Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Yerel seçimde kim kazanırsa kazansın, kazananlar Türkiye’de ekonomiyi yönlendirebilecek mi? Yönlendirecek olan kim? Yine bu ülkenin şu anda başkanlık sistemine geçtiğimiz için yine şahsım ve kabinem. Biz yönlendireceğiz" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TRT Haber ortak yayında gündemi değerlendirdi. Ekonomiye değinen Erdoğan kurlarla ilgili, "Yerel seçimle genel seçimin öncesinde bu tür adımların atılmasını artık benim milletimin tefrik etmesi lazım. Bir yerel seçimin öncesinde bu tür ekonomik türbülanslar meydana getirilmeye çalışılması, eğer güçlü bir iktidar varsa bunları zaten rahatlıkla savuşturur. Bizde de yerel seçimin öncesinde bir defa böyle bir yola tevessül etmeleri, kendilerinin ne kadar bu işten uzak olduğunu, bu işten anlamadıklarını ortaya koydu. Bir anda ters köşe oldular. 7 bin 500’ü gördüğü zamanları yakalayacaklarını zannettiler. Yakalayamadıkları gibi de son hazırladıkları bir raporla şunu söylediler: ’Bundan sonra seçimlere bir ay kalaya kadar raporlar çıkabilir ama bir ay içerisinde artık biz rapor yayınlamayacağız’ diye açıklama yapmak zorunda kaldılar. Demek ki Türkiye Cumhuriyeti bu noktada artık tamamıyla güçlenmiş, güçlendiğinin yanında da artık bu tür şeyleri yutmuyor. Şimdi Ziraat Bankası’nın bu noktadaki bugün aldığı netice, sendikasyon olarak bunun göstergesi. Demek ki bankalarımızın gücü de bu noktada çok çok ileri bir konumda. Bunun yanında yine Amerika’sı, onların orada dünyayı adeta söğüşleyen mekanizmaları da bu işin tutmadığını, bunun artık tutmadığını gösterdi" ifadelerini kullandı.
"KURLARDA DA LEHTE GELİŞME BAŞLAMIŞ VAZİYETTE"
Erdoğan sözlerine şöyle devam etti: "Biz hamdolsun bu süreci Hazine Maliye Bakanlığımız olsun, diğer arkadaşlarımız olsun gayet başarılı bir şekilde atlattıkları gibi enflasyonda her ne kadar yavaş yavaş da olsa geriliyor. Ama faizde, politika faizinde Merkez Bankası’nın belli bir duruşu var. Kurlarda da lehte gelişme başlamış vaziyette. Tabii ideal bir konumda olmasa da şu anda olumlu bir sinyal ortada. Bunun da aşılacağı biliniyor."
“YEREL SEÇİMDE KİM KAZANIRSA KAZANSIN, KAZANANLAR TÜRKİYE’DE EKONOMİYİ YÖNLENDİREBİLECEK Mİ?"
Erdoğan, "Bir gerçeği milletime duyurmak isterim. Bu bir yerel seçim. Yerel seçimde kim kazanırsa kazansın, kazananlar Türkiye’de ekonomiyi yönlendirebilecek mi? Yönlendirecek olan kim? Yine bu ülkenin yönlendirecek olan kim? Yine bu ülkenin şu anda başkanlık sistemine geçtiğimiz için yine şahsım ve kabinem. Biz yönlendireceğiz. Ama bunlar öyle bir anlatım işine giriyorlar ki sanki yerel yönetimde aldığı neticeyle Türkiye’nin ekonomideki geleceğini tayin edeceklermiş gibi bir havanın içerisine giriyorlar. Onlar bir defa aldıkları belediyeyi yönetebilme kabiliyetini ortaya koysunlar yeter. Personel maaşlarını ödesinler yeter. Onu başaramayacaklar. Şu anda elimde o belediyelerin, özellikle muhalefetin belediyelerinin listeleri var rezillik. Borçlar almış başını gidiyor. Eğer özellikle de devlet bankalarının dışındaki bankalarından bunlara birçok el koyma gelirse şaşırmayın" şeklinde konuştu.
“MERKEZİ YÖNETİMDE GÜÇ VARSA O ZAMAN BELEDİYELERDE DE GÜÇ OLACAKTIR”
Ekonomiyi Türkiye’de merkezi yönetimin yönettiğine vurgu yapan Erdoğan, "Bu noktada özellikle şu anda merkezi yönetimin belediyeleriyle dayanışma içerisinde yürütmesi başka bir şey, bir de ekonomiyi Türkiye’de belediyeler yönetmez, ekonomiyi Türkiye’de merkezi yönetim yönetir, şekillendirir. Eğer merkezi yönetimde güç varsa o zaman belediyelerde de güç olacaktır. Altyapısıyla üstyapısıyla biz birçok yerde hatırlayın biz HDP’li belediyelere bile imkanları yoktu, onlara merkezi yönetim olarak su götürdük" dedi.
