Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Pendik’te broşür dağıtan Yusuf Özoğul’a bir kadının tepki gösterdiği olayla ilgili, "Yusuf’un yaptığı, o provokatör kadına ve onun temsil ettiği zihniyete verilen bir ahlak dersidir. Tam bir ahlak dersi verdi" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TRT Haber ortak yayında gündemi değerlendirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bakıyorsunuz bazıları böyle garip garip, diyelim ki aday yapmadınız. Aday yapmadığınız kişi hiç olmayacak bir siyasi partiden aday oluyor. Yeter ki aday olayım.
Tabii bunları gördüğümüz zaman bunlara bizim bir sinyal vermemiz lazım. Bir de hep söylediğim bir ifade var, ’bu trenden inen bir daha bu trene binemez’ bunu da geçmişte çok yaşadık. Bakıyorsun bizim partinin elemanı.
Ayrılıyor, belli bir süreyi geçiyor yönetemiyor orayı, gidemiyor, tekrar dönmek istiyor. Tekrar dönmek istediği zaman da ister istemez teşkilatımız diyor ki, ’bu bize ihanet etti bunu ne olur almayalım’ O da haklı.
Niye? Çünkü bizim partimiz sıradan bir parti değil. Biz partimize bir dava olarak bakıyoruz" diye konuştu.
"DAVAYA İHANET EDENİN TEKRAR ORADA YER ALMASI OLACAK BİR İŞ DEĞİL"
"Dava olarak baktığımız için de davaya ihanet edenin tekrar orada yer alması olacak bir iş değil. Bir yerde siyasi ahlak meselesi” diyen Erdoğan, “Siyasi ahlaktan ödün vermeye başladığımız zaman bu işin kaderi üzerinde teri olanlar, işte o küskünler dediğimiz olaylar bunu doğurur.
Artık bu küskünler ordusu meydana gelmesin, böyle bir şeyler olduysa artık sizler de affedici olacaksınız. Çünkü karşımızda sıradan bir blok yok. Bir tarafta bu ülkenin tarihinde kara lekeleri olan bir CHP var, onun yanında Kandil’in desteklemiş olduğu malum siyasi parti var.
Öbür tarafta içi karma karışık bir İYİ Parti var. Bir de bakıyorsunuz yanda bir Saadet Partisi var. Dörtlü bir mekanizma, bu dörtlü mekanizmaya karşı da bizim dikkatli olmamız lazım. Sen bir dava adamıysan davada küslük olmaz" şeklinde konuştu.
“YUSUF’UN YAPTIĞI, O KADINA VE TEMSİL ETTİĞİ ZİHNİYETE VERİLEN BİR AHLAK DERSİDİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Pendik’te broşür dağıtan Yusuf Özoğul’a bir kadının tepki gösterdiği olayla ilgili, "Meral Hanım’ın yanındaki yandaşları bu ama öbür tarafta Yusuf’umuzun duruşu bu. Yusuf’un bugün de bir defin olayı vardı. Arkadaşlar da onu bu akşam buraya davet etti. Bu akşam da çıktı buraya geldi. Şimdi bir şey var. O, mensubu olduğu partinin broşürünü dağıtıyor. Ben tabii Yusuf’u bu sebeple şahsım, partim, milletim adına kutluyorum. Demek ki lise mezunu da olarak bizim böyle gençlerimiz var. Yusuf’un yaptığı, o provokatör kadına ve onun temsil ettiği zihniyete verilen bir ahlak dersidir. Tam bir ahlak dersi verdi" ifadelerini kullandı.
"MİLLETİ GÖBEK KAŞIYANLAR, MAKARNACILAR DİYE YAFTALAYANLAR ONLAR"
Meral Akşener’in ders alması gerektiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bak senin yandaşların bunlar ama öbür tarafta işte Yusuf, o da bu. Alırsın, almazsın. Olayı makarnaya niye getiriyorsun. Makarna işi AK Parti’nin işi değil ki, makarna işi CHP’nin işi. Milleti göbek kaşıyanlar, makarnacılar diye yaftalayanlar onlar.
Bizim parti olarak, belediyelerimiz olarak, biz her yerde fakir fukaraya her türlü yiyecek içecek dağıtmışızdır, bundan sonra da dağıtırız. Bu bizim sosyal belediyecilik anlayışımızın gereğidir."
“O GECEYİ BU ŞEKİLDE EĞLENEREK GEÇİRMESİ ÇOK ÇOK DA ANORMAL DEĞİL"
Edirne Belediye Başkanının 15 Temmuz’daki görüntülerini yorumlayan Erdoğan, "15 Temmuz 2016 bu devlete karşı darbe girişimi olayında, tabii olayın bir defa iki anı var ki çok önemli. Bir 23.15, bir de 01.15, iki saat ara. Tabii Bay Kemal, 23.15’te Atatürk Havalimanı’na iniyor.
