18 Mayıs: Dünü ve bugünü
Bugün bizler için oldukça trajik bir gün. Bundan tam 80 sene evvel Stalin hükumetinin kararıyla halkımız sürgüne gönderilerek; açlık ve sefalete mahkûm edildi. Önce Nazi zulmüne uğrayan Kırım Tatarları, ardından insanlık açısından kara bir gün olarak tarihe geçen sürgünü de yaşamasının ardından bunca yıldır çekilen çileler ve acılar hala hafızamızda tazeliğini koruyor.
80 yıl önce sürgüne uğrayan halkımızın kayıpları yüzbinleri bulmuş; tarihi anavatanımız Kırım’a dönüş mücadelesi sırasında da çekilen çilelerimiz, tarihin sayfalarında yerini almıştır. Sovyetler Birliği döneminde ve akabindeki Ukrayna idaresi altındaki Kırım’a geri dönüşler, teoride mümkün olsa da pratikte çok da mümkün değildi.
Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından aşağı yukarı çeyrek asırda Ukrayna yönetimi boyunca halkımızın hiçbir sorunu o dönem çözülmedi. Haklarımız iade edilmedi ve açıkça diyebiliriz ki: Sürgün fiilen anavatanda da devam etti!
Ukrayna idaresi, bize bu süre boyunca her zaman: “Kırım Tatar Sürgününün müsebbibi, Ukrayna değil; Sovyetler Birliği’nin ardılı olan Rusya Federasyonu’dur.” dedi. Bu süre boyunca yüzlerce, hatta binlerce defa talep ettiğimiz haklarımızı iade etmedi. O süre zarfında hem tarihi anavatanımız Kırım’daki halkımız hem de biz Kırım Tatar Diasporası temsilcilerinin çabaları büyük ölçüde sonuçsuz bırakıldı.
Buradaki kritik noktalardan birisi de: Kırım Tatar halkının isteklerini yanıtsız bırakanlar yalnızca Kiev rejimi değildi. Bu süre zarfında Kırım Tatarlarının temsilcisi olduğunu iddia eden kişi ve kurumlar, şahsi çıkarları doğrultusunda halkının isteklerini görmezden geldi. Hala dahi bu kişi ve kurumlar, halkın isteklerine cevap vermemektedir. Hem yarımadadaki halkımız hem de biz diaspora olarak bunu net bir biçimde görüyoruz.
Tüm dünya kamuoyunun da bildiği gibi 10 sene önce Kırım halkı bir karar verdi ve Kırım, Rusya Federasyonu’na katılma kararı aldı. Bu kararın ardından Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Sayın Vladimir Putin, imzaladığı kararname ile Sovyetler Birliği tarafından sürgüne uğrayan Kırım Tatar halkının haklarının geri iadesi konusunda bir rehabilitasyon kararı aldı.
Bu karar neticesinde bugün Kırım Tatarları, tarihi anavatanlarında hiçbir istisna olmaksızın diğer etnik halklarla eşit haklara sahip oldu. Kararnamenin uygulanması da Kırım’ın Rusya Federasyonu koşullarına entegrasyonu ve Kırım Tatarlarının her insanın sahip olması gerektiği gibi hakları elde etmesi açısından oldukça önemlidir.
Bugün anadilimiz Kırım Tatarcası, Rusya Federasyonu’na bağlı bulunan Kırım Cumhuriyeti içinde resmi dil olarak tanınmıştır. Kırım Tatarları, Ukrayna dönemi boyunca hiç olmadığı kadar hem devlet hem de özel sektörde kendilerine yer bulmaktadır. Yarımadadaki Kırım Tatar yurttaşlarımız, yerel politikaya da fiilen dahil olarak hem halkımızın sorunlarını hem de yarımadanın çeşitli sorunlarını çözmek hususunda çalışmaktalar.
2014 öncesinde çivi bile çakılması için herhangi bir destekte bulunmayan bir Kiev rejimi vardı. Bugün hem Kırım Cumhuriyeti yerel yetkilileri hem de umumi Rusya federal hükumeti tarihi saraylarımıza, ibadethanelerimize ve müzelerimize yatırım yapmakta; bu tarihi yapıları ayakta tutmaktadır. Bununla da sınırlı kalmayıp Simferopol/Akmescit şehrinde Büyük Cuma Camisi inşa ederek halkımızın ibadetini özgürce eda etmesini sağlamaktadır.
Bizler de Kırım Tatar Kültür Dernekleri Federasyonu ve Kırım Kalkınma Vakfı bünyesindeki Türkiye’deki Kırım Tatar Diasporası ve ayrıca Türkiye’de Kırım Tatarı olmayıp Kırım’a gönül bağı bulunan diğer arkadaşlarımızın oluşturduğu Uluslararası Kırım Dostları Derneği olarak bu kararnamenin uygulanmasının takipçisi olmayı sürdürüyoruz. Bu amaçla Rusya federal yönetimi ve Kırım Cumhuriyeti yetkilileri ile diasporada bulunan halkımızın vatanlarına dönüş, iskân ve istihdam gibi temel hakları konusunda çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Türkiye, Rusya ve ailelerin sürgünde bulunduğu diğer ülkelerin destekleriyle Kırım Tatarlarının ihtiyaçlarının karşılanması konusunda gerekli adımları atıyoruz.
Bugün sürgün edilerek katledilen atalarımızın ruhlarını biraz olsun rahata erdirecek olan Kırım Tatarlarının gasp edilmiş haklarına kavuşmasıdır.
Bu vesileyle Kırım Tatar sürgününde hayatını kaybeden atalarımızı, bir kez daha rahmet ve minnetle anıyorum.
Ruhları şad mekanları cennet olsun!
.
Ünver Sel, dikGAZETE.com
-Kırım Tatar Kültür Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı, Kırım Kalkınma Vakfı Başkanı, Uluslararası Kırım Dostları Derneği Başkanı, Uluslararası Rusofili Hareketi Kurucu ve Koordinasyon Kurulu Üyesi, Nogay Kalkınma ve Kültür Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı-