İstanbul
AA'nın "Afrika ülkelerinin uluslararası alandaki temsiliyet sorunu" ile ilgili hazırladığı iki bölümlük dosya haberinin ikinci bölümünde, uzmanların bu konudaki görüşleri derlendi.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde (BMGK) ABD, İngiltere, Fransa, Çin ve Rusya'nın daimi üye olmasına rağmen Afrika ülkelerinin daimi olarak temsilinin bulunmaması, sistemin adaletsiz ve eşitlikten uzak yapısına ilişkin eleştirileri de beraberinde getiriyor.
BMGK'nin 5 daimi üyesi, sahip olduğu veto hakkı ve genel sekreteri atama yetkisiyle dünyanın geri kalanından daha fazla güce sahip konumda. Özellikle Afrika'nın temsiliyetindeki sorunlar nedeniyle Birleşmiş Milletlerin (BM) yetkisiz, güçsüz ve güvenilirlikten uzak olduğu eleştirileri de yapılıyor.
BM'nin kurulduğu 1945'te çoğu sömürge olan Afrika ülkelerinin bugün bağımsız devletler olmasına rağmen kıtadaki 54 ülkeden hiçbirinin Konsey'de temsil edilmemesi, BM'nin bu ülkeleri halen neredeyse "sömürge" gibi gördüğü yorumlarına neden oluyor.
Uluslararası alanda Afrika'nın temsili
Afrika ülkeleri, BM Genel Kurulu haricinde farklı uluslararası kuruluşlarda temsil edilirken, Afrikalılar da bu kuruluşlarda üst düzey görevlerde yer alıyor.
Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin tarafından 2001'de kurulan BRICS'te Afrika ülkelerinden Güney Afrika Cumhuriyeti üye olarak bulunuyor. Etiyopya ve Mısır'ın da yeni üye olması öngörülüyor.
Uluslararası kuruluşlarda üst düzey seviyede görev alan Afrikalıların başında, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Başkanı Tedros Adhonam Ghebreyesus geliyor. Etiyopyalı doktor Ghebreyesus, 2017'den beri DSÖ'nün Genel Direktörü olarak görev yapıyor.
Eski Nijerya Maliye Bakanı Ngozi Okonjo Iweala da 2021'den beri Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) Genel Direktörü olarak görev yapıyor. Iweala, "DTÖ'nün ilk kadın ve Afrikalı Genel Direktörü" olarak tarihe geçti.
Uluslararası Çalışma Örgütünü (ILO) de bir Afrikalı temsil ediyor. Togo'da 2008-2012 döneminde başbakanlık koltuğunda oturan Gilbert Houngbo, 2022'den beri ILO'nun Genel Direktörü olarak görev yapıyor.
Afrika ülkeleri, BM gibi uluslararası kuruluşlarda temsil edilmedi
Afrika üzerine araştırma yapan uzmanlara göre, siyasi, ekonomik ve jeopolitik önemine rağmen Afrika ülkeleri, uluslararası kuruluşlarda yeterince temsil edilmiyor ve bu durum kıta ülkelerini olumsuz etkiliyor.
Somali SIMAD Üniversitesi İktisat Fakültesi Dekanı Abdinur Ali Muhammed, AA muhabirine yaptığı açıklamada, tarih boyunca Afrika ülkelerinin, BM gibi uluslararası kuruluşlarda temsil edilmediğini belirterek "Sömürgeciliğin, Afrika ülkeleri üzerinde kalıcı etkileri oldu. Bunlardan birisi de siyasi ve ekonomik açıdan Afrika uluslarının küresel sahnede temsil edilme yeteneğini olumsuz etkilemesidir." dedi.
Afrika'nın uluslararası alanda yeterince temsil edilmemesinin kıtayı etkileyen kararlarda Afrikalıların söz hakkını engellediğini kaydeden Muhammed, uluslararası kuruluşlarda alınan kararların, Afrika ülkeleri üzerinde geniş kapsamlı sonuçlar doğurabildiğini ve Afrika'nın ihtiyaç ve bakış açısını yeterince yansıtmadığını vurguladı.
Muhammed, "Afrika ülkeleri, yoksulluk, çatışma ve kalkınma da dahil olmak üzere çok sayıda zorlukla karşı karşıya. Temsiliyet sorunu, bu kritik konuların küresel gündeme alınması ve bunların çözümü için kaynak tahsisine engel olabiliyor." dedi.
