İstanbul
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Erol Olçok ile oğlunun da aralarında bulunduğu 34 kişinin şehit edildiği 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'ndeki olaylara ilişkin 82 sanığın yeniden yargılandığı davada cumhuriyet savcısı, esasa ilişkin mütalaasını açıkladı.
İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesince, Marmara Ceza İnfaz Kurumu karşısındaki büyük salonda yapılan duruşmaya 36'sı başka suçlardan tutuklu 60 sanık katıldı.
Tutuklu sanıklardan bazıları Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya bağlandı.
Duruşmada cumhuriyet savcısı, esas ilişkin görüşünü açıkladı.
Mütalaada sanıklar İbrahim Sezer, Abdulsamet Altın, Emrah Demir, Ferdi Altınok, Hüseyin Arslan, Muhammed Emin Gençyılmaz, Tunahan Kurt, Abdullilah Sarıtaş, Adem Buruk, Ahmet Turan Çiftci, Emre Kılıç, Fatih Alp, Ferhat Kaya, İbrahim Nergiz, İsmail Yurdakul, İsmet Özkesemen, Kürşat Kulaoğlu, Mehmet Özdemir, Muhammed Ali Aktürk, Recep Delice, Ali Altıner, Erdoğan Nantu, Hüseyin Kaya, Levent Kalelioğlu, Tugay Çiçek, Sezai Zengin, Hüseyin Taşlıyol, Ekrem Avcı ve Samet Kırımlı'nın silah kullanarak köprüye toplanan vatandaşlara zarar verdiklerinin ispatlanamadığı ve eylemlerinin darbe teşebbüsüne direnen vatandaşların yaklaşmasını engelleyerek diğer darbeci sanıkların eylemlerini kolaylaştırmaktan ibaret kaldığı bildirildi.
Mütalaada bu 29 sanığın "Anayasa'yı ihlale yardım" suçundan 22 yıl altışar aydan 30'ar yıla kadar hapsi istendi.
Yargıtay 3. Ceza Dairesinin kararında sanık Ertuğrul Çeliker'in suç tarihinde işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneğini ortadan kaldıran veya bu fiille ilgili davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli derecede azalmasına yol açan akıl hastalığı ile cezai ehliyetinin bulunup bulunmadığı hususunca tereddüt oluştuğundan dolayı verilen bozma kararına değinilen mütalaada sanığın bozma sonrası yargılama aşamasında Adli Tıp Kurumuna (ATK) sevk edildiği belirtildi.
Mütalaada, ATK raporunda sanığın akıl sağlığının yerinde ve cezai sorumluluğunun tam olduğunun bildirildiği ifade edilerek, olay günü ortaya koyduğu davranışlar itibarıyla planlama, hazırlık ve icra organizasyonundan haberdar olmak suretiyle "darbeye teşebbüs" suçunu sevk ve idare edenler tarafından verilen emirleri kabullenip gerçekleştirdiğinden "Anayasa'yı ihlal" suçundan ağırlaştırılmış müebbetle cezalandırılması talep edildi.
Sanıklardan Hasan Kale’nin kamera kayıtları ve dosyadaki ifadelere göre en öndeki ateş hattında yer alıp saat 01.06 ile 01.18 arasında vatandaşlara ateş ettiği bildirilen mütalaada, sanığın bu saat aralığında Anadolu Yakası'nda gerçekleşen ölüm ve öldürmeye teşebbüs olaylarından sorumlu tutulduğundan "Anayasa'yı ihlal" suçundan ağırlaştırılmış müebbetle cezalandırılması istendi.
Diğer 51 sanığın "bir suçu gizlemek, delillerini ortadan kaldırmak veya işlenmesini kolaylaştırmak ya da yakalanmamak amacıyla kasten öldürmeye teşebbüs" suçunu işlediklerine dair her türlü şüpheden uzak, somut, kesin ve inandırıcı delil elde edilememiş olması nedeniyle beraatlerine karar verilmesi, firari sanık Habibullah Şahin hakkında yakalama kararı bulunduğundan dosyasının ayrılması talep edildi.
Sanıklar ve avukatlarının esasa ilişkin mütalaaya karşı savunmalarını hazırlamaları için duruşma ertelendi.
Davanın geçmişi
İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi, aralarında Erol Olçok ve oğlu Abdullah Tayyip Olçok'un da bulunduğu 34 kişinin şehit edildiği 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'ndeki olaylara ilişkin 143 sanığın yargılandığı davayı 12 Temmuz 2018'de karara bağlamıştı.
Aralarında tutuklu sanıklar eski Yarbay Turgay Ödemiş ve eski Binbaşı Ahmet Taştan'ın da bulunduğu 72 sanığı "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandıran mahkeme, 22 sanığa "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım" suçundan 17 yıl 7'şer ay, 5 sanığa aynı suçtan 15'er yıl hapis cezası vermişti.
Erol Olçok ve oğlunun şehit edilmesine ilişkin 12 sanık için ayrıca "kasten öldürmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası veren mahkeme, bazı vatandaşların şehit edilmesine ilişkin de birçok sanığı aynı cezaya çarptırmıştı.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi, 9 Temmuz 2019'da dosya üzerinden yaptığı incelemede, yerel mahkemenin 99 sanık hakkındaki çeşitli hapis cezaları ile 44 sanığa ilişkin beraat hükmüne yapılan istinaf başvurularını esastan reddetmişti.
Daire, hapis cezalarına çarptırılan 99 sanığın tahliye taleplerini reddederek tutukluluk halinin devamını kararlaştırmıştı.
Yargıtay 3. Ceza Dairesi, sanıklardan bazıları hakkında verilen hapis cezaları ile bazı sanıklarla ilgili beraat hükümlerini çeşitli gerekçelerle bozmuştu.
Daire, bozma nedeni, tutuklulukta geçirilen süre ve mevcut delil durumunu dikkate alıp sanıklar ve avukatlarının tahliye taleplerinin reddine hükmederek, 82 sanık yönünden dosyayı İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesine göndermişti.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com