?>

2024’ten 2050’yi görmek / Seeing 2024 to 2050 (İki dilde yazılmıştır)

Emrah Bekçi

14 saat önce

2024’ten 2050’yi Görmek / Seeing 2024 to 2050 (İki dilde yazılmıştır)

2024 senesinin son günlerinde dünyayı dışarıdan bir gözle analiz edip, gelecek senelerine ait öngörülerde bulunmak, bu konuda kafa yormak, geleceğe doğru atılacak olan adımların daha emin olmasına vesile olacaktır. Aşağıda bu konu ile ilgili olarak dünyamızın gelecek 30 yılına dair öngörülerim yer almaktadır. Bu öngörüler ışığında ülkemizin geleceğine kafa yoranlara ise başlıklar halinde genel fikirlerimi de beyan etmiş olacağım.

2024 senesi içerisinde uluslararası alanda okumuş olduğum birçok makale ve yayın, bu makalemin oluşmasına az da olsa katkıda bulundu. Kaynakça bölümünde hepsinin adına yer verdim.

2024’ün son günlerinden 2050’yi aşağıdaki makale içeriğindeki gibi görmekteyim.

1. ABD ve Çin Rekabeti

ABD ile Çin arasındaki rekabet, yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda teknolojik, askeri ve kültürel alanlarda da belirgin bir şekilde sürmektedir.

a) Ekonomik Alan: ABD’nin başlıca amacı, Çin’in büyüyen ekonomik gücünü sınırlamak ve kendi ekonomik üstünlüğünü korumaktır. ABD’nin uyguladığı ticaret savaşları, Çin'in teknoloji şirketlerine uyguladığı yaptırımlar ve "Tedarik Zinciri Güvenliği" gibi politikalar bu stratejinin bir parçasıdır. Çin ise Kuşak ve Yol Girişimi (Belt and Road Initiative) gibi projelerle küresel ekonomik etkisini artırmayı hedeflemektedir. b) Teknolojik Alan: 5G, yapay zeka ve kuantum teknolojileri gibi alanlarda Çin’in yükselişi, ABD’nin stratejik önceliklerini yeniden şekillendirmesine neden olmuştur. Özellikle Çin’in teknoloji devleri (Huawei, Tencent, Alibaba gibi) ABD tarafından ulusal güvenlik tehdidi olarak değerlendirilmekte ve engellenmektedir. c) Askeri Alan: Güney Çin Denizi’nde Çin’in askeri üs inşası ve Tayvan üzerindeki iddiaları, ABD’nin Asya-Pasifik bölgesindeki müttefikleriyle savunma iş birliğini artırmasına yol açmıştır. QUAD (ABD, Japonya, Hindistan ve Avustralya) gibi ittifaklar, bu stratejik gerilimleri dengelemek için oluşturulmaktadır.

Çin ve ABD arasındaki stratejik rekabetin, özellikle ekonomik, teknolojik ve askeri alanlarda gelecek 30 yıl için bazı olasılıkları özetleyebiliriz:

Ekonomik Alan:

Çin'in Küresel Ekonomik Yükselişi ve ABD'nin Stratejileri:

a) Çin'in Küresel Etkisi Artacak: Kuşak ve Yol Girişimi (BRI) gibi projelerle Çin, küresel altyapı ağlarını, enerji hatlarını ve tedarik zincirlerini kontrol etmeye devam edecektir. Bu, özellikle gelişen ülkelerde Çin'in ekonomik etkisini güçlendirecek, Çin'in küresel ticaretteki hâkimiyetini artıracaktır. b) ABD'nin Ekonomik Stratejileri: ABD, Çin'e karşı ekonomik etkisini korumak için, ticaret savaşları ve diğer korumacı politikalara başvurmaya devam edebilir. Ancak, bu tür stratejilerin uzun vadede etkili olup olmayacağı tartışmalıdır. Çin'in ekonomik büyümesini sınırlamak zorlaşabilir, çünkü Çin'in dünya çapındaki tedarik zincirlerine olan bağlılığı, aynı zamanda ABD'nin de ekonomisine etki etmektedir. c) Yavaşlayacak Küresel İlişkiler: Gelecek 30 yıl içinde ABD ve Çin'in birbirine daha bağımlı hale gelmesi bekleniyor, bu da iki ülke arasında doğrudan ekonomik çatışmaların azaltılmasına yol açabilir. Ancak, daha geniş çapta bir "gölgeleme" ekonomisi ortaya çıkabilir, burada Çin'in BRI gibi projeleri ve ABD'nin kendi iç ekonomisini güçlendirmeye yönelik stratejileri daha belirgin hale gelir.

Öngörü: Çin'in ekonomik gücü artacak, ancak ABD'nin de yüksek teknoloji ve finansal güçteki üstünlüğü sayesinde küresel ekonomik dengede etkili bir rolü olacak. Küresel tedarik zincirlerinin daha bölgeselleşmesi ve teknolojik bağımsızlık arayışları bu dinamiği etkileyecek.

Teknolojik Alan:

Çin'in Teknolojik Yükselişi ve ABD'nin Stratejileri:

a) Çin'in Teknolojik Gücü: Çin, 5G, yapay zeka, kuantum bilgisayarlar ve biyoteknoloji gibi alanlarda yatırımlarını artırmaya devam edecektir. Huawei, Tencent, Alibaba gibi devler, ABD'ye karşı güçlü bir alternatif oluşturarak küresel teknoloji pazarlarında daha fazla etki kurabilir. Bu gelişmeler, ABD'nin teknoloji bağımlılığını ve liderliğini sarsabilir. b) ABD'nin Yatırım ve İnovasyon Çabaları: ABD, özellikle yapay zeka, uzay araştırmaları ve biyoteknoloji gibi alanlarda liderliğini sürdürmek için yatırımlar yapmaya devam edecektir. Silicon Valley gibi teknolojik merkezler, yenilikçi ürünlerin yaratılmasında önemli rol oynamaya devam edecektir. Çin'in yükselişi karşısında ABD'nin kendini daha güvenli bir dijital altyapıya dönüştürmesi bekleniyor. c) Dijital Hegemonya ve Güvenlik: Çin'in 5G altyapısı gibi projeleri ABD için ulusal güvenlik riski olarak görülmeye devam edebilir. Bu nedenle, ABD'nin teknoloji şirketlerine yönelik yaptırımlarını artırması ve daha fazla dijital bağımsızlık stratejileri izlemesi muhtemeldir. Ayrıca, dijital veri ve siber güvenlik konusunda daha fazla iş birliği yapması gerekebilir.

Öngörü: Çin ve ABD arasındaki teknolojik rekabet artacak, ancak her iki ülke de yeni teknolojilerde liderlik için farklı stratejiler izleyecek. ABD, kendi teknolojik altyapısını ve güvenlik sistemlerini güçlendirirken, Çin'in teknolojik devrimi dünya çapında etkili olacak. Küresel dijital pazarlar daha bölgeselleşebilir ve iki ülke arasında teknoloji alanındaki güç mücadelesi devam edebilir.

Askeri Alan:

Çin'in Askeri Yükselişi ve ABD'nin Stratejileri:

a) Çin’in Askeri Gücü: Çin, özellikle Güney Çin Denizi'ndeki askeri üs inşası, Tayvan üzerindeki iddialarını sürdürmesi ve Asya-Pasifik bölgesindeki stratejik hareketlilikle askeri gücünü artıracaktır. Çin, modern askeri teknolojilerle donanmış ordusunu geliştirecek ve bölgesel üstünlük kurmaya çalışacaktır. b) ABD'nin Savunma Stratejileri: ABD, Asya-Pasifik bölgesinde stratejik ittifaklarını güçlendirmeye devam edecektir. QUAD (ABD, Japonya, Hindistan, Avustralya) gibi ittifaklar, Çin'in yükselişi karşısında bölgesel güvenliği sağlamak amacıyla oluşturulmuştur. Bu ittifaklar, Çin'e karşı dengeleyici bir güç olarak çalışacaktır. c) Yeni Güvenlik İttifakları ve Küresel Savunma Stratejileri: ABD, NATO gibi ittifaklar üzerinden, Çin'e karşı küresel güvenlik stratejilerini artırabilir. Ayrıca, dijital savunma, uzay savunma ve siber güvenlik gibi yeni alanlarda ittifaklar kurma stratejisi de önemli hale gelebilir. d) Tayvan ve Güney Çin Denizi Gerilimi: Tayvan, özellikle Çin ile ABD arasındaki askeri gerilimin merkezinde yer alabilir. Çin, Tayvan üzerinde egemenlik kurma hedefini sürdürdükçe, ABD, Tayvan'ı koruma stratejisini uygulayabilir. Bu da bölgedeki askeri güç çekişmelerini yoğunlaştırabilir. Çin'in Güney Çin Denizi'nde oluşturduğu askeri üsler, ABD'nin bölgedeki askeri varlığını artırmasına ve bölgesel güç dengesini sağlamaya yönelik yeni stratejiler geliştirmesine yol açacaktır.

Öngörü: Çin'in askeri kapasitesi artacak, ancak ABD'nin bölgesel ittifakları ve askeri varlıkları Çin'in bölgesel etkisini dengeleyecek. Önümüzdeki 30 yıl içinde, Asya-Pasifik bölgesinde ABD-Çin gerilimi devam edecek, ancak büyük bir açık çatışma olasılığı düşük kalabilir. Bunun yerine, dolaylı stratejik rekabet ve denetim mekanizmaları öne çıkacaktır. Küresel güvenlik, dijital, uzay ve deniz alanlarında da yeni dinamiklerle şekillenecektir.

2. Avrupa Birliği'nin (AB) Stratejik Hedefleri

AB, kendi iç sorunlarını çözmekle birlikte küresel güç dengesinde bir denge unsuru olmayı hedeflemektedir.

a) Enerji Güvenliği: Rusya-Ukrayna Savaşı, AB’nin enerji politikalarını yeniden şekillendirmiştir. Alternatif enerji kaynaklarına geçiş ve Rus enerji bağımlılığını azaltma çabaları, Yeşil Mutabakat çerçevesinde hızlandırılmıştır. b) Savunma ve Güvenlik: NATO ile iş birliğini sürdürürken, stratejik özerklik hedefleyen AB, PESCO (Kalıcı Yapılandırılmış İş Birliği) gibi mekanizmalarla savunma sanayisini güçlendirmeyi hedeflemektedir. Bu çaba, ABD’ye olan güvenin azalmasıyla daha da önem kazanmıştır. c) Teknoloji ve Dijitalleşme: Avrupa, dijital egemenliğini artırmak için veri koruma yasaları (GDPR) ve dijital altyapı projeleriyle, özellikle ABD ve Çin'in etkisini dengelemeye çalışmaktadır.

Avrupa Birliği'nin (AB) gelecekteki stratejik yönelimlerini ve küresel güç dengesindeki rolünü değerlendirdiğimizde, özellikle enerji güvenliği, savunma ve güvenlik ile dijitalleşme alanlarındaki gelişmeleri incelemek önemlidir. Bu alanlar, AB'nin hem iç sorunlarını çözme sürecinde hem de küresel ölçekteki etkisini artırma çabalarında merkezi bir rol oynamaktadır. Avrupa Birliği'nin (AB) gelecek 30 yıl için olası öngörüleri şu şekilde sıralaya biliriz:

Enerji Güvenliği:

Rusya-Ukrayna Savaşı ve AB’nin Enerji Geleceği:

a) Rusya'nın Enerji Kaynaklarından Bağımsızlık: Rusya-Ukrayna savaşı, AB'nin Rusya'ya olan enerji bağımlılığını acil bir mesele haline getirdi. AB, bu bağımlılığı azaltmak için alternatif enerji kaynakları arayışına girecek ve Yeşil Mutabakat doğrultusunda yenilenebilir enerji yatırımlarını artıracaktır. Bu süreçte, güneş ve rüzgar enerjisi gibi sürdürülebilir kaynaklara yönelik projeler hız kazanabilir. b) Enerji Bağımsızlığı ve Çeşitlenmiş Kaynaklar: AB, enerji tedarik güvenliğini artırmak için farklı kaynaklardan (özellikle Afrika, Orta Doğu ve Amerika'dan) enerji ithalatına yönelecek ve çeşitli enerji yolları inşa edecektir. Bu durum, enerji altyapısının daha esnek ve çeşitli hale gelmesini sağlayacak. Ayrıca, hidrojen gibi alternatif enerji kaynaklarının araştırmaları ve kullanımı da AB'nin enerji güvenliği stratejisinin bir parçası olacaktır. c) Yeşil Mutabakat ve Karbon Salınımı Hedefleri: AB, Yeşil Mutabakat’ı daha da derinleştirerek karbon nötr hedeflere ulaşmayı sürdürecektir. Bu, enerji altyapılarının dönüştürülmesi, elektrikli araçlar için altyapı yatırımları ve daha fazla yenilenebilir enerjiye yönelim gibi adımları içerecektir. Ancak, bu geçişin ekonomik maliyetleri ve jeopolitik etkileri de büyük olacaktır.

Öngörü: AB, 2050’ye kadar karbon salınımını azaltma hedefini tutturmak için enerji güvenliği stratejilerini çeşitlendirecek, yenilenebilir enerji yatırımları hızlanacak ve enerji tedarikinde Rusya'ya olan bağımlılık büyük ölçüde ortadan kalkacaktır. Ayrıca, AB’nin enerji piyasasında daha fazla bağımsızlık ve esneklik kazanması beklenmektedir.

Savunma ve Güvenlik:

NATO ve Stratejik Özerklik:

a) NATO ile İş Birliği ve AB Savunma Kapasitesinin Artırılması: AB, NATO ile olan iş birliğini sürdürmeye devam edecek, ancak kendi stratejik özerkliğini de güçlendirecek. Bu, özellikle PESCO (Kalıcı Yapılandırılmış İş Birliği) gibi mekanizmalar aracılığıyla askeri iş birliği, savunma sanayisi ve askeri kapasiteyi artırma şeklinde olacak. Bu, AB'nin küresel savunma stratejisinde daha bağımsız ve esnek bir oyuncu olma yolunda ilerlemesi anlamına gelecektir. b) ABD’ye Olan Güvenin Azalması ve Askeri Kapasite Artışı: ABD’nin küresel liderliğindeki belirsizlikler, AB’nin savunma alanında daha fazla otonomi arayışını artıracaktır. AB, kendi askeri güçlerini oluşturma ve stratejik özerklik sağlama konusunda kararlı adımlar atacak. Avrupa, bölgesel güvenliği sağlama ve küresel tehditlere karşı daha bağımsız bir şekilde yanıt verme kabiliyetini geliştirecektir. c) Savunma Sanayisi ve Askeri İnovasyon: AB, kendi askeri sanayisini güçlendirecek ve teknoloji odaklı savunma çözümlerini benimseyecek. Özellikle siber savunma, yapay zeka ve otonom sistemler gibi alanlar, AB’nin askeri stratejisinde önemli bir yer tutacaktır. Bu bağlamda, AB’nin savunma sanayi şirketleriyle olan iş birliğini güçlendirecek ve askeri yenilikçilikte lider rolünü üstlenmeye çalışacaktır.

