"Depremden sonra ABD 96 saatte işgal edecek" yaygarası üzerine bir tetkik”, İbrahim Haceviç yazdı...
“96 SAATTE İŞGAL” YALANININ ARKAPLANI
Fırsatçılığın ve utanmazlığın adetidir, olacak olan değil, olmuş olan üstünden mevzuyu dibine kadar istismar etmek!
6 Şubat 2023 MARAŞ DEPREMİ (depremin merkezi orası olduğundan ismi bu) ile birlikte de bir sürü uçuk komplo teorileri "piyasa yaptı!”
Bazıları da var ki, komplo teorisi bile değil; dayandığı zeminler sebebiyle tamamen YALAN.
Komplo teorilerinde hiç değilse bir zemin vardır, istismar edilir, şimdi bahsedeceğim orostopollukta ise hiçbir zemin yok, zemin YALAN!
*
‘Emrah İriç' isimli birinin yutup kanalında “ÖNCE DEPREM SONRA 96 SAAT İÇİNDE İŞGAL! '2002 Millennium Challenge’" (1) başlıklı bir video var; bu videoyu, RUMELİli bir gönüldaş gönderdi ve öylece öğrendim. Depremden bir gün sonra, 7 Şubat'ta hazırlayıp yayınladığı videoda geçen mevzu, işte bahsettiğim YALANın ta kendisi!
Yalnız Emrah İriç, bu videoda kendisinden birşey katmıyor, sadece naklediyor.
Gelip de bir "tık"lasınlar diye hazırladığı bu videoda geçen bahisleri, şayet "sorumlu bir yayıncı" olsa idi, önce bir “check" ederdi; üstelik anlattığına göre bahsettiği mevzuyu daha önce de konu etmiş, aradan onca zaman geçmesine rağmen tek bir “check/control” yapmadan tekrar ve herhalde "tam zamanı" diyerek tekrar yayınlamaya karar vermiş. Emrah İriç, belki anlatılan bahsi kontrol etme gereğini de konuştuğu, iddiayı gündeme getiren tipin kocaman ünvanlara sahip olması sebebiyle yapmamış olabilir.
Mümkündür.
Onun için bu bahiste söyleyeceklerimizi üzerine alınmaması gerekir, onunla ilgili değiliz.
Emrah İriç'in iddiayı naklettiği tip, meşhur amiral eskisi Cihat Yaycı!
Onu nereden tanıyoruz?
Meşhur "Fetömetre şeyinin" icatcısı olmasından!
Her ne kadar bir müddet bunun ekmeğini yemiş, donanmada atıl bir göreve atandığında da istifa edip bir üniversiteye kapağı atmış, ardından "ben yapmadım, arkadaşlar yaptılar" diyerek kendini "Fetömetre"den uzaklaştırmaya çalışmışsa da, asla üzerinden bunu atamaz!
Cihat Yaycı'nın kayınbiraderi, yargılandığı 15 Temmuz davasında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası almış kendisi gibi bir amiral; "Fetömetre"ye sadece bu "irtibatı" ile soksalar Yaycı öznesini, herhalde içeride olurdu veya en azından daha 2016 yılında "emekliliğe sevkedilirdi!”
Geçelim bunu.
Dönelim Emrah İriç'in bahsettiği, “TÜRK DENİZCİLİK VE GLOBAL STRATEJİLER MERKEZİ - TÜRKDEGS” isimli Cihat Yaycı'nın "mekanı"nın yaydığı iddiaya; aslında şimdi heryerde "piyasa yapan" iddiaya…
İriç, videonun başında bahsediyor, alt metin olarak da TürkDegs'in ilgili haberinin web adresini koyuyur. (2)
*
TürkDegs'in web sayfasına gittiğimizde, 19 Haziran 2022 tarihli, "YUNAN MEDYASININ ABD HARİTASIYLA PROVOKASYONU VE TÜRK SAVUNMA SANAYİİ KORKUSU" başlıklı bir yazıyla karşılaşıyoruz.