“YATIRIMCI TERÖRÜN OLDUĞU BÖLGEYE GELMİYOR”
Yatırımcının terörün olduğu bölgeye gelmediğini vurgulayan Erdoğan sözlerine şöyle devam etti: "Bir defa Türkiye’nin tabii bir numaralı baş belası diyeceğimiz konu malum terör. Yatırımcı terörün olduğu bölgeye gelmiyor. Bu noktada da Türkiye’de Güneydoğu, Doğu Anadolu bölgelerimizde özellikle terör nedeniyle yatırım yapmak isteyen, oranın evlatları bile yatırım yapmaktan kaçınıyor. Yabancı yatırımcı ise, bizim o bölgeye verdiğimiz yüksek teşvikler var. Onların üzerinde biz seçim sonrası çık farklı bir çalışmaya gideceğiz. Şu anda onlar bizim portföyümüzde var. Biz diyoruz ki, orada size her türlü güvenceyi vereceğiz, gel yatırımını yap. Bu konuyla ilgili bu portföyü hızlandıracağız, bunların üzerine gideceğiz."
Erdoğan, "Bizim bir de stratejik yatırımlar konusunda büyükşehirlerimiz, İstanbul, İzmir, buralarda da 6. bölgelerdeki teşviklerimiz nelerse bu bölgelerde de, birinci, ikinci bölgede onlara aynı imkanları tanıyoruz. Biz bu tür yatırımcıları buraya çekmek için yoğun bir faaliyetin içine bu seçimden sonra gireceğiz. Önümüzde az önce ifade ettiğimiz gibi bir sıkıntılı dönem yok artık. 4 buçuk yıl önümüz rahat, huzurluyuz. Yerelde de, genelde de Daha önce gerek 2001 krizinden gerekse küresel krizden elde ettiğimiz kazanımlar ve öğrenilen dersler tabii bize önemli bir dayanak oldu. Onlar geride kaldı. Çok farklı bir sürecin içine giriyoruz. Bunu tüm ekibimizle bir de özellikle belediyelerimiz, başta büyükşehir belediyelerimiz olmak üzere bu süreci hızlandıracağız" ifadelerini kullandı.
“İstihdamda çok ciddi bir imkan doğacak”
İstihdamda çok ciddi bir imkanın doğacağını belirten Erdoğan, "Bizler ciddi manada yatırımcılar bulmak suretiyle, şu anda hazır bekleyen yatırımcılar var. Bunlarla beraber atacağımız adımlarla birlikte istihdamda çok ciddi bir imkan doğacak. Şu anda bunlar masamızın üstünde. Bunlarla bazı görüşmeleri ilgili bakan arkadaşlarım da yapıyorlar, sürdürüyorlar. Bunlarla birlikte bu adımlar atıldığı anda, bazıları bir yıl, bazıları iki yıl içinde bu yatırımlar neticesini vermeye başlayacak. Onlar geleceği görmek istiyorlar. Seçimden sonra bunu görecekler. Görmenin yanında tabii bu belediyeden kaynaklanan bir şey değil. İşi belediyeyle yapmayacak. İşi merkezi yönetimle yapacak. Biz de bu adımlarla onlara başlayın diyeceğiz" şeklinde konuştu.
"TURİST SAYISINDA 46 MİLYONU YAKALADIK, DAHA DA ARTIRACAĞIZ"
Turizme de değinen Erdoğan, "Yaz mevsiminin de gelmesiyle turizmde ciddi bir patlamamız var. İyi bir noktaya doğru gidiyoruz. Burada 40 milyon dışarıdan, 6 milyon da bizim kendi turistlerimiz olmak üzere 46 milyonu yakaladık. Bu dönemde hedef 50’nin üzerine inşallah çıkacağız. Türkiye bu konuda şu anda patlamaya hazır bir ülke konumunda. Tarımda, tarım endüstrisinde, deri teknolojileri, savunma sanayisinde çok farklı gelişmeler var. Bu konuda uluslararası planda dayanışma halinde olduğumuz ülkeler var" dedi.
“AYASOFYA’YI O ASLİ KÜNYESİNE SOKMAMIZ LAZIM”
Ayasofya hakkında da konuşan Erdoğan, "Ayasofya müze midir? Cami midir? Önce bunu çözmemiz lazım. Müze statüsünü Ayasofya yeni kazanmıştır. Önce bir defa Ayasofya’yı o asli künyesine sokmamız lazım. Nedir? Camidir. Bunu bir defa halletmemiz lazım. Bir diğeri, diyorlar ki Sultanahmet’e ücretsiz giriliyor. Ama Ayasofya’ya müze statüsünde olduğu için ücretli giriliyor. Biz de dedik ki bu halledilir. Onun için Ayasofya’ya da ücretsiz girmeyi sağlamamız, içeride ciddi bazı mimari müdahalelerin yapılması lazım. Bu mimari müdahaleden kastım, bu girişlerin daha rahat olması için zemin yoklamalarının yapılması, bu zemin yoklamalarıyla birlikte oradaki manevi havayı aslına rücu ettirecek bir adımın atılması lazım. Bunun için, seçimden sonra dedik biz bunu oturup çalışalım, yasal anlamdaki adımları atalım, bu adımları atmak suretiyle burayı Ayasofya müzesi değil, Ayasofya Camii olarak bir defa devreye sokalım.İbadete açılma safhasıyla ilgili olarak da yol haritamızı, planlamamızı ona göre daha sonra yapalım dedik. İnşallah bu şekilde de bu süreci yürüteceğiz" ifadelerini kullandı.
(İHA)