Öngörü: AB, 2050’ye kadar daha güçlü ve bağımsız bir savunma kapasitesine sahip olacak, NATO ile iş birliği içinde stratejik özerklik hedefini gerçekleştirecek. Askeri kapasitesini artıran AB, teknolojik inovasyon ve dijital savunma alanlarına büyük yatırımlar yapacak.

Teknoloji ve Dijitalleşme:

Dijital Egemenlik ve Küresel Rekabet:

a) Dijital Altyapı ve Egemenlik: AB, dijital egemenliğini artırmak amacıyla, dijital altyapıyı geliştirecek ve bu süreçte veri güvenliği, dijital gizlilik ve kişisel verilerin korunmasına yönelik yasaları (GDPR) güçlendirecektir. AB, dijitalleşme sürecinde, özellikle ABD ve Çin’in küresel dijital pazarındaki etkisini dengelemeye çalışacaktır. Bu bağlamda, AB’nin kendi dijital platformlarını yaratması, dijital egemenlik konusunda önemli bir adım olacaktır. b) Veri Güvenliği ve Regülasyonlar: AB, dijitalleşme ve veri güvenliği konularında öncü olmayı sürdürecek. Bu bağlamda, kişisel verilerin korunmasına yönelik katı düzenlemeler ve küresel teknoloji devlerine karşı denetleyici politikalar daha da güçlendirilebilir. AB, dijital verilerin serbest dolaşımını sağlarken, kendi dijital altyapısının güvenliğini de pekiştirecektir. c) Yapay Zeka ve Dijital İnovasyon: AB, yapay zeka, blockchain ve diğer ileri teknolojilerdeki araştırma ve geliştirme çabalarını artıracak ve küresel teknolojik inovasyona liderlik etmeye çalışacaktır. Ancak, bu alanda ABD ve Çin’in rekabetiyle başa çıkmak için AB, dijital ekonomi konusunda birleşik bir strateji geliştirecektir.

Öngörü: AB, dijital egemenliğini 2050 yılına kadar artıracak, dijital altyapı projelerini hızlandıracak ve küresel dijital pazarlar üzerinde daha büyük bir denetim sağlamaya çalışacaktır. AB, dijital güvenlik ve yapay zeka gibi alanlarda teknolojik rekabette ABD ve Çin’e karşı daha bağımsız bir konum alacaktır.

Gelecek 30 yıl içinde, Avrupa Birliği, stratejik özerklik hedefleri doğrultusunda daha bağımsız bir küresel oyuncu haline gelecektir. AB’nin enerji güvenliği konusunda alternatif kaynaklara yönelmesi, savunma ve güvenlik alanında kendi savunma kapasitesini artırması ve dijitalleşme süreçlerinde daha güçlü bir dijital egemenlik kurması, küresel güç dengesinde önemli bir denge unsuru olarak rol oynamasına yol açacaktır. AB, küresel ekonomide, teknolojik alanda ve güvenlikte daha bağımsız bir aktör olarak varlık gösterebilir, ancak bu süreç, ABD ve Çin ile olan rekabetin etkisiyle şekillenecektir.

3. Rusya'nın Stratejik Durumu

Rusya, jeopolitik olarak küresel bir oyuncu olmaya devam etmekle birlikte, Ukrayna Savaşı ve Batı yaptırımları nedeniyle ekonomik ve siyasi bir izolasyonla karşı karşıyadır.

a) Enerji Diplomasisi: Enerji ihracatı, Rusya’nın dış politika aracı olmaya devam etmektedir. Ancak AB’nin alternatif enerji kaynaklarına yönelmesi, Rusya’nın Asya pazarlarına daha fazla odaklanmasına yol açmıştır. b) Askeri Güç ve Siber Güvenlik: Rusya, askeri kapasitesini korurken, siber saldırılar ve dezenformasyon kampanyalarıyla jeopolitik etkisini artırmaya çalışmaktadır.

Rusya'nın küresel jeopolitik konumu, Ukrayna Savaşı ve Batı yaptırımlarının etkisiyle karmaşık bir hal almış olsa da, ülkenin stratejik yönelimleri ve küresel güç dengesindeki rolü büyük ölçüde belirli alanlardaki gelişmelere bağlı olacaktır. Özellikle enerji diplomasisi, askeri güç ve siber güvenlik alanlarındaki stratejik tercihler, Rusya'nın gelecekteki jeopolitik rolünü şekillendirecektir. Gelecek 30 yıl için bu alanlardaki olası öngörüleri şu şekilde sıralayabiliriz:

Enerji Diplomasisi:

Rusya'nın Enerji Kaynakları ve Dış Politika Aracı Olarak Kullanımı:

a) Asya Pazarlarına Yönelme: AB'nin enerji bağımsızlığı hedefleri doğrultusunda alternatif enerji kaynaklarına yönelmesi ve Rus enerji kaynaklarına olan bağımlılığını azaltma çabaları, Rusya'nın enerji ihracatını Asya pazarlarına kaydırmasına yol açmıştır. Çin, Hindistan ve diğer Asya ülkeleri, Rusya'nın enerji ihracatının yeni pazarları haline gelmiştir. Bu durum, Rusya'nın Asya ile olan ticaret ve enerji ilişkilerini güçlendirmesine olanak sağlayacaktır. b) Enerji Bağımsızlık ve Yeni Yatırımlar: Rusya, enerji üretim kapasitesini artırmak için yeni yatırımlar yapacak, özellikle doğal gaz ve petrolün dışa satışı konusunda Asya'nın talebini karşılayacak stratejiler geliştirecektir. Kuzey Kutbu'ndaki enerji potansiyeli gibi yeni rezervlerin keşfi, Rusya'nın uzun vadede enerji ihracatındaki rolünü pekiştirebilir. c) Enerji Altyapısı ve Bağımsızlık: Rusya, özellikle enerji altyapısını genişleterek, kendi enerji kaynaklarına dayalı bağımsız bir sistem oluşturmayı hedefleyecektir. Doğu Asya ve Orta Doğu gibi bölgelerde daha fazla enerji anlaşması yaparak, Batı’dan gelen ekonomik baskılara karşı daha güçlü bir pozisyon alabilir.

Öngörü: Rusya, 2050 yılına kadar enerji ihracatını büyük ölçüde Asya pazarlarına kaydırmaya devam edecek ve enerji alanındaki bağımsızlığını artıracaktır. AB ile olan enerji ilişkileri azalırken, Asya ülkeleriyle stratejik enerji iş birliği daha belirgin hale gelecektir.

Askeri Güç ve Siber Güvenlik:

Askeri Güç ve Küresel Etki:

a) Askeri Yatırımlar ve Modernizasyon: Rusya, askeri kapasitesini sürdürecek ve modernizasyon çalışmalarını hızlandıracaktır. Özellikle nükleer silahlar, yüksek teknoloji askeri araçlar ve uzay savunma sistemleri gibi stratejik alanlarda güç birliği yapmaya devam edecektir. ABD ve NATO ile olan gerilimler, Rusya'nın kendi askeri kapasitesini artırma ihtiyacını güçlendirebilir. b) Bölgesel Güç Olarak Rusya'nın Rolü: Rusya, Orta Asya, Kafkasya ve Doğu Avrupa gibi bölgelerdeki etkisini koruyacak ve burada askeri güç kullanımı yoluyla nüfuzunu artırmayı sürdürecektir. Ukrayna'nın işgali ve Kırım'ın ilhakı gibi adımlar, Rusya'nın bölgesel jeopolitik gücünü pekiştirmesine olanak sağlayacaktır. Ayrıca, Rusya, Orta Doğu'da (özellikle Suriye) askeri varlığını sürdürecek ve burada Batı'nın etkisine karşı bir denge unsuru oluşturacaktır.

Siber Güvenlik ve Hibrid Savaş Stratejileri:

a) Siber Güvenlik ve Dezenformasyon: Rusya, özellikle siber savaş ve dezenformasyon alanında daha agresif bir strateji izleyecektir. 2020'lerin sonlarına doğru artan siber saldırılar, Rusya'nın dış politikasını yönlendiren ve jeopolitik etkisini artıran önemli bir araç haline gelecektir. Siber saldırılarla Batı ülkelerine karşı ekonomik, siyasi ve toplumsal destabilizasyon sağlanmaya çalışılabilir. b) Hibrid Savaş Yöntemleri: Rusya, geleneksel askeri güç kullanımı dışında, hibrid savaş yöntemlerine (sosyal medya manipülasyonu, siber saldırılar, ekonomik baskılar, yerel paramiliter grupların kullanımı) odaklanacaktır. Özellikle Batı ülkelerine yönelik bilgi savaşları ve dezenformasyon kampanyaları, Rusya'nın küresel stratejilerini şekillendirecektir.

Öngörü: Rusya, askeri kapasitesini 2050’ye kadar modernize edecek, ancak büyük bir askeri çatışmadan kaçınmak için siber savaş ve hibrid savaş stratejilerine daha fazla yönelecektir. Askeri gücünü daha çok bölgesel stratejik hedefler için kullanacak ve küresel ölçekte bu gücü dengelemek için dijital savaşlar ve siber saldırılar daha ön planda olacaktır.

Gelecek 30 yıl içinde, Rusya'nın stratejik yönelimleri büyük ölçüde enerji diplomasisi, askeri güç ve siber güvenlik gibi alanlarda şekillenecektir. Enerji diplomasisi Asya pazarlarına odaklanarak Rusya'nın küresel enerji tedarik zincirindeki yerini koruyacak ve güçlendirecektir. Askeri güç ise, geleneksel çatışmalar yerine, siber savaşlar ve dezenformasyon gibi yeni savaş yöntemlerine evrilecektir. Siber güvenlik ve hibrid savaş yöntemleri, Rusya'nın dış politikasındaki ana araçlar haline gelerek, küresel etki sağlamak ve Batı'yla olan gerilimi sürdürmek amacıyla kullanılacaktır. Rusya, Batı'nın yaptırımlarına ve izolasyonuna rağmen, kendi jeopolitik hedeflerini güvence altına almak için yeni ittifaklar kurarak küresel oyun içinde güçlü bir oyuncu olarak kalmayı sürdürecektir.

4. Asya’nın Yükselişi ve Bölgesel Güç Dengeleri

Asya ülkeleri, büyüyen ekonomileri ve stratejik iş birlikleriyle küresel güç dengesinde giderek daha fazla söz sahibi olmaktadır.

a) Hindistan: Hindistan, büyüyen ekonomisi ve nüfusuyla Asya’nın yeni güç merkezlerinden biri haline gelmektedir. ABD ile Çin arasında denge politikası izleyen Hindistan, QUAD ve BRICS gibi platformlarda etkin bir rol oynamaktadır. b) ASEAN ve Bölgesel İş Birlikleri: ASEAN ülkeleri, ekonomik entegrasyon ve serbest ticaret anlaşmaları yoluyla bölgedeki etkilerini artırmaktadır. Bölgesel Kapsamlı Ekonomik Ortaklık (RCEP) gibi projeler, Çin’in bölgesel liderliğini güçlendirmektedir. c) Japonya ve Güney Kore: İleri teknoloji ve sanayi liderlikleriyle Japonya ve Güney Kore, Asya’nın ekonomik motorlarıdır. Her iki ülke de ABD ile güçlü ittifaklarını korurken, Çin ile ekonomik bağlarını geliştirmeye çalışmaktadır.

Asya ülkeleri, küresel güç dengesinde hızla yükselen bir rol oynamaktadır ve bu trendin gelecek 30 yılda devam etmesi beklenmektedir. Hindistan, ASEAN, Japonya ve Güney Kore, bölgedeki ekonomik ve stratejik güç odakları olarak farklı alanlarda etkin bir şekilde küresel siyaseti şekillendireceklerdir. Bu ülkeler ve bölgesel iş birliklerinin gelecekteki yönelimlerine dair öngörüler şu şekilde özetlenebilir:

Hindistan:

Hindistan'ın Güçlenmesi ve Küresel Rolü:

a) Ekonomik Büyüme: Hindistan, büyük ve hızla büyüyen ekonomisi ile Asya'nın ve dünyanın en önemli aktörlerinden biri haline gelmektedir. Hindistan, 2030'ların sonlarına doğru dünyanın en büyük üçüncü ekonomisi olmayı hedeflemektedir. Bu büyüme, ülkenin küresel ticaretteki etkisini artıracak, özellikle dijital ekonomi, biyoteknoloji ve yeşil enerji gibi sektörlerdeki yatırımlar Hindistan'ı bir inovasyon merkezi yapacaktır. b) Demografik Avantaj: Hindistan, genç bir nüfusa sahip olup, bu demografik avantajını teknolojik gelişmeler ve eğitim alanındaki reformlarla pekiştirecektir. Bu, Hindistan’ın iş gücü kapasitesini artırarak küresel tedarik zincirlerinde daha merkezi bir rol oynamasına yol açacaktır. c) Denge Politikası ve Stratejik İttifaklar: ABD ile Çin arasında denge politikası izleyen Hindistan, özellikle QUAD (ABD, Japonya, Hindistan, Avustralya) gibi platformlarda etkili bir aktör olmaya devam edecektir. Çin ile ekonomik ilişkilerini geliştirirken, Tayvan ve Güney Çin Denizi gibi stratejik meselelerde Batı ile ortak hareket edecektir. Hindistan’ın savunma kapasitesini artırarak bölgesel güvenlikte daha etkin bir rol üstlenmesi bekleniyor.

Öngörü: Hindistan, 2050'ye kadar küresel ekonomik ve askeri güç olarak daha fazla söz sahibi olacak. QUAD ve diğer bölgesel ittifaklarda lider bir aktör olarak küresel siyasette önemli bir denge unsuru haline gelecektir. Hindistan’ın ekonomisi ve askeri gücü, Çin ve ABD arasındaki rekabette kritik bir rol oynayacaktır. 

