Kayseri
Erciyes Üniversitesi Ziraat Fakültesi Biyosistem Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Ünlükara, AA muhabirine, küresel ısınma, iklim değişikliği ve nüfusun giderek arttığı dünyada, besin sıkıntısına karşı insanlığın çareler aradığını söyledi.
Türkiye'nin fakirlik sınırına yakın derecede su kaynaklarına sahip olduğuna, yakın zamanda da su fakiri ülke sınıfına düşeceğine dikkati çeken Ünlükara, ülkenin var olan 24 milyon hektar tarım alanının 7 milyon hektarının sulandığını, 17 milyon hektarda kuru tarım yapıldığını ifade etti.
Bu kapsamda, kuru tarım şartlarında yetiştirilen ürünlerdeki verim artışını yağmur suyu hasadı yöntemiyle test eden çalışma yürüttüklerini vurgulayan Ünlükara, hazırladıkları "Sulu ve Kuru Tarım Şartlarında Makinalı Tarıma Uygun Yağmur Suyu Hasadı Teknikleri Projesi"ni 2020 yılında TÜBİTAK'a sunduklarını ve 380 bin lira destek aldıklarını anlattı.
Ünlükara, kuru tarımda verim artışının Türkiye için son derece önemli olduğuna, aksi durumda dışarıya daha bağımlı hale gelineceğine değinerek, şunları kaydetti:
"İşte bu projenin tam da amacı Türkiye için kuru tarım şartlarında verimliliği artırmak. Kuru tarımla yetişen nohut üzerine projemizi odaklandırdık. Geçen sene nohut ekimi yaptık, çok güzel sonuçlar aldık. 2021 yılı son derece kurak geçti, kuraklıktan dolayı birçok üründe verim kayıpları yaşandı. Geleneksel kuru tarım şartlarında nohuttan dekarda 100 kilogram kadar verim aldık. Çiftçilere sorduğumuzda 80 ile 100 kilogram arasında ürün aldıklarını söylediler. Normal yıllarda verimin 150-200 kilograma kadar çıktığını söylediler. Kuru tarım şartlarında dekarda 100 kilogram verim alırken su hasadı uygulamalarımızdan 194 kilogram verim aldık yani yüzde 94 verim artışı sağlandı. Kuru tarım alanlarında verimliliği artırmanın en önemli yollarından biri yağmur suyu hasadı uygulaması yapılmasıdır."
"Arazimizi sırtlar ve karıklara ayırıyoruz"
Su hasadının çok çeşitli uygulamaları olduğunu, kendilerinin ise kuru tarım şartlarında "mikro havza yağmur suyu hasadı" dedikleri yöntemi kullandıklarını ifade eden Ünlükara, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çok basit ifadeyle arazimizi bitki ekimine uygun sırtlar ve karıklara ayırıyoruz. Sırtları siyah malç örtüyle kapatıyoruz. Bu şekilde arazinin yüzde 50'ye yakınını malç örtüyle kapattığımız için buharlaşmayı engelliyoruz. Toprakta buharlaşmadan kalan su, bitkiler tarafından kullanılıyor. İşte bu müthiş bir verim artışı sağlıyor. İkinci olarak da yağmur yağdığı esnada suyun bitki kök bölgesine konsantre olmasını sağlıyoruz. Bu sistemle daha nemli kök bölgesinden bitki suyu daha rahat aldığı için verimliliği artırıyor. Yüzey akışı engelliyoruz yani arazide su, kök bölgesine sızmadan yüzeye akıp gitmiyor. Dolayısıyla toprağa sızıyor. İşte buradan da verimliliği artıyoruz."
Çin'de de benzer çalışmalar yapıldığını aktaran Ünlükara, "Hangi karık, hangi sırt genişliği uygundur bölgeler için önce onu buluyoruz. Hangi sistem verim artışı sağlıyor, onları belirliyoruz. Sonra çiftçilerimize duyurmaya çalışıyoruz. Bu şekilde biz ürün ürün tüm su hasat sistemlerine uygun bir tasarım geliştiriyoruz. Burada da nohut için geliştirmiş olduğumuz sistemde 50 santimetre sırt, 50 santimetre karık ve 50 santimetre karık alanında çift sıra nohut ekimiyle en yüksek verimi elde ettik." dedi.
Ünlükara, daha kaliteli ürün alınan sistemin, Türkiye'nin en önemli sorunlarından toprak erozyonunu da büyük oranda engelleyeceğine ve yeraltı su kaynaklarına da katkı sağlayacağına işaret ederek, bundan sonra çiftçilerin bu yöntemi uygulayabileceği makina sistemlerini geliştirmeyi amaçladıklarını dile getirdi.
Orta Anadolu'da mercimek, nohut, kuru fasulye, ay çiçeği ve çerezlik kabakta rahatlıkla uygulanabilecek bu sistemin meyve ağaçlarının yetiştirilmesinde de kullanılabileceğini belirten Ünlükara, sistemi bölgede tükenme noktasına gelen bağcılıkta da yaygınlaştırmayı hedeflediğini sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com