ŞANLIURFA (AA) - Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mazhar Bağlı, izinlerini memleketi Şanlıurfa'nın Halfeti ilçesindeki köyünde fıstık ve zeytin ağaçlarıyla ilgilenerek geçiriyor.
İlçeye bağlı Ağaçlı köyünde doğan ve 9 kardeşi bulunan Prof. Dr. Mazhar Bağlı, ilk, orta ve lise eğitimini bölgede tamamladıktan sonra Selçuk Üniversitesi Sosyoloji Bölümü'nden mezun oldu.
Uzun yıllar Dicle Üniversitesinde görev yapan ve yurt dışında da önemli çalışmalara imza atan Bağlı, bölgenin sorunlarıyla ilgili de çeşitli eserler kaleme aldı. Prof. Dr. Mazhar Bağlı, 2017 yılında Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesine rektör olarak atandı.
Akademik çalışmalarına rağmen doğup büyüdüğü köyünden kopamayan Bağlı, izinlerinde Antep fıstığıyla ünlü Halfeti ilçesine 25 kilometre mesafedeki Ağaçlı Mahallesi'nde gelerek ailesiyle tarlada çalışıyor.
Yöre çiftçisine örnek olmayı amaçlıyorKöyüne geldiğinde yöresel kıyafetlerini giyerek işe koyulan Rektör Prof. Dr. Mazhar Bağlı, tarlanın sürümünden ağaçların budanmasına, yabancı otların toplanmasından ürünün hasadına kadar birçok işi yapmaya çalışıyor. Prof. Dr. Mazhar Bağlı, şimdi ise bölgede ilk kez uygulanan ve kayalık arazilerde yer altı damlama sulama sistemini devreye sokarak yöre çiftçisine örnek olmayı amaçlıyor.
Prof. Dr. Mazhar Bağlı, çalıştığı tarlada AA muhabirine yaptığı açıklamada, toprakla ilgilenmeyi çok sevdiğini ve burada farklı bir huzur bulduğunu ifade etti.
Halfeti ilçesinin mikro klima özelliğine sahip olduğunu ve her ne kadar karasal bir iklimi olsa da bölgede kısmen Akdeniz iklimi görüldüğünü anlatan Bağlı, Türkiye'nin en kıymetli lezzetlerinden Antep fıstığının en çok burada yetiştiğini belirtti.
"Tarlada izi olanın harmanda yüzü olur"Rektör Bağlı, köyde babasından kalma 200 dönüm tarlaları bulunduğunu dile getirerek şöyle konuştu:
"Burada zeytin ve Antep fıstığı çiftçiler açısından daha verimli ve karlı bir ürün. Bizim burada fıstık ve zeytin ağaçlarımız var. Ben de fırsat buldukça gelip burada bahçe ile uğraşmayı çok seviyorum. Anadolu'da bir söz vardır ya 'Tarlada izi olanın harmanda yüzü olur.' Biz de harmanda yüzümüz olsun, çocuklarımızın geleceğine katkı sunalım diye uzun süredir uğraşıyoruz. Şu an bölgede ilk defa farklı bir sistem uyguluyoruz. Kayalık olan arazilerde yer altı damlama sulama sistemiyle ilgili bir çalışma yürütüyorum. Doğrusunu isterseniz bu tür bir sistem tutturulabilirse pek çok çiftçi için daha verimli daha rahat bir kazanç ve mahsul elde etme imkanı sağlanmış olur."
Kendisi olmadığında tarlayla kardeşlerinin ilgilendiğini ancak fırsat buldukça köyüne gelerek çalıştığını aktaran Bağlı, şunları kaydetti:
"İzinlerin büyük bir kısmını burada geçiriyorum. Elbette başka birine de baktırmak mümkün ama insanın kendi eliyle bahçesine, tarlasına bakmasının keyfi bir başka oluyor. Buradaki keyfi ve zevki, hiçbir yere değişmem çünkü bu bölge hakikaten çok keyifli vakit geçireceğiniz bir coğrafyadır. Bütün bunların ötesinde yaptığınız keyfi bir katma değere dönüştürmek herhalde daha da verimli ve anlamlı olur. Tarladaki ağaçların bütün aşamalarını takip edebiliyorum. Zaten annem, babam ve kardeşlerim burada. Biz on kardeşiz ve mutlu bir aileyiz. Fırsat buldukça geliyorum, gelemediğim zamanlarda ailem ilgileniyor ama mahsulün, hasadının, ilaçlamasının, bakımının prosedürlerini yakından bilir ve takip ederim. Ben orada olsam da bir yanım hep buradadır. Aslında bütün meslektaşlarımın, ziraat ile uğraşanların da bu coğrafyada bu bölgede ürün deseninin değiştirilmesi ile ilgili özel bir çalışmasına ihtiyaç var. Türkiye'de tarımsal anlamda birtakım örnek projelere çok ihtiyacı var."