ASEAN ve Bölgesel İş Birlikleri:

ASEAN Ülkelerinin Ekonomik ve Stratejik Gücü:

a) Ekonomik Entegrasyon ve Serbest Ticaret: ASEAN ülkeleri, ekonomik entegrasyon ve serbest ticaret anlaşmaları yoluyla bölgesel etkilerini artırmaktadır. ASEAN Ekonomik Topluluğu (AEC) çerçevesinde daha entegre bir ekonomik alan yaratılacak ve bölgesel ticaretin serbestleşmesi hızlanacaktır. Özellikle ASEAN, Çin, Japonya ve Güney Kore ile ticaret ve yatırımlarını artırmaya devam edecektir. b) Bölgesel Kapsamlı Ekonomik Ortaklık (RCEP): RCEP, Asya-Pasifik bölgesinde Çin’in ekonomik liderliğini pekiştiren büyük bir anlaşmadır. Bu anlaşma, ASEAN ülkelerinin ekonomik gücünü artırırken, Çin’in bölgedeki etkisini derinleştirecektir. RCEP’in genişlemesiyle, Hindistan ve diğer Asya ülkeleri de daha güçlü ekonomik bağlar kurabilecektir. c) Çin'in Etkisi ve ASEAN'ın Denge Politikası: ASEAN, Çin ile ekonomik ilişkilerini derinleştirirken, aynı zamanda ABD ve Japonya ile stratejik iş birliği yapacaktır. Bölge, ABD'nin ve Çin'in karşılıklı etkilerini dengelemek adına çok kutuplu bir politika izleyecektir. Ayrıca, Çin’in artan ekonomik etkisine rağmen, ASEAN ülkeleri kendi bağımsızlıklarını koruyarak bölgesel güvenlik ve ekonomik çıkarlarını savunacaklardır.

Öngörü: ASEAN ülkeleri, 2050’ye kadar daha derin ekonomik entegrasyon sağlayacak, özellikle Çin ile olan ticaret ilişkilerini güçlendirecek ve bölgesel iş birliğini artıracaklardır. Çin'in bölgedeki etkisi artacak olsa da, ASEAN, ABD ve Japonya ile stratejik iş birliklerini sürdürecektir. RCEP gibi anlaşmalar, bölgenin ekonomik geleceğini şekillendirecektir.

Japonya ve Güney Kore:

Japonya'nın Teknolojik ve Ekonomik Gücü:

a) İleri Teknoloji ve İnovasyon: Japonya, ileri teknoloji ve sanayi liderliği konusunda 2050 yılına kadar güçlü bir konumda kalmaya devam edecektir. Japonya, robotik, yapay zeka, otomotiv ve elektronik sektörlerinde küresel yenilikçi lider olarak varlığını sürdürecektir. Özellikle "Yeşil Teknoloji"ye yapılan yatırımlar, Japonya'nın enerji dönüşümünü hızlandıracak ve küresel çevrecilik hareketinde önemli bir aktör yapacaktır. b) Savunma ve Güvenlik: Japonya, tarihsel olarak daha pasif bir savunma politikası izlese de, Çin’in askeri gücünün artmasıyla Japonya, savunma kapasitesini artırmaya yönelik adımlar atacaktır. Japonya'nın ABD ile olan ittifaklarını derinleştirerek Asya-Pasifik bölgesindeki dengeyi koruma çabaları sürecektir.

Güney Kore'nin Ekonomik Gücü ve Stratejik Yeri:

a) Yüksek Teknoloji ve Endüstri: Güney Kore, yüksek teknoloji ve elektronik sektörlerinde liderliğini pekiştirecek ve dünya çapında rekabetçi bir dijital ekonomi yaratacaktır. Güney Kore'nin güçlü sanayi ve teknolojik altyapısı, bölgesel iş birliğini artıracak ve Asya-Pasifik pazarındaki etkisini artıracaktır. b) Çin ile Ekonomik Bağlar ve ABD ile İttifak: Güney Kore, ABD ile güçlü askeri ittifakını sürdürürken, Çin ile ekonomik bağlarını güçlendirmeye devam edecektir. Ancak, Kuzey Kore'nin yarattığı güvenlik tehditleri, Güney Kore'nin savunma stratejilerini şekillendiren en önemli faktör olacaktır.

Öngörü: Japonya ve Güney Kore, 2050'ye kadar yüksek teknoloji ve sanayi liderliklerini pekiştirecek ve küresel ekonomi üzerinde daha fazla söz sahibi olacaklardır. Her iki ülke de ABD ile olan ittifaklarını güçlendirecek, ancak Çin ile ekonomik ilişkilerini artırmaya yönelik stratejiler geliştireceklerdir. Güney Kore'nin bölgesel güvenlikteki rolü ve Japonya'nın savunma kapasitesini artırma çabaları, Asya-Pasifik bölgesinde güvenlik dengesinin korunmasında kritik bir rol oynayacaktır.

Gelecek 30 yıl içinde, Hindistan, ASEAN ve Japonya/Güney Kore gibi Asya ülkeleri, küresel güç dengesinde daha fazla söz sahibi olacaklardır. Hindistan, büyük ekonomisi ve askeri kapasitesiyle küresel bir aktör haline gelirken, ASEAN ülkeleri daha güçlü ekonomik entegrasyon sağlayacak ve Çin ile ABD arasındaki rekabetin ortasında stratejik bir denge unsuru olacaklardır. Japonya ve Güney Kore, yüksek teknoloji, sanayi ve askeri stratejileriyle küresel liderliklerini sürdürecek ve bölgesel güvenliği sağlama konusunda önemli bir rol üstleneceklerdir. Bu ülkeler, ABD ve Çin arasında stratejik bir denge oluşturarak Asya-Pasifik bölgesindeki güvenlik ve ekonomik yapıların şekillenmesinde etkili olacaklardır. 

5. Orta Doğu ve Afrika’nın Jeopolitik Rolü

Orta Doğu, enerji kaynakları ve stratejik konumu nedeniyle küresel güçlerin ilgisini çekmeye devam etmektedir.

a) Enerji ve Kaynaklar: Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkeler, enerji sektöründe dönüşüm projeleri (Vision 2030 gibi) ve yenilenebilir enerji yatırımlarıyla ekonomilerini çeşitlendirmektedir. b) Afrika’nın Önemi: Afrika, doğal kaynaklar ve büyüyen nüfusuyla hem Çin hem de Batı için bir yatırım ve nüfuz alanıdır. Çin’in Afrika’daki altyapı yatırımları, bölgeyi küresel ekonomi için daha kritik hale getirmektedir.

Orta Doğu ve Afrika, küresel güçlerin jeopolitik, ekonomik ve stratejik önceliklerinde önemli yer tutmaya devam edecektir. Özellikle enerji kaynakları, doğal zenginlikler ve bölgesel güvenlik dinamikleri, bu bölgelerin gelecekteki küresel güç dengeleri açısından belirleyici unsurlar olacaktır. Orta Doğu ve Afrika'nın gelecek 30 yıl için şu öngörüler beklenebilir:

Enerji ve Kaynaklar:

Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin Ekonomik Dönüşüm Süreçleri:

a) Suudi Arabistan: Suudi Arabistan, Vision 2030 adlı ekonomik dönüşüm planı ile enerji sektöründe çeşitlenmeye çalışmaktadır. Bu dönüşüm, ülkenin petrol bağımlılığını azaltmaya yönelik büyük bir çaba olarak karşımıza çıkmaktadır. Suudi Arabistan, özellikle yenilenebilir enerji projeleri (güneş enerjisi, rüzgar enerjisi) ve nükleer enerji yatırımlarına büyük miktarda kaynak ayırmaktadır. 2050 yılına kadar dünyanın önde gelen temiz enerji üreticilerinden biri olmayı hedefleyen Suudi Arabistan, aynı zamanda turizm ve teknoloji sektörlerinde de büyümeyi planlamaktadır. b) Birleşik Arap Emirlikleri: Birleşik Arap Emirlikleri de yenilenebilir enerji alanındaki yatırımlarını artırmakta ve 2050 yılına kadar enerji üretiminin büyük bir kısmını yenilenebilir kaynaklardan sağlama hedefindedir. Dubai ve Abu Dabi gibi şehirler, dünya çapında teknoloji ve finans merkezi olma yolunda ilerlerken, UAE aynı zamanda şirketler için ticaret ve finansal altyapılar oluşturarak küresel ticaretin merkezi olmayı amaçlamaktadır.

Enerji Dönüşümünün Gelecekteki Yansımaları:

a) Petrol ve Gazın Azalan Rolü: Suudi Arabistan ve BAE gibi ülkeler, geleneksel fosil yakıtlara olan bağımlılığı azaltma hedefindeyken, petrol ve doğal gazın küresel enerji piyasasında uzun vadede daha düşük bir paya sahip olması bekleniyor. Bu, Orta Doğu’nun enerji kaynaklarının değerini düşürse de, bölgedeki petrol rezervlerinin hala önemli bir stratejik varlık olarak kalmasını sağlayacaktır. b) Yenilenebilir Enerji Yatırımları ve Küresel Konum: Orta Doğu, yenilenebilir enerji kaynaklarına olan yatırımlarını hızlandırarak, küresel enerji geçişine katkıda bulunacak ve önemli bir yenilenebilir enerji üreticisi olabilir. Bu, aynı zamanda Orta Doğu ülkelerinin küresel enerji politikalarında daha fazla söz sahibi olmasına yol açacaktır.

Öngörü: Gelecek 30 yıl içinde, Suudi Arabistan ve BAE gibi ülkeler, enerji sektöründeki dönüşüm süreçleriyle ekonomik çeşitlenmeyi başarıp yenilenebilir enerji ve teknoloji alanında küresel liderlik rolünü benimseyeceklerdir. Petrol ve doğal gazın küresel enerji pazarındaki etkisi azalacak, ancak bölgedeki stratejik ve ekonomik önemi devam edecektir.

Afrika'nın Önemi:

Afrika'nın Doğal Kaynakları ve Ekonomik Potansiyeli:

a) Doğal Kaynaklar ve Büyüyen Nüfus: Afrika, dünyanın en büyük doğal kaynak zenginliklerine sahip bölgelerinden biridir. Altın, gümüş, kobalt, kobalt ve nadir toprak elementleri gibi değerli minerallerin büyük rezervleri, özellikle Çin ve Batı ülkelerinin ilgisini çekmektedir. Afrika'nın büyüyen nüfusu, genç iş gücü ve iç pazarın büyüklüğü, kıtayı ekonomik büyüme açısından çok önemli bir alan haline getirmektedir. b) Hızla Büyüyen Ekonomiler: Afrika'nın bazı bölgeleri, özellikle Doğu ve Batı Afrika, hızla büyüyen ekonomilerle dikkat çekmektedir. Nijerya, Güney Afrika, Kenya ve Mısır gibi ülkeler, gelecekteki ticaret, sanayi ve altyapı projeleriyle büyümeye devam edecektir. Afrika'nın genç nüfusu, dijital ekonomilerin ve mobil teknolojilerin hızla büyümesini sağlayacaktır.

Çin'in Afrika'daki Yatırımları ve Etkisi:

a) Çin’in Altyapı Yatırımları: Çin, Afrika'da büyük altyapı projelerine yatırım yapmaktadır. Çin'in Afrika'daki "Bir Kuşak Bir Yol" (Belt and Road Initiative) kapsamında gerçekleştirdiği yatırımlar, kıtanın altyapısının modernleşmesine büyük katkı sağlamaktadır. Bu yatırımlar, Çin’in Afrika’daki ticari ve stratejik etkisini artırmaktadır. Limanlar, demir yolları, enerji projeleri gibi büyük altyapı projeleri, Çin'in Afrika'daki ekonomik ve jeopolitik etkisini pekiştirecektir. b) Çin ile Batı'nın Rekabeti: Batı ülkeleri, özellikle ABD ve Avrupa Birliği, Afrika'daki etkilerini kaybetmemek için Çin ile rekabet etmeye devam edecektir. Ancak Çin’in altyapı projeleri, Batı'nın geleneksel yardımlarına ve ekonomik bağlarına oranla daha etkili bir araç olarak öne çıkmaktadır.

Afrika'nın Gelecekteki Küresel Konumu:

a) Küresel Tedarik Zincirlerinde Artan Rol: Afrika, doğal kaynaklarının yanı sıra üretim ve tedarik zincirlerinin bir parçası haline gelecektir. Özellikle Çin, Batı ve Hindistan gibi ülkelerden gelen yatırımlar, kıtanın ticaret ve üretim kapasitelerini artıracak ve Afrika’yı küresel pazarda daha önemli bir oyuncu yapacaktır. b) Altyapı ve Dijitalleşme: Afrikalı ülkeler, altyapı ve dijitalleşme yatırımlarıyla küresel ticaretin merkezine yakınlaşacak, bu da Afrika'nın küresel ekonomik değer zincirindeki yerini pekiştirecektir. Ayrıca, Afrika'daki dijital finansal hizmetler, mobil bankacılık ve e-ticaretin yükselmesi, kıtanın gelecekteki ekonomik büyümesini destekleyecektir.

Öngörü: Gelecek 30 yıl içinde, Afrika'nın küresel ekonomik öneminin hızla artması bekleniyor. Çin'in altyapı yatırımları, Batı'nın ekonomik iş birlikleri ve Afrika'nın hızla büyüyen genç nüfusu, kıtayı küresel ekonominin önemli bir parçası haline getirecektir. Doğal kaynaklar ve yenilikçi iş yapma biçimleri ile Afrika, küresel ticaretin ve sanayinin merkezlerinden biri olacaktır.

Gelecek 30 yıl içinde, Orta Doğu ve Afrika küresel güç dengesinde daha belirleyici bir rol oynayacaktır. Orta Doğu, enerji dönüşümü projeleri ve yenilenebilir enerji yatırımları ile küresel enerji pazarındaki rolünü sürdürecek, aynı zamanda ekonomik çeşitlenme ve yeni iş birlikleriyle bölgesel güç haline gelecektir. Afrika, doğal kaynak zenginlikleri, hızla büyüyen ekonomileri ve Çin’in altyapı yatırımlarıyla küresel ekonomik sistemde daha önemli bir yer edinmeye devam edecektir. Bu bölgeler, Çin, Batı ve Asya ülkeleri için stratejik yatırımların ve iş birliklerinin merkezi olmaya devam edecek, küresel rekabetin şekillenmesinde belirleyici faktörler olacaklardır. 

2. Avrupa Birliği'nin (AB) Stratejik Hedefleri

Avrupa Birliği (AB), ekonomik büyüklüğü, siyasi gücü ve uluslararası sistemdeki dengeleyici rolüyle küresel dinamiklerin önemli bir aktörüdür. Ancak AB, kendi içindeki siyasi, ekonomik ve sosyal zorlukların yanı sıra dış tehditlerle de karşı karşıyadır. Bu bağlamda, AB’nin geleceğe yönelik stratejik hedefleri şu başlıklar altında değerlendirilebilir:

Enerji Güvenliği ve Yeşil Dönüşüm

a) Rusya-Ukrayna Savaşı ve Enerji Krizi: Rusya’nın enerji kaynaklarına bağımlılığı azaltma amacı, AB’nin enerji güvenliği politikalarını derinden etkilemiştir. Özellikle doğalgaz ve petrol tedarikinde alternatif kaynaklara yönelme, AB ülkeleri için bir öncelik haline gelmiştir. ABD’den LNG (sıvılaştırılmış doğalgaz) ithalatı artarken, Norveç ve Orta Doğu ülkeleriyle enerji iş birlikleri güçlendirilmiştir. b) Yenilenebilir Enerji ve Yeşil Mutabakat: AB, küresel ısınmayla mücadelede liderlik rolü üstlenerek karbon nötr bir ekonomi hedeflemektedir. Avrupa Yeşil Mutabakatı (European Green Deal), 2050 yılına kadar karbon emisyonlarını sıfıra indirme hedefi doğrultusunda yenilenebilir enerji yatırımlarını artırmayı ve enerji bağımlılığını azaltmayı hedeflemektedir. Bu bağlamda, offshore rüzgar enerjisi, güneş enerjisi ve hidrojen projelerine yapılan yatırımlar dikkat çekmektedir.

