda amatör kümede ise bu ters orantının bir bedeli olacaktır.
Meclis’te milleti temsil eden partiler bir araya gelerek milli meselelerde ve vatandaşa dokunan her meselede adaleti, hakkaniyeti ve ölçülülüğü belirlemek ve tanzim etmek zorundadır.
Bu olmadığı zaman, yaşanan her siyasi dalga vatandaşı gerer ve hangi makamda olursa olsun siyasetçileri tedirgin etmeye başlar.
Vatandaşın karnı aç, sırtı çıplak, gönlü huzursuz, canı dar, evliliği sıkıntılı ise kan beynine çoktan sıçramıştır ve akla gelebilecek her türlü eylemi yapmaya muktedir durumdadır.
Siyasi partileri, işte bu yüzden sağduyuya davet ediyorum ve dar gelirliye sahip çıkmasını, huzuru ve barış ortamını tesis edecek adımlar atmasını bekliyorum.
.
Muhammed Işık, dikGAZETE.com