Oradan FETÖ’cüler, tankların arasından bunu alıyorlar ve Bakırköy Belediyesi’ne gönderiyorlar. Biz de 01.15’te oraya indiğimizde on binler havalimanında. 16 saat yaklaşık ben de orada kaldım. Valimiz, Birinci Ordu Komutanımız, şimdi Kara Kuvvetleri Komutanı, oradan süreci yönettik.
Oradan süreci yönetirken bunların genel başkanı kalkıp da oradan tankların arasından kaçıp Bakırköy Belediyesi’ne giderse, onun arkasından gelenlerin de onların da bu tür kadeh tokuşturması ve o geceyi bu şekilde eğlenerek geçirmesi çok çok da anormal değil" dedi.
“BUNLARDAN BU VATANA FAYDA GELMEZ”
"Geçen gün kendisi orada İstiklal Marşı’nı okuyor Bay Kemal, ama onun adayı İstiklal Marşı’nı okumuyor" diyerek sözlerini sürdüren Erdoğan, "Onlar tabii şimdi ortaya çıkıyor. Biz de bunların takibini süreceğiz, bunu bırakamayız. Şu anda bu adam Edirne’de tekrar belediye başkan adayı.
Bunlardan bu vatana fayda gelmez. Bu tabii şu anda Kılıçdaroğlu’nun sadece tek yanlışı değil ki. Adalar’da belediye başkan adayı. Kim bu belediye başkan adayı? Geçen gün kendisi orada İstiklal Marşı’nı okuyor Bay Kemal, ama onun adayı İstiklal Marşı’nı okumuyor.
Oradan insan bir kendine çeki düzen vermez mi? Şu anda Türkiye’de HDP’liler kongrelerinde, hiçbir yerde İstiklal Marşı okumazlar. Hatta bayrağımızı bile asmazlar. Şimdi Bay Kemal bunlarla ortaklık yapıyor. Kılıçdaroğlu’nun ortakları bunlar.
Bunlarla bu ortaklığı yapan kişiler Türk siyasi hayatına yön verebilir mi? Bunu bizim vatandaşımıza anlatmamız lazım" ifadelerini kullandı.
"FETÖ’CÜLERİN ŞEREFİNE KADEH KALDIRIYOR ADAM DÜŞÜNÜN"
CHP’nin Edirne Belediye Başkanın ortaya çıkan görüntülerine "FETÖ’cülerin şerefine kadeh kaldırıyor adam düşünün" sözleriyle tepki gösteren Erdoğan, "Benim şahsen bu şahsın böyle bir yola tevessül ettiğinden haberim olmadığı gibi bu şahıs bizim partimize girmeye tevessül etti.
Belediye başkanlığı döneminde bize geçme teşebbüsü oldu. Sonra birçok arkadaşlarımız bu adamın böyle böyle olumsuz yönleri var, bu bize yakışmaz dediler. Biz de onun için dedik ki madem böyle bir durum var söz konusu değil bunu yaklaştırmayalım. Kaldı, 36 yıl önce ne diyor?
“Haberdar değildik” diyor. Şimdi haberimiz var diyerek eğleniyor. FETÖ’cülerin şerefine kadeh kaldırıyor adam ya düşünün. İstikametini tam kaybetmiş. Bütün bu olanlardan da bu haberdar. Böyle bir durum söz konusu.
Genel başkanı da çay ve kahve eşliğinde darbeyi Bakırköy Belediye Başkanı’nın evinden izliyor. Birbirlerinden farkı yok" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Karşımızda bir zillet ittifakı, bir illet ittifakı var. Bunun karşısında da Cumhur İttifakı olarak bizim güçlü bir çıkış yapmamız lazım.
Bu yerel seçimleri de kesinlikle Cumhur İttifakı’nın lehine çevirerek özellikle de 1 Nisan’dan itibaren Türkiye’de yeni bir güne çıkmamız lazım. Çünkü çıkıyor bir tanesi diyor ki, ‘bu bir intikamdır.’ Bunun herhalde bir yerlerden zoru var.
Bütün bunlar karşısında biz tabii vakur bir şekilde yolumuza devam ederken bunların intikam gibi ifadeler kullanması, öbür taraftan yalanlarla dolu bir kampanya sürdürmeleri, bunlar bize yakışmazdı.
Biz bu yollara tevessül etmeden işi kararlı, ciddi ve yoğun çalışmayla sürdürdük ve projelerimizi anlattık. Proje bazlı bir çalışmayı bütün belediye başkanı arkadaşlarım, büyükşehirler olsun, tüm ilçe belediye başkanlarımız olsun yapacaklarını anlattılar.
Yapacaklarını anlatmak suretiyle de bunu milletimize sundular. Ben de bu bakımdan Pazar akşamının inşallah Cumhur İttifakı olarak, partimiz olarak çok hayırlı neticeyle sonuçlanacağına inanıyorum" şeklinde konuştu.