Dijital Egemenlik ve Teknolojik Rekabet

a) Dijitalleşme ve Siber Güvenlik: Avrupa Birliği, dijital egemenliğini artırmak ve ABD ile Çin gibi büyük güçlere bağımlılığını azaltmak için kritik altyapılarda yerli teknolojilere yatırım yapmaktadır. Avrupa'nın 2025 Dijitalleşme Stratejisi kapsamında, veri koruma, dijital ödeme sistemleri ve yapay zeka uygulamalarında AB'nin liderlik rolü hedeflenmektedir. b) GDPR ve Veri Koruma Yasaları: Avrupa’nın 2018 yılında yürürlüğe koyduğu Genel Veri Koruma Tüzüğü (GDPR), dijital çağda bireylerin veri gizliliğini korumayı ve şirketlerin sorumluluklarını artırmayı amaçlamaktadır. Bu yasa, dünya genelinde bir standart haline gelmiş ve diğer ülkelerin dijital düzenlemelerine de örnek olmuştur. c) Yerli Teknoloji Geliştirme: AB, ABD merkezli teknoloji devlerinin etkisini dengelemek için yerel girişimlere ve inovasyon projelerine destek vermektedir. Bu bağlamda Horizon Europe gibi programlarla bilimsel araştırmalar ve yenilikçi projelere milyarlarca euro yatırım yapılmaktadır.

Savunma ve Güvenlik Politikaları

a) Stratejik Özerklik Hedefi: Brexit sonrası dönemde ve ABD’nin küresel taahhütlerini azalttığı bir ortamda, AB, savunma alanında daha bağımsız bir rol üstlenmeyi hedeflemektedir. Kalıcı Yapılandırılmış İşbirliği (PESCO) gibi girişimler, AB’nin savunma sanayisini güçlendirmeyi ve operasyonel yeteneklerini artırmayı amaçlamaktadır. b) NATO ile İş Birliği: NATO üyeliği, AB ülkelerinin savunma stratejilerinde önemli bir yer tutmaya devam etmektedir. Ancak, Avrupa ülkeleri, NATO'ya olan bağımlılıklarını azaltmayı ve Avrupa merkezli bir savunma mekanizması geliştirmeyi hedeflemektedir. c) Terörizm ve Hibrit Tehditler: Avrupa, terörizm, siber saldırılar ve dezenformasyon gibi hibrit tehditlere karşı ortak bir savunma stratejisi geliştirmektedir. Bu bağlamda, bilgi paylaşımı ve istihbarat iş birliği mekanizmaları güçlendirilmiştir.

Ekonomik Entegrasyon ve Genişleme

a) Euro Bölgesi ve Mali Politikalar: Euro Bölgesi’nde ekonomik dayanıklılığı artırmak için mali politikalar koordinasyonu sağlanmakta ve pandemi sonrası toparlanmayı hızlandırmak amacıyla “NextGenerationEU” gibi teşvik programları uygulanmaktadır. b) Genişleme ve Komşuluk Politikaları: AB, Batı Balkan ülkeleriyle ilişkilerini güçlendirerek genişleme politikalarını sürdürmektedir. Özellikle Sırbistan, Arnavutluk ve Kuzey Makedonya’nın üyelik süreçleri, AB’nin komşuluk politikasının merkezinde yer almaktadır.

Dış Politika ve Küresel Rol

a) Çok Taraflılık ve Yumuşak Güç: AB, küresel meselelerde çok taraflılığı teşvik ederek, iklim değişikliği, insan hakları ve sürdürülebilir kalkınma gibi konularda liderlik etmektedir. Birleşmiş Milletler ve Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) gibi uluslararası kurumlarla iş birliğini artırmaktadır. b) Küresel Ticaret ve İnovasyon: AB, Çin ile ticari bağlarını dengelerken, ABD ile Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı (TTIP) gibi girişimleri yeniden canlandırma çabası içindedir. Aynı zamanda Afrika ve Asya ile yeni ekonomik iş birlikleri geliştirmeyi hedeflemektedir.

3. Rusya'nın Stratejik Durumu

Rusya, jeopolitik açıdan küresel bir aktör olmaya devam etmekle birlikte, son yıllarda Batı ile yaşadığı gerilimler ve ekonomik izolasyonun etkilerini hissetmektedir. Ancak Rusya, bölgesel ve küresel stratejilerini bu zorluklar karşısında şekillendirerek küresel güçler arasında önemli bir oyuncu olma stratejisini sürdürmektedir. Rusya'nın stratejik durumunu şu başlıklar altında inceleyebiliriz:

Enerji Gücü ve Kaynaklar

a) Doğal Kaynaklar ve Enerji Diplomasisi: Rusya, dünya genelinde en büyük enerji rezervlerine sahip ülkelerden biri olarak enerji ihracatını bir dış politika aracı olarak kullanmaktadır. Doğalgaz ve petrol gibi stratejik kaynakların ihracatı, Rusya'nın özellikle Avrupa ve Asya pazarlarındaki etkisini artırmaktadır. Rusya'nın, Nord Stream ve Türk Akımı gibi projelerle Avrupa’ya enerji sevkiyatını doğrudan kontrol etme çabaları hem ekonomik hem de jeopolitik bir strateji olarak öne çıkmaktadır. b) AB ve Enerji Bağımlılığı: Avrupa Birliği’nin Rus enerji kaynaklarına olan bağımlılığı, Rusya’nın stratejik konumunu güçlendiren önemli bir faktördür. Ancak son yıllarda AB, alternatif enerji kaynaklarına yönelerek bu bağımlılığı azaltma yoluna gitmiştir. Buna karşın, Rusya, Asya pazarı ile olan bağlarını güçlendirerek Çin ve Hindistan gibi büyüyen ekonomilere enerji ihracatını artırmayı hedeflemektedir.

Askeri Güç ve Güvenlik Politikaları

a) Askeri Yatırımlar ve Modernizasyon: Rusya, askeri harcamalarını artırarak, özellikle nükleer güç ve siber savaş alanlarında modernizasyon sürecine girmiştir. Soğuk Savaş sonrası dönemde zayıflayan askeri gücünü yeniden yapılandırmak için büyük yatırımlar yapılmıştır. Rusya, savunma sanayisinde önemli bir oyuncu olmanın yanı sıra, dünyadaki birçok askeri çatışmada doğrudan ya da dolaylı şekilde yer almıştır. b) Ukrayna ve Kırım Krizi: 2014'teki Kırım’ın ilhakı ve Ukrayna’daki askerî müdahaleler, Batı ile ilişkilerde ciddi bir gerilim yaratmıştır. Rusya, bu tür askeri müdahaleleri kendi güvenliğini sağlama ve Batı'nın etkisini sınırlama stratejisinin bir parçası olarak görmektedir. Ukrayna krizi, Rusya'nın dış politikada güç kullanma stratejisinin simgesi haline gelmiştir. Bu, Rusya’nın kendi etki alanını genişletme çabalarını daha belirgin hale getirmiştir. c) Suriye’deki Askeri Varlık: Rusya, Suriye iç savaşına doğrudan müdahale ederek, Orta Doğu’daki stratejik varlığını güçlendirmiştir. Bu hamle, Rusya'nın Ortadoğu’da askeri üsler kurmasını sağlamış ve Rusya'nın küresel güvenlik stratejisindeki gücünü pekiştirmiştir.

Siber Güvenlik ve Hibrit Savaşlar

a) Siber Saldırılar ve Etki Operasyonları: Rusya, siber alanı stratejik bir savaş aracı olarak kullanmaktadır. Özellikle Batı ülkelerine yönelik siber saldırılar, dezenformasyon kampanyaları ve seçim manipülasyonları, Rusya'nın küresel stratejilerinde önemli bir yer tutmaktadır. Rusya'nın bu alandaki yetenekleri, NATO ve AB için büyük bir güvenlik tehdidi olarak değerlendirilmiştir. b) Dezenformasyon ve Yumuşak Güç: Rusya, yumuşak güç stratejisi olarak dezenformasyon ve medya manipülasyonunu kullanmaktadır. Rusya'nın internet üzerinden dünya genelinde yaptığı propaganda, kamuoyunu etkileme ve iç siyasi istikrarsızlık yaratma amacını gütmektedir. Bu strateji, başta ABD olmak üzere Batı ülkelerine yönelik olarak uygulanmaktadır.

Çin ile Stratejik Ortaklık ve Asya'ya Yönelik Politikalar

a) Çin ile Ekonomik İttifak: Çin ile Rusya arasında gelişen stratejik ortaklık, her iki ülkenin karşılıklı ekonomik ve askeri çıkarlarını pekiştirmektedir. Rusya, Çin ile enerji iş birliği, altyapı projeleri ve askeri alanda iş birliğini artırarak Batı’ya karşı alternatif bir blok oluşturmayı hedeflemektedir. Bu ittifak, hem küresel denetimde Batı’nın gücünü azaltmayı hem de Asya-Pasifik bölgesinde daha fazla nüfuz kazanmayı amaçlamaktadır. b) Asya'da Güç Merkezi Olma Hedefi: Rusya, Çin ile yakın ilişkilerini pekiştirirken, Asya-Pasifik bölgesindeki etkisini de artırmaya çalışmaktadır. Özellikle Kore Yarımadası ve Güney Çin Denizi gibi bölgelere ilgi gösteren Rusya, bu bölgelerdeki askeri varlıklarını güçlendirmeyi hedeflemektedir. Çin'in kuşak ve yol inisiyatifi (Belt and Road Initiative) çerçevesinde, Rusya stratejik projelere dahil olmuştur. c) Batı ile Gerilim ve Jeopolitik İzolasyon a) Batı ile Diplomatik Krizler: Rusya, Batı ile yaşadığı diplomatik krizler sonucunda giderek artan bir izolasyonla karşı karşıya kalmıştır. Özellikle ABD ve Avrupa Birliği, Rusya'ya ekonomik yaptırımlar uygulamış ve ülkenin küresel ticaret ilişkilerini zorlaştırmıştır. Ancak Rusya, Batı'nın uyguladığı yaptırımlara karşı direnmeye devam etmekte ve alternatif pazarlar arayışını sürdürmektedir. Bu bağlamda, özellikle Hindistan, Orta Doğu ve Afrika ülkeleri ile ticaret ilişkilerini güçlendirmektedir. b) Uluslararası İlişkilerde Yalnızlaşma: Batı'nın yaptırımlarına rağmen, Rusya Birleşmiş Milletler (BM), Şanghay İşbirliği Örgütü (SCO) ve BRICS gibi uluslararası platformlarda etkisini sürdürmeye çalışmaktadır. Rusya, bu platformlarda küresel güç dengesinde önemli bir denge unsuru olmayı hedeflemektedir.

4. Çin'in Stratejik Durumu

Çin, son birkaç on yılda hızla büyüyerek küresel jeopolitik arenada önemli bir güç haline gelmiştir. Bu yükselişi, ekonomik, askeri ve teknolojik alanlarda büyük değişimlere ve stratejik hedeflere yol açmıştır. Çin'in küresel jeopolitik pozisyonunu, iç ve dış stratejilerini daha ayrıntılı bir şekilde incelemek gerekirse şu başlıklar altında ele alabiliriz:

Ekonomik Yükseliş ve Küresel Ticaret

a) Küresel İhracat Gücü: Çin, küresel ticaretteki payı itibarıyla dünyanın en büyük ihracatçısı olma özelliğine sahiptir. 2000'li yılların başından itibaren hızla sanayileşen Çin, dünya çapında üretim üsleri kurmuş ve aynı zamanda büyük bir tüketim pazarı haline gelmiştir. Çin'in dış ticaret politikaları, hem ekonomik büyümesini sürdürmek hem de stratejik gücünü artırmak için çok önemli bir araç olmuştur. b) Belt and Road Initiative (BRI): Çin, 2013 yılında başlattığı Kuşak ve Yol İnisiyatifi (Belt and Road Initiative, BRI) ile dünya genelindeki altyapı projelerine yatırım yaparak ticaret yollarını kontrol etme hedefi gütmektedir. Bu proje, Asya, Avrupa, Afrika ve hatta Amerika kıtasına kadar ulaşan kara ve deniz yollarını kapsayan dev bir ağ kurmayı amaçlamaktadır. Çin, bu projeyle global ticaretin merkezi olarak kendini konumlandırmaya çalışırken, aynı zamanda siyasi etkisini de artırmayı hedeflemektedir. c) Doların Alternatifi: Çin Yuanı (Renminbi): Çin, küresel ticarette doların egemenliğini sınırlamak için yuanın uluslararası ticarette kullanımını artırmayı hedeflemektedir. Birçok ülke, Çin ile ticaret yapmak için yuan kullanmayı tercih etmekte, bu da Çin’in finansal güç olarak daha fazla nüfuz kazanmasını sağlamaktadır. Çin, IMF’den yuanın özel çekim hakkı (SDR) olarak kabul edilmesini sağlayarak, yuanı küresel finansal sistemde daha yaygın bir ödeme aracı haline getirmeye çalışmaktadır.

Teknolojik Rekabet ve Yenilikçilik

a) Yapay Zeka ve 5G: Çin, teknolojik alanda büyük bir atılım yaparak yapay zeka (AI), robot teknolojisi, biyoteknoloji ve 5G gibi sektörlerde liderlik hedeflemektedir. Çin hükümeti, bu alanlara büyük yatırımlar yaparak küresel teknoloji pazarında söz sahibi olmak istemektedir. Çinli teknoloji devleri Huawei ve ZTE gibi şirketler, küresel 5G altyapısı inşasında öncü rol oynamaktadır. b) Çin'in Dijital Yükselişi ve Siber Güvenlik: Çin, siber güvenlik konusunda çok güçlü bir strateji geliştirmekte olup, dünya çapında bilgi kontrolünü sağlamak için dijital altyapıyı kullanmaktadır. Çin'in "Büyük Çin Duvarı" (Great Firewall) uygulamaları, siber güvenlik ve dijital denetim alanlarında dünya genelinde örnek alınan modeller haline gelmiştir. Ayrıca Çin, dijital para birimi (CBDC) konusunda da öncülük yaparak finansal sistemini küresel ölçekte güçlendirmeyi hedeflemektedir. c) Yerli Teknoloji Geliştirme ve Yatırımlar: Çin, küresel teknoloji pazarındaki yerini sağlamlaştırmak için yerli inovasyonları teşvik etmekte ve teknolojik bağımsızlık stratejisi güdmektedir. Çin’in en büyük teknoloji firmalarından Alibaba, Tencent, Baidu ve ByteDance, dünya çapında faaliyet göstererek küresel pazarın önemli oyuncuları haline gelmiştir.