:
"-TÜRK DEGS'in Şubat 2022 tarihinde gündeme getirdiği ABD kanalı CBS TV'de yayınlanan bölünmüş İstanbul haritası provokasyonunu Yunan Pentapostagma gazetesi tekrarladı.
Hadsiz ve provokatif tavrın sınırlarını zorlayan Pentapostagma'nın mesnetsiz haber başlığı ise; "ABD, Ankara'yı 96 saatte işgal edecek" oldu. Ülkesini tamamen ABD üslerine teslim eden Yunanistan'ın provokasyon malzemesini bile doğrudan ABD'den alması, Yunanistan'ın müstemleke vaziyetinin içler acısı halini net bir şekilde ortaya koyuyor.
Tehdit ve provokasyon için hazırlanmış haberde dahi Türkiye korkusunu gizleyemen Yunan Pentapostagma, Türkiye'nin sahip olduğu milli ekipman ve araçlardan duyduğu endişe ve kaygılara da haberde yer verdi.
Türk Ordusu'nun "Fransız ve Yunan savaş gemileriyle baş edemeyeceklerini belirten" hezeyan dolu haberde, bu nedenle bir gerilla savaşı tarzı olarak Türkiye'nin insansız deniz araçları geliştirdiği propagandasına yer verildi.
Diğer yandan haber içerisinde olası bir savaşta Fransız donanmasının da Yunanistan ile yanyana Türk Ordusu ile savaşacağına yer verildi. Bu doğrultuda Yunanistan'ın yüzlerce yıllık savunma, propaganda ve politika üretme konularında bile büyük devletlerin şemsiyesi altına sığınma geleneğinin hiç değişmediği ortaya çıktı.
İnsansız deniz araçları korkusuna özellike yer verilen haberde Türkiye'nin %100 yerli ve milli imkanlarla geliştirdiği Cirit füzelerinin de etkili olabileceğine yer verildi. Yine haber içerisinde Libya ile 2019 yılında imzalanan MEB anlaşmasına da değinilerek, "barut kokuyor" ifadesinde bulunuldu.”
*
Videoda ve şimdi piyasada dolaşan "ABD TÜRKİYE'Yİ 96 SAATTE İŞGAL EDECEK" şeyinin kaynağı işte bu.
Bu kadar.
Ama anlıyoruz ki, TürkDegs'in Şubat 2022'deki bir yayını varmış ve bu yayında "BÖLÜNMÜŞ ISTANBUL PROVOKASYONU" konu edinilmiş, Pentapostagma gazetesi de buna cevap olarak (3) -üzerinden dört ay geçtikten sonra!- bir yayın yapmış ve "ABD, ANKARA'YI 96 SAATTE IŞGAL EDECEK" demiş!
Yayıldığı gayet konforlu ve şatafatlı "makam odasından" deprem boyunca video çekip duran Cihat Yaycı öznesi, bunlardan birinde de açıkça bu "deprem ve işgal" üzerinde duruyor. (4)
Acaba öyle mi?
Acaba bu "işgal" iddiası, Yunan gazetesinin iddiası mı?
İşte mevzunun bam teli tam burası!
Bahsi geçen Yunan Pentapostagma gazetesinin haberini okuduğumuzda yazının temelinin, Ege’de askerileştirilmeden uzak tutulması gereken adalarda Yunanistan'ın yaptığı faaliyetlere dair Erdoğan ve Çavuşoğlu'nun yaptığı açıklamalar ve Türkiye'nin İHA-SİHA "sürüleri" kurmasının temel saiki ile bundan duyulan rahatsızlık üzerine kurulduğunu görüyoruz.
Başkaca bir "analiz" yok.
