ERZURUM - İLHAMİ ERKILIÇ
Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. İsmail Seçer, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) mensuplarının soruşturma ve yargılama sürecindeki yalanlarına ilişkin, "Yalan söylemek, inkar mekanizması ve kendini başka şekilde göstermek FETÖ'nün en temel araçlarından birisidir." dedi.
Doç. Dr. Seçer, AA muhabirine yaptığı açıklamada, FETÖ mensuplarının, örgüt tarafından çocukluk yıllarından itibaren benlikleri kaybettirilerek, sözde idealler doğrultusunda yetiştirildiğini söyledi.
Seçer, FETÖ sanıklarının soruşturma ve yargılama aşamasındaki yalan beyanlarına işaret ederek, yargılanan FETÖ mensuplarının, özellikle asker, emniyet ve kendilerince birtakım kurumların "imamı" olduğunu söyledikleri örgüt elebaşılarının, inkar mekanizmasına başvurduklarını aktardı.
Bu kişilerin söz konusu yapı içine yıllar önce alınıp kendilerine yatırım yapılarak belli kurumlara yerleştirildikten sonra örgütün hedefleri doğrultusunda kullanılan insanlar olduğuna işaret eden Seçer, FETÖ sanıklarının grup benliğiyle hareket ettiğini dile getirdi.
Seçer, örgüt mensuplarının mahkemelerde işledikleri suçu inkar ettiğine vurgu yaparak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"FETÖ'cülerin mahkemelerde kendilerini suçlu kabul etmemelerinin veya olayları inkar etmelerinin nedeni, yaptıkları işin suç olduğunu bildikleri halde örgütün idealleri doğrultusunda o işi ibadet veya doğru davranış gibi görmeleridir, çünkü insanlar yaptıkları işi ibadet olarak görüyorsa o zaman yaptıkları şeyin suç olduğunu ispatlasanız bile bu kez suçun ibadet niteliği taşıdığını düşünmelerinden dolayı kendilerini mazur görecek ve kendilerini haklı çıkaracak hal ve hareketlerde bulunacaklardır. Yargılananlara baktığımızda özellikle suçun elebaşlarının inkar mekanizmasına başvurduklarını görmekteyiz."
Doç. Dr. Seçer, bu kişilerin, işledikleri suçların karşılığını ve yaptıkları eylemin yasalar karşısındaki cezasını bildiklerini ifade etti.
FETÖ'cülerin bahaneleri
Seçer, örgüt mensuplarının benlik bütünlüğünü sağlamak için birtakım yollara başvurduğunu aktararak, "Örneğin 'oradaki ben değilim', 'bunu yapan ben değilim', 'kameralardaki kişi ben değilim, bana benzetilen bir kişi ya da bütün bunlar komplo' gibi hezeyanlar da üretmiş olabiliyorlar. Böyle bir şeye kendilerini inandırmış olabilirler ki bu üyelerin bir kısmında bu ifade ve durumları görüyoruz çünkü hezeyan görmek insanın gerçeklik algısından önemli oranda koptuğunun göstergesidir." şeklinde konuştu.
FETÖ yapılanmasının başlangıcından itibaren yayılma politikasına bakıldığında örgütün özellikle askeriye gibi kurumlarda çeşitli taktikler izlediğinin görüldüğünü dile getiren Seçer, örgütün, üyelerinin tamamını, uzun vadeli kullanılacağından ötürü küçük yaştan itibaren yetiştirildiğini anlattı.
"En önemli özellikleri başka kılıkta görünmek"
Söz konusu yapının en önemli özelliklerinden birinin de "başka kılıkta görünme" olduğunu vurgulayan Seçer, "Yalan söylemek, inkar mekanizması ve kendini başka şekilde göstermek FETÖ'nün en temel araçlarından birisidir. Hal böyle olunca bu mekanizmayı siz yıllarca kullanıp militanlarınıza alışkanlık haline getirmişseniz şu anda bunların bu tutumlarına çok fazla şaşırmamak gerek." ifadesini kullandı.
dikGAZETE.com