"’ZULÜM 1453’TE BAŞLADI’ DİYE DUVARLARA YAZANLAR HAÇLI ZİHNİYETİNİN TÜRKİYE’DEKİ UZANTILARIDIR"
Konuşmasında İstanbul’un önemine vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Doğduğumuz büyüdüğümüz bir vilayet burası. İstanbul tabii tarih itibarıyla da bir payitaht. Bu tarihin kayıtlarında müstesna bir yeri olan ve uluslararası camiada gıpta ile bakılan bir şehir.
Kimler İstanbul’u kendi stratejik kayıtlarına almadı ki? Kimler bu stratejik kayıtlar içerisinde İstanbul’u hedef göstermedi ki? Ama tabii bizim İstanbul’la ilişkimiz ise sevgili peygamberimizin müjdesine dayalı olandı. Onun için 1453 çok anlamlıdır.
Bizim için 1453 ne kadar anlamlıysa bunun karşısında olanlar, işte Gezi olaylarında yaşadık ya, ‘zulüm 1453’te başladı’ diye duvarlara yazanlar vardı ya. İşte bunlar da aynen Haçlı zihniyetinin Türkiye’de yani içimizdeki uzantılarıdır. Bu denli İstanbul önemlidir" ifadelerini kullandı.
"İSTANBUL BİZİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ, BAKIN ONLAR HALA İSTANBUL DEMİYOR, KOSTANTİNAPOL DİYOR"
İstanbul’un manevi durumunun çok iyi anlatılması gerektiğini belirten Erdoğan, "16 bin 500 kilometreden Yeni Zelanda buraya geldi. Avustralya buraya geldi. Niye geldiler? Neydi dertleri? İstanbul Onun için İstanbul bizim için çok önemli.
Bakın onlar hala İstanbul demiyor. Kostantinapol diyor. Biz bu şuur içerisinde evlatlarımıza bir defa İstanbul’un bu gerçek durumunu bu manevi konumunu çok iyi anlatmamız lazım. Oturduğun bu şehir rastgele bir şehir değil.
Bu şehrin bir farklılığı var. Biz de bu sevda ile doğduğumuz şehre aşık olduk. Benim doğduğum yer, İstanbul’un müstesna yerleri değildi. Ben Kasımpaşa’nın bir kenar köşesinde doğdum" diye konuştu.
"BU SEÇİMLERDE ANKET FİRMALARININ HEPSİ İFLAS EDECEK"
Bu seçimlerde anket firmalarının hepsinin iflas edeceğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şu anda bunu söylemek belki erken. Yani çok değişik şeyler konuşuluyor. Bir defa bu seçimlerde anket firmalarının hepsi iflas edecek.
Şu anda bizim çok sayıda anket firmalarıyla gerek belediyelerimizin gerek bizim bazı çalışmalar var. Bakıyoruz ki birbirinden o kadar uzak o kadar uzak neticeler önümüze geliyor ki belli ki bunların hiçbirisi bir şeyi tutturamayacak.
Ya onlar tamamıyla bu işi sipariş üzerine yapıyorlar ya birbirleriyle denekler üzerinde ayrıca çalışmaları var. Tabii bunlar olduğu zaman sağlıklı neticeler ortaya çıkması mümkün değil" dedi.
"HALKIMIZIN BU SEÇİME KATILIMINI TEŞVİK EDİYORUM"
Halkı seçime katılmaya teşvik ettiğini ifade eden Erdoğan, "Tabi yüzde 85, 86 gibi katılımları Türkiye gördü. Bunu dünyada gören bir ülke yok. Bu konuda Türkiye örnek. Böyle bir durumu var. Bu seçimde bu olur mu olmaz mı?
Ben konuşmalarımda katılıma özellikle vurgu yapıyorum. Halkımızın bu seçime katılımını teşvik ediyorum. Bu katılımı sağlayacağız ki inşallah seçim neticeleri üzerinde farklı bir etki doğuralım. Her zaman söylediğim gibi demokrasi yerelde başlar, genelde değil.
Demokrasi yerelde başladığı zaman geneli güçlü kılar. Onun için de burada özellikle bu büyükşehirlerde, 30 büyükşehirde yapılacak olan seçim ve katılım çok çok önemli. Halkımızın da bu seçimlere katılımı bizler için büyük önem arz ediyor.
Şu anda meydanlardaki dile bakarak değerlendirirsek, ben katılımın yüksek olacağına inanıyorum. Çünkü meydanlar çok iyi. Bunlar gösteriyor ki şu anda halk artık bu işi tam manasıyla hazmetmiş, inanmış ve kendini pazara hazırlıyor.
Biz de diyoruz ki Cumhur İttifakı olarak, ey benim vatandaşım, ey sevgili bu işi ihmal etme. Sen gel ama gelmeyeni de al gel. Çünkü meydanlar bir siyasi partinin, ittifakın bu ülkeye dair söyleyeceği sözün asıl yeridir. Miting alanları adeta siyasetin bir Kırkpınar’ıdır" şeklinde konuştu.
Kaynak: IHA
dikGAZETE.com