Gazetenin haberinin “içeriği"ni şu kısımdan anlamak mümkün zaten:
“-Bu planlı Türk deniz "gerilla savaşı", her zamankinden daha net bir şekilde sözde "Mavi Vatan" tarafından çevrelenen Yunan bölgelerini hedef almaktadır. Türk Deniz Kuvvetleri subayları, küçük CİRİT ve L-UMTAS füzeleri ve torpidolarla donatılmış onlarca, hatta yüzlerce insansız gemiyi, her senaryoda ilk hedef olarak yüzlerce ıssız veya seyrek nüfuslu adalarımızda Yunan hedeflerine göndermek istiyor ama yine de ve barış içinde beni ve şimdi denizde ihlal ediyorsun.
İnsansız gemilerden oluşan Türk "sürü" grupları, ağ merkezli yeteneklere sahip insansız hava araçlarıyla işbirliği içinde hareket edecek.
Altı USV Ulaq'tan oluşan bir "sürü", 24 Cirit füzesi ve 12 L-Umtas tanksavar füzesi taşıyarak, Yunan kıyı karakollarını, kışlaları, donanma gemilerini, mühimmat ve yakıt depolarını ve genel olarak herhangi bir kritik altyapıyı hedef alacak.
Atina bu planların farkındadır ve Türk insansız gemilerini Yunan komandoları tarafından uygun teçhizat, taşınabilir rampalar vb. ile bastırmak için özel bir kuvvet oluşturmuştur.”
Evet, yazı bu “temel”de kaleme alınmış; ve evet tam burada da "96 saat sonra işgal" meselesi geçiyor ama, Yaycı öznenin anlattığı şekilde DEĞİL!
Bakın gazete, bu "96 saat sonra işgal" meselesine nasıl değinmiş:
"- ‘Erdoğan yön değiştirirse Amerika, 96 saat içinde Ankara'yı işgal etmeyi planlıyor’
Artık milliyetçi bir partinin lideri ve şimdi Erdoğan'ın müttefiki olan Doğu Perinçek, Rusya ve Çin ile ilişkiler nedeniyle Türklerin NATO'nun Türkiye'ye müdahalesinden duyduğu büyük korkuyu ortaya koydu..."
Herhalde anlatabilmişimdir?
Yunan gazetesi kaynaklı olarak Cihat Yaycı öznesi ve şeriklerinin ortaya attığı "DEPREM-IŞGAL" YALANININ KAYNAĞI DOĞU PERİNÇEK!
Gazete, Ege'deki durum üzerinden yaptığı değerlendirmeye, Doğu Perinçek'in NATO, ABD ve İsrail karşıtı sözlerini almış ve kısaca "Türkiye bu haliyle NATO'da bir yük" anlamına gelebilecek cümleler kurmuş:
"- Bütün bunlar olurken, Yunan Takımadaları'nda Libya ve MEB konusunda sahne yeniden "barut" kokmaya başlarken, bir zamanlar kimsenin olabileceğini düşünmediği pek çok "sıcak" olay gündeme geliyor.
Türkiye, Batı güç sistemi için çok fazla "büyüdü" ve hüküm sürmek için mevcut Türkiye sınırlarının dışında geniş alanlara ihtiyaç duyuyor ve Batılılar, kameraların önünde veya duyurularında ne söylerlerse söylesinler, bunun yankı görmeden geçmesine izin vermeyecekler.”
Gazetenin yaptığı tek şey işte bu; deprem ve işgal meselesine hiç girmemiş, hatta bu iddiayı ortaya atan PERINÇEK'IN DELICE SÖZLERINI "YUNAN MILLI MENFAATLERI IÇIN" KULLANMANIN FIRSATINI kaçırmamıştır.
Gazetenin web sayfasında yeralan ve komplo teorilerine meze yapılan TAMAMEN YALAN "Erdoğan yön değiştirirse Amerika 96 saat içinde Ankara'yı işgal etmeyi planlıyor" cümlesi, link ile bağlantı verilmiş ve doğrudan bir başka web sayfasına yönlendiriyor; iktibas yapmış Yunanlılar çünkü.
