MOSKOVA
2016 yılında 15 Temmuz gecesi, başarısız darbe girişiminden sonra, Türkiye'de yaşanan kanlı darbe girişiminin gerçek yüzünü anlatmak için Ankara'ya gönderilen Rus gazeteci heyetinde ben de yer aldım.
Ankara'dan sonra İstanbul'a hareket ettik.
İstanbul'da bir dizi ziyaretler için bize ayrılan küçük otobüste yolculuk sırasında Ermeni asıllı Rusyalı gazeteci kızla, otobüsün arka tarafında oturduk.
Muhabbet ediyor ve espriler yapıyorduk. Rusya'da yaşadığımız olayları hatırlıyorduk.
Otobüste diğer Rus gazeteciler bizi duyuyor ve bazen arkaya bize bakarak gülümsüyorlardı.
O sırada Rusya'nın ünlü Ortadoğu uzmanlarından gazeteci Maksim Şevçenko, -dayanamayarak- dönüp bize baktı ve "Yahu, Azeriler ve Ermeniler kendi aranızda ne güzel anlaşıyorsunuz, ama kendi memleketlerinizde durum farklı" diyerek şaşkınlığını dile getirdi.
Yalnız, Şevçenko bizim siyasi konulardaki tartışmalarımızdan haberdar değildi; tartışmalar sırasında yüz ifadelerimize yansıyan gerginliklerden haberi bile yoktu.
Evet o bayan gazeteci ile siyasi ve tarihi konulara girince durum çok çok farklıydı.
"Büyük Ermenistan" masalıyla “Her şey bizim" sloganı insanı elbette bunaltıyordu.
Neden bu olayı hatırladım.
Geçenlerde Türkmenistan Cumhurbaşkanı Gurbanguli Berdimuhamedov’un ev sahipliğinde başkent Aşkabat'ta Oguzken otelinde yapılan Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) ülkeleri liderleri zirvesinde Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan'a çok önemli tarih ve diplomasi dersi verdi.
Toplantıda Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Belarus Cumhurbaşkanı Aleksandr Lukaşenko, Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım-Comart Tokayev, Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sooronbay Ceenbekov, Moldova Cumhurbaşkanı İgor Dodon, Tacikistan Cumhurbaşkanı İmamali Rahman, Özbekistan Cumhurbaşkanı Şavkat Mirziyoyev ve BDT İcra Komitesi Başkanı, İcra Sekreteri Sergey Lebedev de vardı.
Konu, İkinci Dünya Savaşı'nda Sovyetler'e ihanet ederek Naziler ile işbirliği yapan Garegin Ter-Harutyunyan’ın (Njdeh) Ermenistan'da “Ulusal Kahraman" ilan edilmesi.
Önce bu Nazi işbirlikçinin kim olduğuna bir bakalım:
Türk tarihçilerine göre, 20. yüzyılın başlarında Garegin Njdeh, Balkan Savaşı’nda Bulgar Ordusu’nda gönüllü olmak için çeteci bir birlik oluşturmuş ve sivil halka karşı katliamlar yapmıştı.
İkinci Dünya Savaşı sırasında Nazi Almanyası ile işbirliği yaptığı gerekçesiyle Sovyet askeri istihbaratının özel timi “SMERŞ" tarafından yakalanarak cezaevine konuldu.
1955 yılında Sovyet cezaevinde öldü.
Nijde, bugün Ermenistan'ın ulusal kahramanı ve Ermenistan başkenti Erivan'daki anıtının açılışı devlet düzeyinde gerçekleşti.
Söz konusu toplantıda söz alan Aliyev, Ermenistan'da Nazi işbirlikçisi Njdeh'in ulusal karhaman ilan edilmesini sert dile kınayarak eleştirdi.
Aliyev; "Ermenistan eski yönetimi, başkent Erivan'ın merkezinde bu katile anıt dikmiş. BDT ülkelerindeki çok sayıda savaş gazisi, bu olaya sert tepki gösterdi" diyerek kendisi de Ermenistan’ın tavrına karşı tepkisini herkesin huzurunda sert bir biçimde ortaya koydu.
Aliyev, Rusya Dışişleri Bakanlığı'nın Mayıs ayındaki raporunda olaya dikkat çektiğini hatırlattı ve Rus istihbarat tarih raporlarında bu konunun net şekilde yazıldığını da vurguladı.
Daha sonra söz alan Paşinyan ise katil Njdeh'i savunarak, "O Ermenistan'da Türk işgaline karşı 'Ermeni Soykırımı’na karşı mücadele etti" diyerek yine o klasik yalan masalına başladı.
Yani, Nazi lideri Adolf Hitler ile işbirliği yapması önemli değil; önemli olan Türkler’e karşı “mücadele" etmesi!
Aliyev'in Paşinyan'a tarih ve diplomasi dersi vermesi ve Paşinyan'ın Njdeh konusunda yalan konuşması Rus basınının da tepkisine de sebep oldu.
Özellikle Rusya'nın saygın Kommersant gazetesi, Njdeh'in Nazilerle işbirliği yaptığının tarihi bir gerçek olduğunu vurguladı.
Sosyal medyada da Rus gazeteciler, Njdeh'in Sovyetler Birliği'ne karşı hain faaliyetlerini kanıtlarla anlattı.
Bizler de dünyanın en prestijli diplomasi okullarından biri olan Moskova Devlet Uluslararası İlişkiler Enstitüsü “MGİMO"da Sovyetler döneminde akademisyenlik de yapmış sayın İlham Aliyev’in, Ermeni lidere önemli tarih ve diplomasi dersi vermesini alkışlıyoruz.
Elbette bizi üzen bir başka acı gerçek de yankılar uyandıran bu önemli haberin, üstelik burada bol maaşlı temsilcileri de olmasına rağmen, hiç bir şekilde Türkiye basınında yer bulamaması…
.
Fuad Safarov, dikGAZETE.com