Afyonkarahisar
Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Deprem Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdür Yardımcısı ve Harita Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Tiryakioğlu, "asrın felaketi" olarak nitelenen Kahramanmaraş merkezli depremlerle ilgili AA muhabirine, Doğu Anadolu Fay Hattı'nın yer aldığı bölgede tarihin farklı dönemlerinde çeşitli depremlerin yaşandığını söyledi.
Fay hattında en son Elazığ depreminin yaşandığını, batıya doğru enerji aktarımının olduğunu anlatan Tiryakioğlu, şöyle konuştu:
"Bu fay hattında ilki 04.17'de meydana gelen depremin artçıları kuzeydoğu-güneybatı yönünde ilerlerken arkasından 13.24'te ikinci bir deprem meydana geldi. Bu depremlerde çok büyük enerji açığı ortaya çıktı. Bölgedeki 10 ilimizde hasar verici etkiler yarattı. Depremler sonrası binalardaki tahribatını görebiliyoruz. Çok büyük bir yıkım ve hasar oluştu. Her iki büyük depremde de bölgede 3 metreye yakın ötelemeler meydana geldi. Yollarda ve demir yollarındaki anormal deformasyonlar oluştu. O deformasyonların olduğu yerde de fay hattının geçtiğini görüyoruz."
"Gölcük depreminden 2,5 kat fazla etki alanına sahip"
Tiryakioğlu, TÜBİTAK desteğiyle Sivas Cumhuriyet Üniversitesi, Aksaray Üniversitesi ve Osmaniye Korkut Ata Üniversitesinden akademisyenlerle Kahramanmaraş merkezli depremlerin meydana geldiği bölgede fay hattındaki kırılmayı modellemek ve deformasyonları tespit etmek için hafta sonu çalışmalara başlayacaklarını dile getirdi.
Kahramanmaraş merkezli depremlerin 1999'daki Gölcük depreminden 2,5 kat fazla etki alanına sahip olduğuna dikkati çeken Tiryakioğlu, şöyle devam etti:
"Araştırmalarda bölgede deprem olacağı ve hasar yapabileceği söyleniyordu. Burada zemin türü ile yerleşim yeri parametreleriyle ikinci depremin oluşması bölgede yorgunluğa sahip binalarda tahribata neden oldu. Depremin bu kadar geniş alana yayılmasının sebebi de budur. Yine, bölgede çok uzun bir fay kırığı meydana geldi. Bu konuda da çeşitli araştırmalar var. Yer bilimciler arazide yaptıkları çalışmalarda, yüzlerce kilometre uzunluğunda kırıkların olduğunu da tespit ediyor. Bu da depremin büyüklüğüyle orantılı olarak görülüyor. Depremin etkisi, zemin yapısı daha sağlam yerlerde daha az görülebilirdi ancak ikinci depremin yaşanması hasar ve yıkımı çok büyüttü. Etki alanındaki faktör zeminle alakalı olsa da bu kadar büyük tahribat bölgede tahmin edilemiyordu."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com