Büyük çoğunlukla Amerika’da şirket yöneticileri devlet adamı, devlet adamları şirket yöneticisidir.
ABD’de şirket yöneticileri, bürokraside görev yapmadan devlet yönetimine geliyor.
Bürokraside ne liyakat sistemi var, ne kariyer sistemi; Amerikan sisteminin kurucu babaları; ultra zengin şirket sahipleri ve FED’in ortakları olduğu için devlet demek onlar demektir.
Amerikan devlet felsefesi, ticaret ve çıkar kavramına istinat etmektedir.
ABD Silahlı Kuvvetleri küresel ticaret yollarını koruyacak, bütün dünyayı baskı altına alıp kontrol edecek şekilde tertiplenmiştir. Yani, ABD ordusu değerlerin değil, çıkarların korunmasının zorba gücüdür.
ABD’nin ultra zengin şirketleri için para kazanmak, dünyanın en kolay işidir.
Siz çalışarak para kazanırsınız, onlar matbaada basarak, siz “ay sonuna kaç gün kaldı” diye hesap yaparken, onlar eğer “paramı sayabiliyorsam yeteri kadar zengin değilim” diye düşünerek geçirirler.
Bu şirketler FED üzerinden bastıkları kâğıtları, Amerikan devletine borç olarak yazarlar, üstüne üstlük kâğıtlar için faiz alırlar, hazine bonolarını kasalarında biriktirirler.
Bu senetler, Amerikan halkının, küresel sermaye çetelerine, mal ve hizmet olarak ödemesi gereken gerçek bir borç yüküdür. Yani; para sanal, borç reeldir.
Küresel Yahudi sermayesi, 1980’lerden itibaren böyle bir çarkın ilelebet sürmeyeceğini anladı. Bu sistemi, dolar üzerinden işletiyorlar ve dünya ticaret yollarını ABD üzerinden kontrol altında tutmaları sebebiyle rakipsizdiler. Buna bir alternatif yol bulmaları lazımdı.
Düşündüler ve buldular, 2018’den itibaren doları yakmaya/yıkmaya karar verdiler[1].
“Küresel sermayenin vatanı yoktur, halka karşı sorumluğu yoktur”, sınırsız hırsı ve acımasız ambargoları vardır.
Bu sermaye İngiltere, ABD, Çin yolu ile bütün dünyada dolaşıyor, herkesi kâğıt basarak borçlandırıyor.
Fernand Braudel’in “Dünya Ticaret Tarihi”ni okursanız en az 4.000 yıldan beri Dünya ticareti Yahudilerin elindedir.
Serbest ticaret-korumacı ekonomi, kamulaştırma-özelleştirme her duruma göre hükümetleri dize getirecek formüller ellerinde mevcut bulunuyor.
Siz düşünmeden, onlar, olacakların 10 hamle ilerisini düşünmüş bulunuyorlar. Şimdiye kadar hiçbir Amerikan Başkanı bunlara karşı koyamamıştır (Koymaya teşebbüs edenler vurulmuştur. Kennedy, devlete ait bir merkez bankası kurmaya teşebbüs etmişti).
ABD hükümetleri, bunların, ‘dolar’ denilen kâğıdı basarak satın aldığı hazine bonoları yolu ile ağır şekilde borçlandırılmıştır.
Bu borçları kim ödeyecek?
ABD halkı!
Ya halk isyan ederse!
Ya bir başkan çıkar, “FED kamu gücünü kullanıyor, bu hak devletindir” derse, dolar bir kâğıt parçasıdır.
“Hazine bonoları ödenmeyecektir, hazine borçlarını sildim” derse ne olacak?
Dolar yerine “dolmaz”, sent yerine “bitmez” adlı para basarsa, “doların değerini sıfır ettim” derse ne olacak?
“Biz en iyisi sermayemizi ufak ufak buradan çekelim, Çin’e aktaralım, yumurtaları tek sepete koymayalım, dünya ticaret ağını Çin üzerinden yeniden yapılandıralım.
Kripto paraya geçiş yaparak kâğıt parayı da bırakalım, kaynağı belirsiz hayali para ile satın alma, mal ve hizmet değeri, tasarruf, sermaye gibi hakiki paranın fonksiyonlarını, spekülasyonları, ekonomik krizleri, borsaları buradan yönetelim” diye karar aldılar.
