?>

Yargıtay 'ankesörlü telefonla ardışık aramaya' ilişkin 8 suç kriteri tespit etti

Yargıtay 16. Ceza Dairesi, FETÖ'nün gizli haberleşme yöntemi olarak kullandığı ankesörlü telefonla ardışık aramaların, kişinin örgütle bağlantısını gösteren hukuka uygun delil sayılmasıyla ilgili 8 kriter tespit etti.

Genel - 5 yıl önce

ANKARA (AA) - Yargıtay 16. Ceza Dairesi, Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) gizli haberleşme yöntemlerinden ankesörlü veya sabit kontörlü telefonlar üzerinden yapılan haberleşmenin hukuki delil sayılmasına ilişkin kriterleri belirledi.

Daire, ankesörlü/kontörlü sabit hatlardan ardışık arandığı da tespit edilerek, FETÖ üyeliğinden hüküm giyen bir askerin dosyasında, bir iletişim aracı olarak ankesörlü/kontörlü sabit hatlardan periyodik veya ardışık aramaların hukuki niteliğini irdeledi, bu arama sonuçlarının delil olarak hukukiliğini tartıştı.

FETÖ'nün iletişim yöntemi olarak ankesörlü/sabit hatlardan periyodik veya ardışık aramalar yaptıkları yönündeki tespitlerden sonra yasalara uygun yapılan araştırmalar sonucunda, örgüt mensuplarının "sohbet" olarak adlandırdıkları örgütsel toplantılara devam etmek için kamuya açık market, büfe ve benzeri yerlerde kurulu, ücret karşılığı kullanılan sabit hat veya ankesörlü hatları özel yöntemlerle kullandıklarının tespit edildiği hatırlatıldı.

Bunun üzerine, CMK'nin 135/6 maddesi gereğince, sabit hat ve ankesörlü hatlara yönelik iletişimin tespiti kararları alınarak uygulamaya konulduğu belirtilen kararda, şüpheliler ile kamuya açık sabit veya ankesörlü hatların HTS kayıtlarının incelenmesi, üçüncü kişilere ait verilerin ayıklanması ile yapılan analizler sonucunda şüphelilere ulaşılmasında, hukuka aykırı yöntemlerin kullanıldığının ileri sürülemeyeceği kaydedildi.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarına da atıf yapılan Yargıtay kararında, AİHM'in, kişisel verilerin elde edilmesini her durumda özel yaşamın gizliliği hakkına bir müdahale olarak görmediği ve kişisel verilere ilişkin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 8. maddesi çerçevesinde iki aşamalı bir değerlendirme yaptığı aktarıldı.

AİHM'in devletlerin, ulusal güvenliklerini korumak amacıyla, yetkililere kamunun ulaşamadığı kişisel verileri barındıran kayıtlarda bilgi toplama ve kaydetme yetkisini veren kanuni düzenlemeler yapmasını uygun gördüğü de vurgulandı.

Kararda, şüphelinin veya sanığın askeri mahrem hizmetler yapılanmasında yer alıp sabit hat ve/veya ankesörlü telefonlar üzerinden hücresel haberleşme ağına dahil olup olmadıklarının belirlenmesi ile soruşturma ve yargılama aşamasında sanığın hukuki durumunun ve konumunun kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından, suçun ispatı açısından belirleyici nitelikte olması nedeniyle bu delilin elde edilişi, niteliği, kullanımı, hukukiliği konusunun tartışılması, savunma argümanlarının değerlendirilmesi gerektiği ifade edildi.

8 kriter

Yargıtay 16. Ceza Dairesinin kararında, ardışık aramaların hangi kriterlere göre, kişinin örgütle bağlantısını gösteren hukuka uygun delil sayılacağı şöyle sıralandı:

1- Mahrem imamların büfe/ankesörlü sabit telefon hattı ile hedef şahıslarla görüşmelerinde gizliliği sağlamak için arayacağı kişinin telefon numarasını çeşitli şifreleme metotları kullanarak kaydetmesi,

2- Aramaların tek taraflı ve kısa süreli olması veya sadece çağrıdan ibaret bulunması,

3- Aranan askerlerin genellikle rütbelerinin ve bağlı bulunduğu kuvvetlerin denk olması,

4- Aramanın mesai saatleri dışında yapılması,

5- Sorumlu şahsın, hedeflerin kaybolmasını sağlamak amacıyla askeri personeli aradıktan sonra tedbir amaçlı ilgisiz ve alakasız kişileri de ankesörle araması,

6- Aramanın 15 gün, ayda veya 2 ayda bir kez olmak üzere periyodik olması,

7- Mahrem imamın sorumlusu olduğu asker şahıs veya şahıslarla aynı ilde ikamet etmesi ve aynı ildeki sabit hatlarla iletişim kurması,

8- Aranan asker şahısların hatların takılı bulunduğu cihazların toplantı yerine götürülmemesi veya götürülse bile kapalı tutulması.

"Maddi gerçeğin ortaya konulması gerekir"

Kararda, bu kriterlerin yanı sıra mahrem imamlarca hedef şahıs arandıktan sonra ilgisiz rastgele numaraların çevrilerek, redial (geri arama) tuşu ile son aranan kişinin tespitinin önlenmeye çalışılması hususlarını da ortaya koyan ayrıntılı analiz raporunun temin edilerek dosyaya konulması gerektiği belirtildi.

Emniyet kayıtları ile BTK'dan alınan baz istasyonunu gösterir HTS kayıtlarının, "0" saniyeli çağrılar da dahil olmak üzere getirilmesi gerektiği de kaydedilen kararda, şüpheli/sanığın görev yaptığı diğer şehirlerde ardışık aramalarının olup olmadığı araştırılarak, sabit hat ve ankesörlü telefon kullandığına ilişkin analiz raporunun da istenmesi gerektiği ifade edildi.