Evet, o sayfa Cumhuriyet gazetesinin (Ege'de hararetli tartışmaların olduğu günler) 18 Haziran 2022 tarihli sayfasına ait ve başlığı da; "Cumhurbaşkanı Erdoğan’a seslendi: Yunanistan’daki üsler tehdit peki İncirlik ve Kürecik!" (5)
Perinçek'ten bahsediyor burada gazete ve şunu yazıyor:
"- Yunanistan'daki ABD üslerine gösterilen tepkilerin olumlu fakat yetersiz olduğunu kaydeden Vatan Partisi Lideri Doğu Perinçek, 'Önce kendi ülkemizdeki ABD üslerini temizleyelim.' dedi”
Yunan Pentapostagma gazetesinin de iktibas ettiği konuşmasında Perinçek şunu söylüyor:
"-'ABD 2002'DE TÜRKİYE'YLE SAVAŞ ÖNGÖRDÜ'
“Ege ve Doğu Akdeniz’de Türkiye silahlı tehditlerle karşı karşıya. Birincisi, Dedeağaç'tan başlayarak Kavala’ya, Selanik’e, Larissa’ya, Girit’in kuzeyinden, Kıbrıs’ın güneyine bütün Ege ve Doğu Akdeniz’de Amerikan üsleri var. "İkincisi Doğu Akdeniz’de ABD, İsrail, Yunanistan ve Güney Kıbrıs, Türkiye’ye karşı Noble Dina ve Nemesis tatbikatlarını her yıl tekrarlıyorlar.
Namlularını Türkiye’ye çevirmişler, senaryolarında tehdit ettikleri ülkenin Türkiye olduğunu da açıkça ortaya koyuyorlar. Amerikan Ordusu 2002 yılında Millennium Challange tatbikatını yapmıştı. Kıbrıs’tan başlayan bir anlaşmazlıkta güya 96 saat içinde Ankara’yı işgal ediyorlardı. ABD, 2002 yılında yapılan tatbikatla, Türkiye’ye karşı savaşı öngörmüş ve bunun üslerini kuruyor.”
Görüldüğü gibi "96 SAAT SONRA İŞGAL"in bahsedildiği tek yer, işte Perinçek'in bu konuşması.
Cihat YAYCI'NIN YUNAN GAZETELERINE "DAYANDIRDIĞI" İŞGALİN, ASLINDA YUNANLILARA DEĞİL PERİNÇEK'İN PROVOKATIF AÇIKLAMASINA AİT OLDUĞU da anlaşılmıştır umarım.
*
Peki "depremden SONRA 96 saatte işgal" nereden çıktı?
Bahsedilen, 2002'de yapılan Millennium Challange tatbikatında böyle bir durum var mı?
"-Millennium Challenge 2002 (MC02), Amerika Birleşik Devletleri Silahlı Kuvvetleri tarafından 2002 yılının ortalarında gerçekleştirilen büyük bir savaş oyunu tatbikatıydı. 24 Temmuz'dan 15 Ağustos'a kadar süren ve 250 milyon ABD dolarına (2021'de yaklaşık 377 milyon ABD dolarına eşdeğer) mal olan tatbikat, hem canlı tatbikatları hem de bilgisayar simülasyonlarını içeriyordu. MC02'nin gelecekteki askeri "dönüşüm" testi olması amaçlandı - ağ merkezli savaşa olanak tanıyan ve mevcut ve gelecekteki silah ve taktiklerin daha etkili komuta ve kontrolünü sağlayan yeni teknolojilere geçiş. Simüle edilen savaşçılar, "Mavi" olarak anılan ABD ve Basra Körfezi'ndeki hayali bir devlet olan "Kırmızı" genellikle İran veya Irak olarak nitelendirildi." (6)
"Millennium Challenge 2002-MC02" tatbikatında böyle bir "simülasyon" YOK!
