Londra
Trump'ın imzaladığı kararnameyle, ABD'nin Kanada ve Meksika'dan ithalatına yüzde 25 ve Çin'den yaptığı ithalata yüzde 10 ek gümrük vergisi getirilirken, Kanada'dan enerji ithalatına ise yüzde 10'luk gümrük vergisi uygulanacağı açıklandı. Söz konusu ek gümrük vergileri, 4 Şubat'ta ABD yerel saatiyle gece yarısından sonra yürürlüğe girecek.
ABD yönetimi, Kanada, Meksika ve Çin'den ithalata yeni gümrük vergileri getirdiİlave gümrük vergisi uygulanacak ithal ürünlerin büyüklüğünün 1,4 trilyon dolara ulaşacağı hesaplanıyor.
Deutsche Bank'ın konuya ilişkin analizine göre, Trump'ın tarifelerinin uygulanmasının, küresel ticaret politikasında 1970'lerden beri görülen en büyük şoku oluşturacağı tahmin ediliyor.
Gümrük vergisi uygulanacak ekonomiler için ani resesyonist sonuçlar ve küresel ekonomi için geniş tabanlı olumsuz etkilerin yanı sıra, bu tarifelerin ekonomik etkilerinin özellikle ABD dışında yıkıcı olacağı öngörülüyor.
Söz konusu vergilerin devam etmesi halinde, Kanada ve Meksika için bu ticaret şokunun, Brexit'in Birleşik Krallık üzerindeki etkisinden daha büyük ekonomik etkiye yol açma ve her iki ülkenin de gelecek haftalarda resesyona girme riski bulunuyor.
Londra merkezli Capital Economics'in analizine göre, ABD'nin ilave gümrük vergileri "çok yıkıcı bir küresel ticaret savaşının sadece ilk hamlesi" olarak değerlendiriliyor.
ABD'nin Avrupa Birliği'nden (AB) ithalatına da bir iki ay içinde ilave gümrük vergisi uygulanacağı ve nisan itibarıyla evrensel bir tarife oluşabileceği tahmin ediliyor.
Tarifelerin ABD'de de enflasyonu artırıcı etki yaratacağı ve bu nedenle gelecek 12-18 ay içinde ABD Merkez Bankası'nın (Fed) faizi düşürmeye devam etmesi için açılan "pencerenin kapandığı" düşünülüyor.
"Gümrük vergileri, büyüme ve uluslararası yatırımlar için iyi haber değil"
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu S&P Global Ratings Küresel Başekonomisti Paul Gruenwald, dünyada artan korumacı ticaret politikalarının olası etkilerini ve ticaret akışlarının dönüşmeye devam etmesiyle ortaya çıkan "yeni küreselleşme" dönemini AA muhabirine değerlendirdi.
Ticaret sistemine dahil edilen gümrük vergilerinin büyüme ve uluslararası yatırımlar için iyi haber olmadığını dile getiren Gruenwald, tarifeler ve Trump'ın önerdiği bazı diğer politikaların sistemde daha fazla enflasyonist baskı oluşturabileceğini söyledi.
Gruenwald, bunun "daha yüksek faizin olduğu bir dünya" anlamına geldiğine işaret ederek, piyasa oyuncularının daha fazla dalgalanma beklediğini ve şirketlerin kendilerini bazı önlemlerle korumaya çalıştığını aktardı.
ABD yönetiminin büyümeyi artırmak, ticareti kısıtlamak ve göçmenleri sınır dışı etmek dahil yeni politikalarının enflasyonu artırma riski olduğunu ifade eden Gruenwald, "Bu nedenle, Fed'in bu yıl bir kez daha faiz indirimine gidebileceğini düşünüyoruz ama Fed'in yıl sonuna doğru yeniden faizi artırmaya başlamak zorunda kalma riski de var. ABD ekonomisi yavaşlamaz ve enflasyon baskıları artarsa, bu sadece ABD ekonomisi için değil, dünyanın geri kalanı için de bir şok olur. Bu açıdan, ABD ekonomisi ve gümrük vergilerinin etkilerini çok yakından izliyoruz." diye konuştu.
"Küresel ticaret ve üretim sistemi yeni gerçekliklere uyum sağlamaya çalışıyor"
Gruenwald, dünyada söz konusu ticaret politikaları ve akışlarındaki dönüşümle yükselen "yeni küreselleşme" dönemine dikkati çekti.
Küresel ticarette uzun yıllar etkili olan, sınırların olmadığı ve üretimin en düşük maliyetli yerde yapıldığı "küreselleşme" döneminin geride kaldığını anlatan Gruenwald, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"İki hafta önce Davos'taki zirvede de konuşulan en önemli konulardan biri de yeni küreselleşmeydi. Küresel ticaret ve üretim sistemlerinin, yeni gerçekliklere uyum sağlama sürecini görüyoruz. Artık Çin ve bir diğer Asya ülkesinde üretim yapan çoğu şirket, üretimlerini ve risklerini çeşitlendiriyor. Yani yeni küreselleşmeyle, çeşitliliğin arttığını görüyoruz. Dünyada 'Çin+1' stratejisinin ötesine geçen yeni bir küreselleşme dönemi bu. Biri Çin merkezli ve diğeri Çin'den bağımsız olmak üzere iki paralel ticaret rejiminin oluşmaya başladığını gözlemliyoruz. Bu dönemde ABD-Çin ilişkisinin gelişimi ve şirketlerin bu gelişime nasıl tepkiler verdiği önemli olacak."
Gruenwald, oluşan bu iki kampta rekabetin artacağını, yeni dönemin ekonomik büyüme, ticaret, şirket karları ve diğer konular açısından sonuçlarının iyi analiz edilmesi gerektiğini vurguladı.
Yapay zeka başta olmak üzere teknolojik gelişmelerin de bu rekabette önemli olacağını, ABD'nin yapay zekada liderlik ettiğini ancak Çin'de gelişmelerin hızlandığını anlatan Gruenwald, Avrupa'nın yapısal sorunlarını çözmemesi ve gerekli reformları yapmaması halinde ABD ve Çin arasındaki "küresel etki yarışında" geride kalacağını sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com