Askeri Güç ve Güvenlik Stratejileri

a) Askeri Modernizasyon: Çin, savunma bütçesini artırarak ordusunun modernizasyonunu hızla sürdürmektedir. Özellikle denizaltı filosu, hava kuvvetleri ve füze savunma sistemlerine yapılan yatırımlar, Çin’in askeri kapasitesini artırmak ve dünya üzerindeki stratejik hedeflerine ulaşmak için kritik öneme sahiptir. Ayrıca Çin, nükleer güç olarak varlığını sürdürmekte ve bu gücü dış politikasında denge unsuru olarak kullanmaktadır. b) Güney Çin Denizi: Çin, Güney Çin Denizi'ndeki adalar üzerindeki egemenlik iddialarını güçlendirerek, bölgedeki deniz yolları ve kaynaklar üzerindeki kontrolünü artırmayı hedeflemektedir. Bu bölgedeki askeri üsler ve sivil altyapı projeleri, Çin’in bölgesel hegemonya stratejisinin bir parçasıdır. Güney Çin Denizi üzerindeki egemenlik mücadelesi, Çin ile Amerika Birleşik Devletleri arasındaki gerginliklerin önemli bir kaynağıdır. c) Çin’in Askeri Dış Yardımları: Çin, Afrika, Orta Doğu ve Güneydoğu Asya’da askeri varlığını güçlendirmekte ve bu bölgelerdeki ülkelerle askeri anlaşmalar yapmaktadır. Çin, aynı zamanda Birleşmiş Milletler Barış Gücü operasyonlarına da katılarak küresel güvenlikte etkin rol oynamaktadır.

Çin’in Dış Politika ve Küresel Etkileri

a) Çin-Rusya Stratejik Ortaklığı: Çin, Rusya ile olan stratejik ilişkilerini güçlendirmekte ve Asya-Pasifik bölgesindeki etkisini artırmak için bu iki ülke arasında yakın iş birliği yapmaktadır. Özellikle enerji, savunma sanayi ve altyapı projeleri gibi alanlarda yapılan ortaklıklar, her iki ülkenin Batı'ya karşı ortak bir cephe oluşturmasına yardımcı olmaktadır. Çin ve Rusya arasındaki bu ilişki, küresel düzeyde Batı'nın etkisini sınırlama amacını taşımaktadır. b) Çin’in Afrika Politikaları: Çin, Afrika kıtasında yatırım yaparak hem doğal kaynaklara erişim sağlamak hem de bölgedeki siyasi etkisini artırmak için altyapı projelerine ve ekonomik yardımlara odaklanmaktadır. Çin, Afrika'da yer alan stratejik limanları, enerji projelerini ve maden yataklarını kontrol ederek küresel tedarik zincirlerinde etkin rol oynamaktadır. c) Çin ve Amerika Birleşik Devletleri: Çin ile Amerika arasındaki rekabet, küresel ticaretin ve uluslararası ilişkilerin şekillendirilmesinde kritik bir rol oynamaktadır. Çin, ABD’nin askeri üstünlüğüne karşı bir denge kurmak için bölgesel askeri gücünü artırırken, aynı zamanda ekonomik açıdan ABD ile olan bağımlılığını azaltmak için farklı stratejiler geliştirmektedir. Çin’in hedefi, önümüzdeki yıllarda küresel ekonomik düzenin lideri olmaktır.

5. Amerika Birleşik Devletleri'nin Stratejik Durumu

Amerika Birleşik Devletleri, Soğuk Savaş sonrası dönemde küresel hegemonyasını sürdürmekle birlikte, 21. yüzyılın başından itibaren birçok iç ve dış zorlukla karşı karşıya kalmıştır. ABD'nin küresel jeopolitik pozisyonunu analiz ederken, askeri güç, ekonomik strateji, teknolojik gelişmeler ve dış politika gibi önemli başlıkları ele alabiliriz. Aşağıda bu unsurları detaylı şekilde inceleyeceğiz:

Askeri Güç ve Küresel Güvenlik Stratejileri

a) Küresel Askeri Varlık: ABD, dünya çapında askeri üsleri bulunan ve en büyük savunma bütçesine sahip ülkedir. Bu, ona dünya genelindeki çatışmalara müdahale etme kapasitesi ve küresel güvenlik politikalarında belirleyici olma gücü vermektedir. Özellikle NATO (Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü) ile olan ittifakları, ABD'nin Avrupa ve Atlantik bölgesindeki stratejik çıkarlarını güvence altına almaktadır. ABD'nin askeri üstünlüğü, küresel askeri müdahalelerde de etkili bir unsur olmuştur. b) Askeri Modernizasyon ve Teknolojik Yatırımlar: ABD, askerî gücünü korumak için sürekli olarak modernizasyon yapmakta ve yeni teknolojilere yatırım yapmaktadır. Özellikle siber savaş, yapay zeka, otonom sistemler ve hipersonik füzeler gibi gelişen teknolojilere yoğunlaşarak, askeri kapasitesini artırmaya devam etmektedir. Bu alanda Çin ve Rusya ile artan rekabet, ABD'yi stratejik olarak daha agresif bir pozisyonda tutmaktadır. c) Ortadoğu ve Asya-Pasifik Stratejileri: ABD'nin en kritik stratejik bölgelerinden biri Ortadoğu'dur. Burada askeri üsler ve stratejik ittifaklar kurarak bölgesel güvenliği sağlamaya çalışmaktadır. Asya-Pasifik bölgesinde ise Çin'in yükselişi karşısında deniz gücünü artırmak ve bölgedeki müttefikleriyle iş birliğini güçlendirmek için askeri varlığını pekiştirmektedir. Güney Çin Denizi'ndeki Çin'in etkisi, ABD'nin güvenlik politikalarında ana gündem maddelerinden biridir.

Ekonomik Stratejiler ve Küresel Liderlik

a) Doların Egemenliği: ABD, küresel finansal sistemin merkezinde yer alırken, doların dünya çapında rezerv para birimi olarak egemenliğini sürdürmektedir. ABD'nin finansal gücü, küresel ticarette ve yatırım akışlarında belirleyici olmasını sağlamaktadır. Aynı zamanda, ABD’nin teknoloji ve finans sektörlerindeki devasa büyüklüğü, onun ekonomik gücünü artıran bir başka faktördür. Küresel piyasadaki bu hâkimiyet, ABD'ye dünya genelinde büyük ekonomik etki sağlamaktadır. b) Ticaret Savaşları ve Global Rekabet: Son yıllarda ABD, Çin ve diğer ticaret ortaklarıyla büyük ticaret savaşları başlatarak küresel ticaret düzenini yeniden şekillendirmeye çalışmıştır. Bu strateji, ABD'nin ekonomik çıkarlarını korumak için daha korumacı bir yaklaşım sergileyen bir dış ticaret politikası izlemesini sağlamıştır. ABD, Çin gibi büyük rakiplerinin yükselişi karşısında, küresel ticaretteki yerini korumak amacıyla stratejik adımlar atmaktadır. c) Yerli Üretim ve Ekonomik Bağımsızlık: COVID-19 pandemisinin ardından, ABD, tedarik zincirlerini çeşitlendirmeyi ve stratejik sektörlerdeki bağımlılığı azaltmayı hedeflemiştir. Bu bağlamda, yerli üretim kapasitesinin artırılması ve kritik endüstrilere yatırım yapılması ön plana çıkmıştır. Bu adımlar, küresel ekonomik bağımsızlığı sağlamaya yönelik bir strateji olarak gelişmektedir.

Dış Politika ve Küresel İlişkiler

a) Multilateralizm ve İttifaklar: ABD, tarihsel olarak küresel liderliğini uluslararası ittifaklarla güçlendirmiştir. NATO, Birleşmiş Milletler (BM), Dünya Ticaret Örgütü (WTO) ve diğer uluslararası kurumlarla olan ilişkiler, ABD'nin küresel güvenlik ve ekonomik düzenin belirleyicisi olmasını sağlamaktadır. Ancak son yıllarda ABD, bazı uluslararası anlaşmalardan çekilme eğiliminde olmuş ve "Amerika İlkesi" doğrultusunda daha bağımsız bir dış politika izlemeye başlamıştır. b) Çin ve Rusya ile Rekabet: ABD, özellikle Çin ve Rusya ile büyük bir stratejik rekabet içindedir. Çin’in ekonomik yükselişi ve Rusya’nın askeri güçleri, ABD’nin küresel pozisyonunu tehdit etmektedir. ABD, bu rekabetin getirdiği zorluklarla başa çıkabilmek için hem askeri hem de diplomatik stratejilerini yeniden şekillendirmektedir. Çin ile olan ticaret savaşları ve Rusya ile devam eden jeopolitik gerilimler, ABD dış politikasının en önemli unsurlarıdır. c) Orta Doğu Politikası ve Irak-Afganistan Çıkışı: ABD, Orta Doğu’daki uzun süreli askeri müdahalelerinden sonra, Irak ve Afganistan’daki varlığını azaltma yoluna gitmiştir. Bunun yerine, bölgedeki askeri üslerini ve stratejik müttefiklerini kullanarak, bölgesel güvenliği sağlama ve enerji kaynaklarına erişim sağlama stratejisini benimsemiştir. Ancak bu, Orta Doğu’daki güvenlik boşluğunu doldurma çabasıyla zorluklarla karşı karşıya kalmaktadır.

Teknolojik Rekabet ve İnovasyon

a) Yapay Zeka ve Teknoloji Sektöründeki Liderlik: ABD, teknoloji ve inovasyon alanında dünya lideridir. Silikon Vadisi, yapay zeka, biyoteknoloji, robot teknolojisi ve dijital ekonomi gibi alanlarda küresel bir merkez haline gelmiştir. Apple, Google, Microsoft, Amazon ve Tesla gibi dev şirketler, ABD'yi teknoloji sektöründe dünya çapında domine eden bir ülke konumuna getirmektedir. Bu teknoloji devlerinin küresel pazarda sağladığı hâkimiyet, ABD'nin stratejik gücünü artırmaktadır b) Siber Güvenlik ve Dijital Diplomasi: ABD, dünya çapında dijital güvenlik ve siber savaş alanında da liderdir. Devlet destekli siber saldırılar ve dijital diplomasi stratejileri, ABD'nin küresel etki alanında önemli bir rol oynamaktadır. Özellikle Çin ve Rusya'nın siber saldırılarına karşı savunma stratejileri geliştiren ABD, dijital alanda küresel bir üstünlük kurmayı amaçlamaktadır.

Yukarıda belirtmiş olduğum dünya ölçeğinde güç belirleyicilerin hareket tarzıyla şekillenecek olan öngörülerimin doğruluğunu “zaman” delillendirecektir. Konuyla alakalı olarak farklı sapmalar olsa da; senaryo ana eksende işlemeye devam edip ilerleyecektir.

Saygılarımla

.

Emrah Bekci, dikGAZETE.com

-Düşünür-Yazar-

İSTİFADE EDİLEN KAYNAKLAR:

Asia Times, "China's South China Sea Strategy"

Amme İdaresi Dergisi, Teknoloji Yarışı ve Geopolitik Etkileri

Amme İdaresi Dergisi, "Dijital Egemenlik ve AB Stratejileri"

Amme İdaresi Dergisi, "Rusya'nın Siber Güvenlik Stratejileri ve Global Etkileri"

Brookings Institution, "China vs. US: The Future of Global Competition"

Brookings Institution, "U.S. Military Modernization and Global Competitiveness"

Carnegie Endowment for International Peace, "U.S.-China and U.S.-Russia Relations"

Council on Foreign Relations, "Trade Wars and U.S. Economic Strategy"

China Daily, "China’s Digital Currency and Its Global Implications"

China Military, "China’s Military Modernization and Global Security"

China-Russia Strategic Partnership and Global Implications"

China Daily, "China’s Growing Influence in Africa"

Cybersecurity and Infrastructure Security Agency, "U.S. Cybersecurity Strategy"

DergiPark, "AB Enerji Güvenliği ve Rusya'nın Rolü"

DergiPark, AB Enerji Güvenliği ve Geleceği

DergiPark, "Hibrit Tehditler ve AB'nin Güvenlik Stratejisi"

European Commission, "European Green Deal 2050 Strategy"

European Union, "Horizon Europe Research & Innovation Programme"

European Commission, "Recovery Plan for Europe"

European Parliament, "EU Trade Policy in the 21st Century"

Foreign Affairs, "U.S. Foreign Policy and Global Leadership"

IMF, "Internationalization of the Chinese Yuan"

IMF, "U.S. Dollar and Global Economic Power"

ResearchGate, Hindistan’ın Küresel Stratejileri

ResearchGate, "Rusya'nın Askeri Modernizasyonu ve Küresel Gücü"

ResearchGate, "Rusya-Çin İttifakı ve Küresel Etkileri"

ResearchGate, "China’s Technology Industry and Innovation Strategies"

Middle East Institute, "U.S. Policy in the Middle East and Strategic Adjustments"

MIT Technology Review, "The U.S. Technology Sector and Global Leadership

National Bureau of Economic Research, "Reshoring and U.S. Economic Strategy"

TASAM, Küresel Güç Dengeleri ve Çin

TASAM, Avrupa Güvenlik Stratejisi 2030

TASAM, Afrika’nın Yükselişi ve Küresel Etkileri

TASAM, "Avrupa Güvenlik ve Savunma Politikaları"

TASAM, "AB’nin Batı Balkanlar Stratejisi"

TASAM, "Rusya’nın Enerji Savaşları ve Küresel Etkileri"

TASAM, "Rusya'nın Ortadoğu Stratejisi ve Geleceği"

TASAM, "Rusya'nın Asya Stratejileri ve Çin ile İş Birliği"

TASAM, "Rusya'nın Dezenformasyon Stratejileri ve Küresel Güvenlik"

TASAM, "Rusya-Ukrayna Krizi: Stratejik Gelişmeler ve Gelecek Senaryoları"

TASAM, "Rusya'nın Batı ile İlişkileri ve Gelecek Senaryoları"

The Diplomat, "Belt and Road Initiative and Its Global Impact"

The Diplomat, "China’s Military Expansion and Global Partnerships"

The Diplomat, "U.S. Strategic Interests in the Middle East and Asia"

The Wall Street Journal, "China’s Technological Ambitions and Global Influence"

U.S. Department of Defense, "U.S. Military Power and Global Security"

YASED, Rusya Enerji Stratejisi ve Küresel Etkileri

YASED, "Rusya'nın Enerji Stratejisi ve Küresel Güç Politikaları"

World Bank, "China’s Global Trade and Economic Strategy"

***

Seeing 2024 to 2050

1. U.S.-China Competition

The competition between the United States and China is not only economic but also extends across technological, military, and cultural domains. The following summarizes the key areas of U.S.-China strategic rivalry, and provides projections for the next 30 years in the economic, technological, and military fields:

Economic Domain:

The primary goal of the United States is to limit China's growing economic power and preserve its own economic dominance. The U.S. has employed strategies such as trade wars, sanctions on Chinese tech companies, and policies like "Supply Chain Security" to achieve this. Meanwhile, China seeks to expand its global economic influence through initiatives like the Belt and Road Initiative (BRI).

