İstanbul
Üsküdar'da bir pasajın alt katındaki küçük terzi dükkanında çalışan Ahmet Sayıcıer, yaptığı açıklamada, memleketi Ermenek'ten annesinin vefatı üzerine okumak için Ankara'ya geldiğini ve sağlık sorunları nedeniyle okuluna devam edemeyince ağabeyinin terzi dükkanında yardım amaçlı çalışmaya başladığını söyledi.
Ağabeyinin iyi bir terzi olduğunu ve askerken özel emirle Cumhurbaşkanlığı Köşkü'nde çalıştığını belirten Sayıcıer, askerlik zamanı geldiğinde kendisinin de yine özel emirle köşkte çalıştığını ifade etti.
Askerdeyken 27 Mayıs 1960 darbesinin gerçekleştiğini anlatan Sayıcıer, "Komutanım Alparslan Türkeş'in arkadaşıydı. Benden bahsetmişti. İhtilal zamanında askeri sivil terzide çalıştığımız için Alparslan Türkeş'e resmi elbise diktik." diye konuştu.
Askerden sonra bir süre Almanya'ya gittiğini daha sonra İstanbul'a gelip ağabeyiyle konfeksiyon atölyesinde çalışmaya devam ettiğini anlatan Sayıcıer, şöyle devam etti:
"1975 yılında mağazalarımız yandı, 1989 yılında da Körfez Krizinde işlerimiz bozuldu. Tekrar mağazaları kapattık, atölyeciliğe devam ettik, daha sonra da tamamen işi bırakıp tadilat işine başladım. Hiçbir zaman geriye dönüp bakmadım. Hep ileriye baktım. Kısacası bugüne kadar geldik."
"Mecbursun çalışmaya, o işleri yetiştireceksin"
Sanatçılar Yaşar Özel, Ziya Taşkent ve Güneri Tecer'in de müşterileri arasında olduğuna değinen Sayıcıer, yarım asırdan uzun süredir yaptığı mesleğini sağlığı elverdiği müddetçe devam ettireceğini belirtti.
Terziliği "iyi ve temiz bir meslek" diye tarif eden Sayıcıer, şöyle devam etti:
"Müşteriyi memnun ettiğin müddetçe para kazanırsın, müşteriyi memnun edemezsen para kazanamazsın. Biz Allah'a şükür para kazandık çok olmamakla beraber ama kimseye muhtaç olmayacak şekilde. İşlerimiz 1992'de Körfez Krizi nedeniyle bozuldu, eve geldim cebimde ekmek parası yoktu, ondan sonra 1997'ye kadar bilfiil gece gündüz çalıştım.
Hem ev aldım hem araba aldım hem oğlumu evlendirdim. Bunlar öyle kolay iş değil. Sabah 07.00'de geliyordum akşam 21.00'e kadar 14 saat çalışıyordum. Diğer arkadaşlar diyordu ki 'Yorulmuyor musun?' Mecbursun çalışmaya. O işleri yetiştireceksin."
Sağlığına dikkat ettiğini, yediklerine ve içtiklerine özen gösterdiğini belirten Sayıcıer, "Doktor bana 'Şunu yeme.' diyorsa ben onu yemem, 'Şu ilacı kullanma.' diyorsa kullanmam, doktorun bana tavsiye ettiği ilacı kullanırım.
Ömrümde sigara ve alkol kullanmadım, sonra uykuma dikkat ederim. Saatim geldi mi yatarım, sabah erkenden kalkarım. Çocukluğumdan beri saat 05.00 dedi mi hoca 'Allahuekber' dedi mi kalkarım. Akşam da yatsı namazından sonra yatarım, uykumu alırım. Kolay kolay dışarıda yemek yemem." ifadelerini kullandı.
Ailelere tavsiyelerde bulunan Sayıcıer, çocuklarını okutabiliyorlarsa okutmalarını, eğer okumuyorlarsa bir mesleğe yönlendirmeleri gerektiğini söyledi.
Terzi Sayıcıer'e hediye
Anadolu Esnaf Sanayici ve İşadamları Derneği (ANESİAD) Genel Başkanı Niyazi Dilek de 81 yaşında çalışmaya ve üretmeye devam eden Sayıcıer'i ziyaret ederek, kendisiyle bir süre sohbet etti. Dilek, tecrübelerinden istifade etmeye çalıştıkları Sayıcıer'in enerjisinin, üretme aşkının herkes için güzel bir örnek olduğunu dile getirdi.
Niyazi Dilek, ziyarette Sayıcıer'e hediye verdi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com