ABD Başkanı Donald Trump, geçtiğimiz günlerde “gerekirse” Dünya Ticaret Örgütü- DTÖ’den çekilebileceğini belirtti.
Trump’ın bu tehditkâr açıklamaları ciddiye alınmalı.
ABD Başkanı, pratikte bu tür anlaşmalardan kolayca çekilebileceğini ve ilişkileri bir anda koparabileceğini maalesef kanıtladı.
Trump yönetimindeki ABD, “Paris İklim Anlaşması” ve “Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Anlaşması - INF”den çekildi.
Bunu göz önünde bulundurursak, ABD rahatlıkla DTÖ’nden de çıkabilir.
Trump zaten son dönemdeki sürdürdüğü “Ticaret Savaşları” kapsamında yaptığı açıklamalarda Çin ve Avrupalı ülkelere yüklendi.
Özellikle Çin’i, DTÖ kurallarına uymamakla suçladı.
Uzmanlara göre, bu durumda dünya ticareti elbette sona ermeyecek. ABD, Kanada ve Meksika gibi ülkelerle bir dizi ticari ilişkiler kuracak. Ancak ABD’nin DTÖ’den çekilmesi, dünyadaki ticareti kesinlikle etkileyecek.
Dünya çapındaki ekonomik belirsizlik ve döngüsel nitelikli bir küresel ekonomik krizin arifesinde, eğer böyle bir adım atılırsa; uluslararası ticaret, vergiler, ithalat ve ihracat hususlarında neler yaşanacağını kimse kestiremiyor.
Bu tür kararlar, mevcut durumu daha da ağırlaştırıyor ve küresel ticareti yani dolayısıyla küresel ekonomiyi yavaşlatıyor. Bu da dünya ekonomisini başka bir krize sürüklüyor.
Geçtiğimiz günlerde düzenlenen “Eurasia Global” Uluslararası Gençlik Forumu’nda konuşan Rusya Dış İşleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, ABD Başkanı Trump’ın DTÖ’den çekilme yönündeki açıklamalarının dünyadaki insanların yaşam kalitesini etkileyebileceğini belirtti.
Rus Dış İşleri Bakanlığı Sözcüsü Zaharova, onlarca yıldır birçok ülkenin, ekonomisini DTÖ kriterlerine göre düzenlediğini ve her ekonominin arkasında insanların kaderi olduğunu vurguladı.
Zaharova, son olarak Trump’ın açıklamalarına yönelik: “Bir insan, pervasızca, dünyanın kaderine etki edecek bir hususta, nasıl bu kadar ilkel hesaplamalar yaparak hareket edebilir?” şeklinde karşılık verdi.
Trump, Çin başta olmak üzere birçok ülkenin uzun yıllar boyunca DTÖ’yü ABD’ye karşı bir avantaj olarak kullandığını iddia ediyor.
Hatırlayalım: ABD Başkanı, 1 Eylül’den itibaren 300 Milyar ABD Doları büyüklüğündeki Çin ithalatına yönelik yüzde 10’luk ek yeni vergi geleceğini açıkladı. Çin ise buna karşılık ABD’den ithal ettiği tarım ürünlerini askıya aldı.
Washington tarafından yapılan bu eylemler, iki ülke liderleri arasında Osaka ve Arjantin’de gerçekleşen toplantılarda oluşan fikir birliğini ihlal ediyor ve anlaşmazlıkları gidermek için sürdürülen müzakerelerin istikrarlı bir şekilde ilerlemesini engelliyor.
Çin Halk Cumhuriyeti Devlet Konseyi’ne bağlı Vergi Tarifeleri Komitesi’nin açıklamasına göre: “Beijing, gerekli önlemleri almaya zorlanıyor.”
.
Dimitri Kherson, dikGAZETE.com