Atina
Rusya’nın Ukrayna’ya savaş açmasının ardından artan enerji maliyetleri, tüm Avrupa gibi Yunanistan için de en önemli gündem maddelerinden biri oldu. Rus doğal gazına bağımlılığın azaltılması ve enerji güvenliğinin sağlanması adına Yunanistan, enerji kaynaklarını çeşitlendirmek için alternatif arayışına girdi.
ABD’nin EastMed’den desteğini çekmesi, Ukrayna’daki savaş ve Türkiye-İsrail ilişkilerindeki yakınlaşma, enerji tablosunu yeniden şekillendirdi. Bir süredir Yunanistan ve Avrupa Birliği'nin (AB) gündeminde olan Rus doğal gazından bağımsız alternatif enerji kaynakları sağlanması fikri, dünyada enerji fiyatlarının artmasıyla daha çok konuşulur oldu.
Yunanistan, yönünü Girit’in güneyi ve İyon Denizi'ndeki kaynaklara çeviriyor
Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, 23 Mart'ta Parlamento'da yaptığı konuşmada, Yunanistan’ın, Girit ve İyon Denizi'nde potansiyel doğal gaz kaynaklarına eğileceğini belirterek “Önümüzdeki hafta konuya ilişkin açıklama yapacağız. Ancak her şeyin ötesinde, nasıl bir potansiyel kaynak var ve ekonomik açıdan değer mi bilmemiz lazım.” dedi.
Girit’in güneyinde Libya’nın tepkisi
Yunanistan’ın bu bölgedeki kaynakları değerlendirmeye ilişkin niyeti bazı Yunan uzmanlar tarafından “Yunanistan-Libya ilişkilerinde zor bir test” olarak nitelendiriliyor. Zira 2019’da Yunanistan hükümetinin bu bölgede araştırma yapılmasına ilişkin enerji şirketleriyle imzaladığı anlaşma, deniz yetki alanlarının belirlenmesindeki uzlaşmazlık nedeniyle Libya’nın tepkisine neden olmuştu.
Yunanistan’ın önde gelen düşünce kuruluşlarından Avrupa ve Dış Politika Vakfında (ELIAMEP) ve İsrailli düşünce kuruluşu “The Begin-Sadat Strategic Studies’te” görevli uluslararası ilişkiler uzmanı Dr. Yorgos Tzogopulos, AA muhabirine enerji konusunu Yunanistan ve bölge ülkeleri çerçevesinde değerlendirdi.
Tzogopulos, Girit’in güneyindeki kaynaklar ve Libya’ya ilişkin, “Bundan sonra yapılabilecek sondajlar için konuşursak bunlar çok zaman ister. Girit’in güneybatısında sondaj iznine sahip Exxon Mobil-Total gibi uluslararası firmaların buraya ilgisinin Ukrayna krizi nedeniyle yeniden canlanıp canlanmayacağını görmemiz lazım. Bu gerçekleşmeden önce yapılacak herhangi bir tartışma erken olacaktır.” diye konuştu.
Doğu Akdeniz’de iş birliği için sorunlar çözülmeli
Ukrayna krizinden sonra AB'nin Rus doğal gazından bağımsızlaşması ihtiyacının tekrar gündeme geldiğini belirten Tzogopoulos, “Türkiye ve Yunanistan arasında Doğu Akdeniz’de iş birliği, sorunların çözülmesiyle mümkün." dedi.
Tzogopoulos, Azerbaycan doğal gazının TANAP ve TAP boru hatları aracılığıyla Avrupa’ya gelmesi için Yunanistan ve Türkiye’nin zaten iş birliği içerisinde olduğunu belirtti.
Doğu Akdeniz’de gelecekte oluşabilecek iş birliği konusunda çok da iyimser olmadığını belirten Tzogopoulos, “Türkiye ve Yunanistan arasında kıta sahanlığı ve Kıbrıs meselesi gibi uzun zamandır çözülememiş sorunlar var ve bu sorunlar sık sık tehlikeli bir boyut kazanıyor.” ifadesini kullandı.
Tzogopoulos, rüzgar enerjisi gibi yeşil enerji alanındaki iş birliğinin ise mümkün olduğunu aktardı.
Doğu Akdeniz’deki diğer faktörler: Mısır ve İsrail
Doğu Akdeniz’deki enerji kaynaklarında İsrail’in önemli bir role sahip olduğunu savunan Tzogopoulos, bunun sadece İsrail'in doğal gaz bulmasından değil, Mısır ve Ürdün’le imzaladığı ithalat anlaşmalarından da kaynaklandığını söyledi.
Tzogopoulos, gelecekte Mısır’ın rolünün de belirleyici olacağını savunarak şöyle devam etti:
“Doğal gaz sıvılaştırma istasyonları Mısır’da zaten işler durumda. Muhtemelen, İsrail, Mısır, ve Kıbrıs’taki doğal gaz ileride buralarda toplanarak üçüncü ülkelere gemi ile gönderilecek.”
- “İsrail-Türkiye boru hattı Kıbrıs meselesi çözülmeden inşa edilemez”
Tzogopoulos, boru hatları yapımı ihtimallerini düşünmeden önce, mevcut yapıların dikkatlice incelenmesi gerektiğini belirterek “İsrail’in yeni bir yüzer depolama ve gazlaştırma ünitesi edinmek isteyip istemediğini incelememizde de fayda var. İsrail-Türkiye boru hattı Kıbrıs meselesi çözülmeden inşa edilemez, EastMed ise çok pahalı.” değerlendirmesini yaptı.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com