Paralel Yapı'nın Ergenekon, Balyoz ve benzeri operasyonlarla çektirdiği azabı ağırlamakta kusur etmeyen yüzlerce mağdur beraat etti.
Asılsız ihbar, sahte delil, profesyonel kurgu ve gizli duruşmalarla hukuk katliamı yapan bazı özel yetkili savcıların sebep olduğu acı dolu bir süreç yaşadık.
Bu süreç, "Milli Orduya kumpas kuruldu" şeklinde değerlendirilmesine rağmen "Suçsuzluğu kanıtlanmış mağdurlar" nezdinde sanki hiç yaşanmamış gibi davranılması bazı soru işaretlerine neden olup, ilerleyen yıllarda tamiri mümkün olmayan sorunları da beraberinde getirecek gibi.
Yaşananları "Duayen bir medya mensubu" olarak vicdani sorumlulukla tarihe not düşmek istedim.
Paralel Yapı'nın inlerine girerken önlerinin açılması gibi paradoksal bir durumla karşı karşıyayız.
Önlerinin ve önleminin alınması gerekmiyor mu!
Kaçıyorlar, görmüyor musunuz!
Sinyal vere vere, göz göre kaçıyorlar.
Gazetenin... Televizyon'un... Yargı'nın... Şirketler'in içini boşaltarak çanta ile çuval ile torba ile valiz milyon dolarlar ile tıka-basa kaçıyorlar.
Onlar Milli orduya kumpas kuranlar…
İradeyi takmadan, arkalarına bakmadan...
Kaçıyorlar.
Her kaçış, bir iz kaybettirme...
Her kaçış, adaleti geciktirme...
"Paralel Trend"e uygun olarak trenle değil...
Tel örgüden değil, lastik botla değil, VIP tüyüyorlar.
Adaletin ortaya çıkması için bekleyen onlarca davayı arkalarında bırakıp...
Tüyoyu alan, tüyüyor.
Ocaklara ateş salındığında...
Dokunanın yandığı...
Ateşin altına sürülen...
Bu ödünsüz odunlar...
Suçluluklarını tescillercesine...
Tüyüyor.
Ve birileri uyuyor!
Silivri'de mağduriyetlerine sebep olanların, adalet karşısında kendileri gibi hesap vermesini istemek hakları mı!
Evet, vicdan bu kaçışların sürprizlere kapalı olması gerektiğini sızlıyor.
Kaçan bir savcı değil.
Bir kumpasın, dip yapan sahtekârlıkların yalanın, iftiranın, cinayetin, kozmik odaların anahtarıdır.
Eğer öyleyse bu "Hoşgörü"nün sebebi ne!..
17 - 25 Aralık!..
Her gün beddua sallayan FETO, mevzu-bahis ettiği kişileri yakalasa elinden bir kaza çıkmaz mıydı!
17 - 25
Hadi biraz empati kardeş… * MEDYA BERBERİ Ahmet Beyaz, dikGAZETE.com için yazdı