Africans, Asyatik ve Semitik insan topluluklarının bir göç proğramı kapsamında özellikle Türkiye üzerinden Avrupa Birliği ülkelerine taşınması acaba kimin ekmeğine yağ sürüyor?
ABD'nin mi? İngiltere'nin mi? Bu ne tür bir insan kaçakçılığı ve hangi ülkenin gizli servisi bu işin içinde? Türkler bu projede yancı mı?
Türkiye’de yaklaşık 4 milyon civarında ağırlıklı olarak Afganistan ve Suriyeli sığınmacılar var. Türkiye, dünyada en fazla sayıda mülteciye ev sahipliği yapan ülke olmadaki birinciliği hiçbir ülkeye kaptırmıyor. Türkiye, yaklaşık 3,6 milyon kayıtlı Suriyeli mültecinin yanı sıra 320.000 kadar diğer uyruklardan UNHCR’nin ilgi alanına giren kişiye de ev sahipliği yapıyor.
Yunanistan İstihbaratına göre Türkiye - Pakistan sığınmacılar konusunda birlikte çalışıyor!..
Pakistan, Sovyet işgali sonrası ülkesine göç eden milyonlarca Afgan mülteci krizi ile boğuşurken, buna ek olarak bir de Afganistan’daki iç savaşın tetiklediği yeni göçmen dalgasını göğüslemek zorunda kaldı. Azla yetinebildikleri için yaşama standardı düşük olmasına rağmen hayatta kalma kabiliyeti yüksek Afganistanlı genç sığınmacı nüfusu göçe teşvik eden Pakistan, adeta kadim tarihteki kavimler göçünü hatırlatan görüntülerin ortaya çıkmasını sağladı.
Yunan gizli servisi raporlarına göre, Asya’nın kalbinden yola çıkarılan göçmen kafilelerinin Avrupa’ya yönelmesinde Pakistan'ın rolü küçümsenemez ve Türkiye ile işbirliğini gölgeleyenez. Pakistan ayrıca Çin'in İpek Yolu projesinin merkezinde yer alıyor. Eğer işin içinde Pakistan varsa ki var, mutlaka Pakistan gizli servisi Inter- Services Intelligence “İSİ” de işin içindedir. Daha önce yazmıştım, “Pakistan İstihbaratını İngilizler kurdu” diye… Çin istihbaratı, ileriki yıllarda yayılmacılığı önünde engel teşkil edebilecek insan topluluklarını özellikle direniş potansiyeli taşıyan genç nüfusu göçe özendiriyor.
Türkiye ve Pakistan, Pakistan özel kuvvetlerinin Ege ve Doğu Akdeniz'deki tatbikatlara katılmasıyla askeri düzeyde özel ilişkiler geliştirdi! Pakistan savaş uçakları da Türk Hava Kuvvetleri ile eğitim gördükleri "Anadolu Kartalı" Uluslararası Hava Tatbikatı'nda boy gösterdi.
Eğer Pakistan istihbaratı bu göçe müdahil olmuşsa bilin ki bu süreçte, projede mutlaka İngiliz istihbaratın parmağı ve rolü vardır. Hatta popüler deyimle üst akıl onlardır.
***İngiliz İstihbaratı, Pakistan istihbaratının kurucu iradesidir!..
Genelkurmay başkan yardımcısı olan Avustralya doğumlu İngiliz Ordusu subayı Tümgeneral R. Cawthome'un girişimleri sonucunda faaliyete geçirilen ISI'nin kuruluş tarihi 1948 yılına uzanıyor. 1947-48 Hint-Pakistan Savaşı'nın ardından İngiliz subayı Tümgeneral Robert Cawthorne, yeni kurulan Pakistan'ın üst istihbarat örgütünün temelini attı.
Araştırmalar, General Robert Cawthome'un, Pakistan Deniz Kuvvetleri Komutanı Syed Muhammad Ahsan ile birlikte ISI'nin temel ilkelerini ortaya koyduğunu gösteriyor. O zaman, Syed Muhammed Ahsan, Deniz İstihbarat Direktör Yardımcısı olarak görev yapıyordu.