Key Insights for the Next 30 Years:

China’s Global Economic Rise and U.S. Countermeasures:

China’s Global Influence Will Grow: Through projects like the Belt and Road Initiative (BRI), China will continue to control global infrastructure networks, energy lines, and supply chains. This will strengthen China's economic influence in developing nations and enhance its dominance in global trade.

U.S. Economic Strategies: The U.S. may continue its trade wars and other protectionist policies to maintain its economic leverage over China. However, the effectiveness of these strategies in the long term is debatable. Limiting China's economic growth may prove difficult, as China's dependence on global supply chains also impacts the U.S. economy.

Slower Global Relations: Over the next 30 years, the interdependence between the U.S. and China is likely to increase, reducing the likelihood of direct economic confrontations. However, a "shadow" economy may emerge, with China’s BRI projects and the U.S.'s focus on strengthening its domestic economy becoming more pronounced.

Projection: China’s economic power will increase, but the U.S. will retain a significant role in the global economic balance due to its technological and financial dominance. The future will see the regionalization of global supply chains and the pursuit of technological independence by both countries.

Technological Domain:

The rise of China in fields like 5G, artificial intelligence (AI), and quantum computing is forcing the U.S. to reevaluate its strategic priorities. Chinese tech giants like Huawei, Tencent, and Alibaba are seen as national security threats by the U.S., leading to restrictions on their operations.

Key Insights for the Next 30 Years:

China's Technological Power:

China will continue investing in emerging technologies like 5G, AI, quantum computing, and biotechnology. Companies like Huawei, Tencent, and Alibaba could pose strong alternatives to American tech companies, gaining a larger share of global markets. These advancements may challenge the U.S.'s technological leadership and influence.

U.S. Investment and Innovation Efforts:

The U.S. will likely continue its investments in fields such as AI, space exploration, and biotechnology to maintain its technological leadership. Innovation hubs like Silicon Valley will remain key players in driving technological advancements. In response to China’s rise, the U.S. will likely invest more in securing its digital infrastructure.

Digital Hegemony and Security:

China's 5G infrastructure projects and its dominance in AI may be seen as national security risks by the U.S. This will likely lead to increased sanctions on Chinese tech companies and a greater focus on achieving digital independence. Moreover, the U.S. will likely deepen cooperation on cybersecurity and digital data protection.

Projection: The technological rivalry between China and the U.S. will intensify. Both countries will follow divergent strategies to secure leadership in new technologies. The U.S. will strengthen its technological infrastructure and security systems, while China's technological revolution will continue to have a significant global impact. The digital market may become more fragmented along regional lines, with the U.S. and China battling for technological supremacy.

Military Domain:

In the military sphere, China’s military expansions in the South China Sea and its claims over Taiwan have driven the U.S. to bolster defense cooperation with its allies in the Asia-Pacific region. Alliances like QUAD (U.S., Japan, India, and Australia) have been created to counterbalance these strategic tensions.

Key Insights for the Next 30 Years:

China’s Military Expansion:

China’s military presence in the South China Sea and its ongoing efforts to assert control over Taiwan will continue to challenge regional security. The China-Pakistan Economic Corridor (CPEC) and Belt and Road Initiative (BRI) projects will further extend China’s influence and military footprint across Asia and Africa.

U.S. and Allies’ Military Responses:

The U.S. will likely continue to enhance its military presence in the Asia-Pacific region through QUAD and other alliances, seeking to balance China’s growing military power. Increased cooperation with Japan, South Korea, and India will be essential to counter China’s regional ambitions. Additionally, the U.S. will focus on strengthening its cybersecurity and space defense capabilities to maintain its strategic edge.

Projection: Over the next 30 years, U.S.-China military tensions will likely remain high, with an increased focus on technological warfare (e.g., cyberattacks, space operations) alongside traditional military conflicts. Regional alliances and defense mechanisms will play a critical role in maintaining a balance of power in the Asia-Pacific region.

In summary, the U.S.-China competition will be a defining feature of the global geopolitical landscape over the next 30 years. Both countries will continue to engage in strategic rivalry across economic, technological, and military domains. As these nations increase their interdependence, the competition will shift to more complex areas such as digital infrastructure, AI, and cybersecurity. The global balance of power will be influenced by the evolving dynamics between these two superpowers, shaping not only their future but also that of the broader international system.

Military Area:

China's Military Rise and U.S. Strategies:

a) China's Military Power: China will continue to increase its military strength, especially through the construction of military bases in the South China Sea, its claims over Taiwan, and its strategic movements in the Asia-Pacific region. China will modernize its armed forces with advanced military technologies and attempt to establish regional dominance.

b) U.S. Defense Strategies: The U.S. will continue to strengthen its strategic alliances in the Asia-Pacific region. Alliances like QUAD (U.S., Japan, India, and Australia) have been formed to ensure regional security in the face of China’s rise. These alliances will act as a balancing force against China’s influence.

c) New Security Alliances and Global Defense Strategies: The U.S. may enhance global security strategies against China through alliances like NATO. Additionally, the establishment of new alliances in areas such as digital defense, space defense, and cybersecurity will become increasingly significant.

d) Taiwan and South China Sea Tensions: Taiwan will be at the center of military tensions between China and the U.S. As China persists in its goal to assert sovereignty over Taiwan, the U.S. may implement strategies to defend Taiwan. This could escalate military tensions in the region. China's military presence in the South China Sea may lead to the U.S. reinforcing its military presence and developing new strategies to maintain a balance of power in the region.

Prediction: China’s military capacity will increase, but the U.S. will counterbalance China’s regional influence through its military alliances and presence. Over the next 30 years, tensions between the U.S. and China in the Asia-Pacific region will continue, but a large-scale direct conflict is unlikely. Instead, indirect strategic competition and control mechanisms will be emphasized. Global security dynamics will also evolve in the digital, space, and maritime sectors.

European Union's (EU) Strategic Goals

While addressing its internal issues, the EU aims to maintain its role as a balancing force in the global power structure.

a) Energy Security: The Russia-Ukraine war has reshaped the EU's energy policies. Efforts to transition to alternative energy sources and reduce reliance on Russian energy will accelerate under the Green Deal framework.

b) Defense and Security: The EU will continue its cooperation with NATO, while also aiming for strategic autonomy by strengthening its defense industry through mechanisms like PESCO (Permanent Structured Cooperation).

c) Technology and Digitization: Europe seeks to increase its digital sovereignty, attempting to balance the influence of the U.S. and China through data protection laws (GDPR) and digital infrastructure projects.

When assessing the EU’s future strategic direction and its role in the global power balance, it is essential to focus on developments in energy security, defense and security, and digitalization. These areas play a central role both in the EU's internal resolution processes and in its efforts to increase its global influence. The EU's likely trajectory for the next 30 years can be summarized as follows:

Energy Security:

Russia-Ukraine War and the EU's Energy Future:

a) Independence from Russian Energy Sources: The Russia-Ukraine war has made the EU's energy dependency on Russia an urgent issue. The EU will seek alternative energy sources and increase investments in renewable energy, in line with the Green Deal. Projects focused on solar and wind energy may gain momentum during this transition.

b) Energy Independence and Diversified Sources: The EU will turn to diverse energy imports, particularly from Africa, the Middle East, and America, while constructing alternative energy pathways. This will make its energy infrastructure more flexible and varied. Research and use of alternative energy sources, like hydrogen, will also be part of the EU's energy security strategy.

c) Green Deal and Carbon Emission Reduction Goals: The EU will continue deepening the Green Deal to achieve carbon-neutral goals. This will involve transforming energy infrastructures, investing in electric vehicle infrastructure, and increasing the share of renewable energy. However, this transition will have significant economic costs and geopolitical implications.

Prediction: By 2050, the EU will have diversified its energy security strategies, accelerated renewable energy investments, and significantly reduced its reliance on Russian energy. The EU will also gain greater independence and flexibility in its energy markets.

Defense and Security:

NATO and Strategic Autonomy:

a) Cooperation with NATO and Strengthening EU Defense Capacity: The EU will continue collaborating with NATO, but it will also seek to strengthen its strategic autonomy. This will involve military cooperation, defense industry development, and enhancing military capacity through mechanisms like PESCO. This shift will allow the EU to become a more independent and flexible player in global defense strategy.

b) Decreasing Trust in the U.S. and Increased Military Capacity: Growing uncertainties about U.S. global leadership will prompt the EU to seek more autonomy in defense matters. The EU will take decisive steps to build its own military forces and secure strategic autonomy. Europe will enhance its capability to respond independently to regional security threats and global challenges.

c) Defense Industry and Military Innovation: The EU will strengthen its defense industry and adopt technology-driven defense solutions. Areas such as cybersecurity, artificial intelligence, and autonomous systems will play a crucial role in the EU’s military strategy. The EU will increase collaboration with defense industry companies and strive to take a leading role in military innovation.

Prediction: By 2050, the EU will have a more robust and independent defense capacity, achieving its strategic autonomy goals while maintaining NATO cooperation. The EU will focus on increasing its military capacity, investing in technological innovations, and strengthening its digital defense.

Technology and Digitization:

Digital Sovereignty and Global Competition:

a) Digital Infrastructure and Sovereignty: The EU will continue to develop its digital infrastructure to increase its digital sovereignty. This process will involve strengthening data security, digital privacy, and personal data protection laws (GDPR). The EU will aim to balance the influence of the U.S. and China in the global digital market. The creation of its own digital platforms will be a significant step in asserting digital sovereignty.

b) Data Security and Regulations: The EU will continue to lead in areas of digitization and data security. The EU will enforce stricter regulations on personal data protection and strengthen its supervisory policies against global tech giants. It will ensure the free flow of digital data while reinforcing the security of its digital infrastructure.

c) Artificial Intelligence and Digital Innovation: The EU will increase research and development efforts in areas like artificial intelligence, blockchain, and other advanced technologies, aiming to lead in global technological innovation. However, the EU will develop a unified strategy for its digital economy to compete with the U.S. and China.

Prediction: By 2050, the EU will have strengthened its digital sovereignty, fast-tracked digital infrastructure projects, and gained greater control over global digital markets. The EU will take a more independent stance in technological competition with the U.S. and China, particularly in areas like digital security and artificial intelligence.

Over the next 30 years, the European Union will evolve into a more independent global player, pursuing strategic autonomy. Its transition to alternative energy sources, enhancement of its defense and security capabilities, and stronger digital sovereignty will position the EU as a balancing force in the global power structure. However, this process will be influenced by competition with the U.S. and China.

3. Russia's Strategic Position

Russia remains a global player in geopolitical terms, but its position has become more complex due to the Ukraine war and Western sanctions, which have led to economic and political isolation.

a) Energy Diplomacy: Energy exports continue to be a major foreign policy tool for Russia. However, as the European Union seeks alternative energy sources, Russia has turned its focus towards Asian markets.

b) Military Power and Cybersecurity: Russia will maintain its military capacity while seeking to increase its geopolitical influence through cyberattacks and disinformation campaigns.

Despite the complexities of Russia's global geopolitical standing due to the Ukraine war and Western sanctions, its strategic direction and role in the global balance of power will largely depend on developments in specific areas. Particularly, energy diplomacy, military power, and cybersecurity will play a crucial role in shaping Russia’s future geopolitical position. Below are possible projections for these areas over the next 30 years:

Energy Diplomacy:

Russia's Energy Resources and Use as a Foreign Policy Tool:

a) Turning to Asian Markets: Due to the EU's drive for energy independence and its efforts to reduce reliance on Russian energy sources, Russia has shifted its energy exports towards Asian markets. China, India, and other Asian countries have become new key markets for Russian energy exports. This shift will strengthen Russia's energy and trade relations with Asia.

b) Energy Independence and New Investments: Russia will continue to invest in increasing its energy production capacity, especially to meet the growing demand from Asia for natural gas and oil. Discovering new reserves, such as those in the Arctic, will solidify Russia’s long-term role in energy exports.

c) Energy Infrastructure and Independence: Russia will aim to create an independent energy system by expanding its infrastructure. By forging more energy agreements in regions like East Asia and the Middle East, Russia can strengthen its position against economic pressure from the West.

Projection: By 2050, Russia is expected to significantly shift its energy exports to Asian markets and increase its energy independence. While energy relations with the EU will decrease, strategic energy cooperation with Asian countries will become more prominent.

Military Power and Cybersecurity:

Military Investments and Modernization:

a) Military Investments and Modernization: Russia will maintain its military capacity and accelerate modernization, especially in strategic areas such as nuclear weapons, advanced military equipment, and space defense systems. Tensions with the U.S. and NATO will likely push Russia to enhance its military capabilities.

b) Regional Power Role: Russia will continue to exert influence in regions like Central Asia, the Caucasus, and Eastern Europe, enhancing its geopolitical strength through the use of military power. The occupation of Ukraine and the annexation of Crimea have bolstered Russia’s regional geopolitical influence. Furthermore, Russia will maintain its military presence in the Middle East, particularly in Syria, balancing the influence of the West.

Cybersecurity and Hybrid Warfare Strategies:

a) Cybersecurity and Disinformation: Russia is expected to adopt a more aggressive strategy in cybersecurity and disinformation. By the late 2020s, increased cyberattacks will become a significant tool for guiding Russia’s foreign policy and expanding its geopolitical influence. Cyberattacks may destabilize the political, economic, and social systems of Western nations.

b) Hybrid Warfare Methods: Beyond traditional military force, Russia will focus on hybrid warfare tactics, such as social media manipulation, cyberattacks, economic pressure, and the use of local paramilitary groups. Disinformation campaigns and information warfare aimed at Western countries will shape Russia's global strategies.

