İzmir
Muğla'nın Bodrum ilçesinde yaşayan 48 yaşındaki Gülşen Atilla, sene başında yüzündeki leke nedeniyle ilçedeki bir güzellik merkezine başvurdu. Atilla'ya uygulanan lazer tedavisine rağmen Atilla'nın yüzünde koyu renkte ve büyük lekeler oluştu.
Bunun üzerine Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Kozmetoloji Ünitesi'ne başvuran Atilla'nın yüzüne mezoterapi, lazer, karbon peeling tedavileri uygulandı.
Yaz mevsimi boyunca güneşe çıkmamaya özen gösteren Atilla'nın yüzündeki lekeler, tedaviyle büyük oranda azaldı.
"Tedaviye başlamadan önce lekelerin hep yüzümde kalacağını düşünüyordum"
Gülşen Atilla, kontrol için geldiği merkezde, AA muhabirine yüzünde oluşan lekeler nedeniyle çok üzüldüğünü söyledi.
Uzun bir süre evinden çıkmak istemediğini söyleyen Atilla, "İlk başta yüzümdeki lekeleri kabul edemedim. Yüzümü saçlarımla örtmeye çalıştım. Daha sonra burada tedaviye başlayıp lekelerim açıldıktan sonra günlük hayatıma geri dönebildim. Burada tedaviye başlamadan önce lekelerin hep yüzümde kalacağını düşünüyordum." dedi.
Atilla, DEÜ Kozmetoloji Ünitesi'ne başvurduktan sonra lekenin aslında bir kanser belirtisi olabileceğini öğrendiğini belirterek, "Yüzümü düzelteyim derken başka hatalara da sebep olabilirmişim. Sonrasında diğer lekeler için tedaviye başladık. Yüzüm eski durumunu aldı." diye konuştu.
Dokuz Eylül Üniversitesi Kozmetoloji Ünitesi Sorumlu Hekimi Doç. Dr. Özlem Özbağçıvan da Atila'ya tedavi yetkisi olmayan bir güzellik merkezinde, uygun dozda lazer tedavisi uygulanmadığı için yüzündeki lekelerin artmış olabileceğini ifade etti.
Hastanın tedavi sürecinin yaklaşık 3 aydır sürdüğünü anlatan Özbağçıvan, "Leke tedavisi, hem hasta hem hekim açısından zorlu bir süreçtir ve çoğu zaman tedavi basamaklarını kombine etmek gerekir." dedi.
"Kozmetik olarak ortadan kaldırılan lekeler aslında bazen bir kanserin başlangıcı olabilir"
Özbağçıvan, leke tedavilerinin profesyonel kişiler tarafından yapılması gerektiğini aksi halde önemli sağlık sorunlarına neden olabileceğini kaydetti.
Tüm lekelerde tedavi öncesi mutlaka ayrıntılı dermoskopik inceleme yaptıklarını belirten Özbağçıvan, şu ifadeleri kullandı:
"Kozmetik olarak ortadan kaldırılan lekeler aslında bazen bir kanserin başlangıcı olabilir. Uzman hekimler tarafından ayrıntılı inceleme yapılmadan uygulanan lazerlerle bu lekeler maskelenerek hastanın ölümüne bile sebep olabilir. Bunun dışında uygun olmayan merkezlerde yapılan tedaviler sonrası yine birçok enfeksiyon ile karşı karşıya kalabiliriz. Tedavi sonrası gelişebilecek komplikasyonların yönetimi aslında burada çok önemli. Dolayısıyla lazer yapmak ya da leke tedavisi yapmaktan ziyade hastayı sonraki süreçte yönetmek, izlemek ve önerilerde bulunmak çok önemli. Bunun dışında uygun olmayan yerlerde ve ellerde ya da teknikle yapıldığında lazerler sonrasında yüzde çukurluklar ya da kabarıklıklar gibi istenmeyen görüntüler oluşabilir."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com