Pakistan'ın Servisler Arası İstihbarat (ISI), yıllarca az gelişmiş ve belirsiz bir teşkilat olarak kaldı. Afganistan'daki Sovyet savaşı sırasında, 1979'da örgütün artan önemi hissedildi.
1948'de bir İngiliz ordusu subayı olan Tümgeneral William Cawthorne tarafından kurulan ISI, 1980'lerde CIA'in Afganistan'daki Sovyet güçleriyle savaşan mücahit isyancılara milyarlarca dolarlık yardımı emanet etmesiyle balonu patlattı. Dörtte üçü diğer birimlerden geçici olarak ordu subaylarına hizmet eden 10.000 çalışanı olduğu düşünülüyor. Geri kalanlar ise siviller ve emekli subaylardan oluşuyor.
Uzun lafın kısası; İngilizler sağmayacakları keçinin önüne ot atmaz, yumurtasını almayacağı tavuğu yemlemez. İyi de Birleşik Krallık/ İngiltere'nin yani buruşuk yüzlü müteveffa Kraliçe’nin ülkesinin bu işten kârı ne?
Acaba onlar Avrupa'nın sığınmacılarla boğuşmasını neden dört gözle bekliyor?
Türkiye, ABD kıskacından sığınmacılar ile kurtulmak istiyor olabilir mi?
Yunanistan ile 1990’da imzaladığı askeri iş birliği anlaşmasını yenileyip genişleten ABD’nin Dedeağaç’a (Aleksandrupoli) askeri sevkiyatının devam ettiği süreçte Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan; ABD’nin askeri iş birliği anlaşmasını yenilediği Yunanistan’da askeri yığınak yapmasından duyduğu rahatsızlığı “Sadece Dedeağaç değil, Yunanistan’ın kendisi ABD’nin bir üssü haline gelmiştir. Şu anda Yunanistan’ın içindeki ABD üslerinin sayısını ben saya saya bitiremedim” sözleri ile ortaya koymuştu.
ABD ve Yunan askeri güçlerinin Batı Trakya'da Türk azınlığın yoğun yaşadığı İskeçe'de ortak askeri tatbikat yapmasından, Ankara rahatsızlığını gizleme ihtiyacı hissetmedi. Çünkü Defender Europe 2021 tatbikatı kapsamında Dedeağaç’a 145 helikopter, 1800 zırhlı araç ve 20 bin asker konuşlandıran ABD, yenilenen askeri iş birliği anlaşması ile de Türkiye sınırındaki Dedeağaç Üssü ve Girit Adası’ndaki Suda Üssü başta olmak üzere Yunanistan’daki askeri varlığını genişletme hakkını elde etti.
ABD’li askeri yetkililerin Dedeağaç Limanı'nı; ABD ordusu ve NATO için Doğu Avrupa ve Karadeniz bölgesine askeri güç gönderecek lojistik merkezi olarak çok önemsedikleri anlaşıldı.
Ukrayna savaşı öncesinde yapılan yorumlarda ABD sadece Dedeağaç değil, Bulgaristan ve Romanya dahil Rusya'yı Karadeniz Bölgesi'nde abluka altına almanın yollarını aradığı özellikle vurgulanmıştı. ABD’nin Yunanistan’ın yanı sıra Bulgaristan ve Romanya gibi Karadeniz’e kıyısı olan Balkan ülkelerine yaptığı askeri yığınağın, Doğu Akdeniz, Karadeniz ve Avrupa’da kuşatılmak istenen asıl gücün Rusya olduğunu gösterdiği belirtilmişti.
Yunanistan’daki askeri yığınakla Türkiye’yi çevrelemek/kuşatmak istediği iddia edilen ABD/NATO’nun Türkiye’de zaten 7 tanesi ana üs (İncirlik Hava Üssü, İzmir Çiğli Hava Üssü, Şile Üssü, Konya Üssü, Balıkesir Üssü, Muğla Üssü ve Ankara Üssü) olmak üzere 40 tane üssü bulunuyor.
Yunanistan'ın askeri işbirliğini genişlettiği tek NATO ülkesi ABD değil. Yunanistan, 2021 yılında Fransa'yla da yeni savunma işbirliği anlaşmaları imzaladı.
Sığınmacılar ordusu Avrupa'nın baş belası!..
