AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, AA muhabirine gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.
Turan, 2020 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi'nin görüşmelerine kadar olan dönemde, vatandaşların beklediği konuları Meclise getirerek yasama faaliyetlerine başlamak istediklerini belirtti. AK Parti tarafından "Yargı Reformu Stratejisi" ile ilgili hazırlanan ve CHP, MHP ve İYİ Parti'ye iletilen paketlerin ilkine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Turan, toplumda yargı reformuna ilişkin büyük beklenti olduğunu vurguladı. Bu beklentinin karşılanması için milletvekillerinin ve Adalet Bakanlığının yoğun mesai harcadığını dile getiren Turan, "Ortaya çıkan tabloyu diğer partilere götürdük. Partilerin katılımıyla, onların da uzlaşısıyla, onların da eklediği fikirle olgunlaşmasını istiyoruz. Kanun teklifini Meclis açıldıktan sonraki ilk hafta komisyonda görüşüp sonuçlandırabilirsek ikinci hafta da Genel Kurulda bunları görüşmek istiyoruz ve gecikmeden yasalaşmasını öngörüyoruz." diye konuştu.
Seçimsiz 4 yıl olmasını önemsediklerini, bu süre içinde halkın beklentilerine ilişkin ana başlıkları çıkararak çalışmalar yapılacaklarını bildiren Turan, şöyle devam etti:
"Bir önemli beklenti de yargıya güvenle ilgili. Biz yargıya güvenin daha da arttığı, adalet anlayışının tüm vicdanlarda olumlu karşılık bulduğu bir dönem istiyoruz. O yüzden, darbe girişimiydi, Gezi olaylarıydı, benzer sıkıntılarla zaman zaman tökezlemeler yaşasak da geldiğimiz yerde toplumun beklentilerinin ne olduğunu biliyoruz ve bu konuda adımlar atmaya hazırız. Yargı reform paketi bir tane değil, birçok paketin ilkini görüşmeye başlıyoruz. Planlamamız aksamadan devam ederse Meclisin açıldığı ilk hafta komisyonda, ikinci hafta da Genel Kurulda ilk paketi görüşmek istiyoruz. 40 maddeye yakın, tüm partilerin katma değeriyle, onların da katkısıyla hayata geçireceğimiz bir paketten bahsediyoruz."
"Yargıyla ilgili büyük iddiamız var"Turan, yargı paketinde azami tutukluluk sürelerinin gözden geçirildiği, çocuklara yönelik koruyucu düzenlemelerin artırıldığı, daha ulaşılabilir bir yargı sisteminin hayata geçirildiği, hakim ve savcılara bölgesel nakil, terfi imkanlarının verildiği, avukatların beklentilerinin karşılandığı, birçok konuyla ilgili adımların atıldığı düzenlemelerin bulunduğunu aktardı.
Yargı reformuna ilişkin ilk paketin hayata geçmesinin ardından sıranın ikinci ve üçüncü pakete geleceğine işaret eden Turan, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Yargıyla ilgili büyük iddiamız var. Toplumun yargıya güveninin artmasıyla ilgili Bakanlığımızın da milletvekillerimizin de önemli çalışmaları var. Bunların hayata geçmesini istiyoruz. Şartlı ceza indirimi başta olmak üzere birçok konunun tartışıldığı bir zemin var ama bu tartışmalar somut hale gelmeden açıklamayı doğru bulmam. Bunlar somut hale gelsin, toplumun, paydaşların, milletvekillerinin talepleri değerlendirilecek, Bakanlığımızın katkısı alınacak sonra karar verilecek. Yargı paketleriyle ilgili önemli çalışmalar var. AK Parti'nin reformcu kimliği bizi hep farklı kılan özelliğiydi, bu reform iddiamıza yargıyla ilgili yeni bir sayfa açıyoruz. İlk paketin hayata geçmesinden sonra ikinci paketi hayata geçireceğiz."
"Halkın iradesini Kandil'e peşkeş çektiler"AK Parti Grup Başkanvekili Turan, Yargıtayın, HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven ile Diyarbakır Milletvekili Musa Farisoğulları'na "terör örgütü üyeliği" suçundan verilen hapis cezalarını onamasını da değerlendirdi.
Demokrasilerde her fikrin hayata geçmesinde, her siyasal görüşün partileşmesinde büyük fayda olduğunu aktaran Turan, şunları söyledi:
"Demokrasinin anlamı bu zaten fakat dünyanın hiçbir yerinde bir siyasal hareket 'Hem Mecliste hem de dağda olayım' tarzı bir özellikte bulunamaz. Siz hem dağdaki tetikçilerle omuz omuza yol yürüyeceksiniz hem de Mecliste de güya demokrasinin parçası olacaksınız. Bunu hiç kimse kabul etmez. Siz eğer sırtınızı terör örgütüne dayayarak bu ülkenin temel değerlerine, devletine, milletine hakaret ederek siyasal bir zemin arıyorsanız, bunu bulamazsınız."
HDP'nin toplumun kendisine tanıdığı krediyi kullanamadığını söyleyen Turan, şunları kaydetti:
"Yüzde 13 büyük bir oran. Yüzde 13 oy alıp Ankara'ya gitme görevi alan insanların, halkın iradesini Kandil'e peşkeş çektiklerini gördük. O yüzden Kandil mi Meclis mi karar vermeleri lazımdı. Bunun kararını veremediler, tam aksine Kandil'i değerlendirdiler. O yüzden yargı bu konuda hangi adımı atarsa arkasında olacağız. Yargı hangi adımı atarsa hangi kararı verirse ben bir milletvekili ve grup başkanvekili olarak diyorum ki terörle arasına mesafe koyamayan kim varsa bunun bedelini yargıda da Mecliste de ödeyecektir."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com