Kararda, bu tür aramalar kapsamında, diğer asker şahıslar hakkında bir soruşturma veya dava olup olmadığının da araştırılması, varsa ifade örneklerinin dosyaya ibrazı sağlanarak değerlendirilmesi suretiyle maddi gerçeğin ortaya konulması gerektiği vurgulandı.

Yargıtay 16. Ceza Dairesinin kararında, "Bu açıklanan özellikler doğrultusunda, bir asker şahsın, örgütün gizlilik ve deşifre olmamak kuralına riayetle, örgütün talimatı ile ve örgütsel irtibatı sağlamak maksadıyla kamuya açık ve birbirinden bağımsız market, büfe, kırtasiye, lokanta ve benzeri gibi sair işletmelerde kurulu bulunan, ücret karşılığı kullanılan sabit hat veya ankesörlü hatlar ile mahrem imam tarafından arandığı, her türlü şüpheden uzak, kesin kanaate ulaştıracak somut olgu ve teknik verilerle tespit edilmesi ve yargılama yapan mahkemenin de tam bir vicdani kanaate ulaşması halinde, kişinin örgütle bağlantısını gösteren hukuka uygun delil olacağında kuşku yoktur." tespiti yapıldı.

Ankesör soruşturma süreci

FETÖ'nün gizli haberleşme ağı ByLock'un deşifre edilmesinin ardından yürütülen soruşturmalarda, TSK içine yuvalanmış FETÖ mensuplarının, örgütün mahrem imamlarıyla ankesörlü veya sabit kontörlü telefonlar üzerinden irtibat kurduğu tespit edilmişti.

Soruşturmalarda, mahrem imamların, sorumlu olduğu örgüt üyesi askerle, iletişimin tespitinin önüne geçmek amacıyla market, büfe ve kırtasiye gibi iş yerlerindeki sabit telefonlar üzerinden irtibata geçtiği belirlenmişti.

Mahrem imamların, kendilerine bağlı kripto TSK mensuplarını aynı kontörlü veya ankesörlü telefondan sırayla aradıkları, kimi mahrem imamların ise sorumlu olduğu askerlerle aynı gün içinde farklı sabit hatlardan iletişime geçtikleri, bazılarının ise aynı gün içinde farklı zamanlarda aynı sabit hattan sorumlu oldukları kripto TSK mensuplarıyla iletişim kurduğu ortaya çıkarılmıştı.

Örgütte mahrem imam konumunda bulunan kişilerin, sabit telefon üzerinden kendilerine bağlı kripto TSK mensuplarını sırayla araması "ardışık", mahrem imamın kendisine bağlı kripto TSK mensubunu her ayın belli günlerinde araması da "periyodik" arama şeklinde tanımlanmıştı.

Soruşturmaların genişletilmesiyle örgütün, "ankesörlü telefon"la görüşme yöntemini, sadece askerler için değil, aralarında yüksek yargı üyelerinin de bulunduğu önemli kurumlardaki FETÖ mensupları için de kullandığı tespit edilmişti.

Haftanın Öne Çıkanları

'Türkiye, NATO Irak Misyonu'na kilit katkılar sağlıyor'

2019-11-08 14:37 - Dünya

Rus ressamın 1922’deki çizimi ile 10 Kasım mesajı: Önemli dostumuz Atatürk’ü saygıyla anıyoruz

2019-11-10 20:54 - Özel Haber

Türkiye’nin Bakü Büyükelçiliği’nde göreve başlayan Altınalan, Hasanov’u ziyaret etti

2019-11-09 09:08 - Özel Haber

KGB belgesi ve Putin'in bilinmeyen bir kahramanlığı

2019-11-12 10:13 - En Son Yazılar

Songül Öden 'Lal Hayal' ile yedi kadını bir bedende canlandırdı

2019-11-12 15:02 - Kültür Sanat

Erman Ilıcak, üst düzey Rus devlet yetkililerinin katıldığı forumda konuştu ve önemli tavsiyelerde bulundu

2019-11-11 06:32 - Özel Haber

Askeri araç ihracatında 8x8 performans

2019-11-08 15:37 - Ekonomi

Yeme bozuklukları en çok ergen ve gençlerin sağlığını tehdit ediyor

2019-11-12 13:42 - Genel

PKK'nın kirli yüzü uluslararası raporlarda

2019-11-08 16:32 - Gündem

Rusya'nın Ankara Büyükelçiliği'nden anlamlı tarihi fotoğraf paylaşımı

2019-11-09 08:34 - Özel Haber

İlgili Haberler

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı 'Yarısı Bizden' kampanyasıyla ilgili soruları cevapladı

20:30 - Genel

Günün Manşetleri

Nuri Demirağ'ın torunu Prof. Dr. Banu Onaral vefat etti

22:57 - Gündem

BMGK üyeleri, Gazze'de ateşkes talep ederken, Batı Şeria'da İsrail'in faaliyetlerine

22:48 - Dünya

Yunanistan'da 2024'teki orman yangınlarının sayısı önceki 18 yılın ortalamasının yüzde 42

22:37 - Dünya

Türk Kızılay, İsrail'in yıkımına uğrayan Lübnan'ın güneyinde ihtiyaç sahiplerine yardım da

22:22 - Gündem

Fransa'da "kapanmayı" önleyecek özel bütçe tasarısı parlamentodan geçti

21:07 - Ekonomi