KAYSERİ - Sercan Küçükşahin
Alacak verecek meselesi yüzünden çıkan kavgadan kaynaklanan "yağma ve hürriyeti yoksun kılma" suçundan 14 yıl hapis cezası alan ve 2013 yılında cezaevine giren Ebubekir Çatak (30), diyaliz hastası 52 yaşındaki babası Mehmet Çatak'ın rahatsızlığının ilerlediğini öğrendi.
Babasının sağlığına kavuşması için böbreğini bağışlamaya karar veren Çatak, resmi işlemler için cezasını çektiği İncesu Açık Ceza İnfaz Kurumu idaresine başvurdu. Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığınca aynı gün dilekçenin onaylanması üzerine hastane süreci başladı. Yaklaşık 8 ay boyunca Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde çeşitli testlere tabi tutulan Çatak'ın böbreğinin babasına uyumlu olduğu belirlendi.
Doktorların böbrek naklinin uygunluğuna karar vermesi üzerine devreye Adalet Bakanlığı girdi. Bakanlıkça, naklin gerçekleşmesi, nakil ve sonraki sürecinin sağlıklı işleyebilmesi için Çatak'a 3 ay süreyle erteleme izni verildi.
Resmi işlemlerin tamamlanmasının ardından baba ve oğul, nakil için Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde ameliyatla alındı. Ancak doktorların yoğun gayreti ve birkaç kez denemelerine rağmen baba Çatak'ın damarlardaki kireçlenme ve buna bağlı ortaya çıkan kan pıhtılaşması nedeniyle nakil gerçekleştirilemedi. Bu süreçte zarar gören böbrek, yeniden Ebubekir Çatak'a da nakledilemedi.
Uzun kollu gömlekle gizliyordu
Ebubekir Çatak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, cezaevine girmeden önce babasının diyaliz tedavisi gördüğünü ancak daha sonra babasının rahatsızlığının arttığını öğrendiğini belirtti.
Bir gün cezaevinden izinli çıktığında babasının durumunu görünce böbreğini bağışlamaya karar verdiğini anlatan Çatak, "İzinli çıktığımda babamın kollarının durumunu gördüm. Kollarını görmeyeyim diye görüşe gelirken sürekli uzun kollu gömlek giyiyordu. Ben durumu fark edince böbreğimi vermeye karar verdim." dedi.
Çatak, ameliyat sırasında babasının kanında pıhtılaşma olmasından dolayı vücudun böbreği kabul etmediğini dile getirdi.
Böbreğin yeniden kendisine de nakil edilemediğini belirten Çatak, "Yine de pişman değilim. Keşke babam sağlığına kavuşabilseydi. Böbrek zarar gördüğü için tekrar bana da nakledilemedi. Türkiye'de ilk kez organ nakli yapan mahkumun ben olduğumu söylüyorlar. Organ alan olmuş ama veren hiç olmamış." ifadelerini kullandı.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com