1980’de Çin ile anlaşma yaptılar; “siz dünyanın fabrikası olacaksınız, iş gücünüz çok ucuz olacak, yumuşak başlı-itaatkâr bir halkınız var. Halkı, kışla nizamında fabrikalarda yatıracaksınız, biz size hammadde vereceğiz, para vereceğiz, fabrika kuracağız, teknolojiyi Amerika’dan çalarsınız, size yardım ederiz, dünya ticareti bizim elimizde, her yere serbest ihracat yapacaksınız.
ABD’nin bütün pazarlarını size açacağız, çürük, sağlam, ucuz demeden yapın satın. ABD’yi size borçlandırırız, ABD dolar, hazine bonosu ne verirse alın, bunları bize verin!”
Böylece bunlar ne yapmış oldular; ABD’nin kendilerine olan iç borçlarına ilaveten Çin üzerinden bir de dış borç ekleyip ABD’yi kıskaca aldılar.
Şu an ABD devleti ve Trump, bu sarmaldan kurtulmak için çırpınıp duruyor.
Küresel Yahudi sermayesi, parayı ABD’den Çin’e kaydırdığı için, 1960’larda dünya toplam üretiminin yüzde 60’ını tek başına gerçekleştiren Amerika, bu gün yüzde 25’in altına düşmüştür. Dünya ekonomisinin yüzde 5’ini üreten Çin, yüzde 20’lere yaklaşmıştır.
Amerikan ekonomisi, üretim ekonomisi olmaktan çıkmış tüketim ve ithalat ekonomisine dönmüştür.
Dolar yıkılırsa ABD ekonomisi direkt çöküşe geçecektir.
Doları yıkmak için 2018’i planlayan küresel para çetesi, neden bu tarihte bunu gerçekleştirememiştir?
Sermayeyi istedikleri miktarda Çin’e transfer edememişlerdir.
ABD ekonomisini çökertecek seviyede iç ve dış borç yükü boyunduruğu altına alamamışlardır.
“Kripto para” teorisi hızlı gelişmemiştir.
Sermayenin menşeini, miktarını belirsiz hale getirememişlerdir.
ABD ile çıkar bağlantılarını kesememişlerdir.
FED, halen en büyük bir para fabrikası olarak kendilerine muazzam kazançlar sağlamaktadır.
Dolar halen dünyanın ortak para birimidir.
ABD ithalatı keserse Çin’deki fabrikalar çalışmayacağı için ticaret duracak, bu fabrikaların esas sahibi olan Rothschild’ler zarar edecektir.
Dünya ticaret yollarını ve Dünya Ticaret Örgütü’nü (DTÖ) halen ABD kontrol ediyor.
Küresel manada ABD’nin askeri hâkimiyeti devam ediyor.
NATO, en büyük askeri ittifak olarak varlığını sürdürüyor.
Güç ve kapasiteleri, ihtiyaçları dolayısıyla ABD’ye muhtaç olma pozisyonları devam ediyor.
ABD’nin alt edilebilmesi için bölünmesi lazımdır, bölünme kararının alınması için bir “Amerikan tipi Gorbaçov”a ihtiyaç vardır.
ABD’nin Gorbaçov’u kim olacak?
Devam edeceğiz.
.
Suat Gün, dikGAZETE.com
[1] The Economist’in Haziran 1987 senesinde yayınlanan kapak resmine bakıldığında bunu ne zam yapacaklarını da yayınladılar. Bunu nasıl yapacaklarının yol haritasını da ortaya koydular.
Doları kaldırıp kripto parayı kullanacaklardı. Kripto paranın dolara karşı birçok üstünlüğü vardı.
Ne kadar dolar bastığınızı, tedavülde ne kadar dolaştığını, kimde ne kadar dolar olduğu görebiliyordunuz.
FED’in ne kadar kâr ettiği bilançolardan görülebiliyor, vergilendirilebiliyor, para hareketlerine bakarak kriz tahminleri yapabiliyorsunuz.
Kripto paraya geçiş yapıldığında bu paranın kimlerin elinde ne kadar var olduğunu, kaynağını, miktarını emisyon hacmini asla bilemiyorsunuz.
Paranızı batırmaya karar verdiler mi, sizi anında siler atarlar.
Ayrıca sermaye gizlendiği için vergi vermek derdi de ortadan kalkıyor.
Para, ışık hızında küresel hareket eden, devlet dışı bağımsız bir aktör haline geliyor. (Kapak resmi)