İstanbul
Oyuncu Yiğit Kirazcı, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirleri kapsamında düzenlenen "Senaryo Sohbetleri" programına konuk oldu.
DenizBank ve Türkiye Sinema Audiovisuel Kültür Vakfı (TÜRSAK) iş birliğinde hayata geçirilen "4. DenizBank İlk Senaryo İlk Film Yarışması" kapsamında YouTube'dan canlı olarak sinemaseverlerle buluşan ve moderatörlüğünü Bora Talat Oyacı'nın üstlendiği programda, Kirazcı, "Oyuncu Gözüyle Senaryo" başlıklı bir konuşma yaparak, takipçilerinin sorularını yanıtladı.
"Kendime konfor alanları yaratmıyorum"
Kirazcı, oyuncu olmaya üniversitedeyken reklamcılık okuduğu sırada karar verdiğini belirterek, mezun olduktan sonra oyunculuk eğitimi aldığını söyledi.
Dizi ve sinema olmak üzere çok çeşitli senaryolarda ve farklı karakterlerde yer aldığını dile getiren Kirazcı, "Genel olarak her işi kendi özümle konsantre olarak, zaman ayırıp, emek vererek yapmaya çalışıyorum. Kendime konfor alanları yaratmıyorum. Kafamda bir şeyi nasıl yapacağımı kurmuyorum, daha çok ne yapmayacağımı biliyorum." dedi.
Konuşmasında senaryo seçiminde dikkat ettiği noktalara değinen Kirazcı, şunları kaydetti:
"Eskiden duygu devamlılığı olunca her şey olur gibi düşünüyordum. Ama şimdi senaryo okuduğumda ilk işe yarayan ne var ona bakıyorum. İşe yarayan yenilik nedir yani bu bir fikir olur. Aklıma benim hep bilim kurgusal şeyler gelir. Eğer ben senaryo yazarsam bilim kurgu tarzında yazarım. Eğer senaryo iyi gibiyse de role bakarım. Nasıl bir karakterdir."
"(Oyunculukta), sana kalan her zaman bildiklerindir"
Kirazcı, hiçbir zaman kariyer planlaması yapmadığını ve 30 yaşından sonra oyunculuktan para kazanmaya başladığını anlatarak, hayranlarının kendisini ABD'li oyuncu James Franco'ya benzettiğini dile getirdi.
Bugüne kadar canlandırdığı karakterlerin içerisinde en sevdiği ve yakın hissettiği rolün "Seviyor Sevmiyor" dizisindeki "Tuna" olduğunu söyleyen Yiğit Kirazcı, oyunculukta başarılı olmak adına fazla tekrar yapmanın faydalı olacağını belirtti.
Kirazcı, oyunculuk mesleğinin bir zirvesi olmadığını ifade ederek, "Hayat geçiyor. Bazen bazı işlerle çok popüler oluyorsunuz. Çok para kazanıyor, şöhret oluyorsunuz. Ama sana kalan her zaman bildiklerindir ve yaşadığın, onlardan aldığın şeylerdir. Yani oyunculuk yapmaktan zevk alıyorsan yap, almıyorsan da yapmadır mesele." dedi.
YouTube'dan mistik ve bilimsel olmayan içerikleri yoğunlukla izlediğini kaydeden Kirazcı, temmuz ayında başlayacak olan rol aldığı "Çatı Katı Aşk"a dair şunları anlattı:
"Dizi, Yeşilçam tadında bir mahalle komedisi. Göktürk'te bir platoda çekiyor olacağız. Bizim bir mantıcı dükkanımız var ailece. Annem Trabzonlu. Babam Kayserili. Dizide Karadeniz, Kayseri mantısı üzerinden hafif çekişme var. Ben üniversite mezunu olmayan, fakat erdemleri olan, ailesine bir sorumlulukla destek olup, sahip çıkan biriyim."
Kirazcı, sözlerini, yeni tip koronovirüse karşı tedbirleri alarak yeniden setlere döndüklerini de aktararak, "Sete girerken ateşimiz ölçülüyor. Onun dışında sürekli bir ambulans var. Daha kısıtlı bir ekip kullanıyoruz. Genel olarak açık mekanlarda çalışıyoruz. Akşam setten çıktıktan sonra kullandığımız yerler dezenfekte ediliyor. Sabah bir daha. Bütün ekip maske takıyor. Yani bir şekilde hayat devam ediyor. " diye tamamladı.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com