Üstelik MC02 tatbikatında hedef alınan Kırmızı (red) güçler, ABD askeri gücü olan Mavi (blue) kuvvetleri çok fena dağıttı!
Tatbikattaki rezalet, Kırmızı kuvvetleri yöneten komutana, neredeyse "elinizi kolunuzu bağlayıp oturun, ne olursa olsun hiç hareket etmeyin" anlamındaki "emirler" verilerek ancak "berabere" bir neticeyle kapatıldı.
*
MC02 tatbikatında hedef alınan "Kırmızı"nın Türkiye olmadığı ve "deprem" unsurunun hiç konuşulmadığı açık.
Peki bu nereden çıktı?
Şimdi bunun peşine düşelim.
2 Ocak 2010 tarihinde, yani Perinçek'in bahsedişinden on iki, depremden on üç sene önce, Hilal Kaplan'ın yalancısıyız tabii, şimdi "Nuh'un Köpeği" diye ismi çıkan Odatv'de bir yazı yayınlanmış. M. Recep Erçel imzalı "Kozmik Oda Operasyonu Neden Yapıldı" (7) başlıklı yazı, Ergenekon operasyonlarının olduğu dönemde "milli orduya kumpas" goygoyu demetinden bir demet.
Bakın başlangıcında ne yazıyor:
"- Bu tatbikat tesadüf mü: Amerikan ordusu tarihinin en kapsamlı tatbikatını gerçekleştirmektedir(24.07-15.08.2002 – Nevada/ABD). Tatbikata NATO’nun demirbaş ülkelerinden birçoğu katılmasına rağmen Türkiye davetliler listesinde yoktur. Tatbikatın adı ‘Millenium Challenge’, tatbikatın senaryosu ise daha ilginç;
‘Tatbikatın konusu ise; işgal edilmesi planlanan ülkede önce yıkıcı bir deprem meydana gelir, bu depremle eş zamanlı olarak uluslar arası bir mahkeme ülkenin sınırlarını ilgilendiren ve çıkarlarına ters bir karar alır. Burada konu daha da ilginçleşir ve ordu hedef ülkede darbe yapar ve yakınında bulunan ada ülkeyi ablukaya alır.
Önemli ulaşım yollarında bulunan bu adanın ablukaya alınması ile birlikte ABD harekete geçer ve 96 saatte o ülkenin önemli şehirlerini işgal etmeye çalışır.
Bu senaryo açıklamaya gerek bırakmayacak derecede Türkiye'yi, o günden bu güne yaşananları hatırlatmakla birlikte bazı açıklamalarda bulunmakta fayda var. Öncelikle, şunu belirtmek gerekir ki tatbikatın gerçekleştirildiği dönemde, dünyada seferberlik emrini 96 saatte gerçekleştirebilen tek ordu TSK idi. Deprem olması ise Türk vatandaşlarına zaten tanıdık gelecektir. İster gerçek manasında olsun, isterse ekonomik bir depremi temsil etsin bu konu Türkiye ile birebir eşleşmektedir.
Ayrıca tatbikatın yapıldığı California'da Kuzey Anadolu Fay Hattı'na eş bir fay hattı olduğu da akılda bulundurulmalıdır. Komşu ada ülkeye yapılan abluka operasyonu ve darbe yapılması ise bu tatbikatın Türkiye açısından en ilginç noktalarıdır.’"
İşte "DEPREMDEN SONRA ABD 96 SAATTE İŞGAL EDECEK" yalanının dibine böylece inmiş ve bunu 2010 tarihli olarak da tespit etmiş oluyoruz.
Ama dikkat etmek gerekir, bu yazının "ana omurgası" olan yukarıdaki iktibas ettiğimiz ve YALAN diye üzerinde durduğumuz cümleleri de, M. Recep Erçin'in DEĞİL!
