ABD jeopolitik çıkarları uğruna teröristlerle çalışıyor
ST. PETERSBURG
Lübnan basınından Al-Mayadeen’in haberine göre ABD, Suriye’de PKK’nın katılımıyla geniş çaplı askeri tatbikatlar düzenledi. Amerikan askerleri, PKKlı teröristlerle birlikte Hasiçi (Haseke) şehrinin Kuzeybatısında bulunan Kasrak ve Tel Baydar üsleriyle birlikte Deyrizor şehrinin Kuzeyindeki Conoco üssündeki savaş helikopterleri, İHA/SİHA ve mühimmatları kullanarak taktiksel eğitim gerçekleştirdi. Bu taktik eğitime PKK teröristlerinden oluşan sözde “Özel Kuvvetler” de katıldı. Yerel kaynaklara göre tatbikatın bahanesinin İran yanlısı milislerin saldırıları olduğu belirtiliyor.
Ortadoğu’da Hamas ile İsrail arasındaki çatışmadan yararlanan ABD, bölgede zayıflayan askeri ve politik nüfuzunu güçlendirmek için tüm tuşlara basıyor. Vaşington, uzun zamandır utanma duygusuna sahip değil ve açıkça terör örgütü ilan ettiği PKK ile işbirliği yapıyor. Çifte standart politikası, Beyaz Saray yetkilileri için standart haline geldi. Hatırlayalım: 1 Ekim 2023 tarihinde bir PKK militanı, Ankara’da Emniyet Genel Müdürlüğü önünde bombalı eylem saldırısı düzenledi. Bu terör saldırısının ardından ABD Dışişleri Sözcüsü Matthew Miller, Türk halkına rutin bir taziye bildirdikten sonra: “… ABD tarafından terör örgütü olarak tanımlanan PKK'ya karşı mücadelede NATO müttefikimiz Türkiye'nin ve Türk halkının yanındayız…” şeklinde resmi bir açıklama yaptı.
Şunu da hatırlayalım: Geçtiğimiz günlerde ABD’nin yardımlarıyla Hasiçi’nde (Haseke) PKK’ya patlayıcı üreten bir fabrika kuruldu. Bu birçok yerli ve yabancı basında yer aldı. Peki 1 Ekim’de Ankara’da meydana gelen saldırıdaki patlayıcı ya bu fabrikada üretildiyse?
Kaldı ki PKK teröristlerinin Amerikan M16 ve M4 tüfekleriyle silahlandırıldığı sosyal medyada yer alan birçok videoda görülüyor. Bu silahlar, teröristler tarafından Türk Silahlı Kuvvetleri’ne bağlı birimlere karşı saldırılarda kullanılıyor. Türkiye Cumhuriyeti’nden resmi şekilde sert tepkiler almasına karşın Beyaz Saray yetkilileri, sanki hiçbir şey olmamış gibi silah, teçhizat ve mühimmatların hiçbir şekilde Suriye’den çıkmayacağı ve Türkiye’ye karşı kullanılmayacağı masalını anlatmaya devam ediyor.
Dünya çapında birçok siyaset bilimci ve uzmanlar, ABD’li yetkililerin emperyalist ve neo-emperyalist düşünce kalıplarını takip edeceği görüşünde hemfikirler. DAEŞ’in oluşturulması sürecinde parmağı olan ve PKK ile aktif olarak işbirliği içerisinde bulunan, Irak’ın federal yapısının mimarı olarak bilinen Brett McGurk’un Beyaz Saray’ın Ortadoğu Politikası Danışmanı olarak göreve devam ettiğini söylemek aslında yeterli olacaktır. Obama döneminden bu yana Ortadoğu siyasetinde önemli bir ABD’li figür olmayı sürdüren McGurk, 2024 yılının Kasım ayında yapılması planlanan ABD Başkanlık Seçimleri’nin sonuçları ne olursa olsun Vaşington’un jeopolitik planlarını tutarlı bir şekilde uygulamaya devam edecektir.
Brett McGurk, diplomatlık kariyeri boyunca sahada aktif olarak çalışan bir isim. Yahudiler ile Araplar arasında uzun zamandır beklenen barışa giden yolda Batı diplomasisinin büyük başarısı olarak sunduğu İsrail ile Suudi Arabistan arasındaki müzakerelerde, İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki operasyonlarında “Batılı Değerleri” gerekçe göstererek hangi gerçek siyasi ajandayı takip ettiği konusunda bugün artık kimsenin şüphesi yoktur diye düşünüyorum.
ABD’nin bugün Ortadoğu’da sürdürdüğü zalim politikalar, Beyaz Saray’ın da çok iyi bildiği gibi Türkiye’nin ulusal çıkarlarına terstir. Resmi olarak NATO müttefiki olan Türkiye’ye karşı açıkça bir çatışma yaşayamayacak olan ABD, bölgedeki azalan nüfuzundan geriye kalan bir avuç kokarca ile sınırlarımıza yakın yerlerde yeni çatışma bölgeleri oluşturacaktır. Ülkemizin iç ve dış politikadaki önceliği, Türk vatandaşlarının hayatlarının ve ülkemizin ulusal çıkarlarının korunması olmalıdır. Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve hükumetin diğer isimlerinin sorumlu ve iradeli kararlar alacağını umuyorum.
.
İlber Vasfi Sel, dikGAZETE.com