VİYANA
AK Parti İstanbul milletvekili ve TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Mustafa Yeneroğlu, yaptığı yazılı açıklamada, 2018'de yapılması planlanan seçimlerin 15 Ekim 2017'ye çekilmesiyle birlikte başlayan seçim kampanyalarında siyasi partilerin, göç, sığınmacı krizi, göçmenlerin ülkeye uyumu, güvenlik, sınırların korunması gibi konuları işlediğine dikkati çekti.
Ülkede, merkez sağ Avusturya Halk Partisi (ÖVP) ile aşırı sağcı Özgürlük Partisinin (FPÖ) koalisyon kurma ihtimalinin söz konusu olduğunun altını çizen Yeneroğlu, "Ülkede yaşayan başta Türkiye kökenli seçmenler olmak üzere tüm azınlıkların seçime katılım sağlamaları hak ve menfaatlerini destekleyen partilerin güç kazanması açısından elzemdir. Unutmamak gerekir ki; kullanılmayan her oy dolaylı olarak aşarı sağ kanada verilmiş bir fırsattır." ifadelerini kullandı.
'Sebastian Kurz'un söylemleri aşırı sağı aratmıyor'Yeneroğlu, seçim kampanyasında en fazla dikkat çeken hususun muhafazakar parti ÖVP Genel Başkanı Sebastian Kurz’un aşırı sağı aratmayan söylem ve hedefleri olduğunu vurgulayarak şunları kaydetti:
"Avusturya tarihinin en kirli seçim kampanyasına öncülük eden Kurz ülkedeki vatandaşların güvenliğini gerekçe göstererek kişisel özgürlükleri kısıtlayacak yasa önerilerinde bulundu. Akdeniz’in sığınmacılara kapatılması, AB sınır kontrollerinin artırılması, göç ve entegrasyon politikalarının katılaştırılması yönündeki yaklaşımlarla bir yanda savaş mağduru insanların haklarını ihlal ederken diğer yandan ülkenin çok kültürlü yapısına zarar verdi. Türkiye ile ilgili popülist yaklaşımları da oy avcılığının siyaseti nerelere götürdüğünü gösterdi."
Söz konusu aşırı sağcı ve popülist siyasetin güç kazanmaması için ülkedeki tüm demokratların oy kullanmasının önemli olduğunu belirten Yeneroğlu, Fransa, Hollanda ve Almanya seçimlerinin ardından Avusturya'da da aşırı sağın güçlenmesinin Avrupa için ciddi bir kayıp olacağı yorumunda bulundu.Muhabir: Aşkın Kıyağan
dikGAZETE.com