Mültecilerin, sığınmacıların ve göçmenlerin Avrupa Birliği'ne yasal giriş yollarıyla birlikte özellikle göç ve sığınma politikalarını zora soktukları, sınır ve denetim prosedürlerini zorladıkları görülebilir. Göçlere yol açan faktörler zamanla göç edilen ülke için göçlerden etkilenen temel unsurlar olmaya başlıyor.
Her ne kadar sığınmacı sayısı Türkiye’de son yıllarda gözle görülür bir artış kaydetse de, göçmenlerin hepsi burada kalıcı bir yaşantı aramıyor. Pakistan ve İran üzerinden Türkiye’ye gelen milyonlarca sığınmacı olsa da, yine binlercesi de Avrupa’ya gitme hayalleri kuruyor. Türkiye, özellikle Afgan göçünün başlamasıyla Avrupa’daki çoğu ülkeye komşu olması sebebiyle önemli bir geçiş koridoru oluşturuyor.
Afgan göçmenler büyük ölçüde Türkiye'yi transit ülke olarak kullanıyor. 2015 ile 2016 arasında Afganistan'da artan şiddet ve göç güzergahlarındaki bazı gelişmeler nedeniyle Afganların, Avrupa'ya göç eğiliminde büyük artış meydana geldi. Afgan göçmenler, büyük ölçüde Türkiye'yi transit ülke olarak kullanıyor. Avrupa Birliği, Ekim 2016'da Afganistan hükümetiyle imzaladığı anlaşmayla sınırlarının içinde bulunan ve iltica başvuruları reddedilen düzensiz Afgan göçmenlerin ülkelerine iadesi için gerekli hukuki zemini oluşturdu.
Pakistan’da Sovyetler Birliği işgal ordusunun 1989’da Afganistan’dan çekilmesiyle başlayan mültecilerin geri gönderilmesi süreci, ABD’nin Taliban müdahalesiyle başlayan iç karışıklıkla sekteye uğramıştı. Mülteci statüsünden dolayı, vatandaşlık alamayan Afganistan göçmenleri, pasaport da çıkartamıyor. Ülke dışına çıkmak isteyen sığınmacılar, 130 kilometre uzaktaki Afganistan'a geçerek oradan yurt dışına çıkabiliyor.
Cihanşümul Kadim Türk Devleti ve Türk Milleti bu oyunu bozmak zorunda. Lakin bu sorunun çözümü sığınmacı husumetini körüklemekle, ülke içinde çatışma fitilini ateşlemekle değil, köşe/kötür taşları yerine oturtmakla olur.
.
Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com
Seçilmiş Kaynakça
https://www.evrensel.net/yazi/89828/abd-askeri-neden-yunanistanda-konuslaniyor
https://www.sondakika.com/dunya/haber-dedeagac-a-askeri-yiginak-abd-nin-hedefinde-14564510/
https://www.dw.com/tr/abd-türkiyeye-değil-yunanistana-yatırım-yapıyor/a-59708883
https://tr.boell.org/tr/2021/08/28/hal-boyleyken-devam-edersek-abnin-goc-ve-multeci-anlasmasinin-izlenmesi
https://www.dunya.com/ekonomi/duzensiz-goc-sosyo-kulturel-ve-ekonomik-yapiyi-degistiriyor-haberi-632119
https://tr.euronews.com/my-europe/2018/12/01/avrupa-birligi-ne-yasa-disi-yollardan-girmek-icin-yeni-bir-goc-rotasi-mi-ortaya-cikiyor
https://turkey.iom.int/tr/news/turkiyenin-ab-sinirinda-olum-ve-caresizlik
https://www.trthaber.com/m/?news=40-yillik-umuda-yolculuk-hikayesi-afgan-gocmenlerenews_id=575024&category_id=4
https://insamer.com/tr/golgede-kalmis-bir-kriz-pakistandaki-afgan-multeciler_374.html
https://www.unhcr.org/tr/turkiyedeki-multeciler-ve-siginmacilar
https://directus.gr/apokleistiko-koino-dogma-tourkias-pakistan-synantisi-stratiotikon-kathigiton-stin-poli-tha-polemisoume-mazi-epithesi-se-dysi/