Projection: By 2050, Russia will modernize its military capacity but may increasingly turn to cyber warfare and hybrid strategies to avoid large-scale military conflicts. Its military power will be more focused on regional strategic goals, while cyber warfare and disinformation will become the primary tools for balancing global power.

Conclusion:

Over the next 30 years, Russia’s strategic direction will largely be determined by developments in energy diplomacy, military power, and cybersecurity. Energy diplomacy will maintain Russia’s role in the global energy supply chain, with a focus on Asia. Military power will shift from traditional conflicts to new methods such as cyber warfare and disinformation. Cybersecurity and hybrid warfare tactics will become primary tools in Russia's foreign policy, allowing the country to maintain its geopolitical influence while navigating tensions with the West. Despite facing sanctions and isolation, Russia will continue to secure new alliances, maintaining its position as a strong player in global geopolitics.

4. The Rise of Asia and Regional Power Dynamics

Asian countries, with their growing economies and strategic alliances, are increasingly influencing the global power balance.

a) India:

India is emerging as one of Asia's new power centers due to its growing economy and population. Balancing its policy between the U.S. and China, India plays an active role in platforms such as QUAD and BRICS.

b) ASEAN and Regional Alliances:

ASEAN countries are enhancing their influence in the region through economic integration and free trade agreements. Projects like the Regional Comprehensive Economic Partnership (RCEP) are strengthening China's regional leadership.

c) Japan and South Korea:

With their leadership in advanced technology and industry, Japan and South Korea are economic engines of Asia. Both countries maintain strong alliances with the U.S. while seeking to expand economic ties with China.

Asian countries are quickly rising in global power dynamics, and this trend is expected to continue for the next 30 years. India, ASEAN, Japan, and South Korea will play active roles in shaping global politics as economic and strategic power centers in the region. The future directions of these countries and regional alliances can be summarized as follows:

India:

India’s Strengthening and Global Role:

a) Economic Growth:

With its large and rapidly growing economy, India is becoming one of Asia's and the world's most significant actors. India aims to become the third-largest economy by the late 2030s. This growth will enhance India's influence in global trade, particularly in sectors such as the digital economy, biotechnology, and green energy, positioning India as a hub for innovation.

b) Demographic Advantage:

India’s young population is a demographic advantage that will be reinforced by technological advancements and educational reforms. This will increase India’s labor force capacity, allowing it to play a more central role in global supply chains.

c) Balancing Policy and Strategic Alliances:

Pursuing a balancing policy between the U.S. and China, India will continue to be an effective actor in platforms like QUAD (U.S., Japan, India, Australia). While strengthening its economic ties with China, India will cooperate with the West on strategic issues such as Taiwan and the South China Sea. India is expected to enhance its defense capacity and take a more active role in regional security.

Forecast:

By 2050, India will become a more influential global economic and military power. As a leader in QUAD and other regional alliances, it will become a key balancing force in global politics. India’s economy and military strength will play a crucial role in the competition between China and the U.S.

ASEAN and Regional Cooperation:

Economic and Strategic Power of ASEAN Countries:

a) Economic Integration and Free Trade:

ASEAN countries are enhancing their regional influence through economic integration and free trade agreements. Within the framework of the ASEAN Economic Community (AEC), a more integrated economic space will be created, and regional trade liberalization will accelerate. ASEAN, in particular, will continue to increase its trade and investment ties with China, Japan, and South Korea.

b) Regional Comprehensive Economic Partnership (RCEP):

RCEP is a significant agreement that strengthens China’s economic leadership in the Asia-Pacific region. While boosting the economic power of ASEAN countries, this agreement will deepen China's influence in the region. With RCEP's expansion, India and other Asian countries will also be able to establish stronger economic ties.

c) China's Influence and ASEAN's Balancing Policy:

ASEAN will deepen its economic relations with China while also engaging in strategic cooperation with the U.S. and Japan. The region will adopt a multipolar policy to balance the mutual influences of the U.S. and China. Despite China’s growing economic influence, ASEAN countries will maintain their independence while defending their regional security and economic interests.

Forecast:

By 2050, ASEAN countries will achieve deeper economic integration, particularly strengthening trade relations with China and increasing regional cooperation. While China’s influence in the region will grow, ASEAN will maintain strategic partnerships with the U.S. and Japan. Agreements like RCEP will shape the region's economic future.

Japan and South Korea:

Japan’s Technological and Economic Power:

a) Advanced Technology and Innovation:

Japan will continue to hold a strong position in advanced technology and industrial leadership by 2050. It will remain a global leader in robotics, artificial intelligence, automotive, and electronics. Investments in "Green Technology" will accelerate Japan’s energy transition and make it a key player in global environmental movements.

b) Defense and Security:

Historically, Japan has followed a more passive defense policy. However, as China's military power increases, Japan will take steps to enhance its defense capacity. Japan’s alliance with the U.S. will continue to deepen as it seeks to maintain balance in the Asia-Pacific region.

South Korea’s Economic Strength and Strategic Position:

a) High Technology and Industry:

South Korea will solidify its leadership in high technology and electronics and create a globally competitive digital economy. Its strong industrial and technological infrastructure will increase regional cooperation and enhance its influence in the Asia-Pacific market.

b) Economic Ties with China and Alliance with the U.S.:

While South Korea will maintain its strong military alliance with the U.S., it will continue to strengthen its economic ties with China. However, security threats from North Korea will remain the primary factor shaping South Korea’s defense strategies.

Forecast:

By 2050, Japan and South Korea will solidify their leadership in high technology and industry and become more influential in the global economy. Both countries will strengthen their alliances with the U.S. while developing strategies to increase their economic relations with China. South Korea’s role in regional security and Japan’s efforts to enhance its defense capacity will be crucial in maintaining the security balance in the Asia-Pacific region.

Over the next 30 years, Asian countries such as India, ASEAN, and Japan/South Korea will have an increasing influence on the global power balance. India, with its large economy and military capacity, will become a global actor, while ASEAN countries will achieve stronger economic integration and serve as a strategic balancing force amid the competition between China and the U.S. Japan and South Korea will maintain global leadership in high technology, industry, and military strategies, playing significant roles in regional security. These countries will influence the shaping of security and economic structures in the Asia-Pacific region by creating a strategic balance between the U.S. and China.

The Geopolitical Role of the Middle East and Africa

The Middle East continues to attract global powers due to its energy resources and strategic location.

a) Energy and Resources:

Countries like Saudi Arabia and the United Arab Emirates (UAE) are diversifying their economies through energy sector transformation projects (such as Vision 2030) and investments in renewable energy.

b) Importance of Africa:

Africa, with its natural resources and growing population, is a key area of investment and influence for both China and the West. China's infrastructure investments in Africa are making the region more critical to the global economy.

The Middle East and Africa will continue to hold significant places in global powers' geopolitical, economic, and strategic priorities. Particularly, energy resources, natural wealth, and regional security dynamics will be crucial in shaping the global power balance in the future. Here are some forecasts for these regions over the next 30 years:

Energy and Resources:

Economic Transformation of Saudi Arabia and the UAE:

a) Saudi Arabia:

Saudi Arabia is working to diversify its energy sector through its Vision 2030 economic transformation plan. This transformation is a significant effort to reduce the country's dependence on oil. Saudi Arabia is investing heavily in renewable energy projects (solar, wind energy) and nuclear energy. By 2050, Saudi Arabia aims to become one of the world’s leading clean energy producers. Additionally, the country plans to grow in the tourism and technology sectors.

b) United Arab Emirates (UAE):

The UAE is also increasing its investments in renewable energy and aims to derive a large portion of its energy production from renewable sources by 2050. Cities like Dubai and Abu Dhabi are moving towards becoming global technology and finance hubs, while the UAE also seeks to become a global trade and financial center by building infrastructures for businesses.

Future Implications of Energy Transformation:

a) Decreasing Role of Oil and Gas:

As countries like Saudi Arabia and the UAE aim to reduce their dependence on traditional fossil fuels, oil and natural gas are expected to hold a smaller share in the global energy market in the long term. While this may lower the value of the Middle East's energy resources, the region’s oil reserves will still remain a strategic asset.

b) Renewable Energy Investments and Global Position:

The Middle East will accelerate investments in renewable energy sources, contributing to the global energy transition and potentially becoming a major producer of renewable energy. This shift will also increase the geopolitical influence of Middle Eastern countries in global energy policies.

Forecast:

Over the next 30 years, countries like Saudi Arabia and the UAE will successfully diversify their economies through energy transformation processes, embracing global leadership roles in renewable energy and technology. While the impact of oil and natural gas on the global energy market will diminish, the strategic and economic importance of the region will remain.

Africa's Importance:

Africa's Natural Resources and Economic Potential:

a) Natural Resources and Growing Population:

Africa is one of the regions with the largest natural resource wealth in the world. Large reserves of valuable minerals such as gold, silver, cobalt, and rare earth elements attract the attention of both China and Western countries. Africa's growing population, young labor force, and large internal market make the continent an important area for economic growth.

b) Rapidly Growing Economies:

Certain regions in Africa, particularly East and West Africa, are drawing attention for their rapidly growing economies. Countries like Nigeria, South Africa, Kenya, and Egypt will continue to grow through trade, industry, and infrastructure projects. Africa's young population will foster rapid growth in digital economies and mobile technologies.

China's Investments and Influence in Africa:

a) China's Infrastructure Investments:

China is investing heavily in infrastructure projects across Africa. China's "Belt and Road Initiative" (BRI) in Africa has made significant contributions to modernizing the continent's infrastructure. These investments will bolster China's commercial and strategic influence in Africa. Major infrastructure projects such as ports, railways, and energy projects will further solidify China’s economic and geopolitical impact in the region.

b) Competition Between China and the West:

Western countries, particularly the U.S. and the European Union, will continue to compete with China to maintain their influence in Africa. However, China's infrastructure projects are emerging as a more effective tool compared to the traditional aid and economic ties from the West.

Africa's Future Global Position:

a) Increasing Role in Global Supply Chains:

In addition to its natural resources, Africa will become an integral part of global production and supply chains. Investments from countries like China, the West, and India will enhance the continent's trade and production capacities, making Africa a more significant player in the global market.

b) Infrastructure and Digitalization:

African nations will grow closer to the heart of global trade through investments in infrastructure and digitalization, solidifying the continent’s position in global economic value chains. Additionally, the rise of digital financial services, mobile banking, and e-commerce in Africa will support the continent's future economic growth.

Forecast:

Over the next 30 years, Africa’s global economic importance is expected to rise rapidly. China's infrastructure investments, Western economic collaborations, and Africa's rapidly growing young population will make the continent a vital part of the global economy. With its natural resources and innovative business practices, Africa will become one of the central hubs of global trade and industry.

In the next 30 years, the Middle East and Africa will play an increasingly decisive role in the global power balance. The Middle East, with energy transition projects and renewable energy investments, will maintain its position in the global energy market, while also becoming a regional power through economic diversification and new partnerships. Africa, with its wealth of natural resources, rapidly growing economies, and China’s infrastructure investments, will continue to gain prominence in the global economic system. These regions will remain central to strategic investments and partnerships for China, the West, and Asian countries, playing key roles in shaping global competition.

2. Strategic Objectives of the European Union (EU)

The European Union (EU), with its economic size, political power, and balancing role in the international system, is an important actor in global dynamics. However, the EU faces not only internal political, economic, and social challenges but also external threats. In this context, the EU's strategic objectives for the future can be evaluated under the following headings:

Energy Security and Green Transition

a) Russia-Ukraine War and Energy Crisis: The EU's energy security policies have been deeply influenced by the aim to reduce dependence on Russian energy sources. Diversifying energy sources, especially natural gas and oil, has become a priority for EU countries. Imports of LNG (liquefied natural gas) from the United States have increased, and energy collaborations with Norway and Middle Eastern countries have been strengthened.

b) Renewable Energy and the Green Deal: The EU aims to take a leadership role in combating global warming by targeting a carbon-neutral economy. The European Green Deal aims to reduce carbon emissions to zero by 2050 and increase investments in renewable energy while reducing energy dependence. In this context, investments in offshore wind energy, solar energy, and hydrogen projects have gained attention.

Digital Sovereignty and Technological Competition

a) Digitalization and Cybersecurity: The EU is investing in local technologies in critical infrastructures to increase its digital sovereignty and reduce dependence on major powers like the US and China. The EU's 2025 Digital Strategy aims for the EU to take a leading role in areas such as data protection, digital payment systems, and artificial intelligence applications.

b) GDPR and Data Protection Laws: The General Data Protection Regulation (GDPR), which came into force in 2018, aims to protect individuals' data privacy in the digital age and increase companies' responsibilities. This law has become a global standard and has served as a model for other countries' digital regulations.

c) Local Technology Development: The EU supports local initiatives and innovation projects to balance the influence of US-based tech giants. In this context, billions of euros are being invested in scientific research and innovative projects through programs like Horizon Europe.

Defense and Security Policies

a) Strategic Autonomy Goal: In the post-Brexit era and in a context where the US is reducing its global commitments, the EU aims to play a more independent role in defense. Initiatives such as Permanent Structured Cooperation (PESCO) aim to strengthen the EU's defense industry and enhance its operational capabilities.

b) Cooperation with NATO: NATO membership continues to be an important part of the defense strategies of EU countries. However, European countries aim to reduce their dependence on NATO and develop a Europe-centered defense mechanism.

c) Terrorism and Hybrid Threats: The EU is developing a common defense strategy against hybrid threats such as terrorism, cyberattacks, and disinformation. In this context, mechanisms for information sharing and intelligence cooperation have been strengthened.

Economic Integration and Enlargement

a) Euro Area and Fiscal Policies: Coordination of fiscal policies is being ensured to increase economic resilience in the Euro Area, and programs such as "NextGenerationEU" are being implemented to accelerate post-pandemic recovery.

b) Enlargement and Neighborhood Policies: The EU continues its enlargement policies by strengthening relations with Western Balkan countries. Particularly, the membership processes of Serbia, Albania, and North Macedonia are at the center of the EU's neighborhood policy.

Foreign Policy and Global Role

a) Multilateralism and Soft Power: The EU leads in global issues such as climate change, human rights, and sustainable development, promoting multilateralism. It is increasing cooperation with international institutions such as the United Nations and the World Trade Organization (WTO).

b) Global Trade and Innovation: The EU seeks to balance its trade relations with China while revitalizing initiatives like the Transatlantic Trade and Investment Partnership (TTIP) with the US. At the same time, the EU aims to develop new economic partnerships with Africa and Asia.