Afrika ülkelerinin, uluslararası kuruluşlardaki seslerini yükseltmeleri ve küresel sahnede kendi çıkarlarını savunmaları için giderek daha fazla işbirliği yapmaları gerektiğine işaret eden Muhammed, şunları kaydetti:
"Uluslararası kuruluşlar içinde Afrika'nın temsilini artırmaya yönelik reform çağrıları devam ediyor. Bu çabalar, genellikle liderlik pozisyonlarındaki değişikliklere, karar alma süreçlerine ve kilit organlardaki sandalyelerin dağılımına odaklanıyor. Afrikalıların yetersiz temsiliyle mücadele etmek yalnızca bir adalet meselesi değil, aynı zamanda küresel eşitliği teşvik etmek için gerekli. Kapsayıcı temsil, kararların daha dengeli ve çeşitli uluslardan oluşan bir grup tarafından alınmasını sağlar."
Temsiliyet sorunu Afrikalıları olumsuz etkiliyor
Afrika Stratejik Araştırmalar Merkezi (AFSAM) Başkanı Mustafa Efe, Afrika kıtasının, uluslararası kurum ve kuruluşlarda istenildiği şekilde temsil oranına sahip olmadığına dikkati çekerek "Bunun tarihi sebepleri var. Afrikalılar istemediği için değil küresel sistemin kurucuları istemediği için Afrikalılar yeterince yer alamamaktadır." dedi.
"BM'nin kurucu antlaşması" niteliğindeki anlaşmayı 50 ülkenin imzaladığı ve bunlar arasındaki Afrika ülkelerinin Etiyopya, Liberya, Mısır ve Güney Afrika Cumhuriyeti olduğunu hatırlatan Efe, Afrika ülkelerinin bağımsızlıklarını kazandıkça BM’ye üye olduğunu ve bu organizasyonun platformunu ekonomik kalkınma ve sömürgecilik gibi konuları ön plana çıkarmak için bir imkan olarak görmeye başladığını anlattı.
Efe, "Afrika kıtasından 54 devletin hiçbiri, BM Güvenlik Konseyinde daimi üye değildir ve BM’nin bu yapısı devam ettiği müddetçe asla da olamayacaklar. BM'de ortak bir sesle konuşmak sürekli olarak bir problem olmuştur. BM’de Afrika hakkında çok fazla konuşulmasına rağmen Afrika ile konuşulmamaktadır. Afrika ile ilgili birçok kararlar alınıyor olmasına rağmen Afrika’nın kendisinin BM’de rolü ve bu kararların alınmasında dahli çok azdır." diye konuştu.
Efe, BM’de Afrika’dan şimdiye kadar iki genel sekreter çıktığı ve bunların Mısırlı Butros Butros-Gali ile Ganalı Kofi Annan olduğu bilgisini paylaştı.
Afrika'nın, BM gibi uluslararası kuruluşlardaki temsiliyetinin yeterli olmamasının olumsuz yanlarına işaret eden Efe, şu ifadeleri kullandı:
"En başta ifade edilmesi gereken uluslararası sistemin nasıl işlediğine vakıf olamamalarıdır. Ayrıca Uluslararası Ceza Mahkemesi gibi Afrika ülkeleri hakkında verilen adaletsiz kararlara engel olamıyorlar. Ekonomik açıdan ise Afrika ülkelerine karşı uygulanan vergilendirmelere müdahale edemiyorlar.
Son olarak Afrika halklarının yaşamına etki eden çalışmalara engel olamıyorlar. Mesela; BM’nin yürüttüğü kimi faaliyetler 'sürdürülebilir kalkınma' adı altında ifade edilse de maalesef gerçekte 'sürdürülebilir geri bırakma ve bağımlı kılma' olarak rol oynamaktadır."
Afrika’nın uluslararası kurum ve kuruluşlarda temsilinin artması için Afrika ülkelerinin Afrika Birliği (AfB) üzerinden taleplerde bulunması ve temsil hakkı istemesi gerektiğinin altını çizen Efe, "BM Güvenlik Konseyinde geçici üye olarak değil tam üye statüsünde bir Afrika ülkesi olması gerekir. Afrikalı siyasetçiler ve bilim insanlarının, Afrika ülkelerinin uluslararası temsilde yeterince var olmadıklarını sürekli gündemde tutmaları gerekmektedir. Aslında bu yaklaşım, diğer BM gibi kuruluşlarda temsil edilmeyen İslam İşbirliği Teşkilatı gibi yapıların da önünü açacaktır."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com