M. Recep Erçin bu kısımları, orijinal başlığı "ABD’nin MILLENIUM CHALLENGE Tatbikatı" olmasına rağmen "BOP ve MILLENİUM CHALLENGE Tatbikatı" olarak değiştirdiği, Emin Yılmaz'a (8) ait ve şimdi "çin pazarına" dönmüş "strajikboyut" isimli bir sayfadan iktibas etmiş!
Hem Odatv'deki hem "çin pazarı" olmuş "stratejikboyut" sitesindeki yazıların temeli ise, "milli orduya kumpas", “Obama'nın intikamı” vs üzerine oturtulmuş.
İlker Başbuğ'un "orada bir şey yok ki" dediği meşhur "kozmik odaya girilmesi"nin de MC02 ile "birlikte düşünülmesi gerektiği" yaygarası koparılmış.
Peki Odatv'de yazıyı kaleme alan ve sabitlediği TIVITTE "OLGULAR YERINE ALGILARLA HAREKET EDERSENIZ GERÇEĞE ULAŞAMAZSINIZ!" diye dalga geçercesine yazan M. Recep Erçin şimdi nerede?
Elbette AYDINLIK gazetesinde! Ve hala “işgal-mişgal" tivitleri atmakla meşgul! (9)
*
Herhalde artık anlaşılmıştır; hoş, 96 saat geçmesine rağmen işgal olmadığına göre zaten bu iddiaların YALAN OLDUĞU AŞİKAR!
Fakat dikkat edin, "sivil ve askeri bürokrasi" içindeki "unsurlarından" güç alan küçük bir grup olan PERİNÇEK GRUBU, hiçbir noktası doğru olmayan bir iddia üzerinden, kendi politik çıkarları için can pazarında kaos çığırtkanlığı yapıyor, "birlik ve beraberliği" ‘darbe'lemeye çalışıyor.
Üstelik o gün öyle, bugün de böyle konuşarak kendi -yalan da olsa- iddialarının ırzına geçiyorlar!
"Egosu tavan" yapmış bir amiral eskisi de, artık hangi hesap ve korkusu varsa bu iddiaları sanki başkaları (Yunanlılar!) demiş gibi ve yalan olduğunu bile bile yayıyor!
Yalan bir bilgiyi niye yayarlar, esas işte bunun üstünde düşünmek gerekir.
.
İbrahim Haceviç, dikGAZETE.com
Notlar:
1)
2) https://turkdegs.org/icerik/yunan-medyasinin-abd-haritasiyla-provokasyonu-ve-tuerk-savunma-sanayii-korkusu
3) https://www.pentapostagma.gr/ethnika-themata/ellinotoyrkika/7097328_amerikaniko-polemiko-senario-efialtis-gia-katalipsi-tis
4)
5) https://www.aydinlik.com.tr/haber/cumhurbaskani-erdogana-seslendi-yunanistandaki-usler-tehdit-peki-incirlik-ve-kurecik-321675
6) https://en.wikipedia.org/wiki/Millennium_Challenge_2002
7) https://www.odatv4.com/analiz/kozmik-oda-operasyonu-neden-yapildi-0201101200-8089
8) https://www.frmtr.com/genel/1376893-abdnin-gozden-kacan-tatbikati.html
https://stratejikboyut.com/haber/bop-ve-millenium-challenge-tatbikati--28124.html
9) https://twitter.com/mrecepercin/status/1624090009253949464?s=20&t=-jhtYYhfX3yR8jC-d4fmVQ
Ek alanı
-ÖNCE DEPREM SONRA 96 SAAT İÇİNDE İŞGAL! '2002 Millennium Challenge' (Cihat Yaycı)
-Depremin Artçısı Sorular | 20 Yıl Önce Yapılan Tuhaf Tatbikat | Cihat Yaycı