3. Russia's Strategic Situation

Russia continues to be a global actor in terms of geopolitics, but in recent years, it has felt the effects of tensions with the West and economic isolation. Nevertheless, Russia continues to shape its regional and global strategies in the face of these challenges, maintaining its strategy of being a significant player among global powers. Russia's strategic situation can be examined under the following headings:

Energy Power and Resources

a) Natural Resources and Energy Diplomacy: As one of the largest energy reserve countries in the world, Russia uses energy exports as a tool of foreign policy. The export of strategic resources such as natural gas and oil increases Russia's influence, especially in European and Asian markets. Russia's efforts to directly control energy supply to Europe through projects such as Nord Stream and TurkStream stand out as both an economic and geopolitical strategy.

b) EU and Energy Dependency: The EU's dependence on Russian energy sources is an important factor strengthening Russia's strategic position. However, in recent years, the EU has been reducing this dependency by turning to alternative energy sources. In response, Russia aims to strengthen its energy exports to growing economies like China and India, strengthening its ties with the Asian market.

Military Power and Security Policies

a) Military Investments and Modernization: Russia has increased its military spending, particularly in nuclear power and cyber warfare, and has entered a process of modernization. Large investments have been made to restructure its military power, which weakened after the Cold War. Russia, as an important player in the defense industry, has also been directly or indirectly involved in many military conflicts worldwide.

b) Ukraine and Crimea Crisis: The annexation of Crimea in 2014 and military interventions in Ukraine created significant tensions in relations with the West. Russia sees such military interventions as part of its strategy to ensure its security and limit the influence of the West. The Ukraine crisis has become a symbol of Russia's strategy of using force in foreign policy. This has made Russia’s efforts to expand its sphere of influence more evident.

c) Military Presence in Syria: By directly intervening in the Syrian civil war, Russia has strengthened its strategic presence in the Middle East. This move has enabled Russia to establish military bases in the region and solidified its power in global security strategy.

Cybersecurity and Hybrid Warfare

a) Cyber Attacks and Influence Operations: Russia uses cyberspace as a strategic tool of warfare. Cyberattacks, disinformation campaigns, and election manipulations targeting Western countries hold an important place in Russia's global strategies. Russia’s capabilities in this field have been considered a major security threat for NATO and the EU.

b) Disinformation and Soft Power: Russia employs disinformation and media manipulation as part of its soft power strategy. Russia’s propaganda efforts on the internet aim to influence public opinion and create internal political instability, particularly targeting Western countries like the United States.

Strategic Partnership with China and Policies towards Asia

a) Economic Alliance with China: The growing strategic partnership between Russia and China strengthens both countries’ mutual economic and military interests. Russia aims to create an alternative bloc against the West by increasing energy cooperation, infrastructure projects, and military collaboration with China. This alliance seeks to reduce the power of the West in global governance and gain greater influence in the Asia-Pacific region.

b) Aiming to Be a Power Center in Asia: While strengthening its relations with China, Russia is also working to increase its influence in the Asia-Pacific region. Russia has shown interest in regions such as the Korean Peninsula and the South China Sea and aims to strengthen its military presence in these areas. Under China’s Belt and Road Initiative (BRI), Russia has been involved in strategic projects.

c) Tensions with the West and Geopolitical Isolation

a) Diplomatic Crises with the West: As a result of diplomatic crises with the West, Russia has faced increasing isolation. The United States and the European Union have imposed economic sanctions on Russia, complicating its global trade relations. However, Russia continues to resist the sanctions and is actively seeking alternative markets, particularly strengthening trade relations with countries in India, the Middle East, and Africa.

b) Isolation in International Relations: Despite Western sanctions, Russia continues to seek influence in international platforms such as the United Nations (UN), the Shanghai Cooperation Organization (SCO), and BRICS. Russia aims to be an important balancing force in the global power structure within these platforms.

4. Strategic Situation of China

China has rapidly grown over the past few decades to become a significant power in the global geopolitical arena. This rise has led to major changes and strategic goals in the economic, military, and technological fields. China’s global geopolitical position, both internally and externally, can be examined in more detail under the following headings:

Economic Rise and Global Trade

a) Global Export Power: China is the largest exporter in global trade. Since the early 2000s, China has industrialized rapidly, establishing production bases worldwide while becoming a major consumer market. China’s foreign trade policies have become a crucial tool for maintaining its economic growth and increasing its strategic power.

b) Belt and Road Initiative (BRI): China launched the Belt and Road Initiative (BRI) in 2013 to invest in infrastructure projects worldwide, aiming to control trade routes. This project involves a vast network of land and sea routes, reaching across Asia, Europe, Africa, and even the Americas. With this initiative, China seeks to position itself as the center of global trade while increasing its political influence.

c) Alternative to the Dollar: The Chinese Yuan (Renminbi): China aims to reduce the dominance of the US dollar in global trade by increasing the use of the yuan in international transactions. Many countries now prefer using yuan for trade with China, helping China gain greater financial influence. China is working to make the yuan a more widely used payment instrument in the global financial system by securing its acceptance as a Special Drawing Right (SDR) by the IMF.

Technological Competition and Innovation

a) Artificial Intelligence and 5G: China has made a major leap in the technological field, aiming to lead in sectors such as artificial intelligence (AI), robotics, biotechnology, and 5G. The Chinese government is making large investments in these areas to establish a strong presence in the global technology market. Chinese tech giants like Huawei and ZTE play a leading role in building global 5G infrastructure.

b) China's Digital Rise and Cybersecurity: China is developing a strong strategy for cybersecurity and uses digital infrastructure to control global information. China's "Great Firewall" and its digital security and monitoring practices have become models globally. Additionally, China is leading in the development of digital currency (CBDC), aiming to strengthen its financial system globally.

c) Domestic Technology Development and Investments: China promotes domestic innovations and follows a strategy of technological independence to solidify its position in the global technology market. Major Chinese technology companies such as Alibaba, Tencent, Baidu, and ByteDance have become key players in the global market.

Military Power and Security Strategies

a) Military Modernization: China is rapidly modernizing its military by increasing its defense budget. Investments in submarine fleets, air forces, and missile defense systems are critical to enhancing China’s military capacity and achieving its strategic objectives. China also maintains its nuclear capabilities and uses this power as a balancing tool in its foreign policy.

b) South China Sea: China is strengthening its territorial claims over islands in the South China Sea to increase control over maritime routes and resources in the region. Military bases and civilian infrastructure projects in this region are part of China’s regional hegemony strategy. The sovereignty dispute in the South China Sea is a major source of tension between China and the United States.

c) China’s Military Foreign Aid: China is strengthening its military presence in Africa, the Middle East, and Southeast Asia and signing military agreements with countries in these regions. China is also involved in United Nations peacekeeping operations, playing an active role in global security.

China's Foreign Policy and Global Impact

a) China-Russia Strategic Partnership: China is strengthening its strategic relationship with Russia and closely collaborating between the two countries to increase its influence in the Asia-Pacific region. Joint ventures in areas such as energy, defense industry, and infrastructure projects are helping both countries form a united front against the West. This relationship between China and Russia aims to limit the influence of the West on a global scale.

b) China’s Africa Policies: China is focusing on infrastructure projects and economic aid in Africa to both gain access to natural resources and enhance its political influence in the region. By controlling strategic ports, energy projects, and mineral deposits in Africa, China plays a key role in global supply chains.

c) China and the United States: The competition between China and the U.S. plays a critical role in shaping global trade and international relations. China is increasing its regional military power to balance the U.S.’s military supremacy while also developing strategies to reduce its economic dependence on the U.S. China's goal is to become the global economic leader in the coming years.

5. United States' Strategic Position

The United States has maintained its global hegemony since the Cold War era, but it has faced numerous internal and external challenges since the early 21st century. To analyze the U.S.'s global geopolitical position, we can examine key aspects such as military power, economic strategy, technological advancements, and foreign policy. Below, we will review these elements in detail:

Military Power and Global Security Strategies

a) Global Military Presence: The U.S. has the largest defense budget and military bases worldwide, giving it the capacity to intervene in conflicts globally and a decisive role in shaping global security policies. Its alliances, particularly with NATO, secure the U.S.'s strategic interests in Europe and the Atlantic region. U.S. military superiority has been a crucial factor in global military interventions.

b) Military Modernization and Technological Investments: The U.S. continuously modernizes its military forces and invests in new technologies to maintain its power. Focusing on emerging technologies such as cyber warfare, artificial intelligence, autonomous systems, and hypersonic missiles, the U.S. continues to enhance its military capacity. The increasing competition with China and Russia keeps the U.S. in a more aggressive strategic position.

c) Middle East and Asia-Pacific Strategies: The Middle East remains one of the U.S.'s most critical strategic regions, where it seeks to ensure regional security through military bases and alliances. In the Asia-Pacific, the U.S. is strengthening its military presence to counter China's rise and enhance cooperation with regional allies. China's influence in the South China Sea is one of the key agenda items in U.S. security policies.

Economic Strategies and Global Leadership

a) Dollar Dominance: The U.S. remains at the center of the global financial system, with the dollar maintaining its position as the world's reserve currency. The financial power of the U.S. allows it to shape global trade and investment flows. Furthermore, the size of the U.S. technology and financial sectors further enhances its economic power. This dominance in global markets grants the U.S. significant economic influence worldwide.

b) Trade Wars and Global Competition: In recent years, the U.S. has initiated significant trade wars with China and other trading partners, seeking to reshape the global trade order. This strategy has led the U.S. to adopt a more protectionist approach to safeguard its economic interests. Facing the rise of competitors like China, the U.S. is taking strategic steps to maintain its position in global trade.

c) Domestic Production and Economic Independence: After the COVID-19 pandemic, the U.S. has aimed to diversify its supply chains and reduce dependence on foreign sources in strategic sectors. Increasing domestic production and investing in critical industries has become a key focus, developing into a strategy to achieve greater global economic independence.

Foreign Policy and Global Relations

 

a) Multilateralism and Alliances: Historically, the U.S. has strengthened its global leadership through international alliances. Relationships with organizations such as NATO, the United Nations (UN), and the World Trade Organization (WTO) have made the U.S. a key determinant in global security and economic order. However, in recent years, the U.S. has shown tendencies to withdraw from some international agreements and pursue a more independent foreign policy based on the "America First" principle.

b) Competition with China and Russia: The U.S. is in significant strategic competition with both China and Russia. China's economic rise and Russia's military power pose threats to the U.S.'s global position. To address the challenges of this competition, the U.S. is reshaping its military and diplomatic strategies. Trade wars with China and ongoing geopolitical tensions with Russia are central elements of U.S. foreign policy.

c) Middle East Policy and Iraq-Afghanistan Exit: After long military interventions in the Middle East, the U.S. has been reducing its presence in Iraq and Afghanistan. Instead, it is adopting a strategy of ensuring regional security and gaining access to energy resources by leveraging military bases and strategic alliances. However, this approach faces challenges as the U.S. seeks to fill the security vacuum in the region.

Technological Competition and Innovation

a) Leadership in Artificial Intelligence and Technology: The U.S. is a global leader in technology and innovation. Silicon Valley has become a global hub for artificial intelligence, biotechnology, robotics, and the digital economy. Major companies like Apple, Google, Microsoft, Amazon, and Tesla have positioned the U.S. as the dominant force in the global technology sector. The global dominance of these tech giants further strengthens the U.S.'s strategic power.

b) Cybersecurity and Digital Diplomacy: The U.S. is also a leader in global digital security and cyber warfare. State-backed cyberattacks and digital diplomacy strategies play an important role in the U.S.'s global influence. In particular, the U.S. is developing defense strategies against cyberattacks from China and Russia, aiming to establish global superiority in the digital domain.

As I mentioned above, the forecasts formed based on the behavior of global power determinants will be validated by "time." While there may be deviations from the scenario, the main axis will continue to operate and progress. 

Kind regards,

.

Emrah Bekci, dikGAZETE.com

-Thinker-Author

REFERENCED SOURCES:

Asia Times, "China's South China Sea Strategy"

Journal of Public Administration, "Technology Race and Geopolitical Impacts"

Journal of Public Administration, "Digital Sovereignty and EU Strategies"

Journal of Public Administration, "Russia's Cybersecurity Strategies and Global Impacts"

Brookings Institution, "China vs. US: The Future of Global Competition"

Brookings Institution, "U.S. Military Modernization and Global Competitiveness"

Carnegie Endowment for International Peace, "U.S.-China and U.S.-Russia Relations"

Council on Foreign Relations, "Trade Wars and U.S. Economic Strategy"

China Daily, "China’s Digital Currency and Its Global Implications"

China Military, "China’s Military Modernization and Global Security"

China-Russia Strategic Partnership and Global Implications"

China Daily, "China’s Growing Influence in Africa"

Cybersecurity and Infrastructure Security Agency, "U.S. Cybersecurity Strategy"

DergiPark, "EU Energy Security and Russia's Role"

DergiPark, "EU Energy Security and the Future"

DergiPark, "Hybrid Threats and EU Security Strategy"

European Commission, "European Green Deal 2050 Strategy"

European Union, "Horizon Europe Research & Innovation Programme"

European Commission, "Recovery Plan for Europe"

European Parliament, "EU Trade Policy in the 21st Century"

Foreign Affairs, "U.S. Foreign Policy and Global Leadership"

IMF, "Internationalization of the Chinese Yuan"

IMF, "U.S. Dollar and Global Economic Power"

ResearchGate, "India’s Global Strategies"

ResearchGate, "Russia's Military Modernization and Global Power"

ResearchGate, "Russia-China Alliance and Global Impacts"

ResearchGate, "China’s Technology Industry and Innovation Strategies"

Middle East Institute, "U.S. Policy in the Middle East and Strategic Adjustments"

MIT Technology Review, "The U.S. Technology Sector and Global Leadership"

National Bureau of Economic Research, "Reshoring and U.S. Economic Strategy"

TASAM, Global Power Balances and China

TASAM, European Security Strategy 2030

TASAM, The Rise of Africa and Global Impacts

TASAM, "European Security and Defense Policies"

TASAM, "EU’s Western Balkans Strategy"

TASAM, "Russia’s Energy Wars and Global Impacts"

TASAM, "Russia's Middle East Strategy and Future"

TASAM, "Russia's Asia Strategies and Cooperation with China"

TASAM, "Russia’s Disinformation Strategies and Global Security"

TASAM, "Russia-Ukraine Crisis: Strategic Developments and Future Scenarios"

TASAM, "Russia's Relations with the West and Future Scenarios"

The Diplomat, "Belt and Road Initiative and Its Global Impact"

The Diplomat, "China’s Military Expansion and Global Partnerships"

The Diplomat, "U.S. Strategic Interests in the Middle East and Asia"

The Wall Street Journal, "China’s Technological Ambitions and Global Influence"

U.S. Department of Defense, "U.S. Military Power and Global Security"

YASED, Russia's Energy Strategy and Global Impacts

YASED, "Russia's Energy Strategy and Global Power Policies"

World Bank, "China’s Global Trade and Economic Strategy"

YAZARIN DİĞER YAZILARI