KAYSERİ - Ergün Haktanıyan
Sami (64) ve Suna Koç (60) 3 çocuklarından birini 2010 yılında trafik kazasında kaybetmelerinin ardından bir çocuk daha istedikleri için koruyucu aile programına başvurdu.
Yaşlarının ilerlemiş olmasından dolayı kendilerine bir süre çocuk verilmeyen aile, yılmayıp gerekli şartları yerine getirerek işitme ve konuşma engelli Utku isimli bebeğin koruyucu aileliğini üstlendi. Utku'nun hayata tutunması için hiçbir fedakarlıktan kaçınmayan Koç çifti, tedavisini aksatmadan sürdürdükleri çocuklarının okula başlaması için de elinden geleni yapıyor.
Koruyucu aile olma hikayelerini AA muhabirine anlatan Suna Koç, bir oğlunun trafik kazası sonucu vefat ettiğini, eşi ile karar vererek Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının koruyucu aile programı kapsamında çocuk sahibi olduklarını söyledi.
Kendilerine verilecek bebeğin engelli olduğunun söylendiğini ve bu durumun kendileri için hiçbir zaman sorun olmadığını belirten Koç, şunları kaydetti:
"Bir oğlum vefat edince boşlukta kaldık. Eşime koruyucu aile olmak istediğimi söyledim, o da kabul etti. Utku'yu aldıktan sonra yüzünde şişlik vardı, onu öperek, masaj yaparak iyileştirdik. Utkuya bir şeyler yapabilmek için çok çaba harcadık. Utku şimdi okula gidiyor kreşe gidiyor. Özel eğitim alıyoruz, devletimiz sağ olsun bize bütün imkanları sunuyor. Sevgi bütün engelleri aşar. Yeter ki insanda sevgi olsun. Biz Utku'yu çok seviyoruz, o bizim canımız. Bebeğin engelli olduğunu söylediklerinde ben bir salise bile düşünmedim. Hiç önemi olmadığını ve hepimizin bir engelli adayı olduğunu söyledim. Okuluna gideceğimi, dilini öğreneceğimi, ona öğreteceğimi, elimden gelen her şeyi yapabileceğimi söyledim."
Koç, yaklaşık 3,5 yıldır Utku ile birlikte olduklarını ve onunla ilgilenmekten çok mutlu olduklarını belirterek, "Bize ikinci hayatımızı verdi. Yani Utku bizim için can. Aile Sosyal Politikalar Müdürlüğüne çok teşekkür ederim, bu şekilde aileleri sevindiriyorlar. Utku bizim hayatımızın kaynağı, okula gidiyoruz, ders çalışıyoruz. Utku bizim için can. Keşke elimizde olsa da 5-6 çocuk alabilsem. Fakat Utku'nun eğitimi için bire bir çok ilgilenmemiz gerekiyor. Utku'nun bize yaklaşımı harika." ifadelerini kullandı.
Suna Koç, özel eğitim aldığını ve kreşe giden Utku'nun, kreşte diğer arkadaşlarıyla çok uyumlu olduğunu ve çevresindeki insanların kendilerinden görüp koruyucu aile olduklarını da dile getirdi.
Koç ayrıca diğer çocuklarının evli olduklarını ve Utkuyu görmek için oyun oynamak için sık sık ziyaretlerine geldiklerini anlattı.
"Varımı yoğumu onun için veririm"Düzenli olarak doktor kontrolüne götürdükleri Utku'nun sağlığına çok dikkat ettiklerini aktaran anne Koç, "Doktorumuz Utku'nun bir yıl gecikmeli de olsa ilkokula başlayacağını söyledi. Eğer benim oğlum okula başlayacaksa ben varımı yoğumu onun için veririm. Gençlere göre yaşımız biraz var ama olsun. Sağ kolum yorulursa ben oğlumu sol kolumda taşırım. Eğer sol kolum da yorulursa ben Utku'mu sırtımda taşırım. Utku bizim için bu." ifadelerini kullandı.
Anne Koç, Utku'yu okutup evlendirmek istediğini ve vefat eden oğlundan sonra düğünlerde hiç oynamadığını ancak Utku'nun düğününde halay çekmek istediğini söyledi.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya'ya böyle bir uygulamaya destek verdiği için teşekkür eden Suna Koç, yuvalarda çok çocuk olduğunu sofralara bir tabak fazla koyarak çocukların sevindirilebileceğini sözlerine ekledi.
Emekli astsubay Sami Koç ise eşinin bir çocuğu alıp yetiştirip topluma kazandırmak istediğini ve bunu başardığını belirtti.
"Eşimin kız olursa büyütüp gelin edelim, oğlan olursa büyütüp okutup iş sahibi yapalım gibi düşüncesi vardı" diyen Koç, Utku'nun torunları ile kaynaştığını ve çocuklarının da koruyucu aile olmalarına tepkisinin müspet olduğunu vurguladı.
Utku'nun işitme kaybı için çeşitli araştırmalar yaptıklarını ve kendisini ameliyat ettirdiklerini anlatan baba Koç, "Utku'nun kendi öz çocuğumdan farkı yok. Ben kişilik olarak başka çocukları fazla sevmezdim ama Utku başka oldu. Onun herhangi bir rahatsızlığında çok üzülürüz. Utku'nun engelli olması bizi hiç düşündürmedi. Utku kulaklıkla duyabiliyor, bir kulağı yüzde 60, diğer kulağı yüzde 80 duymuyordu. Devlet hastanesinde geçirdiği ameliyatla şu anda yüzde 50 duyuyor." dedi.
Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Nevzat Özer ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın öncülüğünde başlatılan koruyucu aile kampanyasıyla, ülke genelinde koruyucu aile sayısının 4 bin 526'yu ulaştığını bildirdi.
Özer, koruyucu aileliğin bir iyilik hareketi olduğunu belirterek, "Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımız sayın Fatma Betül Sayan Kaya'nın koruyucu aile konusunda hassasiyetini de bilerek bakanlığımızın vizyonu ve misyonu doğrultusunda Kayseri'deki koruyucu ailelere yönelik çalışmalar yapıyoruz. Buradan tüm Türkiye'ye seslenmek istiyorum; evlerinizi, gönüllerinizi yavrularımıza açın." ifadelerini kullandı.
Koruyucu aileliğin "kalbe ve gönüle dokunma sanatı" olduğunu dile getiren Özer herkesi koruyucu aile olmaya davet etti.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com